- 7 Mart 2013
- 6.337
- 19.026
Günlerden bir gün yahuşuklu deliuğanlı dağ bayır geziyormuş. Az gitmiş, uz gitmiş... Dere tepe düz gitmiş.
Yorgun ve bitap düşen beyimiz dağlarda yenecek ot ararken ötelerden bir ses duymuş: "Wǒ zhuā dàole yī zhǐ biānfú. Wǎnshàng hē tāng shíjiān dào!"
Bu kelime öbekleri tekrar ve tekrar etmiş. Hemen sesli çeviri uygulaması açmış;
Gözlerini kocaman belertmiş. Yuoouuuuuwww diye topuklarını totosuna vura vura Antep'e varmış. Kahvaltı saatinde katmeri gömmüş ve uyku moduna geçmiş.
Uzaklardan bir koku onu uykusundan kaldırmış. Köpüş gibi kokuyu takip ederek kokunun kaynağını bulmuş. Evin ocağından geliyormuş. Aralık olan kapıdan içeriye minnak bedenini sokuvermiş ve kokuya odaklanmış. Fasfakir bir mutfak. İçinde de güzeller güzeli bir bacı. Beyimiz evin gelinine vurulmuştu. "Allah'ım, ne kadar da becerikli bir güzel bağyan" diye söylendi. Evdeki gelin ise hemen edebinden tülbentiyle yüzünü örterek: "Kadın kadındır, bağyan sensin!" Beyimiz ise: "He walaa... Edep sen ne güzel şeysin."
Uzaklardan bir kocakarı sesi gelmiş: "Ezooo, Ezo geliin!.. Kıaaz hazırla çorbalarıı! Misafirlerimiz vaar!"
Beyimiz mırıldanmaya başlamış: "Ezoo, Ezo demek adı. Çorbasını yediğim, upss, çorbasını yemek istediğim... Behlül'ün kaçar! Kıps."
Beyimiz her gittiği yerde çorbanın içindeki mercimeklerden, içindeki minnak bulgur ve pirinçlerden bahsetmiş. Ezo Gelin''in adı çorbayla yürümüş. O gün bugündür soframızın piremseslerinden olmuş.
Tarife geçiyoruum!
Malzemeler
Yapılışı
Afiyet olsun efendim.
Gelsin sunum şeysi
Yorgun ve bitap düşen beyimiz dağlarda yenecek ot ararken ötelerden bir ses duymuş: "Wǒ zhuā dàole yī zhǐ biānfú. Wǎnshàng hē tāng shíjiān dào!"
Bu kelime öbekleri tekrar ve tekrar etmiş. Hemen sesli çeviri uygulaması açmış;
Gözlerini kocaman belertmiş. Yuoouuuuuwww diye topuklarını totosuna vura vura Antep'e varmış. Kahvaltı saatinde katmeri gömmüş ve uyku moduna geçmiş.
Uzaklardan bir koku onu uykusundan kaldırmış. Köpüş gibi kokuyu takip ederek kokunun kaynağını bulmuş. Evin ocağından geliyormuş. Aralık olan kapıdan içeriye minnak bedenini sokuvermiş ve kokuya odaklanmış. Fasfakir bir mutfak. İçinde de güzeller güzeli bir bacı. Beyimiz evin gelinine vurulmuştu. "Allah'ım, ne kadar da becerikli bir güzel bağyan" diye söylendi. Evdeki gelin ise hemen edebinden tülbentiyle yüzünü örterek: "Kadın kadındır, bağyan sensin!" Beyimiz ise: "He walaa... Edep sen ne güzel şeysin."
Uzaklardan bir kocakarı sesi gelmiş: "Ezooo, Ezo geliin!.. Kıaaz hazırla çorbalarıı! Misafirlerimiz vaar!"
Beyimiz mırıldanmaya başlamış: "Ezoo, Ezo demek adı. Çorbasını yediğim, upss, çorbasını yemek istediğim... Behlül'ün kaçar! Kıps."
Beyimiz her gittiği yerde çorbanın içindeki mercimeklerden, içindeki minnak bulgur ve pirinçlerden bahsetmiş. Ezo Gelin''in adı çorbayla yürümüş. O gün bugündür soframızın piremseslerinden olmuş.
Tarife geçiyoruum!
Malzemeler
- 1 sb kırmızı mercimek
- 1 çk pirinç
- 1 çk bulgur
- 1 orta boy kuru soğan
- 2 diş sarımsak
- 1 yk salça
- 2 çk pul biber
- 1 çk kuru nane
- ¼ çk toz kimyon
- 1 yk tereyağı
- 1 yk sıvı yağ
- 2 litre kadar sıcak su
- Tuz
Yapılışı
- Bir kapta su ısıtılır.
- Ayrı bir tencereye tereyağı, sıvıyağ konur. İnce doğranmış soğan ve ezilmiş sarımsak kavrulur. Yanmaması için dikkatli kavurun, diriliğini kaybetsin yeter.
- Salça eklenir ve birkaç dk daha kavrulur.
- Suda yıkanan mercimek, bulgur ve pirinç eklenir ve onlar da birkaç dk kavrulur. Nane ve pul biber bu aşamada da eklenebilir, çorba piştikten sonra kızdırılmış yağa konup da çorbaya eklenebilir.
- Başka kapta ısıtılan sıcak su (et veya tavuk suyu da eklenebilir), kimyon ve tuz eklenir. Karıştırılır ve kaynamaya bırakılır. Çorba kaynayınca altı kısılır. Suyu az gelirse sıcak su eklenir. Taneler piştikçe şişecektir. Sizi baştaki su miktarı aldatmasın.
Afiyet olsun efendim.
Gelsin sunum şeysi