- 15 Mart 2009
- 245
- 2
- 35
- Konu Sahibi black_catt
- #1
merhabalar, öncelikle herkese iyi bayramlar.
benim için babasız ilk bayram olduğundan çok zor geçiyor. babamı 1.5 ay önce kaybettik, akciğer kanserinden.
kendi acıma mı yanayım yoksa eşimin ailesine karşı bir türlü bitmeyen fedakarlıklarına mı bilemiyorum.
dertleşme paylaşma amacıyla yazıyorum, bir de aynı şeyleri yaşayıp aşanlardan akıl almak istiyorum.
"ayrıl, katlanma, tavrını koy, eşini ailesiyle görüştürme" vs gibi yorumlar yapmayın ne olur, bunlar o kadar kolay şeyler değil. siz başarmış olabilirsiniz ama herkesin ilişkisi aynı seyirde gitmiyor işte.
ayrılmak bir yuvayı yıkmak kolay değil, katlanmayıp tavır koymak ise işe yaramıyor çok denedim, eşimi ailesiyle görüşmesini engellemek de olmuyor gizli gizli kendi ailesiyle görüşüyor ve bir de benim aileme cephe alıyor hiç suçları olmadığı halde.
3 yıllık evliyiz ve şuan bebek bekliyoruz ,2 ayımız kaldı hemen hemen.
eşimin annesi babası yok .ablaları ve enişteleri, halaları var. hepsi de yetiyor zaten.
evlenirken bana takılan bilezikleri bile aslında eşimin alıp onlara bana düğünde takmaları için verdiğini, onların bana bilezikleri öylelikle taktığını sonradan öğrendim.
biz evimizi düzerken benim ailemden başka kimse yanımızda yoktu, bir ihtiyacınız var mı diye soran falan olmadı. ama gelinlik ve takı seçmeye yalnız gittiğimizde neden çağırılmadıklarını sorabildiler eşime.
sonra evimi görmeye geldiklerinde eşyalarıma bahaneler verdiler.
ben sustum kırmadım kimseyi. eşimin ailesi, kötü olan ben olmayayım dedim.
düğün günü hiç tanışmadığım akrabalar bile düğünümüzle ilgili söz hakkı buldu, olaylar çıktı, içip gelenler ortalığı karıştıranlar oldu. bileziği numaradan yere düşürüp takanlar oldu. düğünden sonraki gün kavga ettik tabi bu hareketler sonrasında. arkamdan çok yakaladım konuştuklarını ve eşime de yazışmalarını vs gösterdim. bunların üstüne 5 ay görüşmedik ailesiyle ama o 5 ayda eşim tavır koyması gerekirken, onlarla gizli gizli görüşmüş. sonra bana bu saygısızlıkları çirkeflikleri yapanlar, özürler dilediler benden, mecbur affetmek zorunda kaldım kalben affetmesem de, zannettim ki sonunda anladılar kardeşlerini görmek, onunla görüşmek istiyorlarsa benle de iyi olmak zorundalar. ama durum öyle değilmiş tabi dediğim gibi eşim gizli gizli görüşmüş meğer. neyse öyle böyle o konular kapandı, şimdilerde utanmadan yüzüme bakabiliyorlar işte, o günler unutuldu, o da ayrı mesele..
bekarlık zamanlarında eşimin maaşını hep yemişler. alışmışlar tabi onu yemeye, eşim yuva kurduğu halde hala onu bekar hayatındaki gibi görüp para umdular. bir de iki maaşız ya, kendileri de iki maaş oldukları halde ve bizden fazla aldıkları halde, bizimkinde gözleri kaldı hep istediler. bunlardan dolayı çok kavgalarımız oldu ve bu kavgaların sonucunda eşim artık benden gizli işler çevirmeye başladı:
evlendikten 1 sene sonra krediyle araba aldık, sonra uygun fiyata ev bulunca kiracı olacağımıza evimizi ödeyelim dedik arabayı satıp evi almaya karar verdik. gittik ev için kredi çektik. bu sırada araba satıldı, araba için önceden çekilen krediyi kapattığını söyledi.
