fıkralardan seçmeler

Baba oğluna nasihat vermektedir:

"Oğlum arabada yaşlı birini ya da bir bayanı görürsen hemen yer vereceksin."

Çocuk tam evet diyecekken masanın üzerindeki babası ve annesine ait fotoğrafı görür. Orada babası oturuyor, annesi ise ayaktadır. Çocuk merak edip sorar:

"Baba sen orada niye oturuyorsun? Hem annem niye ayakta?"

Baba lafı düzeltmeye çalışır ama çocuk ısrarla aynı soruyu yinelemektedir. Baba en sonunda dayanamayıp söyler:

"Bak oğlum, o fotoğrafı annenle evlendiğimiz günün ertesi günü çektirmiştik. O gün ne annende oturacak hal, ne de bende ayakta duracak takat vardı." der.
 
Yaslı kadın, luks otelın en ust katından ınıyordu. Ara
Katlardan bırınde asansor durdu.
Kapı acıldı, genc ve guzel bır kız ıcerı gırdı. Onunla
Bırlıkte asansoru yogun bır parfum kokusu da doldurdu.
Yaslı kadın, parfum kokusunu derın derın ıcıne cekınce
Genc kız magrur bır eda ıle kadına baktı ve
'' Gıorgıo-beverly hılls '' dedı ''
Kucucuk bır sısesı bıle 100 mılyon lıra!..''
Bıraz sonra asansor gene durdu. Gene cok sık genc bır
Kadın gırdı. O da buram buram parfum kokuyordu.
Yaslı kadın yıne koklamaktan kendını alamadı.
Yenı bınen genc kadın da yaslı kadına donerek kıbırlı bır
Tavırla
'' Chanel 5 numara '' dedı ''
Mını mını bır sısesı bıle 150 mılyon lıra! ''
Bıraz sonra asansor yaslı kadının ınecegı katta durdu.
Kadın asansorden cıkmadan buyuk bır gurultu cıkartarak
Yellendı.
Sonra da asansorde kalan ıkı alımlı genc kadına donerek
Ayşe kadın fasulye yarım kılosu 450 bın lıra
 
Adam iş hanındaki çaycıya sorar: "Bir günde kaç demlik satıyorsun?". Çaycı:
- Aşağı yukarı on demlik satarım.
- Onbeş demlik satmak istermisin?
- Tabi!
- Öyleyse bardakları tam doldur!
 
Bir golf kulubünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş. Ortada duran bir cep telefonu çalmıs. Yakınındaki bir adam hands-free konuşmam düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulupte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süpper bir deri ceket gördüm. 1000 dolarcık.
Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem cok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım. 2002 modelleri
gelmiş, tam istediğim renkte bir tane buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 bin dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama...
Kadın:Yaşasınnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık ve 450 bin dolar istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 bin dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam: Ben de seni... Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve sorar:
Bu telefon kimin, bilen var mı?"
 
adamın biri balık avlamanın yasak olduğu bir gösteri havuzuna
gider ve bir tane alabalık yakalar.
görevli gelir ve:
-burada avlanmak yasak kardeşim der.
adam gayet soğuk kanlı bir şekilde:
-ben avlanmıyorum ki sadece kendi balığımı gezmeye çıkardım.
görevli:
-yokya git sen babanı kandır.
adam:
-inanmıyosanız ispat ederim.
görevli:
-et de görelim der
adam:
-benim balığım akıllıdır bir ıslık çalarsan hemen geri döner der
görevli gene inanmaz:
-ya sen delimisin kardeşim balık hiç ıslık çaılnca geri döner mi ?
adam:
-bak şimdi diyerek balığı suya bırakır ve ıslık çalar.
Balık geri dönmez.
görevli:
-hani geri gelmedi balık.
adam:
-hangi balık :)))))
 
Konferansçı, bir dinleyici kalabalığı karşısında şöyle diyordu:

_Hata ettiğini anlayınca, ısrardan vazgeçen adam akıllıdır.Fakat haklı olduğunu bildiği halde fikrinden cayan adam...

Konferansçı sözünü bitirmeden, dinleyenlerden orta yaşlı bir adam atıldı:

_Koca'dır.
 
Yaşlı Amerikalı bir turist Türkiyeyi ziyaretinden sonra geri döndüğünde karısı sormuş. -Türk mutfağı meşurmuş,sen neler yedin ,bir şey öğrenebildinmi demiş?

Kocası -evet,Karnı yarık. -O nedir?demiş karısı.
-Valla pişmemişi benimkine,pişmişi seninkine benziyor!
 
İki Kırşehir'li Ankara'ya düğüne gelmişler. Tabiki gece yarılarına
kadar içmişler zil zurna sarhoşlar. Sabah'a karşı geri dönmeye karar
vermişler. Ankara çıkışında trafik polisi çevirme yapıyormuş.

Bunlarıda çevirmişler. Polis ehliyet ruhsat sormuş bunlar hemen vermişler. Ama acayip içki kokuyorlar. Polis, size ceza keseceğim demiş. Ama polis biraz dalga geçeyim şunlarla belki ceza kesmekten vazgeçerim diyerek bunlara bir soru soracağını bildikleri takdirde göndereceğini söylemiş.

Biri ilkokulu bitirmiş imiş. Ötekine sen sus ben bilirim diyerek
susturmuş. Polis "İSTİKLAL MARŞINI KİM YAZDI"demiş.

Hemen heyacanla cevap vermeye çalışmış. Neşet agam diyeceğim ama pek küççük yazsa yazsa Muharem agam yazmıştır demiş.
Tabi polis şaşırarak de gidin diyerek bunlara ceza yazmadan göndermiş.
 
