- 2 Mart 2012
- 24.007
- 55.974
istisnai durumlar dışında,
her türlü şiddete rağmen ayrılmayan kadınları gerçekten anlayamıyorum.
konuların çoğu bu içeriğe sahip. sadece sevgili olan kadınlar bile katlanıyor ama ayrılmıyor.
çocukken annem bana vurduğunda kendimi öldürmek isteyecek kadar incinirdim. dövmek dediğim de bir tokat. ve belki toplamda en fazla 10 kez olmuştur. ki anneme hala kırgınım.
12 yıllık evli bir ev hanımıyım. eşimin ailesi kadına şiddeti, küfürü normal görür. ama ben eşimden bir kez bile şiddet görmedim, kötü söz duymadım. sinirden deliye dönse bile evden çıkıp gitti, sakinleşince döndü.
eşim ailesine yalnız gider ama dolduruşa gelmeden gelir. hani kocam iyi de anası doldurdu deniyor ya. kv çok fiştekledi beni dövmesi için. abisinden bile dayak tehdidi aldı bana vurmadığı için.
öyle senelerin emeği ya da aşk yoktu. görücü usülü evlendik iki ay içinde. tek şartım vardı: "şiddetin ve huzursuzluğun hakim olduğu evlilikte ben olmam. tek tokatın dahi affı olmaz"
üç çocuğum var çok şükür. nasıl olsa artık çocuk var, ayrılamaz diye bir düşünceye sahip olamaz. çünkü o şartımın her durumda geçerli olduğunu çok iyi biliyor.
yani, herkes en büyük kötülüğü kendine yapıyor. o bu şu diye bahanelere sığınmaya gerek yok.
her türlü şiddete rağmen ayrılmayan kadınları gerçekten anlayamıyorum.
konuların çoğu bu içeriğe sahip. sadece sevgili olan kadınlar bile katlanıyor ama ayrılmıyor.
çocukken annem bana vurduğunda kendimi öldürmek isteyecek kadar incinirdim. dövmek dediğim de bir tokat. ve belki toplamda en fazla 10 kez olmuştur. ki anneme hala kırgınım.
12 yıllık evli bir ev hanımıyım. eşimin ailesi kadına şiddeti, küfürü normal görür. ama ben eşimden bir kez bile şiddet görmedim, kötü söz duymadım. sinirden deliye dönse bile evden çıkıp gitti, sakinleşince döndü.
eşim ailesine yalnız gider ama dolduruşa gelmeden gelir. hani kocam iyi de anası doldurdu deniyor ya. kv çok fiştekledi beni dövmesi için. abisinden bile dayak tehdidi aldı bana vurmadığı için.
öyle senelerin emeği ya da aşk yoktu. görücü usülü evlendik iki ay içinde. tek şartım vardı: "şiddetin ve huzursuzluğun hakim olduğu evlilikte ben olmam. tek tokatın dahi affı olmaz"
üç çocuğum var çok şükür. nasıl olsa artık çocuk var, ayrılamaz diye bir düşünceye sahip olamaz. çünkü o şartımın her durumda geçerli olduğunu çok iyi biliyor.
yani, herkes en büyük kötülüğü kendine yapıyor. o bu şu diye bahanelere sığınmaya gerek yok.