2 ay sonra hem de evlilik yıldönümümüzde, eşimin telefonunda ödenmemiş bir kredi borcu olduğuna dair mesaj görmemle öğrendim, arabanın satışından gelen parayla arabanın kredisini kapatacağını bana söylemiş olmasına rağmen gitmiş eniştesine vermiş parayı, krediyi onlar üstlenmiş. 5 sene boyunca krediyi bize takacak mı takmayacak mı diye bekleyecektik yani işin özü. kavga ettik nasıl etmeyeyim. evlilik yıl dönümümüzde ayrılık kararı aldık ama sonra çok özürler diledi barıştık, bir daha böyle şeyler yapmayacağına söz verdi. ilk defa böyle bir şey oldu hatadır dedim yemin ettirdim, konuyu kapadık. ilk gizli işi bu oldu. ben artık takibe başladım ama bir daha açığını yakalayamadım.
aradan 1 sene daha geçti, bu sırada eşim para konusunda durulmuş gibiydi, eniştesi de arabayı satıp krediyi kapatmıştı o sorun da bitmişti ancak ufak tefek borç alıp geç ödemeler falan oluyordu aralarında ama artık ben tepkisizleşmeye başladım çünkü ben maaşımı ondan ayırdım, herkes yadırgadı arkadaşım falan ama ben çözümü böyle buldum. evin belli masraflarını paylaştık, maaşımızdan geri kalanla kim ne yapıyosa yapsın dedik yani. bu şekilde 1 seneyi de geçirdik öyle böyle.
sonrasında, ablalarından birinin durumu iyi değil, kocası sorumsuzun teki, iş beğenip çalışmaz, kazandığı para olsa kadınlarla yer falan, böyle bir adam. iki de bir ablası bizi arıyor, kendini acındırıyor ya da çocuklarına arattırıyor vs, eşim de benden yüz bulamıyordu bu konuda, yanımda anlattığında ben "kocası düğünümüze içip geldi olay çıkardı, ayrıca sorumsuzun teki, tamam ablana yazık ama neden biz çekecekmişiz bu kadar borcumuzun geçim derdimizin arasında" dedim, konu kapanmıştı. 5 ay sonra öğreniyorum ki o ablaya diğer ablasıyla birlik olup her ay 100-200 yollanıyormuş, ilk başta kızdım ama sonra bişey dememeyi seçtim, sonuçta maaşlarımız ayrılmıştı, bana bir zararı dokunmamıştı, evet bizim evimizin rızkıyla sorumsuzların yükünü çekti ama napayım dedim artık, kendi maaşıyla yaptı bana dokunmadı ya diye kendimi avuttum mecburen. neden söylemediğini sorduğumda benim kızacağımı düşünmüş ondan söylememiş. ikinci gizli işi de bu oldu.
bunun üstünden de 1 sene geçti ve şimdilerde bebek bekliyoruz, ablalarından hala bebeğim için bir şey görmüş değilim. benim ailemle beraber çoğu eksiğimizi aldık. ablalardan birinin beşik sözü vardı, onun çocuğu olduğunda eşim beşik aldı ben de altın almıştım. altının geleceğinden hiç mi hiç umudum yok zaten ama bari beşiği alsalar diyordum ki tayinleri çıktı, maaşları da geç yatacakmış ödedikleri bir kredileri varmış maaş geç yatacağı için ödeyemiyorlarmış, eşimden istediler geri vermek kaydıyla, eşim de kurban için biriktirdiği paradan verdi, bu sefer verirken bana da söyledi. ben de maaşları yattığı gibi ödeyecekler madem, napalım ver dedim. ne denir ki? bi de adam benden gizli de tutmadı bu sefer, kızmadan cevaplayayım bari dedim. belki böyle böyle para ilişkileri biter ya da bir düzene girer falan ne bileyim. ama tahminlerimde de yanılmadım, maaşları yattı ancak para bize geri gelmedi, güç bela sordurttuğumda taşınma masrafları vs olduğu için sıkıştıklarını bi daha ki ay vereceklerini falan söylemişler. bunlar da karı koca memur, yolluk da yapılacak bunlara, o an aklıma gelmedi bir arkadaşım gözümü açtı, şimdi konu açılmadan söyleyemiyorum ama 2-3 hafta sonra eşime paranın gelip gelmediğini sorduğumda gelmedi derse 'onlara yolluk da yapıldı neden sıkıştılar anlayamadım doğrusu' diyeceğim ama yine kötü olan ben olacağım..
