Galiba ağır bi depresyon geçiriyorum. .

karmakarisik56

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
18 Temmuz 2014
1.650
1.570
163
Esim görev için 4 gündür evde yok ve ben 4 gündür düşünüyorum. ..
Ne için yaşıyorum ?
Su an ölsem en fazla ne olur . Konu komşu is arkadaşları iki gün konuşur. Eşim tekrar evlenir. Ne de olsa erkek adam değil mi.
Sabah kalkıyorum 7 de. Ortalığı toparla hazırlan servise bin ise git. . Gün boyu bi sürü insan olmadık varlıklara tahammül et.. yapmacık bi gülümseme olsun yüzünde .. canın sıkkın da olsa belli edemezsin müşteriye neden çünkü orası bir banka.. müdürün saçma sapan istekleri bitmez. Isim olsa izin almak için kırk takla atmam gerekiyor. . Neyse aksami et bi şekilde. . Servise bin eve gel. Yemek yap. Eşinin gönlünü et. Bir yıldır evliyim esimi Zorlama dikca bana ne çiçek alır ne de güzel bi sürpriz yapar. Ne hayallerim vardi.. Halbuki daha yeni evli sayılıriz ama eşime böyle beklentilerim olduğunu söylediğim zaman bana offf ne boş işler bunlar deyip duruyor.. mecbur kalmadıgi surece konusmaz eşim. Günün nası geçti derim ii . O kadar. O mübarek ağzını sadece acıktım yada şu is yapılacak demek için açar. . Sanki duvarlara konuşuyorum. . Ben sanki onun hayatında yaşamını yürütmesi için var olması gereken , ses etti mi offf yine başladın denilir sustu tu lan, hiçbir beklentisi olmaması gereken bir varlığım.. ses çıkar mamali sorun yaratma mali yim.. en sevmediğim huyu şu eşim çok kaba ve kırıcı konuşur kavga ettiğimizde. Ona göre o sinirlendi mi ben erkek sinirlendi deyip susmak ve alttan almak zorundayım..
Bu 4 gündür neredeyse hiçbir şey yemedim şu ve kola bi iki parça ekmek dışında. . Iste evde hep bunu düşünüyorum. Ben ne için kim.için bu hayatı yaşıyorum. . Eşimi çok severek evlendim hala da seviyorum onu ama beni anlamıyor. . Konu sadece eşim de değil bankada mutsuz evde mutsuz yoruldum.. Eşime anlatıyorum çocuk yapalım geçer diyor ama ben istemiyorum yani orada bile kendi isteğini düşünüyor. . Saat 2 de aradı yemek yedin mi diye sordu Hayır dedim ii tamam sen yine saçmalama ya başladın dedi kapattı. .. yani.hiç çekmiyor bile beni.. yerimde o olsaydı bu kadar bile kendisine katlanır miydi bilmiyorum. Çok yoruldum. Basımı alıp gitmek istiyorum şu an su masada ölsem zoruma gitmez.......
Anneme bahsettim dua et diyor bu bana kendimi teselli etmek gibi bisey olarak gorunuyor kimse gücnmeyin ama pek inançlı biri de sayılmam maalesef. . Çıkış yolu bulamıyorum. ........
 
Son düzenleme:
herkes zaman zaman bu tür boşluğa düşer ve sorgulamaya başlar.
sosyal aktivite,spor ,hobi gibi uğraşalar edinin.hayatı başkası için değil kendin için yaşa.sen kendini mutlu edemezsen kimse edemez.sen mutluysan çevrende bulunanlarda etkilenir senden.yok etkilenmiyor boşver yine de mutlu olmaya çabala.
erkeklerden çok şey beklememek gerekli.biraz kütüklerdir ne de olsa.sen dolu dolu yaşa o kendini sana yaklaştırmaya çalışır.
 



