- 18 Mart 2013
- 3.770
- 12.158
Cok tatli ve dusuncelisiniz evet iyi bir annesiniz ama cilginlar gibi korumaci ve kontrolcusunuz bunu yazim tarzinizdan bile anliyorum. Kizinizin tatli ve uysal bir cocuk olusu hayir diyemeyisi kontrolcu erkekleri sevmesi sizinle olan aliskanligindan geliyor bence. Yaniliyor olabilirim sadece sizi kendi anneme cok benzettim. Ben universite sinavinda turkiye 47.si oldum bunu da anneme borcluyum evet. Simdi herkesin duyunca ooo dedigi bir egitimim ve kariyerim yillardir gecmeyen depresyonum anksiyetem manipulator erkeklerle gecirilmis yillarim var. Ama disardan gorseniz aa ne guleryuzlu ne seker kiz dersiniz. Aksine hakkim olmadi cunku hic. Evde hayir diyebilmek kapilari carpabilmek karakter ortaya koyabilmek de onemli. Evde bunlari yapmayan cocuk bir anda erkek arkadasina karsi ciksin bu imkansiz. Sizin yerinize hep baskalarini koyacak.
Dedigim gibi belli ki vari yogu cocuklari olan once dusunen cok iyi bir annesiniz ama bu ozelliginizin ustune gidin. Yazinizi okurken kendi annemin uzerine titreyici sevecen ama baskici halleri aklima geldi kasinti tuttu.
Ah kaderdaşım. Aynı yaş ve aynı sınıftaki kızım da şu anda aynı durumda.Merhaba kk üyeleri, iyi haftalar olsun hepimize. Biraz uzun olacak ama detayları anlatmam gerektiğini düşünüyorum ki, hatalı davrandığım durumları gözden geçirebilin. 17 yaşında 12. sınıfa devam eden bir kız annesiyim. Sevecen, yaşına göre olgun, güler yüzlü, derslerinde başarılı, kimseyi kıramayan, bana ergenlik sıkıntıları yaşatmayan bir çocuk. Geçen sene kızım okul çevresinden, arkadaş aracılığı ile tanıştığı biriyle flört etti. Ben 2-3 ay sonra, ilişkileri devam ederken duydum. Hiç istemesem de yaşı gereği artık duygusal ilişkiler yaşayabileceğini bilen ama çevreden ve eğitimini boşvermesinden korkan bir anneyim.
İlk duyuşum bir itirafla olmadı, kendim anladım birşeyler ve o zaman anlattı. Aslında yalan söyleyebilecek benden gizli bir şeyler yapacak biri değil ama çocuklar bizi bazen şaşırtabiliyorlarmış, öğrenmiş oldum. Benden gizli bir yerlere gitmesin diye ilk başta büyük tepkiler vermemeye çalıştım eğitimini etkileyebileceğini, hedefleri olduğunu falan anlattım. Buluşmak istediğinde cafede arkadaş topluluğu içinde görüşmesini istedim. Oda 5 defa talep ettiyse 1 kez izin verdim. İnanın öyle ince bir çizgi ki, ne çok sıkabiliyorsun nede rahat bırakabiliyorsun. Fazla yüz göz olmamak adına sürekli bu konuyu konuşmadım, arada çocuğu tanımak için sorular sordum. Kızım iyi bir üniversite, sonrasında yüksek lisans, master, yurtdışında dil eğitimi hedefleyen bir çocuk ama karşısında ki kişinin ortaokul terk liseyi dışarıdan okumak isteyen biri olduğunu öğrendim.