Temel gece eve cok sarhos gelmis, üstelik kendi üzerinede hatiri sayilir sekilde kusmustur.

Karisina karsi durumu idare etmek icin ;

-Ula kari, muhtar bugün icti icti sonrada Pantolonima kusti.

Karisi Pantolonu alip yikamaya gider az sonra sesi duyulur.

-Ula Temel muhtar üstüne kusmakla kalmamis pantolonuna da sicmistir.
 
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar. "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? " Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" diyor Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur" demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da: "Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?" Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor. Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim...
 
Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş,annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş. -Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen "çocuğumuzun adı ne olsun" demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir sure sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine "çocuğumuzun adı ne olsun demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş gençte yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş. Genç kalkmış prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun"
 
4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz. 1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş. 2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş. Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g.tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim...
 
1.Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer.
İstediğin yemeği sipariş edersin sonra yanındakinin istediği yemeği
görüp: “keşke onu isteseydim” dersin.
2.Bir davette bir kadın arkadaşına sorar: “Alyansını yanlış parmağına
takmıyor musun?”
Diğeri cevap verir: “evet yanlış adamla evliyim de ondan”

3.Bir adam evlenene kadar eksik sayılır evlenince tam bitmiş olur….

4.Bir genç babasına sorar: “Baba evlenmek kaça mal olur?”
Baba cevap verir: “bilmiyorum oğlum,ben hala ödüyorum.”

5.Adam anlatıyormuş: “Evlenene kadar mutluluğun ne olduğunu bilmezdi,
sonra da geç oldu.”

6.Yeni evlenmiş bir adam mutlu ise nedenini hemen anlarız. On yıllık bir
adam mutlu ise nedenini merak ederiz!

7.Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler, ikinci yılında kadın
konuşur adam dinler, üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular
dinler.

8.Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır: “Seninle evlendiğimde tam bir
aptalmışım.”
Adam cevap verir: “evet çok aşıktım fark edemedim.”

9.Bir adam gazeteye ilan vermiş: “eş arıyorum”
Ertesi gün yüzlerce mektup almış.Hepsi aynı şeyi söylüyormuş:
“benimkini alabilirsin.”

10.Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz…
Ya arabası yenidir ya da karısı!.
 
‎4 evli erkek balığa çıkar ve aralarında şu diyalog geçer
1. Erkek:
"Balığa çık...abilmek için karıma geçen hafta bütün evi badana yapma sözü verdim" der.

2. Erkek:
"O da bir şey mi ya ben karıma evdeki bütün elektronik eşyaları yenileme sözü verdim" der.

3. Erkek:
" Siz gene iyisiniz ben karıma yeni araba sözü verdim" der.

4. erkek hiçbirşey demez. Bunun üzerine hepsi şaşırır döner 4. erkeğe sorarlar

"Ne o sen karına söz vermedin mi yoksa sesin çıkmıyor"

4. Erkek:
" Yooo ben hiçbir şeye söz vermedim. Saati sabah 5.30’a kurdum. Çalınca karımın kulağına şunları fısıldadım. Karıcığım benimle annemlere mi gelirsin, yoksa balığa mı çıkayım?" dedim, karımın cevabı kesin ve netti...

"Sıkı Giyin Üşütürsün"
 
Bir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:
- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren deli:
- Al, demiş, ikinci cildini de oku.
Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum
 
Temel ve Dursun trenle yolculuk yaparken,bir sığır çiftliğinin önünden hızla geçiyormuş.Temel tahmin etmiş
-Dursun burada tam 397 sığır var..
-Ula Temel,nasıl saydın?Vızz diye geçtuk daa..
-Kolaydur..Ayaklarını sayıp dörde bölüyorum.
 
Adam hanımına dert yandı;
-İflas ettikten sonra arkadaşlarımın yarısı beni terketti.
-Peki öbür yarısı?.
-Onların daha haberi yok..
 
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..
 
Adam evine telefon acar, telefonu yabancı bir bayan acar.Adam
karşıdaki sesi duyunca şaşırır, bayana sorar:

- "Sen kimsin?" Kız cevaplar:
- "Evin hizmetçisiyim."
- "Iyi de bizim hizmetçimiz yok ki!"
- "Evin hanımı beni bu sabah işe aldi."
- "Ya. Öyle mi? Ben de evin beyiyim. Hanımı cağırır mısın?"
- "Hanımınız şu an yatak odasında kocası sandığım bir adamla beraber."
Adam şaşırır, sinirlenerek,
- "Elli bin dolar kazanmak istermisin?" Kiz,
- "Tabii ki isterim.Kim istemez..."
- "O zaman çekmeçedeki silahı al, yukarı çıkıp o cadi ile o sümsük
herifi vur!"
Once ayak sesleri duyulur, sonra iki el silah sesi. Hizmetçi telefona
geri gelir:
- "Öldürdüm efendim, cesetleri ne yapayım?" Adam,
- "Cesetleri havuza at." Kadın duraklar:
- "Ama burada havuz yok ki?" Adam bir süre düşünür ve cevap verir:
- "Orasi 112 43 44 değil mi?
- "Hayir!!!!!
- "Pardon! Yanlış numarayı aramışım!!!!!"
 
Bir bankada 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin bankanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız katınızdaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:
- "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
- "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
- "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm müdürleri, proje yöneticilerini yiyip duruyoruz ki kimse farkına varmasın diye, nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yok senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!
 
X