beklentilerini yüksek tutarsan evlilik seni mutlu etmez bunu söyleyeyim (aynı durumdayız bende 9 aydır evliyim) fakat sen kadar haya kurmadım çiçek getirsin ot getirsin hediye getirsin diye..zorlayınca anlamı yok bak ben eşime hediye aldım utanır belki diye hediyemi sallamadı bile..dedim ki hiç boşa çabalama madem bu iş bana bir yıkım olacak..iş yerine bir şey diyemem herkesin hüküm sürdüğü bir biti muhakkak var..kim kime dişini geçirebilirse çağımız piyasası böyle..ben devletteyim aynı durumu yaşıyorum gereksiz isteklerle boğuşuyorum ..sonuç..psikolog buldum terapi alıyorum.
 
canım benim daha çok yenisiniz tıpkı bizim gibi
aslında bende çalısıyorum ve bazen bu duygulara kapılıyorm
ama bol bol dua ederek kendime geliyorum
sende denemelisin bence, inşallah kısa sürede düzelirsiniz
 
Bak aslında bu gibi durumlarda tek taraflı bakmamak lazım.Eğer beklentilerin çok yüksekse,çok fazla melankoliksin,etrafında ki herkes senle ilgilensin ya da senin düşündüğün şekilde olsun istersen hayat sana da eşine de eçkilmez gelir.Mutluluk anlık birşeydir.Şu an deli gibi mutluyken,bir haberle yıkılabilir insan.İnsan elindekilerle mutlu olabilmeyi bilmeli.Etrfaına bir bak kim bilir ne çaresiz dertlerle yoğruluyor insanlar.Malesef şu bir gerçek ki,yuvayı gerçekten dişi kuş yapıyor.Erkekler biraz yönlendirilerek hareket ediyor.Ne kadar eşlerimizden memnun da olsak,Türk filmlerindeki gibi değildir.Bu kadar duyarsız bir eşte,yemeğini yedinmi diye aramaz.Hayata biraz olumlu bak.Sen cıvıl cıvıl ol.Sorun değil sohbet et.Kimse iş yerinde güllük gülistanlık değil.3 kuruşa izinsiz ağır şartlarda çalışan insanlar gülebiliyorlar.Herşey insanın beklentileriyle alakalı.Herşeyden şikayet edip,mütvazi olmayım memnuniyetsiz davranıp,sürekli bozuyk bir moral gülmeyen surat,yemez içmez biri olursak kimse katlanamaz.Kendimiz bile.
 
Eşinizin mecburi görevi bitmesine 1 sene mi kalmışdı?

Bu süre içinde çalışmasanız bişey dermi? Hem nasılsa tayin olacağı yerde zaten iş bakmanız gerekecek; bir sene kafa tatili yapsanız? Kendi ailenizi de ziyarete daha fazla giderdiniz.
 
Mutluluğunu başka insanlarda ararsan yanlış yaparsın, buna eşin de dahil. Önce kendini mutlu ediceksin. Bencil ol bu konuda.
İnan 2 senelik evliyim, ilk evlilik yıldönümümüzde o kadar heveslendim ki çiçek için. yanındaydım, geziyorduk çiçekçinin önünden geçtik, çiçek istedim, aldı siyah bi poşete koydu sonra, kimse görmesin diye O günden sonra çiçek miçek tövbe ettim.
Demem o ki, çok şey bekleme insanlardan. Tamam ufak sürprizler hoş olur ama yapmıyorsa da yapmasın napalım. Sevgisini başka türlü gösteriyordur eminim sana.
Ben eşinle beraber evlilik terapistine gitmeni tavsiye ederim.
 
Saat 2 de aradı yemek yedin mi diye sordu Hayır dedim ii tamam sen yine saçmalama ya başladın dedi kapattı. .. yani.hiç çekmiyor bile beni.. yerimde o olsaydı bu kadar bile kendisine katlanır miydi bilmiyorum.

