Flört Ettiğim Erkek Mesajlaşmayı Kesti

Arkadaşlar güzel gidiyor diyebilirim. Konuşmaları çok ölçülü. Eskisi gibi sık mesaj atmıyor. Tam kapanmadan dolayı buluşamıyoruz tabi sadece telefonda konuşuyoruz, bende çene düşüyor tabi, sürekli konuşuyorum ve sabırla dinliyor beni. Bilmiyorum bu tavrı çok hoşuma gidiyor.
 
Senden önce 8 aylık bir ilişkim oldu; çok üzüldüm, kırıldım, bunaldım vb => ÖZEL konu
Izmir'den iş teklifi gelmesi=> GENEL konu.

Adam sizin özelinizi anlatmamış, belki arkadaşınızla ondan daha önce paylaştığınızı düşünerek söylemiştir Selin'e. Velev ki özel bir konu ise: Şimdilik aramızda kalsın, anneme bile anlatmadım! Selin bile bilmiyor! vb. vb. gibi basitçe bir tüyo verilebilirdi.

Burada faturayı size kesiyorum ama sonuna kadar her şeyin dümdüz, çok iyi, sorunsuz öylece gitmesi de beni korkutur. Arada zorluklar, sıkıntılar, kaprisler vb. olsun ki karşınızdakinin her halini tanıyın. Sonuçta bu insan da bir boşanma geçirmiş. Kadının aldatarak/başkasına aşık olarak ayrıldığı durumlar dışında, hiçbir boşanma olayında erkeğin %100 melek, kadının tam suçlu olduğu bir boşanma görmedim. Erkeğin de sıkıntıları var demek ki.

Şu ana kadar anlattıklarınızdan da bir şey dikkatimi çekti; açılmayan bir telefon, cevapsız çağrı var ve hiç lafı geçmedi mi? Kusura bakma açamadım; yoğundum, uyuyordum, hastaydım veya ne diyeceğimi bilemedim vb. vs. ? "O an konuşmak istemedim" bile çok net, dürüst bir yanıttır. Aklı başında bir insanın bir cümleyle de olsa o anı açıklaması gerekir.
 
Erkekler başlarda böyle derin duygulara yogun hislere girip sonra balon gibi sönmeye başlıyolar.
Gerçi sizin gibi bi erkek bana böyle konuşsaydı hiç noldu demeden by derdim direkt. Şık olmamış.
Akışına bırakın zaman belirler. Sevgiliden ziyade ilk önce arkadaş olmakta fayda var.
 
Herkese merhaba. Yeniyim forumda o yüzden bir hata yaparsam lütfen beni affedin.

8 yıl önce oğlumun babası beni aldattığı için boşandım ve oğlumla ankaraya taşındım. oğlum şu an 10 yaşında.

8 yıl boyunca karşıma 7-8 kişi çıktı hepsi de malesef beni maddi - manevi kullanmak istedi. boşanmamda ve sonra ki flörtlerimde yaşadığım sıkıntılardan dolayı 1 yıldan beridir kimseyi yanaştırmıyorum yanıma. Fakat mart ayı sonunda çok sevdiğim güvendiğim bir arkadaşım (Selin) beni biriyle tanıştırdı. ismi mehmet. mehmet arkadaşımın firmasına başlayalı 4-5 ay olmuş ve bu dönemde çalışkanlığıyla efendiliğiyle herkesin taktirini kazanmış. Arkadaşım mehmetin resimlerini gönderdi ve "Füsun mehmet çok farklı bir insan, telefonunu veriyorum, bir çay için, tanışın, sonrası sizin taktiriniz" dedi. kabul ettim. mehmet 4 yıl önce çok kötü bir boşanma yaşamış. onun da oğlu 8 yaşında.

