fıkralardan seçmeler

Temel bir gün helikoptere binmis sonra onu izleyenler helikopterin düstügünü
görmüsler sonra Temel i enkazda yarali bulmuslar ve sormuslar :
- Helikopter nasil düstü?
Temel cevap vermis :
- Valla hersey iyi gidiyordu, birden havalar sogumaya basladi bende yukardaki
vantilatörü kapadim... :
 
Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş.
İlk gün işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş.
2. gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş.
3. günün sonunda bir tek Temel kalmış.
4. gün işkencenin dozu artmış, Temel'den çıt yok.
5. gün, işkence iyice ağırlaşmış ama Temel yine aynı 2 hafta sonra, Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.
Bizim Temel, hem kafayı duvara vurmakta, hem de söylenmekteymiş:
- Haturla...Haturla...Haturlaaa. :)
 
Üçüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmış.
- Japon " Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım " diyerek harakiri yapmış.
- Amerikali " Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı " diyerek tabancasını çekip intihar etmiş. Tüm bunları izleyen bizim Temel de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş:
- " İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum. :)
 
Çocuğun biri babasına sormuş :

-Baba biz nasıl olduk?

Baba cevap vermiş:

-Maymunlar türeye türeye biz olduk demiş...

Tabi çocuk babasının lafına inanmamış.Annesine biz nasıl olduk demiş?

Annesi:

-ALLAH Adem babayla Havva annemizi yaratmış nesilden nesile biz olmuşuz demiş.

Cocuk:

-Ama babam maymunlar türeye türeye biz olduk dedi

Anne cevap verir:

-O babanın sülalesi, bizi ilgilendirmez :)
 
Öğretmen,Öğrencilere: "Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru
sorulmayacak. Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır? "
Ahmet: " 9567 tane tüyü vardır Öğretmenim! "
Öğretmen: " Nereden öğrendin bunu? "
Ahmet: " Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı. " :)
 
Tren kompartımanında üst yatakta yatan adam tam dalıp gitmek üzereydi ki, alt yatakta yatan orta yaşlı kadının sesi duyuldu: "Afedersiniz beyefendi" dedi kadın. "Çok üşüdüm. Acaba bana bir battaniye bulabilir misiniz?" Adamın uykusu da, keyfi de kaçmıştı."Daha iyi bir fikrim var" diye homurdandı, "evliymiş gibi yapmaya ne dersiniz?" Önce mahçup bir kıkırdama duyuldu alt yataktan... Sonra da, "Harika bir fikir" dedi kadın, "Ben mi oraya geleyim, yoksa siz mi buraya inersiniz?" - "Hiçbiri" dedi adam, "Kalk, kendi battaniyeni kendin al..."
 
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses: - Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: - Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında: - Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş: - Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı... Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses: - Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine kimse yok; dayanamamış, bağırmış: - Sen kimsin yahu? - Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış: - Ulan evlenirken neredeydin!
 
İri yarı bir adam kahveye girmiş.
- Hasan cimdur?
- Penum, demiş adamın biri.
Adam bu adamı bir güzel pataklamiş ve yüzünü gözünü kan içinde bırakmış.
Sonrada çekip gitmiş. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam başlamış gülmeye. Kahvedekiler şaşırmış ve hemen sormuşlar:
- Ya o kadar dayak yedin, yüzün gözün kan içinde. Ne diye durmuş gülüyorsun
simdi.
- Penum adim Hasan teğul Temel, nasıl kandurdum o enayi adamı ama....
 
Gümrük kapısından girmek için bir İngiliz, bir Fransız, bir de Türk bekliyorlarmış..Gümrük personelleri bu üçünün valizlerini kontrol etmeye başlamış..İlk Önce İngiliz’in valizini kontrol etmişler..İçerisinden 7 tane külot çıkmış..- Niye 7 tane külot ? diye İngiliz’e sormuş görevli..O da “Haftanın yedi gün var.. Hepsi için bir tane.. Pazartesi, Salı, Çarşamba.. demiş..Görevli – Vay be ! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki..demiş..Sıra Fransız’ın valizine gelmiş..Açmışlar bakmışlar 8 tane külot..Görevli – 7′yi anladık da niye 8 tane külot var burda acaba ? diye merakından sormuş..Fransız -Pazartesi, Salı, Çarşamba..Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım..demiş..Görevli -Vay anasını be !Adamlardaki temizliğe medeniyete bak! demiş..Sıra Temele gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet külot..Görevli -Vay be ! Ne varsa bizim insanımızda var..Şu medeniyete, şu temizliğe bak!demiş..Ve ardından Temele sormuş : – Neden 12 tane külot ? Temel Cevap Vermiş :- Ocak, Şubat, Mart,……
 
Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam. Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun? Adam:
-Evet ben vurdum.. Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun? Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..? Nasreddin Hoca:
-Haa… iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!
 
İskoçyalı'nın tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış.

Biri "Tavuk benim, yumurta da benimdir" diyor.

Diğeri "Benim bahçem, yumurta da benimdir."

En sonunda İskoç "Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım.

Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın" diyor. İngiliz de kabul ediyor.

İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor.

İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.

İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken,

İskoç yumurtayı uzatıyor: "Al senin olsun, bir yumurta için değmez" :))
 
İnsanlığın ilk var olduğu dönemde, adamın biri şeytanı yakalamaya karar vermiş. ...Ancak bunun için 40 yıl Tanrı'ya ibadet etmesi gerekiyormuş. Karısıyla, dostlarıyla ve bütün dünyayla ilişkisini kesmiş, kendisini ibadete adamış. 40 yıl sora Tanrı, ibadetinin karşılığı olarak ona ...ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytanı sunmuş.