Anlaşılan eşinizde sizin bu melankoli durumunuzdan sıkılmış. Çekmez elin adamı çekermi. Ne bekliyordunuz, neden yemedin bitanem neyin var aşkım hadi anlat bana demesini mi? Hayat çok acı ne yazık ki... Yemek yemezseniz kimse sizin peşinizden koşmaz, unutmayın o sizin kocanız, erkeğiniz, anneniz değil. (Yanlış anlamayın çoğu erkeğin yapısında böyle sevecenlik olduğunu düşünmediğimden böyle diyorum) 1 yıldır evli bir bayan olarak gözlemlediğim; ne kadar güleryüz gösterirsen o kadar olumlu tepki alırsın, ne kadar dertleri takmazsan o kadar mutlu olursun, ne olursa olsun kocana sımsıkı sarılırsan oda sana sarılır. Ama ne zaman depresyona girersin, bunalırsın, sıkıntı yaratırsın, huzurur kaçırırsın işte o zaman erkek sabredemez. Madem eşinizi seviyorsunuz somurtup bunları düşünmek yerine açın telefonu sevgidolu konuşun yanınıza geldiğindede birer kahve yapın, dertleşmek istiyorum seninle bir arkadaşım olarak diyin. Kocanız sinirlenince çok öfkeleniyormuş, huyu bu demekki, o zaman siz alttan alın, ama buna gocunmayın, sonra şevkatle yaklaşarak kırıldığınızı söyleyin. Bende bazen inanamıyorum kendime ve eşime, nasıl oluyorda bu kadar severken bazen anlaşamıyoruz diye. Ama evlilik bu çocuk oyuncağı değil, o senin kocansa çıkar yol bulmak zorundasınız
 

Bu yorumunuz üzerine bir şey sormak istiyorum; hiç mi üzülmez insan, hiç mi dertleşmek istemez, sevdiğin insandan şevkat beklemeyeceksen kimden bekleyeceksin. Zaman zaman aynı şeyden muzdarip olduğum için soruyorum. İyiysem, hoşsam neşeliysem her şey güzel ama hiç dertlenmeyeceksin, derdin olsa da onu meşgul etmeyeceksin. Ama kocaların derdi olduğu zaman ilk sarıldıkları biz oluyoruz. Adaletsizlik değil mi bu, kendimi çok kötü hissediyorum bazen bu yüzden. Erkekler sorun sevmiyor, sürekli güleryüz, anlayış istiyor tamam, aynı şeyleri biz isteyince neden sorun oluyor ? Ya da insan sevgi kelebeği gibi sürekli gülümseyebilir mi ? Biraz ilgi beklemek ya da sorunları paylaşmak istemek depresiflik mi ? Hep tek taraflı fedakarlık mı olmak zorunda ? Gerçekten aklımı kurcalıyor bunlar...
 

eşinin doğu görevi ne zaman bitiyor? yaşadığın şehirde gidebileceğin bir psikolog yok mu?
 
son derece katılıyorum melankoli durumu her zaman olduğu takdirde sıkar fakat insan sevgilisinden eşinden zaman zaman şefkat bekliyor. off sıkıldım kapat demek yerine sorun neden kaynaklanıyor çözebileceğimiz bir şey mi en azından deneyelim falan yok. zora gelemiyor erkekler ve bende buna çok kızıyorum
 
eşinizi ikna etseniz de bir aile terapistine gitseniz. aynı sorunları sevgilimle yaşadım ben tek başıma psikologa gittim durumumu anlattım kadın bir sonraki sefer erkek arkadaşınızla gelin dedi. bir uzman yardımıyla objektif bakan birinin etkisiyle çok daha farklı çözülebilir sorunlar
 
Zaman zaman herkes sorar bunu kendine. "Ne için yaşıyorum, ben kimim, bu hayatın neresindeyim, istediğim hayat bu mu" diye. Muhakkak eksikliklerimiz, hayal kırıklıklarımız olur ama bu süreklilik halini alırsa işte o zaman silkelenmek gerekir. İyi şeyleri düşünün hayatınızdaki. Kötü düşünceleri silin atın aklınızdan. Hiç kimse mükemmel değil. Hiç kimsenin mükemmel bir hayatı yok. Bunu unutmayın lütfen. Herşeyi eşinize aksettirmeyin. İnsan karşısında sürekli depresif birini görmek istemez. Elbetteki inişler çıkışlar olacaktır ama süreklilik farklı birşey.

