İnsan isteyince çözümünü istemeyince bahanesini buluyor....
Çok sert diyenler olabilir ama benim için durumun son tespiti bu...
Buna da şöyle bir örnek vereyim ;
Halam şu anda 75 yaşında. 24 yaşında dul kalıyor. 2 tane erkek cocugu ile. Anne yok baba yok. Elde yok avuçta yok. 4 erkek kardeş var 3 ü memleketde 1 babam istanbul'da. Herkes kendi ailesine ancak yetiyor. Kv ve kp 'dere diyor ki siz bu çocuklara az bakın ben Istsnbul'a gidip iş bakıcam. Geliyor babamın yanına. Bu arada okuma yazması da yok. Bir yatılı iş buluyorlar. Çalışıyor orada. Kp re para gönderiyor. Onlar çocuklara halam hepsine bakıyor. Bir süre sonra Kv vefat ediyor. Buradan babam bir ev tutup eşya koyuyor. Kp çocukları alıp o da İstanbul a geliyor. Tek başına çocuklara bakamıyor çünkü.. halamın çalıştığı evin çocuğu da bu arada büyüyor. Onunla birlikte okuma yazmayı öğreniyor halam. Çocuk büyüdüğü için artık yatılı kalması da gerekmiyor. Gündüzlü gitmeye başlıyor. Çocuklarına bakıyor, kp yaslanmış 3. Çocuk niyetine ona da bakıyor ta ki vefat edinceye kadar....
Evini aldı. İstanbul yakinlarinda da bir yer aldı ayrıca bahçeli küçük. Şimdi emekli...
Kimseye eyvallah etmedi. Çok kısmetleri de çıkmış zamanında evlenmedi. 50 yıl öncesinin toplum baskısını hesap edin bir bakalım. Kp bakarken bile ne laflar ne dedikodular çıkardılar üstelik. Şimdi bile ayhhh nikah düşer ama diyenler var bu yazdığımı okurken eminim.
Bu konuda Allah razı olsun konuşan kim varsa babamla muhatap olmak zorunda kaldı. Pişman oldu.
Halamda "başımızda büyüğümüz, sestir nefestir. İşe giderken gözüm arkada kalmıyor o varken" dedi. Ve senelerce baktı.
2 tane aslan gibi çocuk büyüttü. Gelinler torunlar etrafında pervane şimdi. ...
Demem o ki ; isteyen yapıyor gerisi bahane... ailede hepimize örnektir. Çıkmaza giren her kadın önce onda alır soluğu... öğüdünü tutan kendini kurtarır. Tutamayan eski çilesine geri döner....