Biz de bu ay balayında Fethiyedeydik. Kabak koyunda 2 gün lüx bungalovda (derme çatma değil, tertemiz bir oda düşünün), 1 gün ise merkezde marınanın dibinde bir otelde kaldık.
Kabak koyu muhteşemdi, doğa, uzuuun uzun dağ yürüyüşleri, kaldığımız işletme herşey muhteşemdi. Dağlardan inmek çıkmak zor olduğu ve her an bungalovunuza ulaşmak mümkün olmadığı ve diğer işletmelerde yeme-içme pahalı olduğu için merkezden gelirken sırt çantamıza konserve yiyecek, içecek ve bol su aldık, öğle yemeğini dağda veya plajda konserveler ile geçiştirdik. Bungalovlar birbirinden uzakta ve kimse kimseyi rahatsız etmiyor, yattığınız yerden nefes kesen bir dağ ve koy manzarası görüyorsunuz.
Son gün havaalanına ulaşım kolay olsun diye merkezde bir otelde kaldık, butik oteldi ve gayet iyiydi. Gece marinanın etrafında dolaştık. Gündüz yarım saat uzaklıktaki ölüdenize gittik, denize girdik gezdik ve merkeze geri döndük.
Fethiyeden ölüdenize gidişte arada kalan Hisarönü beldesi ise tamamen İngilizlerin ele geçirmeye başladığı, gece hayatının yoğun olduğu bir bölge. Tarzınızı bilmem ama bize hiç hitap etmedi ve uğramadık bile.