gerçekten anlayamıyorum

demek ki kişi isteyince değişebiliyor.
sanırım kimse değişmek istemediği için şiddet bitmiyor.

Öyle birden bire kimsenin degisecegine inanmıyorum. Bu zihniyetle alakalı çünkü.

Diyelim ki bu dönüşüme açık biri var,
Uyguladıgı şiddetin bir karşılıgı oldugu bildirilmiyor, bedel ödetilmiyor ki. Kaybetmekten korktugu hicbir şey yok. Neden degissin?

Hatta haksızlıga ugrayan kişi tarafından adamın sırtındaki yastık kabartılıp, çayı kahvesi önünden eksik edilmiyorsa bir de kendiyle övünmeye baslıyor bu sefer.
Zaten vicdan muhasebesi yapmıyor, üstüne de ödüllendirilmiş. Hala karısının çok sevdigi, vazgecilmez erkek... Bu durumda şiddet niye bitsin?

Şiddete maruz kalmaya son vermek isteyen kişi eşinden merhamet dilenmez, ilişkiyi bitirince şiddetini de bitirmiş olur.
Ama nedense bu eziyeti sonlandırmak yerine hayal kurmak daha kolay geliyor...
 
İnsan isteyince çözümünü istemeyince bahanesini buluyor....
Çok sert diyenler olabilir ama benim için durumun son tespiti bu...
Buna da şöyle bir örnek vereyim ;
Halam şu anda 75 yaşında. 24 yaşında dul kalıyor. 2 tane erkek cocugu ile. Anne yok baba yok. Elde yok avuçta yok. 4 erkek kardeş var 3 ü memleketde 1 babam istanbul'da. Herkes kendi ailesine ancak yetiyor. Kv ve kp 'dere diyor ki siz bu çocuklara az bakın ben Istsnbul'a gidip iş bakıcam. Geliyor babamın yanına. Bu arada okuma yazması da yok. Bir yatılı iş buluyorlar. Çalışıyor orada. Kp re para gönderiyor. Onlar çocuklara halam hepsine bakıyor. Bir süre sonra Kv vefat ediyor. Buradan babam bir ev tutup eşya koyuyor. Kp çocukları alıp o da İstanbul a geliyor. Tek başına çocuklara bakamıyor çünkü.. halamın çalıştığı evin çocuğu da bu arada büyüyor. Onunla birlikte okuma yazmayı öğreniyor halam. Çocuk büyüdüğü için artık yatılı kalması da gerekmiyor. Gündüzlü gitmeye başlıyor. Çocuklarına bakıyor, kp yaslanmış 3. Çocuk niyetine ona da bakıyor ta ki vefat edinceye kadar....
Evini aldı. İstanbul yakinlarinda da bir yer aldı ayrıca bahçeli küçük. Şimdi emekli...
Kimseye eyvallah etmedi. Çok kısmetleri de çıkmış zamanında evlenmedi. 50 yıl öncesinin toplum baskısını hesap edin bir bakalım. Kp bakarken bile ne laflar ne dedikodular çıkardılar üstelik. Şimdi bile ayhhh nikah düşer ama diyenler var bu yazdığımı okurken eminim.
Bu konuda Allah razı olsun konuşan kim varsa babamla muhatap olmak zorunda kaldı. Pişman oldu.
Halamda "başımızda büyüğümüz, sestir nefestir. İşe giderken gözüm arkada kalmıyor o varken" dedi. Ve senelerce baktı.
2 tane aslan gibi çocuk büyüttü. Gelinler torunlar etrafında pervane şimdi. ...
Demem o ki ; isteyen yapıyor gerisi bahane... ailede hepimize örnektir. Çıkmaza giren her kadın önce onda alır soluğu... öğüdünü tutan kendini kurtarır. Tutamayan eski çilesine geri döner....
 
Kocasiz kalacaklarina yesinler dayagi otursunlar assa.mucadele etmek zor geliyor tabi gurur da olmayinca ha birde nedense boyle kadinlar surekli dogurur koca eve baglansin diye ama sonu hep aci bitmistir...
 
