• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gassan Satar Siirleri

SU VE ATEŞ

Ateşle sınanıyor geleceğimiz dostum
Ruhumuz engelli bir yarışta
Her engelde dizlerimiz kanıyor
Kalk ayağa dostum
Gülümsemeni katık et savaşına
Bil bizim başka silahımız yok
Sil zamanı kafandan
Ne zaman başladığı meçhul bu savaşın
Ne zaman biteceği de
Durdur su sorguları artık
Sadece bir engeli daha asalım
Asarken dizlerimize zaferin bir çentiğini daha atalım
Her şey değişiyor bak
Bak şairin satırları gün aşırı deri değiştiriyor
Bugün güneş daha yaşlı
Yaşlandıkça belki daha dinç
Her şey değişiyor ya dostum
Bak dizlerimizin kanaması bitmiyor
Gülümsemeni unutma sakin
Kanadıkça bil ki yürüyoruz
Bil ki yürüdükçe yasıyoruz
Aşkın mı düştü gözlerinin ışığına
Su arayışımız
Su dizlerimizdeki kan
Ruhumuzdan yükselen bu acı çiğlik
Su gözlerimizdeki hiç dinmeyen umut ışığı
Su ellerimizin birlikteliği aşk değil mi
Aşkla yoğrulmuş bedenimiz
Kara toprak mi yutacak su bedeni
Aşk kokmaz, bozulmaz dostum
Kara toprağın analığı nerden gelir sanırsın
Bilki her meyve bizdeki askın tohumundan
Bak etrafındaki her çiçeğe
Her böceğe
Bak anasını bekleyen şu kuş yavrusuna
Bak dişsiz ağzındaki süt kokusuyla şu bebeğe
Hepsi aşktır dostum
Bizdendir , bizim beslendiğimizdendir
Haydi mevlanadan bir satır daha okuyalım
Yunusun inancına sokmadığı eğri odunun hikmetini düşünelim
Sırtındaki yaralarda açan çiçeklerin bilgeliğini de
Zehir dolu kadehi gülümsemesine katık eden socratesi de düşünelim
Spartaküsün tarihe attığı kocaman darbeyi de
Ama bil ki neronun deliliği de biziz
Bil ki kerbelada katladen de biziz katledilen de
Her engelde düşüyoruz ya
Unutma düsen de biziz ayağa kalkan dağ
Haydi su olalım
Su akacağı yönü bulur
Işığı koklar
Toprağa bedeninden verir de
Yine doğar ışığın zaferine
Su olup akalım dostum
Her dokunuşumuzda bir iz bırakıp
Her iz de eksilmeyip çoğalalım
Ne olur çok soru sorma artık
Biraz da cevapsız yürüyelim
Sadece hissedişlerimize verelim ruhumuzu
Söyle ne zamandır unutup herkesin bildiği bilgileri
Sadece senin hissettiğin duygulara el vermedin
Haydi güzellikleri düşünelim
Ama çirkinlerin bizden olduğunu unutmadan
Haydi doğruları kovalayalım
Ama yanlışlarımızı bilinç altımıza hapsetmeden
Gölge ışıktan doğdu dostum
Anla ışığın bütün anlamı kendi gölgesindedir
Haydi sorguların yerine gülümsemelerini avuçla
Anla ki gülümsememizden başka silahımız yok dostum...

GASSAN SATAR
 
SEN BİLMEZSİN

sen bilmezsin kadın..
hasret denen canavarın sırtımdaki kırbaç izlerini..
ne zebaniler bu kadar zalimdi..
ne de sırat köprüsü bu kadar korkutucu..

sen bilmezsin kadın..
dudaklarımda kalan dudaklarının sıcaklığı
nasıl üşütür yokluğunda..
bilmezsin ne yapar teninin uzaklığı bana..

ne çok gece geçirdim ben
öksüzdüm.. yetimdim.. issizdim..
senin hayalindi canımı acıtan..
senin hayalindi beni ısıtan..

senden uzaklığımdı yok eden umutlarımı..
ve sana kavuşma hayaliydi coşturan tutkularımı..