Sizi mutlu eden birşeyler bulun mesela. Sabah uyandığınızda gülümseyin. İlk önce bundan başlayın. İşyerinde herkese günaydın diyin örneğin. Öğlen sevdiğiniz bir yemeği ısmarlayın kendinize. Şımartın biraz kendinizi.

Emin olun ki bunların hepsi geçici.
 
Reactions: 2k1
Herkes kimi zaman böyle boşluğa düşüyor, kendini bırakmamaya çalış. Bir de bence en önemlisi, böylesi kendini mutsuz eden düşünceler aklına geldi mi üzerinde durup düşünmeye devam etme, başka bir şeyle meşgul ol. Çünkü bu düşüncelere boğulmak seni üzmekten başka birşeye yaramayacaktır. Hayat herşeye rağmen yaşamaya değer.

Ben de kendi eşimin kütük olduğunu düşünürüm ama buradaki çoğu arkadaşın kocasının yanında benimki bal kalır. Ben hiçbir şey yemedim desem, sen yiyene kadar ben de yemiyorum o zaman der ve yemez benim eşim. Niye beni düşünmeyecekmiş, anlayışlı olmayacakmış anlamadım ve şaşırdım doğrusu insanların bunu erkeklere reva görmesine ve hatta kızdım.
Herkes zaman zaman sıkıntıya düşer ve en yakınında olan eşinden destek bekler, o destek olmayacaksa niye evlendik ki zaten. Nikahta iyi günde, kötü günde diye yemin ettik, erkeğin kötü gününde diye etmedik yemini. Şartlar eşit yani.

Sessizlik çok iyi tepkidir bu arada ama çok kısa vadede anlamayabilir. İlk zaman işine gelse de 2-3 gün sonra bu kadın niye susuyor diye dertlenecektir emin ol, tecrübe edilmiştir.
 

Yanlış anlaşıldım sanırım. Ben şunu söylemek istedim, dertleşmek istediğimizde sorun çıkartır cinsten değilde onunla paylaşmak istediğimi hissettirmemiz lazım. Sorunu paylaşmak var paylaşmak var. Adam iş yerindeyken telefon edip onun moralini bozmak var, yada eve geldiğinde moralimiz bozukta olsa güleryüz gösterip yemekten sonra iki arkadaş gibi dertleşmek var. (Ben aksine çoğu kez hatalı olan modeli yaptım, hatta eşimin ağlamalarıma dayanamayıp işten eve beni teselli etmeye geldiğide olmuştur ancak anladım ki, onu güleryüzle karşılarsam, onunla gerçekten derdime çare bulmak için onu yanıma alarak konuşursam ikimizde hem üzülmüyoruz hem dahada sıkı sarılıyor bana) Trip atacaksam bile onu karşıma alarak trip atmıyorum. Onu yanıma alıyorum, canımı sıkan şeye trip atıyorum. Ama her canımı sıkan şeyde sorun çıkartırsam iş daha kötü oluyor.. Zaten bu yapı kemikleşince, eğer canımı sıkan çok büyük birşey varsa ağzımı bıçak açmıyorsa eşim anlıyor ve beklediğimiz şefkatli erkek ortaya çıkıyor. Ama eşimi suçlamadan, hatalı o olsa bile onu suçlamadan... Erkekler bence bu konuda sorunu sevmiyor.
 
Eşinizin ilgisizliğini ve duyarsızlığını aşırı kafaya takmışsınız.
Bence bir psikolağa gitseniz iyi olacak sizin için,
dediğiniz gibi depresyona girmiş olabilirsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…