bundan ayrı 3 ay önce falan, farklı bir olay daha oldu onu da yazayım. herşey süt liman giderken eşimin ailesiyle yakınlık kurabilme amaçlı yemeğe davet ettim. güvenmek istedim, son zamanlarda da bir olay olmamıştı, artık arkamdan konuşan falan yoktu bana karşı iyilerdi, ben de soğuk durmak istemedim, şans vermek istedim belki yakınlaşılırsa artık sorunlar biter diye. geldiler yemek yendi, biz büyüklerle bahçeye indik çocuklar evde kaldılar, evde bulundukları saatte benim kredi kartımdan bahis sitelerine para yatırılmış, 800 TL. günah almayayım desem, kart bilgilerim hackerlarca çalındı desem: 5 aydır ne internette ne dışarda kullanmadığım kartın bilgileri nasıl çalınır? hem de o saatlerde. ve kart bilgilerini çalan kişi limiti sonuna kadar kullanmaz mı, bu sadece 800 tlyle kalmış. ben bunu 2 hafta sonra ekstremin gelmesi ile öğrenebildim ancak. eşime anlattığımda hemen aklına onun da o yeğeni geldi, çocuk öyle şeyler oynuyordu, ama çocuk sorgulandı ise de bir şey çıkmadı, ağladı sızladı yapmadığına dair inandırdı işte. belki doğru belki yalan.
ben başkası olma ihtimali bulunduğunu bahaneyle suç duyurusunda bulundum. eşim buna bozuldu nedense. belki de bir bildiği var değil mi? yeğeni yapmadıysa neden eşim ve diğerleri bozuldular anlayamadım doğrusu. banka, kartıma parayı geçici olarak iade etti ama araştırmalar sürüyor tabi, bakalım ne çıkacak diye merakla bekliyorum.
bu anlattıklarımdan sonra neler düşündünüz? bana yardımcı olabilir misiniz?
benim ailem çok fedakarlıklar yaptı ancak bazen onlara sert çıkışları oluyor. ama kendi ailesi bu anlattıklarımdan ayrı da ona çok kazıklar attığı ve halen de atmakta oldukları halde gözünden hiç düşmüyorlar, değer kaybetmiyorlar. daha çok yaklaşıyor, savunuyor.
ne yapılabilir bu durumda?
oturup çok konuştum her olaydan sonra ama kötü olan hep ben oldum.
konuşurken bana hak verdi ama arkamdan da onları daha değerli görmeye, onlara yakınlaşmaya devam etti.
konuşmalarımda kavga tartışma havası yoktu, evliliğimin ilk aylarındaki gibi onu soğutucu şekilde konuşmalarımı çoktan bırakmıştım, buna rağmen yine etki etmedi, o kadar güzellikle anlatsam da, "biz artık bir aileyiz" düşüncesini güzelllikle iyilikle aşılamaya çalışsam da olmadı olmadı. şimdilerde ise "bebeğimiz olacak sorumluluklarımız önceliklerimiz değişecek artık" vs tarzında konuşuyorum ama gelişme göremiyorum.
bana ne önerirsiniz? aynı durumda olan arkadaşlar var mı? nasıl yendiniz bu durumu?
bebek olduktan sonra olgunlaşır mı, aile olduğumuzu anlar da gözü açılır mı acaba diyorum ama hiç umudum kalmadı benim ondan yana.
başka hiç bir sorunumuz yok bu anlattıklarımdan ayrı.
hatta merhametli, iyi niyetli biri, yardımsever aslında.
babam kanserken öz oğlu olsa bu kadar uğraşır ilgilenirdi, tedavilerinde olsun falan.