hasret yaman belaymış..
hasret ölmekmiş..
hasret ölmeyi beceremeyip ölmeyi dilemekmiş..
senin kollarında.. senin sıcağında

simdi şehvetimi bu denli masum..
ve bu denli çocuksu savuruyorsam sana..
bilki…yalnızlığımda seni paylaştığım
gecenin yüzü suyu hürmetinedir..
sana olan sevdamın ateşindendir...
GASSAN SATAR
 
SANA SARILMAK İSTİYORUM

Bugün sana sevdamı bir başka anlatmak istiyorum.
Bugün arzumu gömüp hasretinin derinlerine
sana sarılmak istiyorum sadece
Sevişmeleri saklayıp özleminin tenine
saçlarını okşamak istiyorum usulca

Bu gece saklayalım kendimizi ayışığından,
saklayalım gecenin seslerinden
Bugün yastığımızdaki arzu iniltilerini
saklayıp yıldızların ışıltısında
sohbet eder gibi uyuyalım koyun koyuna.

Sevdanın coşkunluğunda
ben sevinçli bir deliyim.
Bugün unutup aşk şiirlerini
çocuk şarkıları yazalım seninle

Sahi gülümser misin
çocuk ışıltısını doğurduğun o gül yaprağı yanaklarınla,
gülümser misin
her notası sevinç olan şarkıya filiz olup

Bugün ellerimiz içimizdeki çocuğa dokunsun biraz da,
özledim şefkatin sıcak ellerini sacımın kıvrımlarında…

Haydi kalk eski zaman oyunları oynayalım biraz.
Eski oyun tadında sevdalanalım biraz da.
Her körebe oyununda seni bulmanın sevinciyle
bırak sevda yaşayayım
Bugün iki küçük çocuk olalım seninle
Kendi sevincimizden hiç kimsenin masalına benzemeyen
belki her çocuğun sevinci gibi olan
ama sadece bizi anlatan masallar yaratalım

Bir türlü beceremediğimiz
ama iştahla yiyeceğimiz yemekler yapalım seninle.
Soframızda çocuk gülüşlerimiz katık olsun sevdamıza
bir de senin ışıltılı gözlerin

Hikayeler anlatalım birbirimize
Korkalım korkunç canavar tasvirlerinde.
Korkumuzu sarılışlarımızda dindirip
gülelim kendi yarattığımız fotoğraflardan korkuşumuza
Her korkudan gülümsemeler yaratmak olsun oyunlarımız

Hiç gerçekleşmeyeceğini bildiğin
Ama umutlandığın düşlerini anlat
Yalancıktan avuçlarımda o düşlerin diyeyim
Sen inanmış gibi
Sımsıkı sarıl boynuma sevinçle
Boynuma sarılışında bütün özlediklerini yaşayarak
Yaşatarak bütün özlediğim sıcaklıkları

GASSAN SATAR
 
HASRETİNDE SEVDAN

ayrılığımızda en çok aşkına düştüğüm günleri anımsıyorum
inceden bir sizinin yarenliğinde
gözlerine mahkumiyetimi anıyorum

ne güzel bir düştü sana bakmak
gizli gizli güzelliğini seyreder
beceremediğim senli şiirler yazardım

karşı kösede beklerdim seni
adımlarının değdiği her izde yaşardım sevdanı
senden uzak kalamazdım
güzelliğinden soluklanan ruhum aç kalırdı
sevdiğim kadın olmanın ötesinde
her gece pencereme vuran rüzgarın yarenliğiydin

gecenin sessizliğinde
penceremdeki yağmurun şarkısı gibi
isminin fısıltıları ile geceye dost olurdum
severdim seni düşünmeksizin
sevdadan öte bir arayıştın sen güzel kadınım
güzel bir kadın olmanın ötesinde
yüreğimde beni ben eden sevdanın ruhuydun
anlamıydın tenimde yeşeren her ürpertinin

