fıkralardan seçmeler

80 yaşında bir adam doktora gider. Doktor adamın sağlığını sorduğunda adam "harika, 18 yaşında bir karım var ve benden hamile" der. Doktor birkaç dakika düşündükten sonra adama döner ve "sana bir hikaye anlatacağım", der.. "Avlanmaktan çok hoşlanan bir adam varmış. Her gün tüfeğini alarak ava gidermiş. Fakat bir gün dalgınlıkla yanına tüfek yerine şemsiyesini almış. Ormana gitmiş. Ağaçların arasında yürürken karşıda bir geyik görmüş. Hemen şemsiyeyi çıkartmış nişan almiş ve ... pat ... geyik yere yığılmış." Adam şaşırmış ve doktora dönerek "olamaz.. başka birisi vurmuş olmalı" demiş. Doktor: - "Kesinlikle!"
 
temelın kızı evlenemeden ölmüş.temelde mezarcıya gıdıp mezartasına sunları yazmasını ıstemıs"bakire doğdu bir dane,bakire yaşadu çok sene, bakire öldü fakire, temel kızı fadime" mezarcı bu yazıyı cok buluyor ve şöyle yazıyor"temel kızı fadime açılamadan iade" :))) 
 
hoca sınıfa girer, öğrenciler ayağa kalkar selam verir otururlar.
hoca birden dellenir:
hoca : "ben size oturun demedim ki oturuyorsunuz !!"
bir öğrenci hemen atılır: "kalkın da dememiştiniz"
hocam.
 
İki velet karar vermişler ki, bütün büyüklerin hayatlarında sakladığı en azından bir büyük sır var. Bir tanesi bu varsayımı denemeye kalkmış.. - "Anne ben her şeyi biliyorum." Annesi: - "Tamam anladım, al şu 1 milyonu babana hiçbir şey söyleme" demiş. Ufaklık çok memnun, babasına gitmiş: - "Baba ben her şeyi biliyorum!" Babası: - "Sus tamam, al şu 5 milyonu, annene hiçbir şey söyleme" demiş. Bizimki zevkten dört köşe, bütün büyüklere işleyen bir sistemi keşfetmenin keyfiyle... Ertesi sabah kapı çalınmış postacı gelmiş, ufaklık açmış kapıyı: - "Postacı amca ben artık her şeyi biliyorum." Postacı dizleri üzerine çöküp, kollarını iki yana açmış: - "Madem öyle gel bakalım baba sana bir sarılsın!"
 
Temel Almanya'da çalışıyormuş. Bir gün alman arkadaşı Temel'e; Siz Türk'ler, sadece para için çalışıyorsunuz. Ama biz Alman'lar onurumuz için çalışırız demiş.. Temel; Haklısınız herkes neyi eksikse onun için çalışır demiş!
 
Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!"
 
Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam. xD
 
Aslında sanıldığı gibi okumayan bir millet değiliz.
Türk erkekleri bildiğini okur,
Bayanları ise erkeklerin canına okur
 
Zamanın birinde mükemmel erkek ve mükemmel kadın karşılasmışlar.
Mükemmel bir flört döneminden sonra… mükemmel bir evlilik yapmışlar.
Birlikte mükemmel bir hayat sürmüşler.
Bu mükemmel çift karlı,fırtınalı bir noel aksamı mükemmel arabalarıyla giderken yolda donmak üzere olan bir adam görmüşler.
Mükemmel çift olduklarından adama yardım etmek için durmuşlar.
Adam meğer sırtında oyuncak çuvalıyla Noel Baba’ymış.
Mükemmel çiftimiz noel aksamı çocukların hayallerini karartmamak için noel baba ve oyuncaklarını arabaya yüklemişler.
Oyuncakları çocuklara dağıtarak yollarına devam etmişler..
Maalesef tipi artmış, araca hakim olmak zorlaşmış ve mükemmel çift ve noel baba trafik kazası geçirmisler.
kazada bunlardan yanlızca biri kurtulmuş.
soru:kim kurtulmus?
 
Evden bakkala gidiyorum diye çıkıp on yıl kaybolasım var, ama Müge Anlı’ dan korkuyorum:))
 
Adamın biri kumsalda dolaşırken ayağı bi şişeye çarpmış..Şişenin tıpasını çıkarmış ve içinden bir cin çıkmış..Cin adama – Bir dilek hakkın var..Dile benden ne dilersen! demiş..Adam da – İki okyanusu birbirine bağlayan bi köprü yapmanı istiyorum..demiş..
Cin :
- Yahu kardeşim bu ne biçim dilek daha olanaklı bişeyler iste..demiş..
Adam :
- Öyleyse kadınları anlamak istiyorum..demiş..
Cinin cevabı çok kısa ve net :
- Köprü kaç şeritli olsun ? demiş..
 
