- 16 Ağustos 2010
- 293.035
- 602.909
- 43
Gaziantep 7 asırda hazret-i Ömer zamânında İslâm orduları tarafından fethedilerek, Bizanslılardan alındı On birinci asrın sonlarına kadar Müslümanlarla Bizanslılar arasında, 12 asrın ortalarına kadar Selçuklu Türkleriyle Bizanslılar ve Haçlılar arasında zaman zaman el değiştirdi On ikinci asrın ortalarından 1516'ya kadar Türkler ve kısa bir müddet Araplar bölgeye hâkim olduYavuz Sultan Selim Han, 1516'da bu bölgeyi Osmanlı Devletine kattı Bölge, Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuş olup, diğer kültürler 7 asırda kaybolmuş ve Bizansla Haçlı ordularının ve 19 asırda Amerikalı Protestan misyonerlerinin açtığı Amerikan Koleji ile yeniden tesis edilmek istenen Hıristiyan kültürü, filiz vermeden kurumuştur Gaziantep'in bütün sosyal yaşayışında Türk-İslâm kültürü hâkimiyetini devâm ettirmektedir
DÜĞÜN
Düğün ve evlenme, Gaziantep te de kutsal bir olayın başlangıcıdır Evliliğin her aşamasında genellikle yöredeki töre ve inançlara göre hareket edilir Evlenme adetleri İlimiz, merkezi dahil olmak üzere; Nizip ilçesi Boyundur ve Uluyatır (Mizar), Oğuzeli ilçesi Dokuzyol ( Uruşlu ), Büyükkaracaören ve Hötoylu, Araban ilçesi Elif Beldesi ve Akbudak ( Süpürgüç ), Yavuzeli İlçesi Sarılar, Göçmez, Hacımallı ve Üçgöl, Karkamış ilçesi Elifoğlu, Alagöz, Alacalı, Çiftlik ve Balaban köylerinde uygulanmaktadır
DÜĞÜR GEZME
Düğür gezme; evlilik çağına gelmiş kızlara bakmaya gitmek demektir Dügür, oğlan veya erkek yeğeni olanlar tarafından gezilirDügür gezenler, tanıdık dost e akrabalarından, evlenme yaşında kızı olanların salığını ( Haberini ) alırlar Daha sonra haberleri yokmuş gibi belirlenen eve giderek kıza bakarlar Düğür gezenler için en önemli olan şey, kızın ailesinin geçmişidir Ondan sonra kızın marifetleri ve güzelliği gelir
Düğürcüler kızı beğenirlerse, birkaç gün sonra bir daha görmeğe giderler İkinci seferde de beğendikten sonra oğlana haber verirler ve kızı, gizlice yolda gösterirler Düğürcüler beğendiyse, oğlana fazla bir laf düşmez Oğlan, kızı gizlice görüp beğendikten sonra, evlenmenin ilk adımı olan erkekler arasında söz alıp verme işi başlar
BEKLİK TAKMA
Beklik takma; Gaziantep ?te nişan takma yerine kullanılan bir tabirdir Beklik takma yapılmadan önce, kız evi tarafından istenilen ve erkek evi tarafından alınması zorunlu olan giyecek eşyaları alınır Bu olaya ? Beklik Karartısı denir Giyecekler beklik takılırken kız ve erkek tarafından giyilir Beklik karaltısının içinde, bir kat elbiselik, kundura çanta, pabuç ve iç çamaşırı bulunur Eskiden hamam peştimalı da verilirdi
Bu hazırlıklar bitikten sonra; sıra yüzük takmaya gelir, nişan mutlaka kız evinde yapılır Oğlan evi nişan gününden birkaç gün önce dost ve akrabalarına haber yollayarak, nişan gününü bildirir O gün, herkes, kız evinde toplanır Nişana daveti eskiden ? Okuyucu ? denilen kadınlar yaparlardı Günümüzde okuyucu kadınlardan kimse kalmamıştır
Nişan günü sabahı oğlan evi, kız evine, nişanda yenilecek olan tüm yemek, tatlı ve meyveleri yollamak zorundadır Yemekler yenilir, getirilen elbiseler bir ip üzerinde sergilenir Giyecekler incelendikten sonra, tatlı yenilir ve yüzük takılır Bu nişana erkekler katılmaz, kadınlar arasında yapılır
BAŞLIK VE KALIN
