• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gassan Satar Siirleri

GÜNAHA ACELEM VAR


Yasak aşk neymiş
Kim yasaklamış
Hadi gel çıkalım gökyüzüne
Soralım meleklere
Hadi soralım maviye
Soralım kuşa
Soralım yeşile
Kim yasaklar aşkı
Var mı bu sorunun cevabı


Hadi soralım tanrıya
Soralım tanrının konakladığı yüreğe
Sevda da günah var mıdır
Aşkta yasak var mıdır
Sevaplar günahları siler mi
Aşkım günahsa
Sana bakmak günahsa
Sevişmek seninle günahsa
Binlerce sevap işlemeli


Hadi koşalım o zaman iyiliklere
Hadi uçalım sevaplara o zaman
Günahlarımız sevapmış hadi yaşayalım
Hadi şu çocuğu sevindirmeli şimdi
Hadi şu ağaca su vermeil


Gel acelem var binlerce günaha
Şu kuşa yem uzatmalı
Gel bak şu ihtiyar bir yudumluk sevgiye muhtaç
Çok çok olmalı sevaplar
Hadi şu koca çölü suya doyurmalı
Hadi şu denizin suyuna daha çok mavilik koymalı


Bak solmuş bir çiçek
Hadi güneş olalım
Işık verelim
Hadi günahlar bekler bizi
Sevaplara koşalım


Gel sana doymam bir günahla
Hadi sil korkuyu yüreğinden
Hadi aşktır bizi bekleyen
Hadi yüreğimizdir
Yüreğimizdeki sevdadır paylaşacağımız
Sadece biz olan
Sadece bizim olan

Gassan Satar
 
KAVUŞMAK İÇİN SANA

Ayrılık derdindeyiz sevgili
Bulut değdi gözüme
Gölgelendi dünya
Bir yağmur damlası aradı gözlerim
Bulutun yüreğinde bir yağmur damlası aradım
Güneşin sarısını hapsetmiş içine bir yağmur damlası
Bir yağmur tanesinde umudum
İçine aydınlığı nakşetmiş
Bir serin pınar
Bir derin huzur
Bulutlandı dünyam
Kara bir güne açtım gözlerimi
Karanlıklar içinde
Bir öfke aradım
Bir yıldırım
Gürültülü
Öfkesini sesine katmış bir yıldırım aradım
Bir şimşeğin hızını aradım bulutun yüreğinde
Karanlığı yırtan bir şimşek aydınlığı
Teslimiyet yok ayrılığa
Yenilmek yok hasrete
Karanlığı yırtacağım
Ayrılığı gömeceğim bulutun karanlığına
Bir şimşeğin yüreğine akıp
Bir yağmur damlasına gireceğim
Bulutun gölgesi arkamda
Aydınlığa
Senin sevdanın aydınlığına koşacağım sevgili
Bir yağmur sonrası
Gökkuşaği armağanı olacak savaşımın
Sen olacaksın gökkuşağının yüreğinde
Bulmak için seni sevgili
Baskaldıracağım bulutun gölgesine
Başkaldıracağım bulutun karanlığına
Sana sarılmak için sevgili
Bir yağmur tanesinin yüreğinde yolculuk edeceğim
Sana kavuşmak için sevgili
Bir deli rüzgar olacağım
Bütün bulutların karanlığını dağıtan
Ayrılığı bitirmek için sevgili
Bulutun karanlığına inat
Güneşin sarısını çalacağım
Bir yağmur damlasının yüreğinden
Sana kavuşmak icin sevgili
Savaşacağım
Savaşacağım seni benden ayıran imkansızlıklarla….