Doğal olarak tepki gösterdim, tepkimde bağırıp çağırmak değil. Aşkın gelip geçici olduğunu, birlikte olduğun insanla mutluluğun ortak zevklerde buluşup paylaşım yapabilmekten geçtiğini, aynı dili konuşup, aynı bakış açılarına sahip olmanın önemini anlattım. Kızım kitapları ve şiirleri çok sever, bu anlamda birbirlerini tamamladığını söyledi, daha önce çevresinde böyle bir erkek görmediğini, okul arkadaşları ergen tavırlarla gezerken hayatı sorgulayan, okudukları kitaplar üzerine birlikte yorum yapabilen biri olduğunu ona ön yargılı yaklaştığımı söyledi. Bu dönemde kızımın giyim şekli değişti, daha bol pantolonlar daha uzun ve salaş tişörtler vs. Ben kendi tarzını bulmaya çalışıyor diye düşündüm, ama öyle değilmiş. Meğer erkek arkadaşı tarafından giyim konusunda eleştiriliyor ve bu yönde talepler alıyormuş. Ben açık bir bayanım ama yerine göre giyinmenin önemini kızıma büyümeye başladığında anlatmaya başladım. Tatilde giydiğin mini elbiseyi yada çok kısa şortu günlük yaşamda tercih etme gibisinden. Ama o dönem kolsuz, kalın askılı bluzlerini bile rafa kaldırmıştı. Giyim konusunda ki baskıyı duyduğumda neyi, nerede, ne zaman yapabileceği konusunda gayet bilinçli olduğunu, kimsenin yönlendirmesine ihtiyacı olmadığını, bunu yapan kişinin kıskançlık değil kısıtlama yaptığını anlattım.
Neyse en sonunda bu ilişkiye müdahele etmem gerektiğini düşündüm ve kızıma ayrılması konusunda baskı yapmaya başladım. Baskı dediğim de, oturup sohbet esnasında yanlış yaptığını anlatmaktan öteye gitmedi. Tabi karşı taraf bunu duyunca instagramdan bana çok ukalaca bir mesaj attı. "Kızınız size ilişkisini anlatmıyorsa, bence kendinizi sorgulayın, biz birbirimizi seviyoruz, ben kızınızın giyimini bile düzelttim" vs. Sonrasında haddini bildirdim tabi, özür dilemek zorunda kaldı. Kızımda onunla olmayacağını farkettiğini ama duygularına hakim olamadığını söylüyordu neticede konuşarak bitirdi.
Fakat yaklaşık bir sene sonunda olay yine hortladı, geçenlerde yine konuşmaya başlamışlar ve buluşmuşlar. Bana onunla görüştüğünü akşam eve geldiğinde anlattı. Yine aynı konuşmalar geçti aramızda. Şu anda ortak zevkleri olabileceğini ama zamanla kişilikler oturmaya, farklı çevrelere girmeye başladıklarında farklı bakış açıları olacağını, üniversiteye hazırlanırken bir ilişkinin ona zarar vereceğini vs. Tekrar başlamadan bitirdi, bana ayrılık mesajını da attı, inşallah da öyledir. Ama bildiğiniz aşk acısı çekiyor, odalara kapanmalar, melankoli halleri vs. Ona nasıl davranacağımı bilemiyorum artık, çünkü bende sabrımın sonlarındayım. Eğitimi için elimden geleni yapıyorum, zorlansam da eğitimde tasarruf olmaz diyerek özel okula gönderdim, hedefi sayısal yönde olduğundan özel hoca eşliğinde haftada iki gün birebir matematik dersi aldırıyorum. Ve bu imkanları sağlayabilmek için resmen eşimle çatıştım bunlardan az çok haberi var. Bu konuda yaşadığımız zorluğu görüyor ve sorumluluk hissetmesini bekliyorum ne yalan söyleyeyim. Bu konuda tecrübesi olan kızım ve benim açımdan bakan her iki kesimin yorumlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.
Ben insanlara çocukta olsa gençte olsa müdahale edilmemesi gerektiğini savunurum ama çok iyi yapmışsınızDoğru yolu bulacağından endişem yok ama bu yolun uzun olması canımı sıkıyor. 7-8 ay sonra hayatını etkileyecek bir sınava hazırlanıyor ve kaybettiği zamanın telafisi yok. Müge Anlı'da lise çağında kaçan kızları görünce "Allah'ım bu kadar gözünü kör etme ,şaşırtma ne olur" diye dua ediyorum. Ya annelik doğduğu andan vicdan muhakemesi, eskilerin anne terliği olayını bile değerlendirmeye başladım.
Böyle ailede baskı görmemiş kızların hoşuna gidiyor bu kıskançlıklarmükemmel annesin. bana öyle msj yazicak sacini basini yolarim o cocugun. kiyafet bilmem nesi yapmis. benim dogurdugum cocugu egitmek sana mi düsmüs cok sinirlendim coook
Oo zevkliymişsin zekilerden hoşlanıyorsun demekYok benimkiler hep efendi, caliskan cocuklardi
14 yasinda 8.sinifta hoslandigim cocuk efendi, seker bir cocuktu simdi doktor oldu
Universitede takildiklarim zeki, eglenceli, iyi bolumlerd eokuyan afedersiniz p.c olarak tabir edilen cinstendi
Zibidi konusunda bile citam yuksek ne yapayim
Çılgınlar gibi korumacı ve kontrolcü bir annemiyim bilemiyorum bu konuyu dikkate alıcam. Ama kızıma ayakları üzerinde durabilmesi, istemediği şeylerde ben yada babasıda olsam hayır diyebilmesi gerektiğini öğütlüyorum. Ha diyeceksiniz bu konuya neden müdahil oldunuz. Çünkü saçının teline kıyamadığım, en iyi yerlere gelsin, kimseye minneti olmasın istediğim kızımın geleceğini, ailesinin koyverdiği geleceğini umursamadığı bir ergenin ellerine bırakamam. 10 yıl sonra “anne ben küçüktüm, tecrübesizdim, neden yol göstermedin, pasif kaldın” demesini istememem. Ebeveynlikte bu değil mi zaten? Çocuğumuzun hataya gittiğini, kendisine zarar verdiğini gördüğünde elini tutmak. Biz koca koca insanlar bile duygularımız ve mantığımız arasında çelişen konularda karar vermekte, doğruyu bulmakta zorlanırken kızıma verdiğim bir kaç öğüt beni neden kontrol delisi yapsın ki. Taraflı ve annelik duygusu ilemi böyle düşünüyorum bilmiyorum ama genel hayatımda özeleştiri yapabilen biri olduğumu sanıyorum.
Kızım yapısı gereği evet uysaldır, çok fazla yükselmez ama yeri geldiğinde tartışır. Kendisinin öyle düşünmediğini söyler.
Üniversite sınavında hedeflerini, hangi üniversitenin hangi bölümü kaç puanla, kaçıncı sıralamada öğrenci alır o araştırır gelip anlatır. Meslek seçiminde sevdiği işi yaparsa iyi işler çıkaracağını, mutlu olacağını söyler seçimi ona bırakırım. Günde bilmem kaç yüz soru çözsün diye odasına kapatan, haftasonlarını evde geçirmesini bekleyen bir anne değilim. Tam tersi darlandım dediğinde biraz ara ver derim, motivasyonunu yükseltmek için çaDbalarım. En başarılı olmalısın en gözde mesleği yapmalısın demem, hangi işi yaparsan en iyisini yap derim. Gerçekten hangi satırlarımdan bu çıkarımı yaptınız. Kinayeyle değil gayet samimi bir şekilde soruyorum.
Merak etmeyin üniversite ortamına girince o çocuğu gözü görmeyecek zaten çocukta bunun farkında mühim olan üniversiteye gitmesini engelleyemesin bu herif amacı bu bence kendi seviyesinde tutmaya çalışacaktır o yüzden peşini bırakmayın ki zaten gerekli olan herşeyi yapıyorsunuz ama bu çocuğun korkutulması lazım başka türlü hareketten anlamaz bunlarBabamız geçen sene yaşadıklarından az çok haberdar, onu biraz geri planda tuttum ilk başta, iyi polis kötü polis düşüncesiyle. Ama şimdi tavrı ne olur bilemiyorum, sert ve yanlış kelimeler kullanırsa kızıma ulaşmam daha zor olur. Yeni nesil erkeklerden ama yine de erkekler yüzeysel düşünebiliyorlar. Birebir ders konusunda tartıştık daha geçenlerde, özel okula gönderdik, etütleri var ne gerek var birebir hocaya, isteyen çocuk bu imkanlarla yapar diye düşünüyor. Şimdi eminim sen şımartıyorsun, her istediklerini veriyorsun, benim babam höt derdi susardık tavırlarına girecek.