covid tedbirleri kapsamında kafeler 19da kapandığı için ilk buluşmamız bir saat sürdü. yumuşak sesli, kibar, ciddi, çok naif, iyi yürekli, ağır-oturaklı bir insan, fırlama, yılış-yılış, ukala, kaşı ayrı gözü ayrı oynayan tiplerden değil. ne bileyim ilk buluşmamızda (29 mart) ve sonraki buluşmalarımızda hep olumlu puan aldı benden. Flört ettiğim diğer erkeklere kıyasla mehmet everest dağının tepesinde. her sabah günaydın mesajı atıyoruz, gün içinde işten vakit buldukça mesajlaşıyoruz, 1-2 defa konuşuyoruz, akşamları konuşuyoruz, çok güzel ve ölçülü iltifatlar ediyor, herşey inanılmaz güzel gidiyor. (Hatta instada takipleşmeye başladık ve oğluyla olan bir resmindeki kadını eski eşi sandım, hala nasıl eşinin fotosunu saklar derken, Selini aradım, kızkardeşiymiş :)))))

fakat ben 9 nisan günü bir iş teklifi aldım, izmirden. mevcut işimdeki mevkiiden daha aşağı bir pozisyon maaşı da az. ben konuyu aynı gün mehmete açtım. birdenbire bembeyaz oldu, gözleri sulandı. gözlerimin içine bakarak "Füsun kararın ne olursa olsun buna saygı duyacağım ve seni destekleyeceğim" dedi. bende üzüntüsünü görünce "henüz bir şey yok ortada bu sadece bir ihtimal" dedim. yüzünden düşen bin parçayla hayırlısı olsun dedi ve kalktık kafeden.

ertesi gün mesajlaşmalarımız konuşmalarımız aynı hızla devam etti. akşamında bizi tanıştıran arkadaşım Selin aradı ve kız sen izmire mi gideceksin dedi. Seline belli etmedim ama sinirlendim mehmete, bütün güvenim ve inancım sarsılmıştı. neden bunu söylemişti seline?!?!? Aldatılmış bir kadın olarak ben güvenmek istiyorum, istediğim şey çokmu zor? geçmiş ilişkilerimi kastederek yazıyorum, benim sütten ağızım çok fena yandı, yoğurda hem üflüyorum hemde vantilatör tutuyorum.

11 nisandan itibaren mesafe koymaya başladım mehmete. mesajlarına geç dönüyordum, aradığında müsait olduğum halde açmıyor 2 saat sonra dönüyor çok soğuk konuşuyordum, akşam aradığında meşgule atıp müsait değilim diye mesaj atıyordum. zaten 13 nisanda da ramazan başladı, kısa süreli de olsa buluşma teklifini 2 kere reddettim. günlerce isteksiz ve soğuk davrandım ama o hiç çizgisini bozmadı, ne kibarlığından ödün verdi ne de ses tonunda bir değişiklik oldu. Neden böyle yapıyorsun diye tepki bile göstermedi, soru sormadı.

22 nisanda kendisine şu mesajı attım: merhaba mehmet. nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama söylemeliyim. o kadar iyi bir insansınki seni üzerim diye korkuyorum. sende farketmişsindir benim duygularım seninki kadar yoğun değil. seni üzmek yormak boşuna uğraştırmak istemiyorum.

10 dakika sonra aradı. nasılsın faslından sonra şunları söyledi "ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

Çok güzel ve yapıcı bir konuşma değil mi bu arkadaşlar, ne yalan söyliyim o konuştukça benim içim eridi. başka biri olsa ne halin varsa gör seninle mi uğraşçam derdi, ya da olumsuz başka bir söz sarf ederdi.

"sana karşı bir hatam oldu mu" dedi. "evet aslında oldu" dedim. "Seline izmir işini niye söyledin" dedim. "ogün moralim çok bozulmuştu, akşamında selin buluşmanız nasıl geçti diye arayınca ve moralimin bozuk olduğunu anlayıp nooldu nooldu diye ısrar edince bende anlattım" dedi. "ben izmir işini anneme bile anlatmadım ama sen seline anlatmışsın" dedim. "yerden göğe kadar haklısın, anlatmamalıydım, özür dilerim." dedi. birkaç güzel söz daha söyledi ve telefonu güzelce kapattık.