Gassan Satar
 
BİLGENİN YÜREK HİKAYESİ

Ekmek yoksunu idik biz dostum
Sevgi ile doyurduk bedeni
Aramadık minderin yokluğunu
Sevgilinin bağrını mekan eyledik kendimize
Sözcükleri savurduk boşluklara
Bir dokunuşun dili ile konuştuk biz dostum
Yokluklarda büyüdük dostum
Yüreğimizi katık ettik yaşamımıza
Beyaz bir kuş olduk gökyüzünde
Rüzgar yoksunu idik dostum
Sevgilinin aşkıyla kanat açtık delice
Karanlıklara mahkum olduk dostum
Görmedi gözümüz aydınlığı
Gönül gözümüzü bakış eyledik
Gördük sevgilerin bütününü dostum
Bahtımıza hep acı düştü
Sevinci acıların bağrından süzdük biz dostum
Ağıtlar düştü bizim payımıza
Hazan yaşandı türkülerimizde
Halaya durduk biz yine acılarımızın omuzlarında
Vurdular bizi dostum
Yaraladılar
Bir kahpe kurşuna esir düştü bedenimiz
Toprağı dost belledik
Toprağı sürdük yaramıza merhem diye
Bağladılar dostum dilimizi
Lal olduk
Bir ses yoksunu
Yenilmedik dostum
Sessizliğimizin çığlığı ile doldurduk yaşamı
Her gün öldük biz dostum
Her gün öldük
Yılmadık dostum
Yılmadık
Doğduk her ölümden sonra
Doğduk biz yine kendi yıkıntımızdan

GASSAN SATAR
 
GECEYE YAZGILIYIM

Vur sensizliği geceye
Sal sonra geceyi üstüme
Gece sensiz belalara gebe
Hasretinden yanık türküler doğar
En güzel beladır hasretin
Ne sevdan biter
Ne de hasretin
Ben geceye
Ben sensizliğe yazgılıyım
Gece nice türkülere gebe daha
Daha büyüteceğim çok sevda
Daha yaşayacağım çok gece var
Payıma sensizlik düşmüş
Yüreğimde söyleyeceğim çok kelimem var
Yüreğimi yakacağım çok yangınım var daha benim

GASSAN SATAR
7.2.2002
 
HADİ SOYUN KORKULARINDAN

Bu gece sadece sen olmalısn kollarımdaki
Hadi unut zayıflıklarını
Bırak tedirginliklerini bir kenara
Sadece sen olan seni istiyorum bu gece
Çırılçıplak ruhunla gelmelisin bana
Bu gece ikimizin doğum günü olacak
Sende dogacağım
Ve bende doğacaksın
Korkuyu bilmiyor olacağız
Hiç acıyla karşılaşmamış olacağız
Geçmiş olmayacak
Gelecek nedir bilmeyecegiz
İlk kez iki ruh aynı anda
Aynı tende
Aynı çıplaklıkta doğacak aşka
Hadi soyun geçmiş elbisesinden
Bilmeyeceğiz cehennemi
Cehennem ateşinde aşkın ateşidir diyerek yanacağız
Bilmeden arzuyu yanacağız arzunun ateşinde
Sen beni sen bilerek sarılacaksın bana
Ben sana ben diye sarılacağım bu gece
Cenneti bilmeden cennetin çayırlarında koşacağız
Hadi soyun korkularından
Çıplaklığın gerek bana
Çıplaklığına hiç yaşamadığın özlemleri yükle
Bilmediğin hasretleri ekle istersen
İlk kez sever gibi seveceğiz
İlk kez sevişir gibi sevişeceğiz bu gece....

GASSAN SATAR
8.2.2002
 
BUDUR SÖZLERİM

Sozu savurdum rüzgara
Yükledim içimdeki karalığı
Yükledim yüreğimdeki aydınlığı
Hüzünden oluşurum ben biraz
Kin vardır biraz da
Biraz nefret hatta
Yükledim hepsini
Biraz sevinç var
Biraz da gülümseme
Biraz da korku
En cok aşkı yükledim sözüme
En cok hasreti dillendirdim
İnsani koydum sonra en güzel özne olarak
Özne insan olsun dedim
Tümleç insan olsun
Sıfat insan olsun dedim
Ama fiil aşk olsun istedim hep
Birinin yüreğine dokunur mu dedim acaba
Belki birini üzer
Belki birini incitir
Belki birini sevindirir
Belki birine aşkımı fısıldar
Ama birileri hep bilir beni
Bir söz vardır benden çıkan
Bir söz vardır onlara giden
Ben varım sözlerimle
Kıyamadım sözümü tutmaya yine
Ben sözlerim kadarım dostlar
Ne olur cok kırılmayın sozlerime
Vardır biraz bencilliğim
Vardır biraz karalığım
Ama aşkta vardır
Ama yürekte vardır sözlerimde
Beni nasıl görmek istediğinizdir sözümün etkisi
Kendinizde görmek istediğinizdir fiilim
Bağışlayın dostlar beni
Budur sözlerim benim