Ehliyet kursunda hoca sorar: -"Yolda gidiyorsunuz, önünüzdeki sürücü sol kolunu camdan çıkarda. Bunun anlamı nedir?" Sarışın atlar: -"Sol pencere açıktır!"
 
Genç nişanlılar konuşurlarken, kız aklındakini söyler: -"Ben en fazla dört çocuk istiyorum." -"Neden dört bir tanem?" -"Geçen bir dergide okudum, her 5 bebekten biri çinliymiş, çinli çocuğumuz olsun istemiyorum..."
 
Askerin biri bir gün ormanda yolunu kaybetmiş, gece olunca köye ancak ulaşabilmiş. Bir kapıyı tıklamış, karşısına yaşlı bir adam çıkmış.
Asker:
- Amcacım tanrı mirafiri kabul edermisiniz.
Yaşlı adam:
- Evladım ne demek, hele ki sen bir askersin, seve seve buyur içeriye.
Yaşlı adam ısrar etmiş bizim askere;
- Evladım sen hasta gibisin burası soğuk olur, sen git bebeğin odasında yat.
Asker:
- Hayır amca olmaz öyle şey hem bebeği rahatsız etmeyeyim.
Yaşlı adam gülümseyerek:
- O çoktan uyumuştur evladım.
Neyse ki bizim asker küçük evin soğuk girişinde ki odada yatar. Sabah olur bizim asker yüzünü yıkamak için lavobaya gider yüzünü yıkar, o sırada kendisine kar gibi beyaz bir havlu uzatılır, birde bakar ki havluyu uzatan dünya güzeli huri benzeri bir genç kız. Asker hemen sorar:
- Kimsiniz acaba?
Güzel kız kısa ve öz cevap verir;
- Benim adım bebek, ya siz.
Asker biraz üzgün cevap verir.
"Bende eşşolu eşşek"
 
Öğretmen yaramaz öğrencisine:
- Bana içinde süt bulunan beş madde say.
- şeyyy…Peynir,tereyağı,dondurma…
- Başka,başka?..
- İki de inek.
 
Amerika’ da yaşayan zencinin biri tam Türkiye’ ye uçmak için hazırlık yaparken pasaportunu kaybetmiş. Tam kara kara düşünürken yerde bir pasaport bulmuş. Bakmış Leonardo Di Caprio’ nun pasaportu. Fotoğrafı çıkartıp, kendi fotoğrafını yapıştırmış. Binmiş uçağa ve Türkiye’ ye gelmiş. Gümrük memuru Temel pasaportu eline alıp bakında şaşırmış. Pasaportta Leonardo Di Caprio yazıyo ama adam zenci. Bakmış bakmış ama işin içinden çıkamayınca yan taraftaki Dursun’ a sormuş :
- Ula Dursun, bu Titanic baymişmiydi yoksa yanmişmiydi daaa : )
 
Temel’ in 12 tane oğlu varmış. 11 tanesi askerdeyken 12.oğlunuda askere çağırmışlar. Temel kızmış.
- Ula söyleyin padişahınıza, benim şeyime güvenip sağa sola savaş açmasunnn daa
 
Ahmet okuldan bir gözü morarmış bir şekilde dönünce annnesi sordu, oğlum hayırdır nedir bu halin?
- Furkan ile kavga ettik anne, bende yarın onun gözünü morartacağım. Annesi :
- Oğlum sakın haaa, kavga etmeyin, ben sana yarın börek, pasta veririm, birlikte yersiniz ve barışırsınız. Ahmet diyerek ertesi gün okula gitmiş. Döndüğünde ise diğer gözüde morarmış. Annesi yine sormuş oğlum yine ne oldu?
- Arkadaşım daha fazla pasta ve börek istiyor anne
 
Bir bayanın en mutlu günü düğününün olduğu gündür. Düşünşenize ilk defa yataktan kalktığında, o gün ne giyeceğini biliyor
 
Türkiye’ de kitap okuma oranı %5,
Gazete okuma oranı %27,
Otobüste bir başkasının okuduğu kitap, gazete yada dergiyi okumaya çalışan insan sayısı oranı %95
Yurdum insanı hep güzel olmuştur
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…