seni sevdiğimi haykırdığımda
bilinmezliklerin perdesini yırttığımda
depremler olmuştu damarlarımda
gökyüzünün laciverdi yırtılmış
sonsuz sevda yağmıştı üstüme
depremle yenilenen doğa gibi
bir başka adam olmuştum sevdanla

simdi uzaktasın ya
merak etme kadınım
iyi bakıyorum kendime
sektirmiyorum hiç bir yemeği
yavaş kullanıyorum arabayı
çokça yoruluyorum ya
daha çok ayrılığının yorgunluğu bu
tatlı bir düş gibi
sevişmelerini düşlüyorum
tatlı bir yorgunlukla sarılıyorum yastığıma
hala kokunu üstünde sakladığım

oysa daha dun gibi ilk kavgamız
o kuskun bakışlarındı dünyamı karartan
lanetler etmiştim seni kiran inadıma

simdi nasılsın gönül bahçemin çiçeği
sakin ola ki yüzüne hüzün düşmesin
ayrılık ne çok sevda öğretti bize
sen sevdama tohum olan gülümsemeni eksik etme
gülümsedikçe dünya gülümserdi
simdi aydınlık ve sevinçli her sabahın kokusunda
anlarım ben gülümsediğini

beni merak etme sen
seni anmalarım yetiyor bana
bendeki sana her dokunuşumda
sonsuzca gülümsüyorum
hem gözlüklerimi de takıyorum
yorulmuyor gözlerim kitabıma daldığımda

yine yasar kemal okuyorum
yine ince memedim
yine asıp dağları varıyorum sana
yari uyanık bir düş aleminde

erken uyuyamıyorum ama
öyle soğuk ki odam sensiz
üşüyorum belli belirsiz
belki sevişmeleri özlemenin ürpertisidir
ama devamlı titriyorum hasretinle

çarşafları değiştiriyorum sıkça
tam senin tembihlediğin gibi
ama hala üşengecim
kalkıp bir bardak cay yapmaya

sahi deniz kenarına iniyor musun
benim özlediğim gibi
hani kulağımı dalgaların sesine verir
yalancıktan ayrılığı hayallendirir
sana özlem şiirleri yazardım
sonra sana okutur sarılırdım sımsıkı
sevdana sahip olmanın inanamamazligiyla
yüzümü gökyüzüne çevirirdim
inceden bir sevda türküsü mırıldanırdım

yeniden şiir yazmaya başladım
sevdan kadar özlemin de yazdırıyor
özlemin sevdanın bir başka tadı
özlemin sevda kadar sarhoş edici

GASSAN SATAR
 
YOKLUĞUNDA

En çok sana benzemeyenler hatırlatıyor seni
En çok senin gibi sevemeyenler özletiyor seni
Senin gibi bakamayınca hiç kimse
Sana düşüyor yüreğim
Bakışların aklıma geliyor
Şimdi başka gözlere dolan bakışlarını anımsıyorum
İçimi derin bir yokluk sarıyor
Senin gibi bakamayan gözlerde düşüyorum hasrete
En çok senin gibi sevemediklerimde
Anlıyorum seni ne kadar sevdiğimi
Titremeyince yüreğim
Akmayınca kanım deli
Yanmayınca tenim sende yandığı gibi
Anlıyorum seni ne kadar sevdiğimi
Anlıyorum kimseyi senin kadar sevemeyeceğimi
En çok senin kadar özlemediklerimde anlıyorum hasretini
Saymayınca saatleri
Beklemeyince güneşin doğumunu
Umut bağlamayınca gelecek yeni güne
Anlıyorum seni ne kadar özlediğimi
Anlıyorum sana ne kadar muhtaç olduğumu
ve yalnızlığım
en çok senden başkasında olduğum zaman
vuruyor darbesini
sarılıp da ellerine ısınmayınca ellerim
ve yatağımda bir başka tenle
hasret türküleri mırıldanınca
vuruyor hasretin yüreğime
anlıyorum o zaman
anlıyorum yokluğunu
anlıyorum kimse senin gibi olamaz
anlıyorum sevemeyeceğim kimseyi
seni sevdiğim kadar
anlıyorum sonsuz aşk vardır
ve o sensin
sonsuz sevdamın çiçeği
anlıyorum sonsuz aşkım beslenecek
avuntu aşklarla
seni ancak yokluğunda sevebileceğim
başka sevdanın kollarında bile olsam
bir senin olacağım …
GASSAN SATAR
 
