Ezbuz'dan seçmeler :))



beyin...:roflol:

doktorlar kendi arasında konuşurlar.
ingiliz doktor :
"biz adamın beynini çıkarırız başka bir kafaya koruz ve 6 hafta da iş yapar hale getiririz" der.

alman doktor:
"bu da bi şey mi. biz adamın beynini alırız başkasının kafasına koyarız ve 4 hafta da savaşa hazır hale getiririz" der.

amerikalı doktor söz alır:
"beyler siz çok geridesiniz,biz Teksastan bir beyinsiz aldık, beyazsarayın başına koyduk ülkenin yarısı şimdi iş arıyor diğer yarısı da savaşıyor" demiş
 
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
 
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
:roflol::roflol:
 
Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".
 
İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen -"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi. 10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu; -Sen mi yaptın oğlum bu resmi? -Evet öğretmenim. -Peki bir de at resmi yap bakayım. Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen: -Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi. Son dersten sonra Ahmet'le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı; -Geçmiş olsun efendim. -Teşekkürler. -Ben oğlunuzun... -Allah kahretsin oğlumu. -Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler... -Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın. -Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun... -Yeteneğine başlatmayın şimdi. -Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza? -Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş....
 
cimri hollandalı

hollandali cocugun biri bi gun babasindan bi euro istemis. cimri olan babasi tabiki nedenini sormus ogluna. bunun ustune cocuk:
- baba arkadaslarla bi oyun oynicas oyundan sonra 1 euroyu size geri vericem, demis
biraz dusundukten sonra babasi tamam demis, ama kaybetmeme sartiyla vermis 1 euroyu. cocuk oyuna baslar ve euro aksilik ya bi euro elinden kayar ve kuyuya duser. caresiz kalan cocuk baslar aglamaya. ordan gecen bi yasli adam cocuga sorar:
- neyin var?
- babamdan 1 euro almistim ve ona o euroyu bu aksam geri verecegime soz verdim ama euro kuyuya dustu ve alamiyorum
bunun ustune yasli ada:
- o zaman eve gittiginde babana once cok kotu bi haber ver ve sonra euroyu kaybettigini soyle. o zaman kizmaz demis.
cocuk eve gider ve yasli adamin dedigini uygular:
- sey baba bugun coook kotu bisey oldu
- cabuk soyle ne oldu
- uzgunum baba, annen oldu (
- haa iyi ben de 1 euroyu kaybettigini sandim....:roflol:
 
Eviniz kapalı kalmadı
hasan ile Mehmet ayni köyden olup ayni birlikte askerlik görevini yapmaktadırlar.Mehmet memleket izninden dönünce Hasan ailesi hakkında çok bilgi ister,sorar Mehmet'e:Benim sarı öküz nasıl ?-Senin öküz dedenden iki gün sonra ölmüş,-Dedemde mi ölmüş?-Ninenin ölümüne dayanamamış O da ölmüş,-Ninem demi ölmüş?-Babanın öümüne dayanamamış O da ölmüş,-Babam da mı ölmüş?-Annenin ölümüne dayanamamış O da ölmüş,- Annem de mi ölmüş?Karının ölümüne dayanamamış O da ölmüş,-Yahu karım da mı ölmüş?Çocukların sele kapılıp ölünce O da kahrından ölmüş,-Vah vah,desene bütün ailem yok oldu,evimiz kapalı kaldı ,deyince Mehmet -Yok canım o kadar merak etme babanın borcuna karşılık icra memurları kapınızı alıp gitti eviniz açık kaldı,demiş...
 
Herkesi Tanıyan Kadın

Bir mahkeme saLonu düsünün... Bir davada tanIkLIk etmesi için kürsüye yasLI bir teyzeyi çagIrIrLar.. KadIn yerine oturur ve davaLInIn avukatI kadIna yakLasIr...
- "Bayan Jones.. Beni tanIyor musunuz?" YasLI teyze cevap verir:
- "Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukLugunuzdan beri tanIyorum.. siz taa o zamanLar biLe aiLeniz için tam bir bas beLasIydInIz.. sürekLi yaLan söyLüyorsunuz, karInIzI komsunuzLa aLdatIyorsunuz, en yakInIm dediginiz insanLarIn arkasIndan konusuyorsunuz, 2 doLar fazLa kazanmak için herkesi satarsInIz..."
DavaLInIn avukatI basta oLmak üzere bütün saLon sok oLur.. Adam ne yapacagInI biLemez bir haLde kadIna tekrar sorar:
- "Peki Bayan WiLLiams, ya karşI tarafIn avukatInI tanIyor musunuz?" KadIn yine cevapLar:
- "ELbette tanIyorum.. çocukLugunda ona dadiLik yapmIstIm.. TembeL, ödLek ve aLkoLik adamIn tekidir.. etrafInda bir tek dostu yoktur ve herkes onun haLa geceLeri aLtIna kaçIrdIgInI söyLüyor.."
Yine herkes sokta.. bütün saLonu bir gürüLtü kapLar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafIn avukatInI da kürsüye çagIrIr.. Ve ikisine de egiLmeLerini söyLerek kuLakLarIna sunu fIsILdar...
- "Eger bu kadIna beni tanIyIp tanImadIgInI sorarsanIz ikinizi de harcarIm.:roflol::roflol:
 
100. Kat

Temel, birgün oğluyla 100 katlı bir otele gitmiş. Daha 10. katta çocuk:

-Baba, sana birşey söyleyeceğim.