İnsan isteyince çözümünü istemeyince bahanesini buluyor....
Çok sert diyenler olabilir ama benim için durumun son tespiti bu...
Buna da şöyle bir örnek vereyim ;
Halam şu anda 75 yaşında. 24 yaşında dul kalıyor. 2 tane erkek cocugu ile. Anne yok baba yok. Elde yok avuçta yok. 4 erkek kardeş var 3 ü memleketde 1 babam istanbul'da. Herkes kendi ailesine ancak yetiyor. Kv ve kp 'dere diyor ki siz bu çocuklara az bakın ben Istsnbul'a gidip iş bakıcam. Geliyor babamın yanına. Bu arada okuma yazması da yok. Bir yatılı iş buluyorlar. Çalışıyor orada. Kp re para gönderiyor. Onlar çocuklara halam hepsine bakıyor. Bir süre sonra Kv vefat ediyor. Buradan babam bir ev tutup eşya koyuyor. Kp çocukları alıp o da İstanbul a geliyor. Tek başına çocuklara bakamıyor çünkü.. halamın çalıştığı evin çocuğu da bu arada büyüyor. Onunla birlikte okuma yazmayı öğreniyor halam. Çocuk büyüdüğü için artık yatılı kalması da gerekmiyor. Gündüzlü gitmeye başlıyor. Çocuklarına bakıyor, kp yaslanmış 3. Çocuk niyetine ona da bakıyor ta ki vefat edinceye kadar....
Evini aldı. İstanbul yakinlarinda da bir yer aldı ayrıca bahçeli küçük. Şimdi emekli...
Kimseye eyvallah etmedi. Çok kısmetleri de çıkmış zamanında evlenmedi. 50 yıl öncesinin toplum baskısını hesap edin bir bakalım. Kp bakarken bile ne laflar ne dedikodular çıkardılar üstelik. Şimdi bile ayhhh nikah düşer ama diyenler var bu yazdığımı okurken eminim.
Bu konuda Allah razı olsun konuşan kim varsa babamla muhatap olmak zorunda kaldı. Pişman oldu.
Halamda "başımızda büyüğümüz, sestir nefestir. İşe giderken gözüm arkada kalmıyor o varken" dedi. Ve senelerce baktı.
2 tane aslan gibi çocuk büyüttü. Gelinler torunlar etrafında pervane şimdi. ...
Demem o ki ; isteyen yapıyor gerisi bahane... ailede hepimize örnektir. Çıkmaza giren her kadın önce onda alır soluğu... öğüdünü tutan kendini kurtarır. Tutamayan eski çilesine geri döner....
ben de bu durumu sürdürenlere şunu soruyorum bazen;
kocan öldü farzet, ne yaparsın?
mutlaka çözüm bulunur.
ama ona uğraşmak istemiyor. çünkü kocası başında dursun yeter.

hadi evliler çocuğu bahane ediyor. sevgili olanlar evlenince değişecek bahanesiyle neden devam eder, ayrılmaz?
 
ben de bu durumu sürdürenlere şunu soruyorum bazen;
kocan öldü farzet, ne yaparsın?
mutlaka çözüm bulunur.
ama ona uğraşmak istemiyor. çünkü kocası başında dursun yeter.

hadi evliler çocuğu bahane ediyor. sevgili olanlar evlenince değişecek bahanesiyle neden devam eder, ayrılmaz?
Cascavlak ortada kalıyor onlar.
Çalışmayanlar maddi manevi, çalışanlar manevi olarak birilerine muhtaç pozisyonuna geçiyor.
Kendi ablam da dahil Her zaman söylerim
Kendinizi donatın. Ruhen ve fizikten hangi konuya yatkınsan o konuda kendinizi eğitip geliştirin. Belki hiç gerekmeyecek hiç dara düşmeyeceksiniz ama cepte bir meziyetiniz olsun... Bankada paranız olduğunda nasıl güvende hissediyorsanız bu da size kendinizi güvende hissettirir. Kendine güvenmek kadar güzel şey var mı ?
 
X