BİR ŞEY BEKLEMEDEN

Telaşsız seviyorum seni
Bir şey beklemeden

Sesini duyuyorum
Işığını tutuyorum
Biraz sokulup yanına
Sanki bir şey söyleyecekmiş gibi
Sıcaklığını alıyorum
Koklamaya korkak
Ve seviyorum seni yine
Hiç bir şey beklemeden

Kusmuyorum yasama
Sevmek öyle güzel ki
Hele de seni sevince

Unutuyorum
Gözlerinde okuduğum sıradanlığımı
Herhangi biri gibi yanında olmak
Yetiyor sevdama
Çünkü seviyorum seni

Hergun bir gül alıyorum
Bir çocuğa veriyorum
Bazen bir ihtiyara
Bir gün sana verebilirim umudu taşımadan

Sakalaşmalarını seyrediyorum
Öyle güzel gülüyorsun ki
Seni ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum
Gülümsüyorum ben de
Kimse neye gülümsediğimi bilmezken
Ben sevdama gülümsemeler gönderiyorum

Gittiğin sinemaya gidiyorum
Bir kez daha seyrediyorum
Bakışlarının değdiği her kareyi
Rasgele bir koltuğa oturuyorum
Tesadüf hep senin sıcaklığının olduğu koltuk
Hep senin kokunun dolduğu yere oturuyorum
Sinema sıcaklığınla
Kokunla dolmuş

Uyuyorum gecenin bir vakti
Uykumda duş yok
Sevişmelerse yasak cennet meyvesi
Yine de seviyorum seni

Sabah uyanıyorum
Sesini yine duymanın heyecanı
Sevdana uyanmanın sevinciyle

Seni göreceğim her yeni gün
Yenilenmedir kendi içimde
Umudu sorma
Umut bir yasaklı düşünce
Bir tek sen varsın
Umutsuz
Sevişmesiz
Yarınsız
Yine de seviyorum seni
Hiç bir şey beklemeden
GASSAN SATAR
 
BİR KAÇ DAKİKA

Yüklenirim omuzlarıma ayrılığı
Sen hiç üzülme
Sevda dediğin biraz da hasret çekmektir

Ama bir kaç dakika daha kal
Varlığının kokusunu soluklanırken
Alışayım sensizliğe

Ama biliyorum
Gözlerim uykuya küser sen olmayınca
Ruhumun karabasanlarında
Hep yokluğunun izleri

Ah bilsen tutkumu
Gecenin karanlığına gizleyeceğim kaç ah
Kaç hasret çığlığı büyüyecek gidişinle
Gözlerime düşecek bir damla uykunun hatırına
Kal bir kaç dakika daha

Birbirimize sevdamızı hiç anlatmadık
Belki hiç gerek kalmadı
Ya da fırsatımız olmadı
Tanıdık bir sevinçti dokunuşlarımız
Biz birbirimizden bildik hissedişlerimizi
Şimdi bana bakan gözlerindeki ışıltıdan
Bakışlarına el sallayan gülümsemelerimden
Biz binlerce kez yazdık sevdayı
İşte sırf bu yüzden
Kal bir kaç dakika daha

Şimdi imkansızlık denen canavar
Zamanla kol kola geçirmişse dişlerini
Sevdamızın ürpertili tenine
İsyan etmek de işe yaramaz
Biliyorum gitmelisin

Ama sen bir kaç dakika daha kal
Her an
Her bakışta
Gözlerindeki cakan her pırıltıda
Bin hatıra toplayayım
Yokluğunla geçecek zamanlarda
Soluk olsun canıma

Can bakışlım
Sevdiğim kadın
Bir kaç dakika daha
Kal ne olur
GASSAN SATAR
 
AŞK YORGUNU

Gece sırasını savarken sabaha
Göz kapaklarıma uykularımdan sızmış özlemler
Yaşanmamışlığın çılgın feryadında
Bir hüzün topu gibi
Vuruyor umutsuz uyanışlarıma