-Oğlum, 100, katta söylersin.

100. kata gelince çocuk babasına şöyle demiş:

-Baba, anahtarı unuttuk...
 
Öleceği Varsa Ölür

Seksenlik dede doktordadır ve doktora yakında evleneceğini söyler.
Peki gelin hanım kaç yaşında? diye sorar doktor.
Otuz falan der dede.
Ama bu sakıncalı bir durum der doktor.
Bunun üzerine dede: Ne yapalım doktor bey öleceği varsa ölür
 
rılacakların listesi....

Amerika`nın ünlü Cumhurbaşkanlarından Lincoln, bir gün arkadaşlarıyla kuduz hastalığıkonusunda konuşuyordu.Biri Lincoln`e sordu:
-Kuduza yakalanacak olursanız ne yapardınız?
Lincoln:
-İlk önce bir kağıt isterdim...dedi.
-Vasiyetinizi yazmak için mi?
-Hayır...Isıracağım politikacılarının listesini yapmak için...


 
Görgüsüz Bakan

--------------------------------------------------------------------------------

Bakan olan görgüsüz birisi soförüne sorar.
"Soför söyle bakalim esekle soför arasinda ne fark vardir? "
Soför bir süre düsündükten sonra mahcup bir sekilde;
"Bilemedim bakanim" diyor
Bakan cevap olarak:
"Esege çüs diyince, soföre ise dur diyince durur" demis.
Bunun üzerine soför çok sinirlenmis ama karsidaki bakan oldugu için bir sey söyleyememis.
Belirli bir süre sonra bu defa soför bakana:
"Bir soru sorabilir miyim bakanim" der. Bakan da:
"Sor bakalim" der. Soför sorar:
"Esekle bakan arasinda ne fark vardir?"
Bakan bir süre sonra:
"Bulamadim soför söyle bakalim" diyor. Bunun üzerine soför de:
" Vallahi bakanim ben de bulamadim... "
 
Çince

Rus devlet başkanı Brejnev Amerika'yı ziyaret ettiğinde Ford'un davetlisi olarak Beyaz sarayda davet edilmişti. Ziyaretin ertesi sabahı Ford Brejnev'e geceyi nasıl geçirdiğini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Yaa ne gördünüz? Beyaz sarayda komünist bayrağının dalgalandığını gördüm. Brejnev'in bu cevabına Ford karşılık vermedi. Bir yıl sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti. Sabah olunca Brejnev ona nasıl uyuduğunu sordu.Ford: İyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Ne gördünüz? Kremlin'de komünist bayrağı dalgalanıyordu. Brejnev pek memnun olmuştu.Ford devam etti: Ama bayrakta acaip yazılar vardı. Ne yazıyordu ne yazıyordu? Vallahi okuyamadım zira yazılar Çince idi
 
Hakemler Bizde

--------------------------------------------------------------------------------

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."
 
Etmezsen etme

--------------------------------------------------------------------------------

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."
 
eşek başı...

--------------------------------------------------------------------------------

İstanbul'a yeni gelen köylü, ku*yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:

Hemşerim, dedi, ne bakıyor*
sun öyle?
Hiç... Bu dükkânda ne satılır
diye merak ettim de...
Çocuk güldü:

Eşek kafası satılır.
Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
Nereden bildin, dayı?
Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kal*
mamış!
 
zengin ile fakirin duası.

--------------------------------------------------------------------------------

namaz sonrası iki adam camiide dua ediyor.biri çok zengin diğeride bir o kadar fakir...Fakir dua ediyor: Allahım ne olur bir ayakkabı parası... Zengin ise: Allahım servetime servet kat... diye dua ediyor.Fakir adam ısrarla sesli olarak: Allahım ne olur bir ayakkabı parası ne olur... Zengin adam dayanamıyor:al şu ayakkabı parasını çekil git Allah'ı boş yere meşgul etme...





 
PAsta

--------------------------------------------------------------------------------

Adam son derece sevdiği ve saydığı karısının 60. yaş günü için evinde sevenlerinle bir parti hazırlamak istemiş. iş doğum günü pastasına gelmişşşşşşşşş......
Karadenizli bir pastacıya pasta siparişini vermiş, pastacı sormuş

- Üzerine bir not eklemek istermisiniz?
adam düşünmüş evet demiş
-Yıllarca yoruldun ama inan hala çok mükemmelsin yazın demiş

Karadenizli de;

- tamam pastanın üzerine bu yazıyı nasıl yerleştirmemi istersiniz? diye sormuş

Adam:

- İki sıra şeklinde üstte yıllarca yoruldun, alttada inan hala mükemmelsin yazın demiş

O akşam tüm davetliler gelmiş maytaplarla beraber pasta da gelmiişşşşşşşşş

pastanın üzerinde işte aynen bu yazı

- Üstte yıllarca yoruldun ama, altta inan daha mükemmelsin.........
 