ama etki altında da çok kalıyor. onlarla 1-2 hafta görüşmezken çok iyi, ama onlarla bir saat bile olsun bir araya geldiğinde bana ve aileme karşı biraz değişiyor. hep onlarla muhabbet etmek onların yanında olmak istiyor, bizle duramıyor, sanki sıkılıyor, onların yanında ise saatlerce durabiliyor. sonra onlarsız bir kaç günü geçirdiği zaman yine eskisi gibi bize bağlı oluyor. onlara gittiğinde, onlar bizle ilgili ona bir şey diyorlar mı demiyorlar mı bilemiyorum, demiyor gibi duruyorlar ama demeseler nasıl etkileniyor böyle?
başka sorunumuz yok ama bu anlattığım sorunlar da canıma yetiyor işte.
bayramları sevmiyorum mesela, benimkilerle bayramlaşıp ayrılıp evimize dönüyoruz ama onlarla bayramlaşıp ayrılmayı bilmiyor. tamam ailesidir, kimse ailesinden kopamaz, kopmasın da zaten, kopsun demiyorum ama gözünü onlara karşı hiç açmıyor. gerçek yüzlerini görmüyor, sömürüldükçe daha çok sömürülüyor. ben bunun önünü almak istiyorum, ağırlığını koymasını istiyorum, bir ailesi olduğunu onlara göstermeli istiyorum. bu böyle hareketler yaptıkça ben kendimi onun ailesi olarak görmüyorum ve güvende hissetmiyorum. yoksa niyetim benim veya onun onlarla kötü olmamız görüşmememiz değil.
bana tutup da bir hediye bile almaya kıyamazken o kurban parasından, tık diye borç verebildi onlara mesela. zoruma gidiyor, hediye beklediğimden değil ve geri de gelmeyecek o para. bebeğime beşiği alırlar, eşimin gözünü boyarlar ve borcu unuttururlar. onların taktiği bu zaten, borç aldılar değil mi, giderler ufacık bir şey alıp getirirler eşime ve o borcu eşime unuttururlar.
çocuğumu düşünüyorum, babası böyle olmaya devam ederse, kendi kurduğu aileyi önemsemezse, kazık yediği taraftan hala kazıkları yemeye devam edip bir de gözünde hiç değer kaybetmezlerse, çocuğumla benim geleceğim ne olacak?
yorumlar bekliyorum...
benim için babasız ilk bayram olduğundan çok zor geçiyor. babamı 1.5 ay önce kaybettik, akciğer kanserinden.
kendi acıma mı yanayım yoksa eşimin ailesine karşı bir türlü bitmeyen fedakarlıklarına mı bilemiyorum.
dertleşme paylaşma amacıyla yazıyorum, bir de aynı şeyleri yaşayıp aşanlardan akıl almak istiyorum.
"ayrıl, katlanma, tavrını koy, eşini ailesiyle görüştürme" vs gibi yorumlar yapmayın ne olur, bunlar o kadar kolay şeyler değil. siz başarmış olabilirsiniz ama herkesin ilişkisi aynı seyirde gitmiyor işte.
ayrılmak bir yuvayı yıkmak kolay değil, katlanmayıp tavır koymak ise işe yaramıyor çok denedim, eşimi ailesiyle görüşmesini engellemek de olmuyor gizli gizli kendi ailesiyle görüşüyor ve bir de benim aileme cephe alıyor hiç suçları olmadığı halde.
3 yıllık evliyiz ve şuan bebek bekliyoruz ,2 ayımız kaldı hemen hemen.
eşimin annesi babası yok .ablaları ve enişteleri, halaları var. hepsi de yetiyor zaten.
evlenirken bana takılan bilezikleri bile aslında eşimin alıp onlara bana düğünde takmaları için verdiğini, onların bana bilezikleri öylelikle taktığını sonradan öğrendim.
biz evimizi düzerken benim ailemden başka kimse yanımızda yoktu, bir ihtiyacınız var mı diye soran falan olmadı. ama gelinlik ve takı seçmeye yalnız gittiğimizde neden çağırılmadıklarını sorabildiler eşime.
sonra evimi görmeye geldiklerinde eşyalarıma bahaneler verdiler.
ben sustum kırmadım kimseyi. eşimin ailesi, kötü olan ben olmayayım dedim.