Yokluk içinde zamanın yok bir önemi
Ben nefes alan bir ölü
Çünkü gerçek ölüm
yaşayanların arasında unutulmaktır
beni unutuşlarında suretim siliniyor sevgili

Aşk yorgunuyuz hepimiz
Yaşananlardan değil
Ertelenmiş yaşamlardan bu bitkinlik
Yaşanmayanların yükü omuzlarımızdaki
En çok da seni yaşayamamanın ezikliği
Bu üstümdeki hüzün izi.......

GASSAN SATAR
 
roxett .!.:
Yuzunu Saklayan Kadin



kadin kitlemisti yuregini..
aska kuskunlugunden degil..
icindeki tutkunun solgunlugundan degil..
umutsuz bekleyislerinin bitirdigi zamanlar yuzunden..
gelenin yuregine dokunamayisindan..
yuregine dokunacak olanin yoklugundan

bakti kizil… mor ufka..
gecenin yalnizligi kadini anlatiyordu..
kadin da gecenin karanligini..
birbirini tamamlayan iki unsurdu..

gece usulca kepenklerini indiriyordu..
gun isigi ha dustu ha dusecekti kadinin beklentisizligine..
yuregindeki kocaman boslukla..
uykusuzlugu gozlerinden okunan kadin..

iste gun doguyordu..
kadin gercek yuzunu gomdu geceye..
yatagina. yastigina.. carsafina.
gune kendi olmayan
o baska kadinla baslayacakti yine

Gassan Satar


[/QUO


roxett ve che o güzel yüreğinize ve ellerinize sağlık.
bu şiir tam olarak içinde bulunduğum ruh halini anlatıyor:smiley-cry::smiley-cry:
 
ANLATILAMAMIŞ

Hasretin adına aşk mı diyelim
Aşkı seni özlemekte mi tanımlayalım yoksa
Avuçlarımdaki hayat çizgisi öyle kısa ki
Seni sevemeden öleceğim diye korkuyorum
Daha istediğim gibi sevilmedim bile kollarında
Ne çok şey istiyormuşuz yaşamdan
Ve bazen.. ne az şeyle mutlu oluyormuşuz
Şimdi bir gülümsemen olsa ah odamda
Sevda denizine ne hacet
En çok senin özlemin düşünce acılarıma
Öyle birden bire oluyor bu sorgulamalar
Anlamak neye yarayacak yine de
Uzaklığına bir çare olmayınca elimde
Dudak kıvrımlarına düşen bir tek çizgi olsa
Tek bir nefes dolsa ruhuma
Konu sen olunca ne istersem çok oluyor
Uzaktan bir bakış
Ya da söz verilmemiş gidişler belki de
Hatta ince bir sitem sözü
Sana dair ne varsa böyle değerleniyor işte
Sadece aşkla anlamlandırmayan yaşamı ben
Ve ben sevdanın tuzağına düşmemişliğin saflığında
Sana duyduklarımı isimsizleştiren
Bir tek seni düşünüyorum
Sen adına ne dersen de
Sen mutlu olunca ancak gülümsüyor yüzüm
Ve işte bu şaşkınlık dolu bakışların
Ah deli eden beni
Seviyorum ya seni
Bir başka gibi geliyor bana
Ya da belki her aşk böyle anlamlandırılıyor
Yine de titreten beni tek bir dokunuşunda
Tek bir hüznünde bin defa öldüren
Ve sakar bir adam haline getiren beni
Seni mutlu edebilme telaşlarında
Aşk galiba … düpedüz aşk
Ve benim aşkım herkesin aşkı gibi olsa da
Sen galiba.. sen bir başka boyutun sevileni gibisin
Şimdi açık bir çay bardağı tütüyor masamda
Hüzünlü bir erkek sesinden bir ayrılık şarkısı bir de
Ruhumda o hiç açıklayamadığım his
Hani o anlamsız bir yürek sıkışıklığı gibi duran
Odanın içinde volta attıran
Ve kanepede sona eren keşfedişsiz yolculuklara salan
Belki uzaklıktandır… sana olan hasretimdendir
Yaradanın hayata tutunmaları için insanlara verdiği
O acı tadlı hediye…ölüm korkusu
Hiç gerek yok belki de
İşte aşk var ortada
Bir de seni kaybetme korkusu
Hayata daha çok sarılıyorum galiba
Bir karacaoğlan olamamak
Nazım`ın aşk kokusunu anlatamamak onun gibi
Yetersiz hissediyorum kendimi bazen
Seni sevmeler öyle yaman iş ki
Bir yanım pir sultanın dizeleri
Bir yanım çaresizliğin darağacı
Tenimi soysalar ruhumdan
Tek bir ses çıkmayacak benden
Biliyorum… hakkediyorum
Sana yetersiz kalabilmek
İşte cehennemin anlamsız yolculuğu
Git gidebildiğin kadar
Sonu gelmeyen bir şiir gibi hasretim
Ne kadar yazarsam o kadar uzayan
Ne kadar anarsam o kadar büyüyen
Konu sen olunca
Anla sevgili.. herşey yetersiz geliyor
İşte susuyorum… sonsuza
Ne anlarsan.. çaresizliğimin şiddetinden anla….....Gassan SATAR​
 
