Kriz döneminde iki gazeteci işsiz kalmış, Almanya'ya gitmişler. Harçlık olmayınca ne yapacaklar? Ne iş bulsalar yapacaklar. Bir çiftlikte iş bulmuşlar. Çiftlik sahibi
-"Bu gübreyi atacaksınız!" İş 10 günlük işmiş. Çalışkan arkadaşlarımız işi 2 günde bitirmişler, paralarını almışlar. Patronun hoşuna gitmiş;
-"Bu tamam, size başka iş vereceğim!" demiş. Bu sefer tavuk çiftliğine gitmişler, bant varmış, yumurtalar bantın üzerinde kayıyor.
-"İrisini buraya, küçüğünü buraya, iyisi buraya, kötüsü buraya, bu düğmeye bastığınız zaman da bant çalışır." demiş.
-"Tamam!" demişler.
Patron gittikten sonra banta basmışlar, bant çalışmaya başlamış ama bunlar şaşırmışlar. Hangisi iri, hangisi küçük, hangisi kötü, hangisi iyi ayırmayı unutunca hepsi düşüp yere kırılmış. Patron gelmiş, yumurtaların hepsinin kırıldığını görünce kızmış.
-"Ne yaptınız siz, ne iş yapıyordunuz ülkenizde?" diye sormuş.
Bizimkilerden biri :
-"Gazeteciyim!" demiş.
Diğeri :
-"Ben de!" demiş.
O zaman çiftlik sahibi cevabı oturtmuş:
-"Iyiyi kötüyü, küçüğü büyüğü bilmezseniz sadece pislik atarsanız!"