düğün günü hiç tanışmadığım akrabalar bile düğünümüzle ilgili söz hakkı buldu, olaylar çıktı, içip gelenler ortalığı karıştıranlar oldu. bileziği numaradan yere düşürüp takanlar oldu. düğünden sonraki gün kavga ettik tabi bu hareketler sonrasında. arkamdan çok yakaladım konuştuklarını ve eşime de yazışmalarını vs gösterdim. bunların üstüne 5 ay görüşmedik ailesiyle ama o 5 ayda eşim tavır koyması gerekirken, onlarla gizli gizli görüşmüş. sonra bana bu saygısızlıkları çirkeflikleri yapanlar, özürler dilediler benden, mecbur affetmek zorunda kaldım kalben affetmesem de, zannettim ki sonunda anladılar kardeşlerini görmek, onunla görüşmek istiyorlarsa benle de iyi olmak zorundalar. ama durum öyle değilmiş tabi dediğim gibi eşim gizli gizli görüşmüş meğer. neyse öyle böyle o konular kapandı, şimdilerde utanmadan yüzüme bakabiliyorlar işte, o günler unutuldu, o da ayrı mesele..
bekarlık zamanlarında eşimin maaşını hep yemişler. alışmışlar tabi onu yemeye, eşim yuva kurduğu halde hala onu bekar hayatındaki gibi görüp para umdular. bir de iki maaşız ya, kendileri de iki maaş oldukları halde ve bizden fazla aldıkları halde, bizimkinde gözleri kaldı hep istediler. bunlardan dolayı çok kavgalarımız oldu ve bu kavgaların sonucunda eşim artık benden gizli işler çevirmeye başladı:
evlendikten 1 sene sonra krediyle araba aldık, sonra uygun fiyata ev bulunca kiracı olacağımıza evimizi ödeyelim dedik arabayı satıp evi almaya karar verdik. gittik ev için kredi çektik. bu sırada araba satıldı, araba için önceden çekilen krediyi kapattığını söyledi.
2 ay sonra hem de evlilik yıldönümümüzde, eşimin telefonunda ödenmemiş bir kredi borcu olduğuna dair mesaj görmemle öğrendim, arabanın satışından gelen parayla arabanın kredisini kapatacağını bana söylemiş olmasına rağmen gitmiş eniştesine vermiş parayı, krediyi onlar üstlenmiş. 5 sene boyunca krediyi bize takacak mı takmayacak mı diye bekleyecektik yani işin özü. kavga ettik nasıl etmeyeyim. evlilik yıl dönümümüzde ayrılık kararı aldık ama sonra çok özürler diledi barıştık, bir daha böyle şeyler yapmayacağına söz verdi. ilk defa böyle bir şey oldu hatadır dedim yemin ettirdim, konuyu kapadık. ilk gizli işi bu oldu. ben artık takibe başladım ama bir daha açığını yakalayamadım.
aradan 1 sene daha geçti, bu sırada eşim para konusunda durulmuş gibiydi, eniştesi de arabayı satıp krediyi kapatmıştı o sorun da bitmişti ancak ufak tefek borç alıp geç ödemeler falan oluyordu aralarında ama artık ben tepkisizleşmeye başladım çünkü ben maaşımı ondan ayırdım, herkes yadırgadı arkadaşım falan ama ben çözümü böyle buldum. evin belli masraflarını paylaştık, maaşımızdan geri kalanla kim ne yapıyosa yapsın dedik yani. bu şekilde 1 seneyi de geçirdik öyle böyle.
sonrasında, ablalarından birinin durumu iyi değil, kocası sorumsuzun teki, iş beğenip çalışmaz, kazandığı para olsa kadınlarla yer falan, böyle bir adam. iki de bir ablası bizi arıyor, kendini acındırıyor ya da çocuklarına arattırıyor vs, eşim de benden yüz bulamıyordu bu konuda, yanımda anlattığında ben "kocası düğünümüze içip geldi olay çıkardı, ayrıca sorumsuzun teki, tamam ablana yazık ama neden biz çekecekmişiz bu kadar borcumuzun geçim derdimizin arasında" dedim, konu kapanmıştı. 5 ay sonra öğreniyorum ki o ablaya diğer ablasıyla birlik olup her ay 100-200 yollanıyormuş, ilk başta kızdım ama sonra bişey dememeyi seçtim, sonuçta maaşlarımız ayrılmıştı, bana bir zararı dokunmamıştı, evet bizim evimizin rızkıyla sorumsuzların yükünü çekti ama napayım dedim artık, kendi maaşıyla yaptı bana dokunmadı ya diye kendimi avuttum mecburen. neden söylemediğini sorduğumda benim kızacağımı düşünmüş ondan söylememiş. ikinci gizli işi de bu oldu.