Gaziantep?te ve özellikle köylerinde kalın alma olayı hala devam etmektedir Kalın, kız babası tarafından, kızın çeyizine harcanmak üzere alınır Kız babası, aldığı bu parayı başka bir harcama için kullanmaz Eğer bu para kız için harcanmazsa, bu büyük bir terbiyesizlik olarak kabul edilir
Kalın parası, günün şartlarına göre alınır ve bir usulü vardır Kız istendikten sonra oğlun evinden büyükler giderek, kız evinden ne kadar kalın istediklerini sorarlar Eğer istenilen para çok ise; aile büyükleri araya girerek miktarı düşürmeye çalışırlar Oğlan evi, daha sonra verebileceği miktarı kız evine bildirir Beş aşağı, on yukarı işi bağlarlar Yeniden kız evinde toplanılır ve masrafları oğlan evi karşılar Bu toplantıya yalnızca erkekler katılır ve yenilip içildikten sonra, oğlan babası herkesin önünde parayı kız babasına verir Böylece kalın işi halledilmiş olur Önceleri başlık ve kalın gibi maddiyata dayanan kaynakları olamayanlar, değişik usulü ile evlenirler Değişik yapabilmek , iki ailenin kız alıp vermesidir Değişik yapmaya evlenme yaşına gelmiş ağabeyler karar verirler Her aile bir kız alır, bir kız verir Bu nedenle başlık alıp vermezler
Bu usulü benimseyenler çoktur Çünkü; masrafsız olarak yapılan bir evlilik yoludur Bu usulde gönün işi geçerli olmayıp, ailenin vereceği kararlar önemlidir Değişik yapan aileler, genellikle fakir ailelerdir Eğer değişik, aynı köyün gençleri arasında değil de, başka bir köyle değişik yapılıyorsa, o zaman; değiştirilecek kızlar, at üstüne bindirilerek, diğer köye doğru yola çıkarlar İki köy arasında kafile karşılaşır Daha sonra; iki tarafta kızları alır, köylerine dönerler Her köy arasında, ayrıca düğün yapar
YATAK BİÇME
Yatak biçme, imece usulüyle yapılan bir yardımlaşma ve eğlence günüdür Yatak biçme, kız evinde yapılır Oğlan evinden ve kız evinden gelen kadınlar, yardımlaşarak , kızın çehizine konacak yatak yüzlerini diker ve yorganları köpürler Bir yandan iş yapılırken, bir yandan da, yemekler yapılır ve yenir Yatak biçmeye çalgıcılar çağırmak adetler arasındadır Yatak biçmeye gelen kadınlar, yer, içer ve eğlenirler
ÇEHİZ ( ÇEYİZ )
Gaziantep?te çok önemli yer tutar Özellikle kızlar çeyizleriyle değerlendirilir Kız çeyizini para olarak hesaplamak mümkün değildir Bir kızın çeyizi doğduğu günde dizilmeye başlar Anne, teyze, hala vs akrabalar da bu çeyize daima bir şeyler eklerler
ÇEHİZ ALMA ADETLERİ
Çeyiz alma kız evindeki kızın çeyizinin, oğlan evi tarafından alınıp, oğlan evine götürülmesidir Çeyiz alınacağı gün, oğlan evinin akrabaları oğlan evinde, kız evinin akrabaları kız evinde toplanırlar Çeyiz günü, eğlenceyi oğlan evi yapar, kız evi ise; oğlan evinin gelmesini bekler Kız evinde hiçbir eğlence yapılmaz Çeyiz alma adetleri günümüzde hala eksiksiz olarak devam etmekte ve yapılmaktadır
Kız evinden çeyiz almada da bazı adetler ağırlığını korur Çeyizlerin bulunduğu evdeki kızın sandığının üzerine, kızın erkek kardeşi veya yakın bir akrabası oturur Oğlanın babası veya bir aile büyüğü, sandığın üzerinde oturan kişiyi kaldırmak için, bir miktar para verir Para verildikten sonra, çeyiz taşıma işlemlerine geçilir
Çeyiz taşınırken meydanda bulunan her eşya alınır Yeni evlenecek olan çiftlere yardım olarak ne bulunursa götürülür Taşıma işi yalnızca oğlan evine düşer, kız tarafından kimse taşıma işine karışmaz Çeyiz taşındıktan birkaç gün sonra, kız evinden birkaç kişi çeyizin taşındığı eve giderek, evi dizerler Gelen tüm çeyizler evin içersinde düzenlenir ve yerli yerine konulur