Geçen sene ayrıldıkları gün beni aramıştı çocuk, ağlayarak konuşuyordu. Oda bir annenin evladı kıyamadım ama tavrımı korumaya çalıştım. "ben onu çok seviyorum, hayat bana istediklerimi vermedi o yüzden okuyamadım, beni yanlış değerlendiriyorsunuz" dedi biraz yumuşamıştım (ilişkilerine onay anlamında değil tabi) "ben onu gözümden bile sakınıyorum, başka erkekler bakmasın diye giyimini bile düzelttim" deyince şarterlerim attı.
"Bak yavrum, ben seni tanımam etmem, hayat sana kötü davranmış olabilir senin adına üzüldüm. Umarım her şey yoluna girer. Ama ben kızımın geleceği ile yükümlüyüm. Onun anne/babası varken sana laf düşmez, benim yetiştirdiğim evladın giyimine, tarzına karışanın alnını karışlarım. O terbiyeyi ben verdim evladıma, sana laf düşmez ki zaten nerde, nasıl davranacağını bilen bir kız. Sen böyle söyleyince ah ne güzel, kızımı seviyor ki kıskanıyor annelerinden değilim ben, yanlış kapıdasın. Sen önce kendi geleceğin için bir şeyler yap kendini kurtar. Ailen arkanda değilse bile ne yap et, oku. Kendini kurtar sonra benim kızımı düşün. Şimdi kızarsın ama amacım kırmak değil, 30 lu yaşlara gelince bana teşekkür edersin. Ona değer veriyorsan bu kadar önemli döneminde çıkarsın hayatından, sevgi böyle gösterilir. " tarzı şeyler söyledim.
Kızıma göre varoş değil işte sorunda orda, iki şiir kitabıyla kandırmış resmen.
Son konuşmamızda burdan da örnekler verdim ne yalan söyleyeyim. Gerçi buraya gerek bile kalmadan çevremizde var sonradan dili yananlar.
Bir kaç ay önce bir kaç seans gitti, sonra bırakmak istedi. Zaten seninle aynı şeyleri söylüyor diyerek.
Konu gündemimizden düşsün diye onu yapıyorum inan, sizin gibi bir kaç ablaya ihtiyacım var :) annelerin her söylediğini öğüt, nasihat gibi algılıyor bu kafalar.
Onunla arkadaş gibi konuşuruz, geçenlerde ona ders olsun diye ilk aşkımı ve o zamanlar nasıl yanlış düşündüğümü bile anlattım inanın. Ama ebeveyni olduğumu unutturmamaya çalışıyorum bir yandan. Böyle bir şeyin eksikliğini hissettiğini sanmıyorum.
Resme yeteneği var 2 sene kurslara gitti ama haftasonu tam gününü aldığı ve sınav senesi olduğu için bu sene bırakmayı kendisi teklif etti.
Haftasonu plan yaptık, bir kaç üniversite gezicez, sinemaya gidicez. Daha dün akşam sınav sonuçlarının açıklandığı günü dramatize (oyunlaştırdım anlamında) ettim ona.
İlkokul aşkım okul ikincisiydi. Ben birinciydim çünkü.Yok benimkiler hep efendi, caliskan cocuklardi
14 yasinda 8.sinifta hoslandigim cocuk efendi, seker bir cocuktu simdi doktor oldu
Universitede takildiklarim zeki, eglenceli, iyi bolumlerd eokuyan afedersiniz p.c olarak tabir edilen cinstendi
Zibidi konusunda bile citam yuksek ne yapayim
Hepsi şu Türk dizilerindeki kroların romantize edilmesi yüzünden oluyo. Kız genelde üst tabakadan kültürlü ailenin kızı ama kız ne hikmetse yolda bile yürüyemiyo. Mahalle serserisi,kıskanç,yüzde binbeşyüz anasına bacısına sahip çıkan(genelde esmer) kro abimiz "ben hayat okulu okudum" dercesine kızın karşısına çıkıp o yolu yürüyo. Iyyy midem kalktı indi anlatırkenAynen
Serserileri romatize ediyor genç kızlar
Sonra geçip gidiyor