bunun üstünden de 1 sene geçti ve şimdilerde bebek bekliyoruz, ablalarından hala bebeğim için bir şey görmüş değilim. benim ailemle beraber çoğu eksiğimizi aldık. ablalardan birinin beşik sözü vardı, onun çocuğu olduğunda eşim beşik aldı ben de altın almıştım. altının geleceğinden hiç mi hiç umudum yok zaten ama bari beşiği alsalar diyordum ki tayinleri çıktı, maaşları da geç yatacakmış ödedikleri bir kredileri varmış maaş geç yatacağı için ödeyemiyorlarmış, eşimden istediler geri vermek kaydıyla, eşim de kurban için biriktirdiği paradan verdi, bu sefer verirken bana da söyledi. ben de maaşları yattığı gibi ödeyecekler madem, napalım ver dedim. ne denir ki? bi de adam benden gizli de tutmadı bu sefer, kızmadan cevaplayayım bari dedim. belki böyle böyle para ilişkileri biter ya da bir düzene girer falan ne bileyim. ama tahminlerimde de yanılmadım, maaşları yattı ancak para bize geri gelmedi, güç bela sordurttuğumda taşınma masrafları vs olduğu için sıkıştıklarını bi daha ki ay vereceklerini falan söylemişler. bunlar da karı koca memur, yolluk da yapılacak bunlara, o an aklıma gelmedi bir arkadaşım gözümü açtı, şimdi konu açılmadan söyleyemiyorum ama 2-3 hafta sonra eşime paranın gelip gelmediğini sorduğumda gelmedi derse 'onlara yolluk da yapıldı neden sıkıştılar anlayamadım doğrusu' diyeceğim ama yine kötü olan ben olacağım..
bundan ayrı 3 ay önce falan, farklı bir olay daha oldu onu da yazayım. herşey süt liman giderken eşimin ailesiyle yakınlık kurabilme amaçlı yemeğe davet ettim. güvenmek istedim, son zamanlarda da bir olay olmamıştı, artık arkamdan konuşan falan yoktu bana karşı iyilerdi, ben de soğuk durmak istemedim, şans vermek istedim belki yakınlaşılırsa artık sorunlar biter diye. geldiler yemek yendi, biz büyüklerle bahçeye indik çocuklar evde kaldılar, evde bulundukları saatte benim kredi kartımdan bahis sitelerine para yatırılmış, 800 TL. günah almayayım desem, kart bilgilerim hackerlarca çalındı desem: 5 aydır ne internette ne dışarda kullanmadığım kartın bilgileri nasıl çalınır? hem de o saatlerde. ve kart bilgilerini çalan kişi limiti sonuna kadar kullanmaz mı, bu sadece 800 tlyle kalmış. ben bunu 2 hafta sonra ekstremin gelmesi ile öğrenebildim ancak. eşime anlattığımda hemen aklına onun da o yeğeni geldi, çocuk öyle şeyler oynuyordu, ama çocuk sorgulandı ise de bir şey çıkmadı, ağladı sızladı yapmadığına dair inandırdı işte. belki doğru belki yalan.
ben başkası olma ihtimali bulunduğunu bahaneyle suç duyurusunda bulundum. eşim buna bozuldu nedense. belki de bir bildiği var değil mi? yeğeni yapmadıysa neden eşim ve diğerleri bozuldular anlayamadım doğrusu. banka, kartıma parayı geçici olarak iade etti ama araştırmalar sürüyor tabi, bakalım ne çıkacak diye merakla bekliyorum.
bu anlattıklarımdan sonra neler düşündünüz? bana yardımcı olabilir misiniz?