Ancak hergün 3-5 mesaj atan arayan adam Perşembe gününden beri ne iftarda Allah kabul etsin mesajı ne günaydın mesajı attı ne de aradı. pek öyle taktik yapacak birisi değil. kendini geri çekti, biliyorum. Onu ben mi aramalıyım, mesaj mı atmalıyım ya da ararsa mesaj atarsa nasıl davranmalıyım arkadaşlar? lütfen bir fikir verin.
Zaten Her sey yolundayken mesafa koymussunuz.Daha sonra benim duygularim senin kadar yogun degil diyerek 2.şoku yasatmissiniz.Sonrasinda hicbir sey olmamiscasina onun planlarina dahil olup tatile cikmak icin kollari sivamissiniz.Ki boyle durumlarda sizin tanismaniza vesile olan kisiler gidishat konusunda illaki bilgi sahibi olmak isterler.Bu cok temel bi sorudur.SeLİN "Fusun'la nasilsiniz " seklinde sormustur,sizde bir soguk bir sicak yaptiginiz icin o bicaremde "bana karsi soguk demistir" ve gideceginizden bahsetmistir.Hatta isi kabul etmeyi planlaginizi kasti bir bicimde kendinizden uzaklastirmaya calistiginizi dusunmustur.Yani bir umit sizi tanistiran kisiyi iliskiyi kurtatmak adina bir arac olarak gormustur.Ve ben bunu bir hata olarak gormuyorum.Baska birine soylemis olsa haklisiniz derdim ama burada sizi sevmesinden oturu gostermis oldugu son bir caba son bir gayret varmis gibi geldi bana.

Mesaj atmamasina gelince buna da gurur derim.Muhtemelen dusunmustur uzun uzadiya,kendisiyle hesaplasmistir Mehmet'in Sizin buraya yazdiklariniz dogrultusunda bir kahabatini goremedim.Selin'e anlatmasi bence iliskiyi kutarmak adina yapmis oldugu bir hamle,bunu guveninin kotuye kullanilmasi olarak gormuyorum.Zaten vesile olan kisi o.İllaki gelismeleri soracaktir.
Birine ustelikte size karsi cok agir bir kusuru veya kahabati olmayan,aksine su yazdiklariniz dogrultusunda size tapan birine;
-Tasimis oldugum duygular seninkiler kadar yogun degil.
-Musait degilim,isim var
-Ben acarim ama soguk yaparim
derseniz,tabiatiyla bu adamda cocuk degil.Anlamistir,alinmistir.
Bana gore hatalisiniz.
 
Son düzenleme:
arkadaşınız onun da arkadaşı farkındasınız değil mi ?
yani bunu paylaşmış olması sizi arkanızdan vurmak falan değil. erkek diye canını sıkan, düşündüren bir meseleyi paylaşamaz mı kimseyle ?
ayrıca aldığınız iş teklifi şu anki mevkinizden düşük ve maaşı azmış, sırf meraktan soruyorum, normalde böyle bir teklif geldiği anda reddedilir, neden ihtimal olarak düşünüyorsunuz ?
 
Zaten Her sey yolundayken mesafa koymussunuz.Daha sonra benim duygularim senin kadar yogun degil diyerek 2.şoku yasatmissiniz.Sonrasinda hicbir sey olmamiscasina onun planlarina dahil olup tatile cikmak icin kollari sivamissiniz.Ki boyle durumlarda sizin tanismaniza vesile olan kisiler gidishat konusunda illaki bilgi sahibi olmak isterler.Bu cok temel bi sorudur.SeLİN "Fusun'la nasilsiniz " seklinde sormustur,sizde bir soguk bir sicak yaptiginiz icin o bicaremde "bana karsi soguk demistir" ve gideceginizden bahsetmistir.Hatta isi kabul etmeyi planlaginizi kasti bir bicimde kendinizden uzaklastirmaya calistiginizi dusunmustur.Yani bir umit sizi tanistiran kisiyi iliskiyi kurtatmak adina bir arac olarak gormustur.Ve ben bunu bir hata olarak gormuyorum.Baska birine soylemis olsa haklisiniz derdim ama burada sizi sevmesinden oturu gostermis oldugu son bir caba son bir gayret varmis gibi geldi bana.

Mesaj atmamasina gelince buna da gurur derim.Muhtemelen dusunmustur uzun uzadiya,kendisiyle hesaplasmistir Mehmet'in Sizin buraya yazdiklariniz dogrultusunda bir kahabatini goremedim.Selin'e anlatmasi bence iliskiyi kutarmak adina yapmis oldugu bir hamle,bunu guveninin kotuye kullanilmasi olarak gormuyorum.Zaten vesile olan kisi o.İllaki gelismeleri soracaktir.
Birine ustelikte size karsi cok agir bir kusuru veya kahabati olmayan,aksine su yazdiklariniz dogrultusunda size tapan birine;
-Tasimis oldugum duygular seninkiler kadar yogun degil.
-Musait degilim,isim var
-Ben acarim ama soguk yaparim
derseniz,tabiatiyla bu adamda cocuk degil.Anlamistir,alinmistir.
Bana gore hatalisiniz.

ya ben kimseye güvenim kalmadı diyen insanların ilişki yaşamasına karşıyım. çünkü bu güvensizliklerini başkarına bu şekilde davranarak örtmeye çalışıyorlar en ufak olayda.
adamın selin'e söylemesi tuhaf değil, çünkü kadın onun da arkadaşı. elbette canını sıkan durumu paylaşabilir.
başka bir kadınla yakınlaşma sezse yada bir iyi bir kötü davransa anlarım da sırf bu yüzden güvenim sarsıldı demek bana çocukça geliyor.
 
Senden önce 8 aylık bir ilişkim oldu; çok üzüldüm, kırıldım, bunaldım vb => ÖZEL konu
Izmir'den iş teklifi gelmesi=> GENEL konu.

Adam sizin özelinizi anlatmamış, belki arkadaşınızla ondan daha önce paylaştığınızı düşünerek söylemiştir Selin'e. Velev ki özel bir konu ise: Şimdilik aramızda kalsın, anneme bile anlatmadım! Selin bile bilmiyor! vb. vb. gibi basitçe bir tüyo verilebilirdi.

Burada faturayı size kesiyorum ama sonuna kadar her şeyin dümdüz, çok iyi, sorunsuz öylece gitmesi de beni korkutur. Arada zorluklar, sıkıntılar, kaprisler vb. olsun ki karşınızdakinin her halini tanıyın. Sonuçta bu insan da bir boşanma geçirmiş. Kadının aldatarak/başkasına aşık olarak ayrıldığı durumlar dışında, hiçbir boşanma olayında erkeğin %100 melek, kadının tam suçlu olduğu bir boşanma görmedim. Erkeğin de sıkıntıları var demek ki.

Şu ana kadar anlattıklarınızdan da bir şey dikkatimi çekti; açılmayan bir telefon, cevapsız çağrı var ve hiç lafı geçmedi mi? Kusura bakma açamadım; yoğundum, uyuyordum, hastaydım veya ne diyeceğimi bilemedim vb. vs. ? "O an konuşmak istemedim" bile çok net, dürüst bir yanıttır. Aklı başında bir insanın bir cümleyle de olsa o anı açıklaması gerekir.
Geç cevap için özür dilerim. Evet bir açıklama yapmadı. bir açıklama bekledim tabi ama söylediğim sözlerden sonra kendini geri çekmiş olmasını normal karşılıyorum.
 
arkadaşınız onun da arkadaşı farkındasınız değil mi ?
yani bunu paylaşmış olması sizi arkanızdan vurmak falan değil. erkek diye canını sıkan, düşündüren bir meseleyi paylaşamaz mı kimseyle ?
ayrıca aldığınız iş teklifi şu anki mevkinizden düşük ve maaşı azmış, sırf meraktan soruyorum, normalde böyle bir teklif geldiği anda reddedilir, neden ihtimal olarak düşünüyorsunuz ?
izmir ankaradan daha güzel. ilk başta cazip göründü gözüme. ama izmir işi olmayacak, karar verdim o konuda.
 
ya ben kimseye güvenim kalmadı diyen insanların ilişki yaşamasına karşıyım. çünkü bu güvensizliklerini başkarına bu şekilde davranarak örtmeye çalışıyorlar en ufak olayda.
adamın selin'e söylemesi tuhaf değil, çünkü kadın onun da arkadaşı. elbette canını sıkan durumu paylaşabilir.
başka bir kadınla yakınlaşma sezse yada bir iyi bir kötü davransa anlarım da sırf bu yüzden güvenim sarsıldı demek bana çocukça geliyor.
ben sadece boşanmamda değil en başta dediğim gibi flörtlerimden de çok darbe yedim. ya bir tanesi beni dolandırdı ve ortadan kayboldu. bir tanesi arkadaşlarımın önünde beni rezil etti. diğerlerini yazmıyorum bile. güvenmek istiyorum sadece bu.

ama mehmet çok başka, biliyorum, yine de yoğurdu üflüyorum. korkuyorum.
 
Erkekler başlarda böyle derin duygulara yogun hislere girip sonra balon gibi sönmeye başlıyolar.
Gerçi sizin gibi bi erkek bana böyle konuşsaydı hiç noldu demeden by derdim direkt. Şık olmamış.
Akışına bırakın zaman belirler. Sevgiliden ziyade ilk önce arkadaş olmakta fayda var.
Evet! Teşekkür ederim aklımı okudunuz.

bende arkadaşça görüşüp mehmeti iyice tanımak istiyorum. böylece onula ilgili daha iyi fikir edinirim. aslında fikirlerim onunla ilgili net diyebiliriz. yakışıklı değil o kadar, zaten tipe bakma yaşını geçtik diye düşünüyorum, ancak o tavrı, konuşması, kibarlığı, zekası çok güzel
 
Nasıl gidiyor :)
Şimdilik çok güzel, sorduğunuz için teşekkür ederim.

Mesajlaşmıyoruz ama 2 günde bir arıyor uzun uzun sohbet ediyoruz. Aşk meşk konusunu hiç açmıyor ve havadan sudan şeylerden bahsediyoruz. 17 mayıstan sonra daha sık konuşur görüşürüz sanırım, tabi tedbirler gevşetilirse...
 
B
Herkese merhaba. Yeniyim forumda o yüzden bir hata yaparsam lütfen beni affedin.

8 yıl önce oğlumun babası beni aldattığı için boşandım ve oğlumla ankaraya taşındım. oğlum şu an 10 yaşında.

8 yıl boyunca karşıma 7-8 kişi çıktı hepsi de malesef beni maddi - manevi kullanmak istedi. boşanmamda ve sonra ki flörtlerimde yaşadığım sıkıntılardan dolayı 1 yıldan beridir kimseyi yanaştırmıyorum yanıma. Fakat mart ayı sonunda çok sevdiğim güvendiğim bir arkadaşım (Selin) beni biriyle tanıştırdı. ismi mehmet. mehmet arkadaşımın firmasına başlayalı 4-5 ay olmuş ve bu dönemde çalışkanlığıyla efendiliğiyle herkesin taktirini kazanmış. Arkadaşım mehmetin resimlerini gönderdi ve "Füsun mehmet çok farklı bir insan, telefonunu veriyorum, bir çay için, tanışın, sonrası sizin taktiriniz" dedi. kabul ettim. mehmet 4 yıl önce çok kötü bir boşanma yaşamış. onun da oğlu 8 yaşında.

covid tedbirleri kapsamında kafeler 19da kapandığı için ilk buluşmamız bir saat sürdü. yumuşak sesli, kibar, ciddi, çok naif, iyi yürekli, ağır-oturaklı bir insan, fırlama, yılış-yılış, ukala, kaşı ayrı gözü ayrı oynayan tiplerden değil. ne bileyim ilk buluşmamızda (29 mart) ve sonraki buluşmalarımızda hep olumlu puan aldı benden. Flört ettiğim diğer erkeklere kıyasla mehmet everest dağının tepesinde. her sabah günaydın mesajı atıyoruz, gün içinde işten vakit buldukça mesajlaşıyoruz, 1-2 defa konuşuyoruz, akşamları konuşuyoruz, çok güzel ve ölçülü iltifatlar ediyor, herşey inanılmaz güzel gidiyor. (Hatta instada takipleşmeye başladık ve oğluyla olan bir resmindeki kadını eski eşi sandım, hala nasıl eşinin fotosunu saklar derken, Selini aradım, kızkardeşiymiş :)))))

fakat ben 9 nisan günü bir iş teklifi aldım, izmirden. mevcut işimdeki mevkiiden daha aşağı bir pozisyon maaşı da az. ben konuyu aynı gün mehmete açtım. birdenbire bembeyaz oldu, gözleri sulandı. gözlerimin içine bakarak "Füsun kararın ne olursa olsun buna saygı duyacağım ve seni destekleyeceğim" dedi. bende üzüntüsünü görünce "henüz bir şey yok ortada bu sadece bir ihtimal" dedim. yüzünden düşen bin parçayla hayırlısı olsun dedi ve kalktık kafeden.

ertesi gün mesajlaşmalarımız konuşmalarımız aynı hızla devam etti. akşamında bizi tanıştıran arkadaşım Selin aradı ve kız sen izmire mi gideceksin dedi. Seline belli etmedim ama sinirlendim mehmete, bütün güvenim ve inancım sarsılmıştı. neden bunu söylemişti seline?!?!? Aldatılmış bir kadın olarak ben güvenmek istiyorum, istediğim şey çokmu zor? geçmiş ilişkilerimi kastederek yazıyorum, benim sütten ağızım çok fena yandı, yoğurda hem üflüyorum hemde vantilatör tutuyorum.

11 nisandan itibaren mesafe koymaya başladım mehmete. mesajlarına geç dönüyordum, aradığında müsait olduğum halde açmıyor 2 saat sonra dönüyor çok soğuk konuşuyordum, akşam aradığında meşgule atıp müsait değilim diye mesaj atıyordum. zaten 13 nisanda da ramazan başladı, kısa süreli de olsa buluşma teklifini 2 kere reddettim. günlerce isteksiz ve soğuk davrandım ama o hiç çizgisini bozmadı, ne kibarlığından ödün verdi ne de ses tonunda bir değişiklik oldu. Neden böyle yapıyorsun diye tepki bile göstermedi, soru sormadı.

22 nisanda kendisine şu mesajı attım: merhaba mehmet. nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama söylemeliyim. o kadar iyi bir insansınki seni üzerim diye korkuyorum. sende farketmişsindir benim duygularım seninki kadar yoğun değil. seni üzmek yormak boşuna uğraştırmak istemiyorum.

10 dakika sonra aradı. nasılsın faslından sonra şunları söyledi "ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

Çok güzel ve yapıcı bir konuşma değil mi bu arkadaşlar, ne yalan söyliyim o konuştukça benim içim eridi. başka biri olsa ne halin varsa gör seninle mi uğraşçam derdi, ya da olumsuz başka bir söz sarf ederdi.