Hasretin adına aşk mı diyelim
Aşkı seni özlemekte mi tanımlayalım yoksa
Avuçlarımdaki hayat çizgisi öyle kısa ki
Seni sevemeden öleceğim diye korkuyorum
Daha istediğim gibi sevilmedim bile kollarında
bayıldım bu kısma.tam bizlik.bende mucizemi çok özledim yaaa.onu bana getirin artık yollar
116289982264281.gif
 
SANAL AŞK

Nasıl seveceğini bilmeden sevmek seni
Bana nasıl dokunacağını bilmeden
Dokunuşunu arzulamak
Anlatsam anlar mısın sevgili
Acaba bir bülbülün aşk nağmesi midir
Yoksa deniz dalgasının huzuru mudur sesin
Bilmeden sesinin tınısını
Sevdamı sesinde yasarım desem
Anlar mısın sevgili beni
Nasıl bakarsın sevgili sevdiğine
Her bakışın bir aşk çağrısı mıdır
Yoksa süründürür mü nazın deli yarim
Nasıl konuşursun
Ne yer
Ne içersin
Sever misin insanları
Kıskanır mısın yoksa sevdiğini herkeslerden
Nasıl olur tanımadan sevmek
Nasıl olur yaşamadan tanımak
Şimdi ne yaparsın bu satırlarımı okurken
Düşünür müsün cevabını
Yoksa içinden dökülür mü kelimeler
Korkar mısın beni göreceğin ilk anı yaşamaktan
Beğenir miyim onu diye mi düşünürsün en çok
Yoksa beni beğenir mi diye düşünürsün
Nasıl düşünürsün beni
Yazdığı gibi midir diye mi düşünürsün sevgili
Yoksa yazdığı gibi olmak istiyor diye mi düşünürsün
Tanışmasak mı diye düşünürsün
Bu sevda bir büyülü düş
Korkarım uyanmaktan
Korkarım düşümü kaybetmekten diye mi düşünürsün
Hüzünlenir misin bu satırlarımı okurken
Gözlerin kısılır mı hüzünlendiğin an
Yoksa yaşadığımız bir deli düş
Yaşayalım sevdamızı delice bir düş içinde mi dersin
Ayrılığı düşündün mü hiç sevgili
Bu kadar uzakta filizlenmişken bu sevda
Görmeden birbirini büyümüşken bu sevda
Ayrılık yaşanır mı bu sevdada
Düşün sevgili düşün ayrılığın olmadığı bir sevda bu
Bir an sevda sığmaz yüreğine de
Tutmak mı istersin sevdiğinin elini
Kelimelerin büyülü dünyası yetmez olur da
Bir seven gözün yüreğine mi sığınmak istersin sevgili
Korkarsın değil mi sevgili
Korkarsın güvenin en güzelini yaşarken
Sende anlamazsın güvenin mi daha büyüktür
Yoksa korkun mu
Gerçek midir bu diye düşünürsün sonra
Hayal mi yoksa
Yüreğinin kıpırtısındadır bunun cevabı sevgili
Gerçeğin ta kendisidir gözlerin sevinçle büyümesi
Sevgilin ismini görünce
Gerçeğin kendisidir sevgilinin her kelimesinde
Yaşanan bütün hüzün ve sevinçler
Bilirsin sevgili
Bilirsin de yine de korkarsın itirafa
Bir oyun oynarsın
Sevdayı bir oyunu yaşar gibi yaşarsın o zaman