GASSAN SATAR
8.2.2002
 
YAKAMOZ

koklarim gonca gulu dalinda
burcu burcu sen varsin ozunde
cekerim icime dolarim kokunla
o zaman butun cicekler sen olursun

gokkusagi belirir gokyuzunde
gozlerime dolar sen varsin renklerinde
bakarim doyasiya yasarim seni
o zaman gokyuzu dolar gul yuzunle

seyre dalarim yakamozu gece
ay isigi vurur denizin yuzune
ay isigi sen olursun deniz ben
isiginla aydinlanirim
yakamoz gulumsemen olur bende gorunen…

Gassan satar
 
DUDAKLARIN DEĞECEK


dudakların değecek dudaklarıma
biraz aşk kalacak
biraz hasret
çokça sen

dudakların değecek dudaklarıma
biraz bahar esecek
biraz yağmur yağacak
çokça sevdan

dudakların değecek dudaklarıma
şiirler dökülecek durmadan
şiirlerin hatırına
dudaklarını emanet alacağım avuçlarıma
avuçlarıma her dokunuşumda
dudakların düşecek aklıma

dudakların dokunacak dudaklarıma
gökkuşağına elveda deyip
dudaklarının renklerine dalacağım
dudaklarından başka cennet yok deyip
bir sıcak nefesinde yaşayacağım

GASSAN SATAR
 
DURMAKSIZIN KAÇTIM

hoşgeldin küçüğüm hasretinin gül kokan koynuna
adlandıramadığım nice zamansızlığın geçti kaybolmuşluğumda
özlemlerimi atıp ruhumun en derinine
beni yakan senin hasretin değil diyen
çok yalanlar söyledim kendime

gizleyip sana sarılmaların özlemini kendimden
dudaklarında son bulan çok yolculuklar
çok koşularım oldu ateşinde eriyip biten
dindirmek için sevdanın haykırısını sustum
sustum durmaksızın

geceleri aşka boyayan hasretine dair
öyle çok ah döküldü ki dilimden
kaç türkü düştü anılarının üstüne
kaç kere hasretinden vardım sana

hayaline her varışımda
korkularımın cehennemine sığındım
kaçtım küçüğüm senden
durmaksızın kaçtım

zaman kavramı neydi sahi
sensizliğinde unuttuğum yaradılışım gibi
hasretinde nefes olmuştu sonrasızlık
sana sarılışımda yeniden yaratacaktı ya zamanı tanrı
öncesizliğe sığındım ben
durmaksızın kaçtım sevdandan

sahi sen ne zaman varacaktın koynuma
hangi dudak izinde yeşertecektik
zaman denen gökkuşağını
hangi sevişmenin sonunda
yeniden yazacaktık zamanı
hangi kaçışlarımın sonunda
sevdayı anlatacaktık birbirimizin hasretinin dilinde

güzel yüzün düşüyor sabır denen zalimin sırtına
yüklenip güzelliğini susmak zor
bekleyişin dilinden de dökülüyor askın haykırısı
sabrın avuçlarında başlıyacak ya sevişmelerimiz
kaçtım ben yine de
durmaksızın kaçtım

dilinden dökülen kelimeleri biriktirmiştim usumun mahreminde
sen gibi konuşup kendimle hasretini yatıştırdığım çok oldu
senden olan kelimelerle çok anlattım kendimi
çok korktum sevgili çok korktum
sevdana yakıştıramadım korkuyu
ne zaman aklıma sen düşsen sustum
bu yüzden suskunluğa gömüldüm küçüğüm