"sana karşı bir hatam oldu mu" dedi. "evet aslında oldu" dedim. "Seline izmir işini niye söyledin" dedim. "ogün moralim çok bozulmuştu, akşamında selin buluşmanız nasıl geçti diye arayınca ve moralimin bozuk olduğunu anlayıp nooldu nooldu diye ısrar edince bende anlattım" dedi. "ben izmir işini anneme bile anlatmadım ama sen seline anlatmışsın" dedim. "yerden göğe kadar haklısın, anlatmamalıydım, özür dilerim." dedi. birkaç güzel söz daha söyledi ve telefonu güzelce kapattık.

Ancak hergün 3-5 mesaj atan arayan adam Perşembe gününden beri ne iftarda Allah kabul etsin mesajı ne günaydın mesajı attı ne de aradı. pek öyle taktik yapacak birisi değil. kendini geri çekti, biliyorum. Onu ben mi aramalıyım, mesaj mı atmalıyım ya da ararsa mesaj atarsa nasıl davranmalıyım arkadaşlar? lütfen bir fikir verin.
Eger sizde de olumluysa biraz adim atmalisiniz . Belki sizin bu tavrinizdan dolayi biraz rahat birakmak istemistir. Gercekten anlattiginiz gibiyse kacirmayin derim.

Ben gec gormusum konuyu. Hakkinizda hayirlisi olsun sevindim adiniza .
 
Herkese merhaba. Yeniyim forumda o yüzden bir hata yaparsam lütfen beni affedin.

8 yıl önce oğlumun babası beni aldattığı için boşandım ve oğlumla ankaraya taşındım. oğlum şu an 10 yaşında.

8 yıl boyunca karşıma 7-8 kişi çıktı hepsi de malesef beni maddi - manevi kullanmak istedi. boşanmamda ve sonra ki flörtlerimde yaşadığım sıkıntılardan dolayı 1 yıldan beridir kimseyi yanaştırmıyorum yanıma. Fakat mart ayı sonunda çok sevdiğim güvendiğim bir arkadaşım (Selin) beni biriyle tanıştırdı. ismi mehmet. mehmet arkadaşımın firmasına başlayalı 4-5 ay olmuş ve bu dönemde çalışkanlığıyla efendiliğiyle herkesin taktirini kazanmış. Arkadaşım mehmetin resimlerini gönderdi ve "Füsun mehmet çok farklı bir insan, telefonunu veriyorum, bir çay için, tanışın, sonrası sizin taktiriniz" dedi. kabul ettim. mehmet 4 yıl önce çok kötü bir boşanma yaşamış. onun da oğlu 8 yaşında.

covid tedbirleri kapsamında kafeler 19da kapandığı için ilk buluşmamız bir saat sürdü. yumuşak sesli, kibar, ciddi, çok naif, iyi yürekli, ağır-oturaklı bir insan, fırlama, yılış-yılış, ukala, kaşı ayrı gözü ayrı oynayan tiplerden değil. ne bileyim ilk buluşmamızda (29 mart) ve sonraki buluşmalarımızda hep olumlu puan aldı benden. Flört ettiğim diğer erkeklere kıyasla mehmet everest dağının tepesinde. her sabah günaydın mesajı atıyoruz, gün içinde işten vakit buldukça mesajlaşıyoruz, 1-2 defa konuşuyoruz, akşamları konuşuyoruz, çok güzel ve ölçülü iltifatlar ediyor, herşey inanılmaz güzel gidiyor. (Hatta instada takipleşmeye başladık ve oğluyla olan bir resmindeki kadını eski eşi sandım, hala nasıl eşinin fotosunu saklar derken, Selini aradım, kızkardeşiymiş :)))))

fakat ben 9 nisan günü bir iş teklifi aldım, izmirden. mevcut işimdeki mevkiiden daha aşağı bir pozisyon maaşı da az. ben konuyu aynı gün mehmete açtım. birdenbire bembeyaz oldu, gözleri sulandı. gözlerimin içine bakarak "Füsun kararın ne olursa olsun buna saygı duyacağım ve seni destekleyeceğim" dedi. bende üzüntüsünü görünce "henüz bir şey yok ortada bu sadece bir ihtimal" dedim. yüzünden düşen bin parçayla hayırlısı olsun dedi ve kalktık kafeden.