Gassan Satar
 
sanal bi aşkı tüm gerçekleriylre anlatmışsın.çok da güzel olmuş.aslında sanal aşk diye birşey yoktur.insan görmediği,dokunamadığı birini hissedemez.hissetmediğin birini de sevemezsin.
böyle bir şeyin adına da aşk denmez.olsa olsa bi beyenmedir bu.tıpkı sanatçılara karşı duyulan hayranlık gibi...
 
GEL KENDIN GOR
Gecenin azabina dusmus yuregim
Yalnizlik ezgisi dolaniyor basimda
Yetis ey yar issizligima
Zehir zemberek bir aci etrafimda
Ah parmaklarinin ucundan bir hissedis
Hic bu kadar aramamistim askini
Belki ask bahane
Belki su anda aklima hic gelmeyen duygu
Ama sen yine de gel
Asktan cok sana vurgun bu varligim
Anla ki asktan cokmussun bende
Anlat deme bana daha fazla
En kahredici duygusudur bu bir asigin
Caresizligi yani sozcuklerin derinindeki
Gel ancak gozlerimde okuyabilirsin
Bir dokunusunla cozulecek karanligin sogugundan yani
Gel sana kavusma sevincindeki sesimden anlayabilirsin
Dudaklarinin kivrimindan dokulecek tek bir heceyle
Paramparca olacak suskunlugumun oncesizliginden yani
Yani demem o ki ey sevgili yar
Yani dostum, yani kadinim, yani umudum
Yani sebepsizligimi kiran en guzel sebebim
Ask biriktirir gibi aci biriktiriyorum hasretinde
Yalnizligimin siddetini coktan gecti sensizlik
Bak bundandir bunca yokluk
Bundandir bunca anlamsizlik
Sen yine de daha fazla anlatmami isteme
Cok gec kalma da
Gelisinin ihtimalinde bile
Sana buyuyup patlayacak umut sagnagina dussun yolun
Pur-u pak sevdalarda anla beni
Yani golgelerden siyrilip gunese yururken
Yani asktan daha baska bir sey bu derken hisset beni
Yani silip her turlu bilmeleri
Sirf algina dusen yankilardan
Bir yaratana yakisir gibi
Hissedislerinde bil beni
Ah aydinligin en guzel tinisi sevgili yar
Yani ask sarkim
Yani gelecege yonelmis bakisim
Yani sevincin ta kendisi sevgili yar
Kac imkansizlik vurgunundan sonradir bu haykirisim
Bir bilsen kac umutsuzluk girdabindan cikisimdan sonradir

Sana kavusma arzusu ile kac olum melegini yendi bu ruhum
Sorgusuz sualsiz kac boyut dondu durdu bedensiz yolculuklarda
Simdi ezilmis bir dal yigini gibi kosede atilmis duruyorsa caresizliklerim
Bilmeni isterim ki en guzel yar
Yani hasretinde canimdan can verdigim
Yani kavusma umudunda canima can katilan sevgili yar
Sana olan askim hep acilardan yaratiliyor bugunlerde
Yani yaratanin en zalim hediyesinden
Ama en uzun omurlusunden
Yani oncesizliginde bilinmezligi
Sonrasizliginda umudu yeserten
Bu en zorlu deneyimlerden damitiliyor
Sen yine de daha fazla anlatmami isteme
Iki elin kanda olsa da
Kac imkansizlik prangasi olsa da yasam denen zindanda
Siyril zamanin atesle sinanan sinavindan
Dusumde gel, hayallerimde gel, siirlerimde gel
Istersen mesafeleri yirtip atan sesinin avuclarinda gel
Gel kendin gor gecenin karanligina serpilmis caresizligimi
Caresizligimdeki hasretini
Hasretimdeki askimi
Askimdaki seni
Sendeki ibadet cigligimi gel kendin gor..........