GASSAN SATAR
 
KAYBOLUŞ

Aynaya yansıyan çocuk gülümsemem
Yitik bir askın hatırası
Çok eskilerde kalan belki
Ya da geleceğimi prangalaşacak kadar yakın
Umutsuzluğumu körükleyecek taze
Acılarını kanıksayacak kadar eski

Tutkularım, heyecanlarım
Siz bir kösede kalın
Yok sayıyorum sizi
Kendime söylediğim yalanların en yamanısınız
Yok saydığım en çok olansınız

Gece geliyor iste yeniden
Ruhumu hiç doyurmayan eğlencelere
Işıksız kahkahalara yolculuğum

Huzur denen aldatmacanın koynundayım
Şehvete atılgan yüreğim
Gel yalnız bırakma korkaklığımı
Mutlu olduğum yalanları yarat benimle

Dinginlik soldurmuş renklerimi
Tek düze giden bu yasam
Katili hatıralarımda kalmış aşk duygusunun

Kuklasıyım kendi kandırmacalarımın
İnkarcısı aşka susamışlığımın

Bu ahlak bu namus bu kurallar
Bu günah bu koşullandırma bu alışkanlıklar
İste teslim ettim size
Heyecanlara susamış gülümsemelerimi

Ben yalanları kadar yaşayan
Korkaklığı kadar derin gömen kendini yokluğa
Sesinin fısıltısı kadar şehvetli unutkanlıklar büyüten

Bir şarkı var dudaklarımda
Bedenimde gezinen ürpertilerle dans eden
`Sevmeyi ne kadar özledim` diyen bir kadın sesi
Anlatıyor hiç durmadan beni

Ben ki askın gönüllü hizmetkarı
Sevmeye şımarmanın masum çocuğu
Ah tutkum dile gelse
Anlatabilse beklemeye korktuğum o aşka
O resmini çizmeye korktuğum sevgiliye
Anlatabilse umutsuz bekleyişlerimi

Karanlığa itmişim bütün bilmek istemediklerimi
Bu yüzden ben en çok geceyi sevdim..
yasayamadığım duyguların özeti gibi..
karanlık bir özlemin içinde..
tutulamayan yıldızların ışıltısı gibi..

sen ey bilmediğim sevgili..
hiç sevişemediğim.. hiç sarılamadığım..
senin yokluğunda anlamlanır nice mutsuzluğum.
yokluğun iste herşeye sebep..
mutsuzluğumu anlayamama bile..

Sen bil ama, sen bil beklemediğim sevgili
Tenine hiç dokunamayacağım uykularımın kahramanı
Özledim
Özledim özlemeye korktuklarımı anmayı
Yaşamayı…
Sevişmeyi tenimden ben olan tutku akarken yaşama ......

GASSAN SATAR
 
DUDAKLARINA KÖK SALDI SEVDAM

kanmaz dudaklarım gölgene
sıcaklığından yudumlarım dudaklarını
dudaklarına kok saldı sevdam
dudakların evrenin ilk tohumu
dudakların günün ilk ışığı
çocukluğumdan kalan tatlı bir an
çocukluğumun gizli kahkası

dudaklarına mı dokundu parmakların
dur dağıtma büyüsünü parmaklarının
parmakların doğsun tenime
parmakların döllesin sevdayı
dudaklarından tenime düsen ateşle

yağmur yağar gibi yağsın dudakların sevdama
yeşilin sevdaya yürümesi gibi
yürüsün dudaklarındaki her fısıltı
sevda doğuran büyülü sözcüklere
sevdamın içinde dillensin sevdan
haykıralım sevdayı birbirimize vurgunluğumuzda

GASSAN SATAR
 
ÖZLEMLERİN YÜREĞİ

Yıllardır çekiyorsan özlemini sevdaların
Özlemlerin yüreğinde gelirim sana
Kaybetmişsen umutlarını yiten giden yılların içinde
Yüreğimde neşeli bir umutla gelirim sana sevgili
Kurumuşsa her dal tutunduğun
Yitirme umudunu sevgili
Bir yaprak misali savrulmuşsan dalsızlıktan
Yitirme umudunu sevgili
Bir dal
Bir gölge olmak için
Yüreğimde yeşeren sevda ağacımla gelirim sana
Denizlere varamamış bir çakıl taşı isen sevgili
Teninin değdiği her yeri sevda denizi yapan yüreğimle gelirim sana
Ben varsam sevgili her özlem çığlığında
Arıyorsan sen bilmeden beni
Tanıyorsan sevmelerimi beni tanımadan
Buluyorsan beni şarkıların her notasında
Sen bende olduğun içindir
Sevdanı öncesizlikte bende bıraktığın içindir
Kabarıyorsa azgın sevdalar yüreğinde
İste geldim sevgili öncesizlikten
Geldim öncesizlikten sevdamızı sonsuzluğa taşımak için
Açtım yüreğimi sevdana
Bir deli boran gibi
Bir azgın nehir gibi
Neşeli bir şarkı gibi
Gel yüreğime dol sevgili.

GASSAN SATAR
 
KAYIP DOSTLUK

Düştük bir yalan düşün pesine
Dil yalan söyler
El yalan söyler
Ellerimizle kazdığımız yalnızlık kuyusuna atmışız yüreği
Bir gerçek dost ararız
Kaçmışız gerçek dost olmaktan bir başkasına
Kapatmışız kulaklarımızı dertlerine insanların
Bizi dinleyecek gerçek dost ararız
Duvarlar örmüşüz etrafımıza
Dikenli teller koymuşuz bir dost sesine
Kendimize küsmüşüz
Kendimize kırgın
Kendimizi dinlemez olmuşuz
Bizi dinleyecek gerçek bir dost ararız
Öldürmüşüz tabiatı
Unutmuşuz çiçekle konuşmayı
Unutmuşuz bir köpeği sevmeyi
Gömmüşüz yeşilliği beton binaların mezarlığına
Gerçek bir dost ararız
Güvenmeyi aldatılmak saymışız
İnanmayı saflığa yormuşuz
Paylaşmayı aptallıkla anlamlandırmışız
Sonra gerçek bir dost aramışız
Yenik düşmüş sevgi
Yenik düşmüş dostluk
Kendi yaratımımız olmuş yalnızlık
Kendimizi kendi ellerimizle atmışız bir derin kuyuya
Sonra gerçek bir dost aramışız
Bir uçan balonun içine atmışız dostluğu
Yükseldikçe göklere
Uzaklaştıkça bizden
Ah çekmişiz arkasından
Atmışız yüreğimizden dostluğu
Ahlarla vahlarla gerçek bir dost ararız.

GASSAN SATAR
 
KAÇIYORSUN

Kaçıyorsun
Kaçacaksın daha da
Kaçtığından seni kurtaramayan uzaklıklara

Peki güvenme kimseye
Aldanışlarının intikamını al özlemlerinden

Haydi oksuz bırak yüreğindekileri
Aldanışlarının koluna gir
Bir kez de sen kendine ihanet et
Büyüt yalnızlığını durmaksızın
Yaşamı bitir umutlarında
Umut kalmasın yarına bakışlarında
Aldanışlarının hançerini sapla umutlarına

Kendinden kendini kanat durmadan
Kaçıyorsun
Kaçacaksın daha da
Kaçtığını daha da büyüten uzaklıklara

Belki de yok sayacaksın seni kemiren
Yok eden bu kaçışları
Yüreğinin derinlikleri daha dolmadı ne de olsa
At at durmadan derinliklere korkularını
Dipsiz kuyu san sen ruhunu
Tek bir haykırısına bakar
Kocaman çığın ruhundan yüreğine yuvarlanması

Kendinden büyüteceksin kendi kaçışlarını
Kaç bakalım
Kaçmakla asla kurtulamayacağın kaçışlarından....

GASSAN SATAR

 
KAVUŞMAMIZ YARIN

Dayan sevdiceğim dayan
Kavuşmamız yarınadır
Yarına çok az var
Bir güneş yolculuğundadır sevdamız
Ayışığının emanetindedir kavuşmamız
Dün daha bilinmezlerdeydik
Dün daha tanımazlardaydık birbirimiz için
Bir koca ömür geçti birbirimizsiz
Yüzümüzün her çizgisine kazıdık bizsizliği
Yarına ne kaldı ki
Dayan sevdiceğim dayan
Hasrete indirgenmez bu ayrılık
Özleme sığmaz bu sevdamız
Biz bir elmanın iki yarısı
Bir yarısı olmadan yarım kalan
Biz aşık ile maşukuz
Biri olmadan sevda olmaz
Biri olmayınca yaşam olmaz
Biz su ile toprak gibiyiz
Biri olmadan doğurganlık olmaz
Ağaç ile yeşil gibiyiz biz
Çiçek ile arı gibiyiz
Bir özlem ile anlatılmaz bu sevda
Bir hasret ile anlatılmaz
Yüreğim kıraç topraklar gibi bekledi seni
Sen bir bulutun yüreğinde saklı su damlası
Aradın yaşam bağışlayacağın bir avuç toprak
Şimdi kavuşma zamanıdır sevdiceğim
Ben çok bekledim
Asırlardır bekledim
Yarına ne kaldı ki
Dayan sevdiceğim dayan
Dayanmak gerek
Yaşamak lazım
Yaşamak lazım bu cana can katacak sevdayı
Sesin titrek
Sesin yorgun
Sesin mutsuz
Sesin yüreğime vurur hüznüyle
Saklarsın hüznünü sevgi dolu sözcüklerin ardına
Bilirim bir bulutun yüreğinde saklı durur sevgin
İşte ben bir kıraç toprak
Açtım bağrımı
Açtım senin bir yudum sevdana
Bilirim sevda vermekle beslenirsin sen
Bilirim sevda almakla büyürsün sen
Bilirim yaşamın yorgunusun
Sevdasızlığın bıkkını
Saklarsın hüznünü neşeli sözcüklerin ardına
Açtım iste bağrımı senin bir dokunuşuna
Dayan sevdiceğim dayan
Yarına ne kaldı ki
Dün daha kayıplardaydık
Dün daha iki yabancı idik birbirimize
Bugün iki can damarı birbirine
Sen bir serin pınar
Ben bir pınar yatağı
Gel koynuma
Ak delice
Ak dünyayı neşeye boğarak
Bütün renklerinle boya bedenimi aşka
Dünya aşka kessin
Dünya neşeye boğulsun
İşte açtım bağrımı
Gel özlediklerini yaşa
Gel özlediklerimi yaşat
Dayan sevdicegim dayan
Yarına ne kaldı ki
Kavuşacağız biz
Kavuşacağız ruhun bedene kavuşması gibi
Bir doğum sancısı bu ayrılığımız
Bir ilk ağlamadır bu
Beraber büyüyeceğiz biz sevda yolunda
Anne sütünü içer gibi
İçeceğiz ruhumuzun derinliklerindeki sevgimizi
Besleneceğiz özümüzün cevheri ile
Dayan sevdicegim dayan
Yarına ne kaldı ki...

GASSAN SATAR
 
İLK SEVDALI MECBURİYET


İlk sarılıştır bu
Böylesine mahcup
Böylesine coşkun
İlk bakıştır bu
Güzelliğe vurgun
Güzelliğe hasret
Bırak şaşırsın gözlerim
Erisin gül yüzünün güzelliğinde
Bırak gözlerim şaşırsın gülümsemenin büyüsünde
Şaşırma şaşkınlığıma
Bırak çocuk olsun yüreğim
Heyecanlara atsın kendini
Bırak dudaklar söylesin güzelliğini
Çok güzelsin diye haykırsın bu dil
Mahcup ilk bakışını katsın kendine bu yürek
İlktir bu
Bir sarılışın büyüsünde aşka düşmek
İlktir bu
Elele tutuşmanın heyecanında delice sevişmek
İlktir bu
Bir busenin kanatlarında uçmak haz denizine
Şaşırma şaşkınlığıma
Güzelliğe hep heyecanlanırım ben
Çoktur çocuklaşmadı bu yüreğim
Çoktur atmadı kendini bir deli düşün içine
Bırak sevdalı bir mahcubiyet olsun seninde yaşadığın
Bırak ellerin titresin biraz da
Bırak anlama nelerin yaşandığını
Bak sadece bana sevgiyle
Bak bana neşeyle
Bırak bu yürek kanatlandırsın sevda sözcüklerini
Bırak biraz da kendim için seveyim seni
Bırak bencilce olsun biraz da
Güzelliğini yudum yudum içeyim
Şaşırma şaşkınlığıma
Çölde bir seraptır yaşadığım
Bir avuç susun sen dudaklarıma
Bir busenin yüreğinde diner sussuzluğum
Şaşırma şaşkınlığıma
Bir kor zindandır geldiğim
Gözlerim ışığa uzak
Bırak biraz kamaşsın gözlerim güzelliğinden
Bir ışık halesine düşmüş olsun bakışlarım
Bırak şaşırsın gözlerim
Lal oldu dilim yıllardır yalnızlığımın içinde
Bir gökkuşağını sarar kollarım
Bırak dilim konuşsun
Bırak yaşadığı güzellikleri söylesin
Şaşırma şaşkınlığıma
Uzun zamandır sevmemişti yüreğim böylesine
Bırak tadını alsın ayışığına sarılmanın güzelliğini
Bırak yakamozlarını gözlerinin doldurayım bakışlarıma
Şaşırma şaşkınlığıma
Sevmelerin sarhoşluğudur bu
Gözlerim kapanır şimdi
Dalarım hayallerine
Bırak çocuklaşsın yüreğim
Nazlı bir ceylan yavrususun biliyorum
Su başında ürkek
Nazenin
Sevmelere nazlı bir kuş yüreğidir taşıdığın biliyorum
Ürkek
Ve kanatlanmaya hazır
Biliyorum ilk olacak bu
İlktir kanatların özgürce boşluğa atacak kendini
İlktir bir başka dünyanın rüyalarına atacaksın kendini
Şaşkınsın biliyorum
Coşkun bir şaşkınlıktır yaşadığın
Ama sen yine bırak beni
Bırak doyasıya yudumlayayım güzelliğini
Bırak doyasıya yaşayayım sevdanı

GASSAN SATAR
 
DÜŞSEL

ey büyülü çizgilerin aşk kadını
ey gizemin yanan ışığı
içimdeki sahipsiz tutkunun efendisi
dokunuşlarımın mavi sesi
yürek tuvalinin sevdalı resmi

hayal meyaldi çizgisi dudaklarının
düşle gerçek arasında bir renk
öpüşlerinin sıcaklığı belki
yaşanmışlığın tek delili

ah içimdeki aşk
sana nasıl varsa
hangi masal ülkesinden
hangi efsaneden düşse koynuna

yaratılışın en ateşli çizgisi
görülebilenin en gizemli bilinmeyeni
görünsen gün doğumuyla birlikte
ufuktan tenimi çıldırtan kızıllığınla
sevişmelerimizin arasındaki mesafe bitse

ey rüyalarımın kırmızı dudaklı kadını
bilsen satırlarımın yazdığı seni
satırlarımın kızıl tutkulu yolunu

ah yokluktan çıkar
gerçeğe bürünürdü suretin
ah seninle bir aşk yaratılırdı
tanrısal.. hiç kirlenmemiş beyaz kağıda yazılan.....