KINA GECESİ
Gerdek gecesinden ir gün önce yapılan bir gecedir Bu gece kız evinde ve erkek evinde ayrı ayrı yapılır
Kına gecesinin en önemli kişilerinden birisi olan sağdıç, damadın koruyucusu ve onun hizmetkarıdır Kına gecesi dahil, düğün boyunca damadın tüm ihtiyaçlarından sorumludur Kına gecesinden bir gün önce, attarlar? dan kına alınarak, kız evine gönderilirOğlan evi, kendi kendi evinde eğlendikten sonra, gece, geç saatlerde kız evine giderek kınayı ister Kınayı kız evinden almaya gidilirken, yolda, türküler söylenir ve arada bir ? Yah yah ? çağrılır
Oy mizmize mizmize
Kınayı verin bize
Kınayı vermezseniz
Bizde küseriz size
Yukarıdaki maniye benzer birkaç maniler okunur Kız evinden, içine yoğrulup konmuş ve her biri kaz yumurtası büyüklüğündeki topakların üzerine birer mum dikilmiş ve yakılmış olan kına tepsisi, coşkulu bir eğlenceyle alınarak, oğlan evine gidilir Oğlan evine gidilirken, kına ilk önce öksüz birinin eline yakılır Daha sonra sağdıç, damada ve arkadaşlarının eline kına yakar Kına yakanın bekar olması şarttır Bu da; ? Abbisi ( Darısı ) kendisine olsun ? diyebilmek için yapılır Kınayı yakma, kız evinden gelme dört köşesi sarı tel işleme bir çerçeve ( tülbent mendil ) ile yapılır
Tepsideki topak kınalar, üstü şeritli jelatin kağıtlarla süslenmiş biçimdedir Kına damada yakılırken, iğne batırılır Bu olaydaki maksat; bir gün sonraki gerdek gecesinde damadın uyanık olması içindir Kınayı almaya gidilirken, damat o topluluğun içinde bulunmaz, kına getirildikten sona, kına yakılacağı zaman, damat kimseye sezdirmeden saklanır Saklandığı yeri ancak, sağdıcı bilir Bu arada, damadı, kınaya gelen kalabalık aramaya başlar, bulunan damadın eline coşkulu bir hava içersinde kına yakılır
GELİNCİ VE DÜĞÜN GÜNÜ
Gelinci, yöremize ait bir kadın düğünü olup; düğün salonuna kadınlardan başka kimse alınmaz Bazı yakın akrabalardan gelen olursa, kapıda beklemek zorunda kalır Kına gecesini takip eden günde, oğlan evinde, oğlanın bütün kadın akrabası, komşuları, mahalle kadınları toplanır Çalıp söyler, oynar ve eğlenirler
Gelinciye, gelin ile damat beraber gelir Gelin olan kız, son yemeğini abasıyla birlikte yer daha sonra akrabaları tarafından giydirilir Gelinciler, eğlencenin ortalarına doğru ara verir Gelinciler yanlarında yiyecek ve içecek getirirler Getirilen yiyeceklerin başında ? Hedik ?, bunun yanı sıra kuruyemişler, meyveler ve yemekler yer alır Yiyecek getirenler, getirmeyenlere dağıtırlarBöylece iyi bir dostluk ve yakınlaşma ortamı da doğmuş olur
Gelincinin yeniden ikinci bölümü başlar Kaynana gelinin başına şeker atar, şekerlerin bir kısmı da misafirlerin üzerine atar Bu olay çocukların dört gözle bekledikleri andır Gelinci bittiği zaman, gelinin arkadaşları, gelini alarak gerdek odasına götürürlerYatsı?ya doğru, damadın arkadaşları gelerek, gelinden damadın eşyalarını isterler Gelin, damadın giyeceği eşyaları kendi eliyle arkadaşlarına teslim eder Elbiseyi alan arkadaşları damadı giydirdikten sonra namaza götürürler
Memleketimizde, özellikle köy düğünlerinde bu gelenek devam etmektedir Şehirde ise; bu adet kalkmıştır Düğün günü, oğlan tarafı, mahsere kazanları ve elbeştelerde pilav ve cacık ( Sulu) yemekler yapılır Okuyucu vasıtasıyla, gelinciye olan kadınlar yer icer, çalar oynarlar