Artık özgürmüş adam. Dünyada neler olup bittiğini görmek, nelerin değiştiğini öğrenmek için sabırsızlanıyormuş. Şişeyi karısına teslim etmiş, ona iyi sahip olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış.

Kadıncağız şeytanı çok merak ediyormuş.Ve merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş.

Açar açmaz da şeytan şişeden fırlayıp çıkmış ve gülmeye başlamış. "Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın" diye alay etmiş kadınla. "Yok canim" demiş kadın. "Sen hiç o şişenin içinde olmadın ki". "Nasıl olur?" diye haykırmış şeytan. "Sen de gördün. Şişeden çıktım ben!" "Hiç o şişenin içinde değildin, inanmıyorum buna. Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki?" Kafası atmış şeytanin . "Gireyim de gör!" demiş ve yeniden şişenin içine girivermiş. "İşte böyle."

Adamın şeytanı hapsetmesi 40 yılını, kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış. Şeytan da söyle isyan etmiş Tanrı'ya:
"TANRIM, MADEM KADINI YARATACAKTIN, O ZAMAN BENİ NEDEN YARATTIN?":))
 
Doktor,akıl hastasına sorar:
-Bir kulağını kessem ne olur?
-Canım yanar.
-Ya iki kulağını kessem ne olur?
-O zaman iyi göremem.
-Peki ama niçin?
-Niçini varmı canım, iki kulağımı da kesersen gözlüğümü nereye takacağım?
 
Temel arkadasi dursunu ziyarete gider, dursun
7.katta oturmaktadir. dursunun kapiyi calar. kapiyi acan Dursun, Temelin
soluk soluga kaldigini gorunce sorar :- Noldi la Temeell niye boyle
soluyorsun? Temel : -sorma la Dursinnn merdivenlerden ciktummm.bnu duyan
Dursun saskin bi sekilde : - ula niye asansore binmedun daaa....nefes
almakta zorlanan Temel zar zor : - Ulaa sorma usagummm asansorda 6
kisiliktir yazayurdu, 5 kisi bekledim gelmedi, bende merdivenlerden
ciktumm daaa...
 
Temel annesine sormuş:
-Anne ben nasıl dünyaya geldim?
- Annesi ” Gece baban ile yatarken yastığın altına bir kutu şeker koyduk sabah bir baktık ki sen doğmuşsun.’ der.
Bu fikir Temel’in aklına yatar. Gece yatarken yastığının altına bir küp şeker koyar.
Sabah kalktığında bir bakar ki, her yerde karınca olmuş.
- Temel içinden söylenir : Ula şeytan diyo ki tut çarşafı silkele ama baba yüreği işte dayanamıyor.:)
 
Öğretmen derste anlatıyordu: - "Gelinler nikah töreninde neden beyaz giyer, bilir misiniz? Çünkü bu onun en mutlu günüdür." Bir ses yükseldi: - "Şimdi damatların neden siyah elbise giydiklerini anladım."
 
Temel askerligini Yunan sınırında yapıyormuş..Temel’in canı çok sıkılıyormuş..
Yunan’a bir ıslık çalmış elleriyle “Havacı mısın?” işareti yapmış,
Yunan aldırmamış..
Bir ıslık çalmış elleriyle “Karacı mısın?” işareti yapmış,
Yunan aldırmamış..
Bir ıslık daha çalmış “Denizci misin?” anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış..
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak “Topçu musun?” demiş, yunan aldırmamış..
Bir ıslık daha çalmış “Gözcü müsün?” anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış..
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel’le Yunan’a gelmiş.
Yunan’a hadi sınıra git demişler yunan da:
- “Ben oraya gitmem.Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor..”
 
Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve, "biraz konuşabilir miyiz, acaba?" dedi. Kız birden haykırdı: "Terbiyesiz! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!" Adam utancından yerin dibine girmişti. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına oturdu. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek, "Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum." dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi: - "Ne? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?"
 
Bir anne 8 yaşındaki kızıyla otobüste gidiyorlar.
Durakların birinde bir kaç tane hayat kadını müşteri bekliyor.
Kız annesine;
— Bunlar kim? Ne diye bekliyorlar?
Anne ;
— Bunlar kocalarını bekleyen kadınlar kızım.
Bunu duyan otobüs şoförü dönüp;
— Çocuğa böyle saçma sapan şey anlatmayın.Bunlar hayat kadınıdır ve para için erkeklerle yatıyorlar.
Çocuk ;
— Anne, bunlar erkeklerle yatarlarsa, o zaman da çocukları da olur, bu çocuklar sonra ne oluyor?
Anne;
— Otobüs şoförü
 
Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa
çekmiş ve polis gelmiş:

"Buyurun memur bey?"
"Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz
"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de şarjı mi bitiyor diye baktım"

Karisi lafa atlamış:
"Aaa yapma hayatim. yarım saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun telefonda"

Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???"
"Memur bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra
çözdüm"
Karisi yine atlamış: "Aman sekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mı acaba...."

Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu
sefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar mısınız sağ sinyaliniz de kırık"

"Aaaa.. kırık mı?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık diildi... yolda oldu galiba, hiç de fark etmedik"

Karisi çenesini tutamamış yine:
"Amma da attın kocacım, sana 3 haftadır söylüyorum artık su kırık
sinyalin icabına baktır diye....."

Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
"BANA BAK SEN SUSUCAK MISIN ÇAKICAM SIMDI SURATININ ORTASINA!!"

Polis kadına sormuş: "Hanımefendi esiniz size hep böyle mi davranır?"

Kadın cevap vermiş:
"Yok canim....sadece alkollü olduğu zaman" :))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…