GASSAN SATAR
 
SEN GELECEKSİN

Seni beklediğim günler
Yoklukla yaşamı öğrendiğim anlardı

Tutkumu yüzyılların bir gizemi gibi
Piramitlerin tabanındaki bir sır gibi
Bir tek senin sıcaklığına sakladım

Sen geleceksin
İçimdeki heyecan fırtınasının dili çözülecek
Ve yaşamın gerçeği dokunuşlara dökülecek

Seni düşündüğüm anlarda
Aşk şiirinin kendi gibi çiziyorum seni ruhuma
Seni okumuşluğun tadında
Bilgeliğe adım atıyorum

Aşkı anlatıyorum kendime
Tenindeki müziğe takılıyor aklım
Dudaklarımızdaki gezintide
Sevişmelere düşen şarkıları söylüyorum o zaman

Sen geleceksin
Bekleyişimin ıssızlığı bitecek
Zamanın sonsuzluğu sevişmelerin dilini yaratacak

Dilimde sevdamın ifadesi
Ben seni bekliyor olacağım ....

GASSAN SATAR
 
TEMBELLİĞİN SIRRI

Gün ışıyor ufukta
Gözler ışığa bakmaya tembel
Traş olmak
Aynaya kaçamak bir bakış
İdare eder bugün yüzüm ne gerek var traşa
Pantolonda kirli değil pek yarın değiştiririm
Tembelliğe merhaba
Çorap delik
Kimse görmeyince çoraptaki delik benim delik değil mi
Dosyalar önümde
Bitmesi lazım
Yarın mı yapsam ne
Evet bugün canım istemiyor
Yarına Allah kerim
Ne de olsa yarının da bir yarını olacak
Günler ne de olsa geçiyor
Geldik işte otuz beşine
Ne kaldıki geriye
Bir otuz beş daha belki
Bitiyor bir gün daha
Dosya önümde açık hala
Kapatıpta ne olacak
Yarın açmak var ya ne de olsa
Kalsın öylece açık
Şimdi bir yürüyüş yapmak var aslında
Eve mi gitsem yoksa
Uzansam şöyle balkondaki koltuğa
Yoruldum bugün iş yapmayı düşünmekten
Yoruyor insanı tembellik ne de olsa
Yarın ne çok iş var diye düşünmek yoruyor insanı
Birgün biliyorum silkineceğim
Birgün uyanacağım bütün işlere istekli
Kaçmayacak hiç bir iş elimden
Ama yarına çok var şimdi
Yarının da bir yarını var ne de olsa

2/10/2001 GASSAN SATAR
 
DAMLA DAMLA AŞK

Aşığım ey güzel sana
Attım kendimi ateşin yüreğine
Eridim gönüllü
Eridim sevgili
Eridim de buharlaştım
Buharlaştım da sığmadım ateşimin yüreğine
Savruldum gökyüzüne
Bir esen yele karıştım
Geliyorum sana doğru
Aç yüreğini sevgili
Aç kollarını
Bir esen yele karıştı yüreğim
Sana katılmaya sabırsız
Bir yağmur günü bekle beni sevgili
Bir yağmur günü rüzgarın koynundan çıkacağım
Bir yağmur tanesine gireceğim sevgili
Bir yağmur günü aç yüreğini bana
Bir yağmur damlası karışacak saçlarına
Tutmaya çalışma sevgili
Bırak beni istediğimce seveyim seni
Bir yağmur damlasında karışacağım zülfün teline
Okşayacağım gül kokulu saçlarını
Bir yağmur tanesi içinde tenine değeceğim
Saklanma bir saçak altında
Bir yelin yüreğinden koptum da
Saklandım bir yağmur damlasına
Uzaklardan geldim sevgili
Yağmurun küçük ellerinde varacağım sana
Bir yağmur günü bekle beni sevgili
Rüzgarın sesine ver kulağını
Haber verecek yağmuru
Bir yağmur damlasının içinde yüreğim
Arındım herşeyimden sevgili
Bir yağmur damlasının içinde çırılçıplak
Bir yüreğim
Bir de sevdam
Yağacağım yüreğin…

GASSAN SATAR
 
Back