Gecenin azabına düsmüs yüreğim
Yalnızlık ezgisi dolanıyor basımda
Yetis ey yar ıssızlığıma
Zehir zemberek bir acı etrafımda
Ah parmaklarının ucundan bir hissedis
Hiç bu kadar aramamıstım askını
Belki ask bahane
Belki su anda aklıma hiç gelmeyen duygu
Ama sen yine de gel
Asktan çok sana vurgun bu varlığım
Anla ki asktan çokmussun bende
Anlat deme bana daha fazla
En kahredici duygusudur bu bir asığın
Çaresizliği yani sözcüklerin derinindeki
Gel ancak gözlerimde okuyabilirsin
Bir dokunusunla çözülecek karanlığın soğuğundan yani
Gel sana kavusma sevincindeki sesimden anlayabilirsin
Dudaklarının kıvrımından dökülecek tek bir heceyle
Paramparça olacak suskunluğumun öncesizliğinden yani

Yani demem o ki ey sevgili yar
Yani dostum, yani kadınım, yani umudum
Yani sebepsizliğimi kıran en güzel sebebim
Ask biriktirir gibi acı biriktiriyorum hasretinde
Yalnızlığımın siddetini çoktan geçti sensizlik
Bak bundandır bunca yokluk
Bundandır bunca anlamsızlık
Sen yine de daha fazla anlatmamı isteme
Çok geç kalma da
Gelisinin ihtimalinde bile
Sana büyüyüp patlayacak umut sağnağına düssün yolun
Pür-ü pak sevdalarda anla beni
Yani gölgelerden sıyrılıp günese yürürken
Yani asktan daha baska bir sey bu derken hisset beni
Yani silip her türlü bilmeleri
Sırf algına düsen yankılardan
Bir yaratana yakısır gibi
Hissedislerinde bil beni
Ah aydınlığın en güzel tınısı sevgili yar
Yani ask sarkım
Yani geleceğe yönelmis bakısım
Yani sevincin ta kendisi sevgili yar
Kaç imkansızlık vurgunundan sonradır bu haykırısım
Bir bilsen kaç umutsuzluk girdabından çıkısımdan sonradır
Sana kavusma arzusu ile kaç ölüm meleğini yendi bu ruhum
Sorgusuz sualsiz kaç boyut döndü durdu bedensiz yolculuklarda
Simdi ezilmis bir dal yigini gibi kosede atilmis duruyorsa caresizliklerim
Bilmeni isterim ki en güzel yar
Yani hasretinde canımdan can verdiğim
Yani kavusma umudunda canıma can katı* sevgili yar
Sana olan askım hep acılardan yaratılıyor bugünlerde
Yani yaratanın en zalim hediyesinden
Ama en uzun ömürlüsünden
Yani öncesizliğinde bilinmezliği
Sonrasızlığında umudu yeserten
Bu en zorlu deneyimlerden damıtılıyor
Sen yine de daha fazla anlatmamı isteme
Dki elin kanda olsa da
Kaç imkansızlık prangası olsa da yasam denen zindanda
Sıyrıl zamanın atesle sınanan sınavından
Düsümde gel, hayallerimde gel, siirlerimde gel
Dstersen mesafeleri yırtıp atan sesinin avuçlarında gel
Gel kendin gör gecenin karanlığına serpilmis çaresizliğimi
Çaresizliğimdeki hasretini

Hasretimdeki askımı
Askımdaki seni
Sendeki ibadet çığlığımı gel kendin gör....
Gassan SATAR
 
Back