Aklımdaki sorular

--------------------------------------------------------------------------------

Kendimizle başbaşa kaldığımız zamanlarda aklımızdan birçok anlamsız soru geçer. İşte bu soruların en ilginçlerini sizin için araştırdık..


Yanlış çevrilen telefon numaraları niye hiçbir zaman meşgul çalmaz?
Sadece 'tek heceli' kelimesini söyleyebilmek için niçin dört hece kullanmaktayız?
Neden insanlar gökyüzünde 400 milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, 'yeni boyalı' yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?
Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıcı varken bulaşık deterjanında 'gerçek limon suyu' kullanılmaktadır?
Işık 300.000 km/sn hızla yayıldığına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?
Işık hızında giden bir arabada oturduğumuzu varsayarsak, farları (ışıkları) yakınca ne olur?
Niçin fare kokulu kedi maması yok?
Teflona hiçbir şey yapışmadığı halde teflon, 'tavaya' nasıl yapıştırılmıştır?
24 saat açık denen benzin istasyonlarının kapılarında neden kilit vardır?
Eğer uçağın kara kutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır?
Neden bir dakikalık saygı duruşları otuz beş saniyeyi geçmez?
Neden otel tanıtım programlarındaki her otelde tava yakan bir aşçı bulunur? Tava yakmak iyi otel için bir ölçüt müdür?
Neden bir eliniz dolu iken diğer elinizle kilitli bir kapıyı açmak zorunda kaldığınızda, anahtar hep elinizin dolu olduğu taraftaki cebinizdedir?
Neden Amerikan Salatası kutusunun üzerinde Türkçe "Amerikan Salatası" yazarken İngilizce "Russian Salad" yazar? Bu salata ABD-Rus ortak yapımı mıdır?
Neden taksi şoförleri seyir halindeyken kapılarını açıp sol ön lastiğe bakmaya çalışırlar? Otomobilde bir problem olduğunu fark etmişler ise bunun kaynağının sol ön lastik olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorlar? Ve neden daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ederler, bir bakışla sorun çözülmüş müdür?
Neden erkekler bağrını açtıkça takozlaşırken, kadınlar seksileşir?
Neden kainat güzellik yarışması yapılmaktadır? Güzellik yarışmalarına diğer gezegenlerden de mi başvuru olmaktadır? Dünya güzeli neyimize yetmez?
Neden avukatlar ve doktorlar mesleklerini her ismi yazılı olan yere eklemektedirler? Avukat Ahmet ismini Av.Ahmet şeklinde yazarken temizlik görevlisi Ahmet ismini Tg.Ahmet şeklinde mi yazmalıdır?
Neden bir kimse tuvaletin yerini öğrenmek istediğinde "lavabo nerede" diye sorar? Amaç daha kibar olmak mıdır? Lavaboya sıçılır mı?
Neden filmlerde, dizilerde ve bilumum görsel medya araçlarında bilgisayar kullanan insanlar klavyeye bakmadan bilinçsizce ve olanca hızlarıyla abanırlar? Yoksa hala ms dos mu kullanırlar? Ve neden bilim-kurgu filmlerinde bile onca teknolojiye rağmen komut tabanlı programlar kullanılır, bu Windows'un ileride göçeceğine dair bir işaret midir?
Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyorlar?
Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi?
Eğer bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?
Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir rehinelik durumundan söz edilebilir mi?
Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara bir şey yazabilirler mi?
Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle besleniyorsa ne yapmalı?
Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler?
Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi?
Vejetaryenler hayvan şeklinde krakerlerden yiyebilirler mi?
Eğer onları avlayamıyorsak bir turist mevsiminden nasıl söz edilebilir
 
?z?lderili ?simleri
K?z?lderili reisi Oturan Bo?a k???k o?lu ile birlikte ak?am g?n bat?m?nda ufka do?ru bak?yorlard?.

Birden k???k k?z?lderilinin akl?na bir soru tak?ld?:

- "Babac???m neden bizim isimlerimiz de beyaz adam?nki gibi k?sa ve sade de?il?" Oturan Bo?a cevap verdi:

- "Bak o?lum. Biz k?z?lderililer olarak isimlerimizin hep bir anlam? vard?r. ?ocuklar?m?z do?du?unda tabiatta ger?ekle?en ilgin? olaylar? ?ocuklar?m?za isim olarak veririz."

"Mesela ablan do?du?unda g?ky?z?nde k?z?l bir ?im?ek ?akt? ve ablana K?z?l ?im?ek ismini verdik.Abin do?du?unda ?ok ya?mur ya??yordu ona da Ya?an Ya?mur ismini verdik"

"Anlad?n m? ?imdi beni Y?rt?k Prezervatif ?"

 
X