MAŞTA
Gelinci ve düğün günleri, davetlileri idare etmek, onları hakkıyla ağırlamak, yemeği ikram eden, törenle ilgili diğer işleri üzerine alan ve mühim roller oynayan kadına maşta denir Maştanın aldığı kararlara büyük küçük her ferdin, itaat etmesi mecburidir
NİKAH TÖRENİ
Nikah için kız, babasına veya amcasına vekalet verir Yalnız vekalet verirken, vekaleti alan kimse; üç defa ? Bana vekalet veriyormusun? ? diye sorar Evet cevabını alınca, camiye gidilir, vekaleti alanlar hocaya nikahı kıydırırlar Son zamanlarda dini nikahlar, camilerden ziyade evlerde kıydırılmaktadır Bunun için, vekalet verme işi ortadan kalkmış olur Resmi nikah da, her yörede aynı olduğundan, ayrıca anlatılmasına lüzum yoktur
GÜVEYİ NAMAZI VE GÜVEYİ GEZDİRMESİ
Daha önceleri güveyi namaza giderken, iki tarafından, damadın arkadaşları ellerinde mumlar yanmış vaziyette birlikte hareket ederlerdi Bu şamdanlar ağaçtan yapılmış ve ağaç dalı gibidir Özel şekil taşır Her bir şamdanın üzerinde 8 10 mum yanar Bu şamdanlar renkli kağıtlarla güzelce süslenir Bunları, güveyinin sağında ve solunda iki kişi tutarlar Bu kişilere Sağdıç denir Bu kişiler, hizmetlerinden dolayı mükafatlandırılmazlar Onun için Antep? te Emeğin Sağdıç, Emeğine Döndü ? diye bir de atasözü vardır Güveyi namaza gidip gelirken, önü sıra gazeller, ilahiler okunur, koşmalar söylenir İmam nikah tazeleme ve bir de dua yapar Duadan sonra güveyi, evvela imamın ellerini öper, sonra sağdıçlar mumları alarak, öne düşerler İlahiler biter, şarkı ve türküler başlar Bundan sonra, gazel ve koşmacılar devam eder Alaylar, şarkılar içinde güveyiyi eve getirirler Bu gidiş gelişte damada dostlarınca, defalarca iğne batırılır Şarkılar biter Güveyiye ivey ( izin ) verilir, herkes dağılır Damat gelinin yanına girince, iki rekat namaz kılar
YÖRESEL YEMEKLER:
Gaziantep'in baklavası meşhurdur Yemeklerde nâne, sarmısak, kırmızı biber ve baharat çok kullanılır Üzümden yapılan ve "şire" (üzüm peksimeti) denilen çerezleri meşhurdur Antep sucuğu, Besni sucuk ve pestili, Samsa ve Bastık başlıcalarıdır Çiğ köfte, içli köfte ve lahmacun yaygındır Kilis kebabı, Alenazik, simit kebabı, kabaklama, sarmısak ve erik tavası, yeni dünyâ ve elma kebabı meşhurdur
YÖRESEL GİYİM:
Mahallî kıyâfet her yerde olduğu gibi burada da unutuldu Köylerde hâlen üste mâvi çuhadan yapılan fermana (önü açık, yakasız, kol ağzı dar çeket) ile alt kısma şalvar ve üçetek entari giyilir Çarşafla başa "meşafe" denilen kareli örtü sararlar
HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:
Halk müziği ve oyunları bakımından Gaziantep en zengin ilimizdir Halk oyunları çeşitli olup, en yaygını "halaylar"dır Barak ağzı denilen okuyuş biçimleri, türkü ve ağıtları, uzun havaları meşhurdur Halk edebiyâtı çok zengin olup, pekçok meşhur halk şâiri ve ozan yetişmiştir
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Antepfıstığı, Antep Baklavası, Zeugma-Karkamış-Yesemek Antik Kentleri, İplik Sanayi, Karpuzatan ve Dülükbaba Mesire Yerleri, Antep Mutfağı
İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Şehrin eski adı Ayıntab'dır Kelime anlamı, pınarın gözü demektir Halk bunu Antep olarak değiştirmiştir Halk Kurtuluş Savaşında Fransızlara karşı başarılı bir savaş verince 6 Şubat 1921'de çıkartılan bir yasayla Gazi ünvanı verildi
ALINTIDIR..
DÜĞÜN
Düğün ve evlenme, Gaziantep te de kutsal bir olayın başlangıcıdır Evliliğin her aşamasında genellikle yöredeki töre ve inançlara göre hareket edilir Evlenme adetleri İlimiz, merkezi dahil olmak üzere; Nizip ilçesi Boyundur ve Uluyatır (Mizar), Oğuzeli ilçesi Dokuzyol ( Uruşlu ), Büyükkaracaören ve Hötoylu, Araban ilçesi Elif Beldesi ve Akbudak ( Süpürgüç ), Yavuzeli İlçesi Sarılar, Göçmez, Hacımallı ve Üçgöl, Karkamış ilçesi Elifoğlu, Alagöz, Alacalı, Çiftlik ve Balaban köylerinde uygulanmaktadır
DÜĞÜR GEZME
Düğür gezme; evlilik çağına gelmiş kızlara bakmaya gitmek demektir Dügür, oğlan veya erkek yeğeni olanlar tarafından gezilirDügür gezenler, tanıdık dost e akrabalarından, evlenme yaşında kızı olanların salığını ( Haberini ) alırlar Daha sonra haberleri yokmuş gibi belirlenen eve giderek kıza bakarlar Düğür gezenler için en önemli olan şey, kızın ailesinin geçmişidir Ondan sonra kızın marifetleri ve güzelliği gelir
Düğürcüler kızı beğenirlerse, birkaç gün sonra bir daha görmeğe giderler İkinci seferde de beğendikten sonra oğlana haber verirler ve kızı, gizlice yolda gösterirler Düğürcüler beğendiyse, oğlana fazla bir laf düşmez Oğlan, kızı gizlice görüp beğendikten sonra, evlenmenin ilk adımı olan erkekler arasında söz alıp verme işi başlar
BEKLİK TAKMA
Beklik takma; Gaziantep ?te nişan takma yerine kullanılan bir tabirdir Beklik takma yapılmadan önce, kız evi tarafından istenilen ve erkek evi tarafından alınması zorunlu olan giyecek eşyaları alınır Bu olaya ? Beklik Karartısı denir Giyecekler beklik takılırken kız ve erkek tarafından giyilir Beklik karaltısının içinde, bir kat elbiselik, kundura çanta, pabuç ve iç çamaşırı bulunur Eskiden hamam peştimalı da verilirdi
Bu hazırlıklar bitikten sonra; sıra yüzük takmaya gelir, nişan mutlaka kız evinde yapılır Oğlan evi nişan gününden birkaç gün önce dost ve akrabalarına haber yollayarak, nişan gününü bildirir O gün, herkes, kız evinde toplanır Nişana daveti eskiden ? Okuyucu ? denilen kadınlar yaparlardı Günümüzde okuyucu kadınlardan kimse kalmamıştır
Nişan günü sabahı oğlan evi, kız evine, nişanda yenilecek olan tüm yemek, tatlı ve meyveleri yollamak zorundadır Yemekler yenilir, getirilen elbiseler bir ip üzerinde sergilenir Giyecekler incelendikten sonra, tatlı yenilir ve yüzük takılır Bu nişana erkekler katılmaz, kadınlar arasında yapılır
BAŞLIK VE KALIN
Gaziantep?te ve özellikle köylerinde kalın alma olayı hala devam etmektedir Kalın, kız babası tarafından, kızın çeyizine harcanmak üzere alınır Kız babası, aldığı bu parayı başka bir harcama için kullanmaz Eğer bu para kız için harcanmazsa, bu büyük bir terbiyesizlik olarak kabul edilir
Kalın parası, günün şartlarına göre alınır ve bir usulü vardır Kız istendikten sonra oğlun evinden büyükler giderek, kız evinden ne kadar kalın istediklerini sorarlar Eğer istenilen para çok ise; aile büyükleri araya girerek miktarı düşürmeye çalışırlar Oğlan evi, daha sonra verebileceği miktarı kız evine bildirir Beş aşağı, on yukarı işi bağlarlar Yeniden kız evinde toplanılır ve masrafları oğlan evi karşılar Bu toplantıya yalnızca erkekler katılır ve yenilip içildikten sonra, oğlan babası herkesin önünde parayı kız babasına verir Böylece kalın işi halledilmiş olur Önceleri başlık ve kalın gibi maddiyata dayanan kaynakları olamayanlar, değişik usulü ile evlenirler Değişik yapabilmek , iki ailenin kız alıp vermesidir Değişik yapmaya evlenme yaşına gelmiş ağabeyler karar verirler Her aile bir kız alır, bir kız verir Bu nedenle başlık alıp vermezler
Bu usulü benimseyenler çoktur Çünkü; masrafsız olarak yapılan bir evlilik yoludur Bu usulde gönün işi geçerli olmayıp, ailenin vereceği kararlar önemlidir Değişik yapan aileler, genellikle fakir ailelerdir Eğer değişik, aynı köyün gençleri arasında değil de, başka bir köyle değişik yapılıyorsa, o zaman; değiştirilecek kızlar, at üstüne bindirilerek, diğer köye doğru yola çıkarlar İki köy arasında kafile karşılaşır Daha sonra; iki tarafta kızları alır, köylerine dönerler Her köy arasında, ayrıca düğün yapar
YATAK BİÇME
Yatak biçme, imece usulüyle yapılan bir yardımlaşma ve eğlence günüdür Yatak biçme, kız evinde yapılır Oğlan evinden ve kız evinden gelen kadınlar, yardımlaşarak , kızın çehizine konacak yatak yüzlerini diker ve yorganları köpürler Bir yandan iş yapılırken, bir yandan da, yemekler yapılır ve yenir Yatak biçmeye çalgıcılar çağırmak adetler arasındadır Yatak biçmeye gelen kadınlar, yer, içer ve eğlenirler
ÇEHİZ ( ÇEYİZ )
Gaziantep?te çok önemli yer tutar Özellikle kızlar çeyizleriyle değerlendirilir Kız çeyizini para olarak hesaplamak mümkün değildir Bir kızın çeyizi doğduğu günde dizilmeye başlar Anne, teyze, hala vs akrabalar da bu çeyize daima bir şeyler eklerler
ÇEHİZ ALMA ADETLERİ
Çeyiz alma kız evindeki kızın çeyizinin, oğlan evi tarafından alınıp, oğlan evine götürülmesidir Çeyiz alınacağı gün, oğlan evinin akrabaları oğlan evinde, kız evinin akrabaları kız evinde toplanırlar Çeyiz günü, eğlenceyi oğlan evi yapar, kız evi ise; oğlan evinin gelmesini bekler Kız evinde hiçbir eğlence yapılmaz Çeyiz alma adetleri günümüzde hala eksiksiz olarak devam etmekte ve yapılmaktadır
Kız evinden çeyiz almada da bazı adetler ağırlığını korur Çeyizlerin bulunduğu evdeki kızın sandığının üzerine, kızın erkek kardeşi veya yakın bir akrabası oturur Oğlanın babası veya bir aile büyüğü, sandığın üzerinde oturan kişiyi kaldırmak için, bir miktar para verir Para verildikten sonra, çeyiz taşıma işlemlerine geçilir
Çeyiz taşınırken meydanda bulunan her eşya alınır Yeni evlenecek olan çiftlere yardım olarak ne bulunursa götürülür Taşıma işi yalnızca oğlan evine düşer, kız tarafından kimse taşıma işine karışmaz Çeyiz taşındıktan birkaç gün sonra, kız evinden birkaç kişi çeyizin taşındığı eve giderek, evi dizerler Gelen tüm çeyizler evin içersinde düzenlenir ve yerli yerine konulur
KINA GECESİ
Gerdek gecesinden ir gün önce yapılan bir gecedir Bu gece kız evinde ve erkek evinde ayrı ayrı yapılır
Kına gecesinin en önemli kişilerinden birisi olan sağdıç, damadın koruyucusu ve onun hizmetkarıdır Kına gecesi dahil, düğün boyunca damadın tüm ihtiyaçlarından sorumludur Kına gecesinden bir gün önce, attarlar? dan kına alınarak, kız evine gönderilirOğlan evi, kendi kendi evinde eğlendikten sonra, gece, geç saatlerde kız evine giderek kınayı ister Kınayı kız evinden almaya gidilirken, yolda, türküler söylenir ve arada bir ? Yah yah ? çağrılır
Oy mizmize mizmize
Kınayı verin bize
Kınayı vermezseniz
Bizde küseriz size
Yukarıdaki maniye benzer birkaç maniler okunur Kız evinden, içine yoğrulup konmuş ve her biri kaz yumurtası büyüklüğündeki topakların üzerine birer mum dikilmiş ve yakılmış olan kına tepsisi, coşkulu bir eğlenceyle alınarak, oğlan evine gidilir Oğlan evine gidilirken, kına ilk önce öksüz birinin eline yakılır Daha sonra sağdıç, damada ve arkadaşlarının eline kına yakar Kına yakanın bekar olması şarttır Bu da; ? Abbisi ( Darısı ) kendisine olsun ? diyebilmek için yapılır Kınayı yakma, kız evinden gelme dört köşesi sarı tel işleme bir çerçeve ( tülbent mendil ) ile yapılır
Tepsideki topak kınalar, üstü şeritli jelatin kağıtlarla süslenmiş biçimdedir Kına damada yakılırken, iğne batırılır Bu olaydaki maksat; bir gün sonraki gerdek gecesinde damadın uyanık olması içindir Kınayı almaya gidilirken, damat o topluluğun içinde bulunmaz, kına getirildikten sona, kına yakılacağı zaman, damat kimseye sezdirmeden saklanır Saklandığı yeri ancak, sağdıcı bilir Bu arada, damadı, kınaya gelen kalabalık aramaya başlar, bulunan damadın eline coşkulu bir hava içersinde kına yakılır
GELİNCİ VE DÜĞÜN GÜNÜ
Gelinci, yöremize ait bir kadın düğünü olup; düğün salonuna kadınlardan başka kimse alınmaz Bazı yakın akrabalardan gelen olursa, kapıda beklemek zorunda kalır Kına gecesini takip eden günde, oğlan evinde, oğlanın bütün kadın akrabası, komşuları, mahalle kadınları toplanır Çalıp söyler, oynar ve eğlenirler
Gelinciye, gelin ile damat beraber gelir Gelin olan kız, son yemeğini abasıyla birlikte yer daha sonra akrabaları tarafından giydirilir Gelinciler, eğlencenin ortalarına doğru ara verir Gelinciler yanlarında yiyecek ve içecek getirirler Getirilen yiyeceklerin başında ? Hedik ?, bunun yanı sıra kuruyemişler, meyveler ve yemekler yer alır Yiyecek getirenler, getirmeyenlere dağıtırlarBöylece iyi bir dostluk ve yakınlaşma ortamı da doğmuş olur
Gelincinin yeniden ikinci bölümü başlar Kaynana gelinin başına şeker atar, şekerlerin bir kısmı da misafirlerin üzerine atar Bu olay çocukların dört gözle bekledikleri andır Gelinci bittiği zaman, gelinin arkadaşları, gelini alarak gerdek odasına götürürlerYatsı?ya doğru, damadın arkadaşları gelerek, gelinden damadın eşyalarını isterler Gelin, damadın giyeceği eşyaları kendi eliyle arkadaşlarına teslim eder Elbiseyi alan arkadaşları damadı giydirdikten sonra namaza götürürler
Memleketimizde, özellikle köy düğünlerinde bu gelenek devam etmektedir Şehirde ise; bu adet kalkmıştır Düğün günü, oğlan tarafı, mahsere kazanları ve elbeştelerde pilav ve cacık ( Sulu) yemekler yapılır Okuyucu vasıtasıyla, gelinciye olan kadınlar yer icer, çalar oynarlar
MAŞTA
Gelinci ve düğün günleri, davetlileri idare etmek, onları hakkıyla ağırlamak, yemeği ikram eden, törenle ilgili diğer işleri üzerine alan ve mühim roller oynayan kadına maşta denir Maştanın aldığı kararlara büyük küçük her ferdin, itaat etmesi mecburidir
NİKAH TÖRENİ
Nikah için kız, babasına veya amcasına vekalet verir Yalnız vekalet verirken, vekaleti alan kimse; üç defa ? Bana vekalet veriyormusun? ? diye sorar Evet cevabını alınca, camiye gidilir, vekaleti alanlar hocaya nikahı kıydırırlar Son zamanlarda dini nikahlar, camilerden ziyade evlerde kıydırılmaktadır Bunun için, vekalet verme işi ortadan kalkmış olur Resmi nikah da, her yörede aynı olduğundan, ayrıca anlatılmasına lüzum yoktur
GÜVEYİ NAMAZI VE GÜVEYİ GEZDİRMESİ
Daha önceleri güveyi namaza giderken, iki tarafından, damadın arkadaşları ellerinde mumlar yanmış vaziyette birlikte hareket ederlerdi Bu şamdanlar ağaçtan yapılmış ve ağaç dalı gibidir Özel şekil taşır Her bir şamdanın üzerinde 8 10 mum yanar Bu şamdanlar renkli kağıtlarla güzelce süslenir Bunları, güveyinin sağında ve solunda iki kişi tutarlar Bu kişilere Sağdıç denir Bu kişiler, hizmetlerinden dolayı mükafatlandırılmazlar Onun için Antep? te Emeğin Sağdıç, Emeğine Döndü ? diye bir de atasözü vardır Güveyi namaza gidip gelirken, önü sıra gazeller, ilahiler okunur, koşmalar söylenir İmam nikah tazeleme ve bir de dua yapar Duadan sonra güveyi, evvela imamın ellerini öper, sonra sağdıçlar mumları alarak, öne düşerler İlahiler biter, şarkı ve türküler başlar Bundan sonra, gazel ve koşmacılar devam eder Alaylar, şarkılar içinde güveyiyi eve getirirler Bu gidiş gelişte damada dostlarınca, defalarca iğne batırılır Şarkılar biter Güveyiye ivey ( izin ) verilir, herkes dağılır Damat gelinin yanına girince, iki rekat namaz kılar
YÖRESEL YEMEKLER:
Gaziantep'in baklavası meşhurdur Yemeklerde nâne, sarmısak, kırmızı biber ve baharat çok kullanılır Üzümden yapılan ve "şire" (üzüm peksimeti) denilen çerezleri meşhurdur Antep sucuğu, Besni sucuk ve pestili, Samsa ve Bastık başlıcalarıdır Çiğ köfte, içli köfte ve lahmacun yaygındır Kilis kebabı, Alenazik, simit kebabı, kabaklama, sarmısak ve erik tavası, yeni dünyâ ve elma kebabı meşhurdur
YÖRESEL GİYİM:
Mahallî kıyâfet her yerde olduğu gibi burada da unutuldu Köylerde hâlen üste mâvi çuhadan yapılan fermana (önü açık, yakasız, kol ağzı dar çeket) ile alt kısma şalvar ve üçetek entari giyilir Çarşafla başa "meşafe" denilen kareli örtü sararlar
HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:
Halk müziği ve oyunları bakımından Gaziantep en zengin ilimizdir Halk oyunları çeşitli olup, en yaygını "halaylar"dır Barak ağzı denilen okuyuş biçimleri, türkü ve ağıtları, uzun havaları meşhurdur Halk edebiyâtı çok zengin olup, pekçok meşhur halk şâiri ve ozan yetişmiştir
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Antepfıstığı, Antep Baklavası, Zeugma-Karkamış-Yesemek Antik Kentleri, İplik Sanayi, Karpuzatan ve Dülükbaba Mesire Yerleri, Antep Mutfağı
İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Şehrin eski adı Ayıntab'dır Kelime anlamı, pınarın gözü demektir Halk bunu Antep olarak değiştirmiştir Halk Kurtuluş Savaşında Fransızlara karşı başarılı bir savaş verince 6 Şubat 1921'de çıkartılan bir yasayla Gazi ünvanı verildi
ALINTIDIR..