ertesi gün mesajlaşmalarımız konuşmalarımız aynı hızla devam etti. akşamında bizi tanıştıran arkadaşım Selin aradı ve kız sen izmire mi gideceksin dedi. Seline belli etmedim ama sinirlendim mehmete, bütün güvenim ve inancım sarsılmıştı. neden bunu söylemişti seline?!?!? Aldatılmış bir kadın olarak ben güvenmek istiyorum, istediğim şey çokmu zor? geçmiş ilişkilerimi kastederek yazıyorum, benim sütten ağızım çok fena yandı, yoğurda hem üflüyorum hemde vantilatör tutuyorum.

11 nisandan itibaren mesafe koymaya başladım mehmete. mesajlarına geç dönüyordum, aradığında müsait olduğum halde açmıyor 2 saat sonra dönüyor çok soğuk konuşuyordum, akşam aradığında meşgule atıp müsait değilim diye mesaj atıyordum. zaten 13 nisanda da ramazan başladı, kısa süreli de olsa buluşma teklifini 2 kere reddettim. günlerce isteksiz ve soğuk davrandım ama o hiç çizgisini bozmadı, ne kibarlığından ödün verdi ne de ses tonunda bir değişiklik oldu. Neden böyle yapıyorsun diye tepki bile göstermedi, soru sormadı.

22 nisanda kendisine şu mesajı attım: merhaba mehmet. nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama söylemeliyim. o kadar iyi bir insansınki seni üzerim diye korkuyorum. sende farketmişsindir benim duygularım seninki kadar yoğun değil. seni üzmek yormak boşuna uğraştırmak istemiyorum.

10 dakika sonra aradı. nasılsın faslından sonra şunları söyledi "ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

Çok güzel ve yapıcı bir konuşma değil mi bu arkadaşlar, ne yalan söyliyim o konuştukça benim içim eridi. başka biri olsa ne halin varsa gör seninle mi uğraşçam derdi, ya da olumsuz başka bir söz sarf ederdi.

"sana karşı bir hatam oldu mu" dedi. "evet aslında oldu" dedim. "Seline izmir işini niye söyledin" dedim. "ogün moralim çok bozulmuştu, akşamında selin buluşmanız nasıl geçti diye arayınca ve moralimin bozuk olduğunu anlayıp nooldu nooldu diye ısrar edince bende anlattım" dedi. "ben izmir işini anneme bile anlatmadım ama sen seline anlatmışsın" dedim. "yerden göğe kadar haklısın, anlatmamalıydım, özür dilerim." dedi. birkaç güzel söz daha söyledi ve telefonu güzelce kapattık.

Ancak hergün 3-5 mesaj atan arayan adam Perşembe gününden beri ne iftarda Allah kabul etsin mesajı ne günaydın mesajı attı ne de aradı. pek öyle taktik yapacak birisi değil. kendini geri çekti, biliyorum. Onu ben mi aramalıyım, mesaj mı atmalıyım ya da ararsa mesaj atarsa nasıl davranmalıyım arkadaşlar? lütfen bir fikir verin.
Bence seline sor o bilir🙄
 
Evet benden adım beklediğine eminim ama nasıl bir adım atarım bilemiyorum. mesaj atsam sanki kolay bir kadınmışım izlenimi vermek istemiyorum.

Bir de whatsappta çok aktif olan adam bugün en son 1536da aktif olmuş. bundan birşey çıkarmalımıyım?
Kac yaşında bir kadinisiniz daha düşündüğünüz kafa tam bir ergen kafasi :)
 
X