• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ewa / Sevdiği Şiirler

Bir şehir olmuşum,
Üşüyen, yanan, eriyen bir şehir,
Kül olmuş gitmişim anne,
Ve bir avuç toz olup,
Düşmüşüm ayak izine, :çok üzgünüm:

Hüzünlendim...Teşekkür ederim bizimle paylaştığın için ve o eklediğin küçük kızın fotoğrafı hele de yüzünde ki o ifade öyle etkilediki beni, şiirle bütünleşmiş.

 
yorumlar için tşk ederim benilmesi güzel duygu uyandırması güzel sevgiyle kalın a.s.
 
adsz0ta4.png

Artık gitme demeyeceğim, zaten iyice hazırsın bu sefer.
Herşeyi yanında götür; anılarımızı, umutlarımızı, sevgimi de al belki lâzım olur.
Tek kelime etmesem diyorum, ama etmeliyim, sana bilmediğin bir şeyden
bahsetmeliyim; kendimden. Evet, onca zaman tanıdığını sandığın benden.
Hırçın yanımı gördün daha çok, oysa öyle uysal bir çocukmuşum ki.
Neydi beni zaman zaman hoyrat yapan?
Sanırım, düşünmedin.
Birini ayrı tutsam da renklerin hepsini sevdim, mevsimleri de.
Aslında çok şey var sevdiğim,
kavgalar ve savaşlar dışında bir de niye olursa olsun vedalaşma anları,
İsterdim ki uyumlu halimi yaşasaydın daima ama bana hep vurgun
saatlerinde geldin, ya da sen vurdun.
Uzaklara bakardım uysal çocukluğumda içimde dolmayan derin boşluğumla,
denizden gelecek bir gemi bekledim durdum,
sonra yıldızlara baktım yıllarca ve sen sandığım bir yıldıza.
Kadınlar, erkekler, çocuklar ve şehirler tanıdım, çoğunu da sevdim.
Aşklarım da oldu, hem de uğruna ölebileceğim aşklar, ama en çok seni sevdim.
Ve şimdi gidiyorsun, evet git içimdeki melek sana dua edecek.
Sanırım kahrolmayacağım bu veda sahnesine - senin baban öldü mü?
Bu gidiş ölümden beter olamaz.
Hangisi doğru bilmiyorum,
Seni uğurlayıp öylece kalmak mı?
Yoksa, benim uyumamı bekleyip gitmen, benim de sensiz sabaha uyanmam mı?
Bence şimdi git, hayır gitme! Yani git de önce üstümü ört, ben uzanayım şöyle, ışığı kapat ve git.
Hayır hayır gitme!
Yani git de ışığı yak git, ben karanlıktan korkuyorum da!
Hem sensizlik hem karanlık bu kadarı fazla.
Üstümü de örtme bu şevkat de fazla, ışıkların hepsi açık olsun.
İçim burkuluyor sen nasıl gidersen git.
Dur, burayı iyi dinle; birkez daha söylüyorum ve son kez.
Seni seviyorum.
Sen giderken ben içimden haykıracağım 'kusursuz bir aşktı bu' diye.
Kusursuz bir aşktı benim sana büyüttüğüm sen ne yaşadın bilmiyorum...

Yine de tanıdı gönlüm yaşadı
Bir kusursuz aşk büyüttüm sana pişman değilim

Her akşam vaktinde bu gönül üzülür
Hüzünle dolar seni düşünür
Şimdi çok uzakta kimbilir neredesin
Geri dön ya da dönme ben sendeyim



Kusursuz bir aşktı benim sana büyüttüğüm sen ne yaşadın bilmiyorum...

Yine de tanıdı gönlüm yaşadı
Bir kusursuz aşk büyüttüm sana pişman değilim

alıntı
 
adsz22cj7.png

Bu şiir sanadır iyi dinle...
Dinle ki,
Bana dair ne varsa ve ne varsa yalan yanlış yaşadığımız...
Herşey, ama herşey yüzleşecek bu mısralarda...

Bugün haber aldım senden...
Defalarca çarpıp nefretin kapılarını, sokaklara vurdum kendimi...
Serseri kaldırımlar ayağıma dolaştı...
Yalanlarla soğuttum yüreğimi...
Kahrettim, kan kustum, ama hep sustum...!

Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, gizli gizli ağladım...
Sen ki celladı olmuştun hayallerimin, umutlarımın katili...
Ve genç bir ömrün acımasız azraili...
Her gece çalıp rüyalarımın kapısını, beni dirhem dirhem öldürdün...!

Dünyayı dar edecektim sana, önümde diz çöküp yalvaracaktın...
Bensizliğin acısı oturduğunda içine...
Yokluğum ilmek olup dolandığında boynuna, ipini çekecektim...

Olmadı, yapamadım...!

Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, sana içtim...
Şerefine değil, şerefsizliğine...
Ben seni mi sevmiştim...!
Sabahlara kadar ağlayıp kuruttuğumda göz yaşlarımı
Kimse sormadı halimi... Kimse acımadı...
Şarkılarla dertleştim bir başıma...
Unuttum deyip kutladığımda sensizliği
Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda,gözlerimde seni buldum...
Başucuma resmini koydum

Nasıl da acımasızdı bakışların, nasıl da zalim...
Ben seni mi sevmiştim...!

Kırık dökük bir bahar mı kalacaktı senden geriye...
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancısı...
Seni benden çalacaklar mıydı...
Bir kuş gibi uçup gidecek miydin yüreğimden,

Bir daha dönmeyecek miydin...


Hangi kahpe kurşunla bitti bu mavi sevda....
Ağlamak neyi değiştirir ki...
Herşey bitti artı,k herşey bitti
Sen hayallerimin celladı...
Umutlarımın katili ve zavallı bir ömrün acımasız azraili...
Beynimdeki tek kurşunla vurdum kendimi...
Gelip alabilirsin emanetini !!!
Şebnem KISAPARMAK
 
Ölüme Beş Kala

Zamanı geldi!
Gidiyorum bu şehirden
Vücudumu saran bu illet
Rahat bırakmıyor beni
Doktorun dediği gibi
'belki 2, belki 3 ay'
Ama gücüm yok o kadarına
Sabaha bile varamamak var

Sahip olduğum her şey:
Bana hak ettiğimden fazlasını veren ailem,
ve her sabah sabırla beni dinleyen
fesleğenlerim, zambaklarım, yedi verenlerim
Ölüm kurtuluşsa; kurtuluyorsunuz benden
Size yaşattığım acılar için bağışlayın
ama böyleyim işte, değişemiyor insan
Dünyayı değiştirmek isterken

Baba!
Ölüyor zavallı oğlun
Affet zamansız gidişimden
Sana son kez sarılmak isterdim
Boynunda ağlamak,
bir an olsun erkekliğimi unutarak

Çiçeklerime iyi bak baba
Sulamayı eksik etme
Ha! bide konuş onlarla
Seni anlayacaklardır
Öldüğümü söyleme onlara
Üzülür, küserler;
bir daha açmazlar bahar güneşinde
Gitti de, terketti sizi
Biraz mızmızlanırlar ama, alışırlar
Sende alışmadın mı senelerce yokluğuma?
Bensiz bir dünyada yaşamak zor değildir
Hem bir yerim yok ki hayatta
eksikliğim hissedilsin baba

Gemim yanaştı, almaya geldiler
Anlattığın gibi değilmiş ölüm
Elinde orağı, azrail beklemiyor beni
Dedem gelmiş beni almaya
Adını onurla taşıyamadığım adam
Baba şevkatiyle açmış kollarını
Bu dünyada yada öte tarafta
Beni seven birileri var galiba

Gidiyorum baba ben
İster unut ister ağla
Yada öyle bir oğlum yok de!
Ama anneme iyi bak
Benim bakamadığım gözlerle
Geç gelen bir haykırış ama
Seni seviyorum baba
Bunu bil yeter bana

Kadir Serhat Özkan
 
adsz003at7.png

Öldü....
Iki dakika önce............................
Yapayalnız kaldı ruhunu yitirince
Geceymiş.... tek başınaymış.. ona ne!?

Öldü dedim ya size!
Tam da iki dakika önce..

Sevadadan mı? değil...
Hayat kavgası mı? hayır!

Ruhunu diyorum.. ruhunu yitirdi!!

Öldü dedim ya size.. daha ne diyeyim?

Sebepsiz kaçışlar planladı durdu hep..
En sonunda başardı:

Ne istedi ruhundan?
Neden kıydı?
Sormayın....
Bana sormayın dedim size!
Bırakalımda bunları, kulak kabartalım neler söyledi yüreği:

Ey ellerimden akıp giden zaman,gözlerimde damlayan gençlik!
Ellerimde harcını kardığım umutlarım ve inşaasına bir türlü başlayamadığım sıcacık evim.
Sen ey sevgilim!!! Gitmekteyim!
Kapısı ardına dek açık yüreğimin
Hayır, hayır hasta felan değilim!
Hayır! Seni delice sevmekteyim!
Sonbaharı yaşamadan kış doldu ceplerime...Hergün kar yağıyor da o karda yürüyemiyordum artık! Üşüdükce içime kapanıyorum. Kapandıkca yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum.. sonra sinirlenip yazdıklarımla sigarami yakıyorum! Gözlerden uzak olmalıyım ben, sözcükler bana ulaşmamalı, duymamalıyım o garip şiirleri. Bir saatlik derin uyku için herşeyi vermeliyim. Hem telefonlarımıda kapattım tüm terkedilmişliklerimi de yanıma aldım gidiyorum şimdi
Ufacık bir cocuk gördüm yolda giderken. Ufacık bir öpücük kondurdum yanağına, üşüdüm...
Ihtimal ki arkamdan kimse bakmıyordu. Evet evet.. gitmeliyim artık, avutmalıyım kendimi.
Ama ne acı.............................ölmekteyim!!

alıntı
 
31809572ct6.png

Vazgeçtim Çocukluğumdan


Sevmekten korkma beni
Ben gelincik değilim
Korkma dağılmaz yapraklarım
Karışmam rüzgara
Asıl sevmezsen kırılırım.




Hadi korkma


Tut ellerimden


Çocukluğuma götür beni


Eski zor yıllara değil ama.


Güle oynaya parka götürdüğün,


Kapımızın önünde evcilik oynadığım


Anne değil


En küçük


En sevilen çocuk olduğum


Hatta şımartıldığım,


Annemin balkonumuza kurduğu salıncakta


Umarsızca sallandığım çocukluğuma


Göğe değercesine.


Sokakta ağlarken bulduğum o yavru kediyi


Bodrumda


Kapımızın önünde


Ya da banyoda değil


Odamda beslediğim


Onu şefkatle ısıttığım çocukluğuma.


Kaygısızca okul yolunu tuttuğum


Çocukluğuma götür beni hadi


Ve büyük bir sevinçle eve döndüğüm


Eski zor yıllara değil ama.


Eğer öyleyse


Vazgeçtim çocukluğumdan.


Vazgeçtim


Yemyeşil çimlerde yuvarlanmaktan


Kucak dolusu çiçekler toplayıp


Rengarenk saçmaktan gökyüzüne


Vazgeçtim.


Eğer o eski zor yıllara götüreceksen beni


Ben vazgeçtim çocukluğumdan.


Bırak elimi!


Sevcan Koyuncu
 
Güzeldi canım.........a.s.ama ben derimki çocuk ruhumuzu hiç kaybetmeyelim......:emir_bebek:
 
adsz65te4.png

Yaşlandık...
Yürüyorum...
Yol mu uzun, yoksa kısa mı ayaklarım...
Düşünceler belirsiz
Yürüyorum... Belki de anlamsızca, manasızca...

Yolda ansızın düşen ben olmayayım dünkü adam gibi?
Ne farkım var ki ondan...
Belki birkaç nefes daha fazla, birkaç adım
Ve sonra... Son söz, gençliğime doyamadım...

O derin kuyu,
Ben de düşmeyecek miyim herkes gibi...
İki metre mi? Nasıl dururum ben orada?
Sığamazken dünyada...

Ölüm, benim tek bekleyenim
Ben yürüdükçe o koşar
O koştukça ben yürürüm...
Buluşacağız bir zaman...

Yürüdüğümün farkında değilken
Gönlüm nerelerde koşuyor nasıl anlarım?
Dostlarım, canlarım...

Rüzgâr okşar, saçlarımı
Bilmiyordum ellerinin bu kadar sıcak olduğunu...
Rüzgâr...
Senin gibi de değilim,
Savrulamıyor, savuramıyorum...
Seviyorum ama biliyorsun söyleyemiyorum
Sevdiğimin bile farkında değilmişim
Çiçeğim ama biliyorum gül değilmişim...

Karanlık koyu...
Üç insan boyu...
İçimde yanmayı bekleyen bir ışık
Olamaz! yüzüm ne kadar da kırışık...
Dünya...
Olmamalısın bu kadar karışık...

Aynı yol...
Farksız...
Taksi yine aynı yerde...
Duraktaki insanlar da aynı ama
Değiller on sene öncesi gibi
Ağaran saçları mı?
Kırışan yanakları mı?
Eğilen dudakları mı? Çözemiyorum...
Yok, yok on sene önceki ben ben değilim şimdi...
Omzum çökmüş genç değilim ben şimdi...
Ben, ben değilim şimdi...

...alıntı...(isim yok)
 
hayatın gerçekleri acı değilmi ağlama kıyamam keşke bu gerçekleri bir çok üye okuyabilseydi yorum için tşk okuyan gözlerine sağlık sevgiyle kal a.s.
 
canım benim gene yüreğine sağlık tamda can evimden vurdun benisenağlama en çok düşündüğüm şey bu benim yaşlanmak...
 
hay yaşın bir güzelliği varmış ama yinede yaşlanmak insanı üzüyo ve korkutuyo ölüme yaklaştığını mı hissediyo insan şutarafagitti
 
İçime dokundu sanki çok güzel anlatmışlar.Çok teşekkürler paylaştığın için çok duygulandım ben :çok üzgünüm::çok üzgünüm:
 
Aynı yol...
Farksız...
Taksi yine aynı yerde...
Duraktaki insanlar da aynı ama
Değiller on sene öncesi gibi
Ağaran saçları mı?
Kırışan yanakları mı?
Eğilen dudakları mı? Çözemiyorum...
Yok, yok on sene önceki ben ben değilim şimdi...
Omzum çökmüş genç değilim ben şimdi...
Ben, ben değilim şimdi..."


Çok ama çok beğendim gerçekten.. Zaman zaman ömür geçiyor diye hayıflanırım da ne kadar haklıymışım..:çok üzgünüm:
Ellerine sağlık!a.s.
 
ya canım şu günlerrde en ççok düşündüğüm konu ve yavaş yavaş yaslandığımızın farkına varıyoruz sağol canım güzel paylaşım.............
 
Back