benim ailem çok fedakarlıklar yaptı ancak bazen onlara sert çıkışları oluyor. ama kendi ailesi bu anlattıklarımdan ayrı da ona çok kazıklar attığı ve halen de atmakta oldukları halde gözünden hiç düşmüyorlar, değer kaybetmiyorlar. daha çok yaklaşıyor, savunuyor.
ne yapılabilir bu durumda?
oturup çok konuştum her olaydan sonra ama kötü olan hep ben oldum.
konuşurken bana hak verdi ama arkamdan da onları daha değerli görmeye, onlara yakınlaşmaya devam etti.
konuşmalarımda kavga tartışma havası yoktu, evliliğimin ilk aylarındaki gibi onu soğutucu şekilde konuşmalarımı çoktan bırakmıştım, buna rağmen yine etki etmedi, o kadar güzellikle anlatsam da, "biz artık bir aileyiz" düşüncesini güzelllikle iyilikle aşılamaya çalışsam da olmadı olmadı. şimdilerde ise "bebeğimiz olacak sorumluluklarımız önceliklerimiz değişecek artık" vs tarzında konuşuyorum ama gelişme göremiyorum.
bana ne önerirsiniz? aynı durumda olan arkadaşlar var mı? nasıl yendiniz bu durumu?
bebek olduktan sonra olgunlaşır mı, aile olduğumuzu anlar da gözü açılır mı acaba diyorum ama hiç umudum kalmadı benim ondan yana.
başka hiç bir sorunumuz yok bu anlattıklarımdan ayrı.
hatta merhametli, iyi niyetli biri, yardımsever aslında.
babam kanserken öz oğlu olsa bu kadar uğraşır ilgilenirdi, tedavilerinde olsun falan.
ama etki altında da çok kalıyor. onlarla 1-2 hafta görüşmezken çok iyi, ama onlarla bir saat bile olsun bir araya geldiğinde bana ve aileme karşı biraz değişiyor. hep onlarla muhabbet etmek onların yanında olmak istiyor, bizle duramıyor, sanki sıkılıyor, onların yanında ise saatlerce durabiliyor. sonra onlarsız bir kaç günü geçirdiği zaman yine eskisi gibi bize bağlı oluyor. onlara gittiğinde, onlar bizle ilgili ona bir şey diyorlar mı demiyorlar mı bilemiyorum, demiyor gibi duruyorlar ama demeseler nasıl etkileniyor böyle?
başka sorunumuz yok ama bu anlattığım sorunlar da canıma yetiyor işte.
bayramları sevmiyorum mesela, benimkilerle bayramlaşıp ayrılıp evimize dönüyoruz ama onlarla bayramlaşıp ayrılmayı bilmiyor. tamam ailesidir, kimse ailesinden kopamaz, kopmasın da zaten, kopsun demiyorum ama gözünü onlara karşı hiç açmıyor. gerçek yüzlerini görmüyor, sömürüldükçe daha çok sömürülüyor. ben bunun önünü almak istiyorum, ağırlığını koymasını istiyorum, bir ailesi olduğunu onlara göstermeli istiyorum. bu böyle hareketler yaptıkça ben kendimi onun ailesi olarak görmüyorum ve güvende hissetmiyorum. yoksa niyetim benim veya onun onlarla kötü olmamız görüşmememiz değil.
bana tutup da bir hediye bile almaya kıyamazken o kurban parasından, tık diye borç verebildi onlara mesela. zoruma gidiyor, hediye beklediğimden değil ve geri de gelmeyecek o para. bebeğime beşiği alırlar, eşimin gözünü boyarlar ve borcu unuttururlar. onların taktiği bu zaten, borç aldılar değil mi, giderler ufacık bir şey alıp getirirler eşime ve o borcu eşime unuttururlar.
çocuğumu düşünüyorum, babası böyle olmaya devam ederse, kendi kurduğu aileyi önemsemezse, kazık yediği taraftan hala kazıkları yemeye devam edip bir de gözünde hiç değer kaybetmezlerse, çocuğumla benim geleceğim ne olacak?
yorumlar bekliyorum...
Son düzenleme: