Evlilik yıldönümünde çeyrek altın takacakmış.

Idrakyollariiltihabi

Nirvana
Kayıtlı Üye
2 Kasım 2013
7.797
37.031
Güncelleme: gelişme ve sonuç 58.sayfadadır efenim :) 68 sayfayı tarayıp gözleri kanasın istemeyenler için özenle belirtmek isterim. Bir de, neden bu konu bu kadar popüler oldu, vay efendim neden onca büyük dert varken bu konuya rağbet oldu diye sitem edenler için bir açıklama yapmak isterim. Çünkü evliliklerde yaşanan sorunların en büyük sebebi iletişimsizlik. Bireylerin kendi travmalarının sebep olduğu davranış bozuklukları. Kişilerin kendi kusurlarını fark etmeden ve onarmaya çalışmadan karşısındaki kişiden beklenti haline girmesi ve durmadan şikayet etmesi. Hemen hemen tüm evliliklerde bu sorun var olduğu için, herkes konuda kendinden bir şeyler buldu. Hani benim popüler olma çabasıyla kendimi kasıp, birkaç arkadaşın tabiriyle özenti yazılar yazmamla alakalı bir durum değil. Aksine benim fıtratıma epey aykırı bir durum bu. Kendimi açmam, olduğu gibi olayları yansıtmam...

Tekrar hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Sayfaların çokluğundan dolayı gözümden kaçan, cevap veremediğim insanlar olduysa da özür dilerim. Görebildiğim ve yetişebildiğim kadar cevap yazmaya çalıştım. Yazamadıklarım olduysa affola.


Evet evet tam da anladığınız gibi başlık. Algınızın ayarlarıyla oynamayın, bırakın serbest kalsın.

Efenim yarın benim evliliğimin 4. Yıl dönümü. Toplamda 7 yıldır birlikte olduğum, 4 yılını da aynı evde geçirdiğim muhterem, yarın için muhteşem planlar yapmış. Öncelikle aşkımızın kaktüsünü, kendisine bakmaya çok gönüllü olan, adeta yeğenim geliyor diye sevinç naraları atan halasına iteleme kararı aldık. Zira romantik yıldönümü akşamında "yavrum ketçabı sıkma gözüne çocuğum" bağrışmaları olsun istemedik. Zaten aynı fikirde olduğumuz tek husus da budur beyimle.

Sevgililik dönemi de dahil, hiçbir zaman romantik bir çift olmadık. Ben, "hacı ota çiçeğe para verme bana gelirken bir paket cigara al hayrına" derdim, o da sağolsun bu durumu kabullenmeye pek hevesli olduğundan buluşmalara fıstıklı çikolata, bir paket sigara ve en sevdiğim karikatür dergisinin o haftaki sayısını alarak gelirdi. Buluşma ritüeli haline gelmişti bu durum. Romantizm beklentimiz olmadı ikimizin de. Ayağımı taşa çarptığımda yolun ortasında önümde eğilip kanı temizlemesi ve pansuman yapması romantizm ihtiyacımı fazlaca karşılardı. Zaten o lanet inceliğin ardından evlenme teklifini kabul ettim. Bu adam vicdanlı, bundan olur dedim. Fikrimi eşekler tepseydi, tatlı su romantiği olduğumu gollum kulağıma fısıldasaydı keşke.

Velhasılı oğlum doğana kadar nispeten iyi olan evliliğim, oğlumun doğumuyla birlikte faciaya dönüştü. Doğduğundan beri zor bir çocuktu, hala zor. Çok zor...
Sıklıkla boşanma mevzusunun açıldığı, paylaşımın bittiği, can acıtıcı sözleri iki tarafın da rahatlıkla sarf ettiği bir evliliğin ortasında bulduk kendimizi. Şiddetli tartışmalar esnasında, ikimiz de evliliğin sadece çocuk için sürdüğünü, sevginin kalmadığını da söyledik. Maalesef ki bizi en çok yıpratan durum bu oldu.

Bittabi bu karmaşa içinde cinsellik de ciddi manada sekteye uğradı. Öylesine yapılan, uzun süreler akla gelmeyen, bazı zamanlarda da eziyete dönüşen bir eylem oldu. Ki evvelinde bu hususta zerre sıkıntımız yoktu.

Geçtiğimiz günlerde maalesef annem bu tartışmalardan birine şahit olup, hakemliğe soyundu. Bu arada hiçbir zaman bağırmalı, çevre tarafından bilinen tartışmalarımız olmadı. Öylesine koptuk ki zaten, tartışmak bile gelmiyor içimizden. Oğlumu sebep göstermek istemiyorum ama oğlum dolayısıyla o kadar yıprandık ve yorulduk ki, ben sürekli şikayet eden ve surat asan bir kadına, o da biraz kafa dinleyeyim diyen bir adama dönüştü. He annem diyordum, annem ortada büyük bir sorun olmadığına, evliliğin kurtarılabileceğine kanaat getirerek ikimizin de hiç içinden gelmediği halde bazı atraksiyonlar ile canlanacak bir halde olduğumuzu dile getirdi. Bu konuşma, tam da yıldönümüne yakın gerçekleştiği için bir adım atalım dedik.

Evet hiçbir zaman romantik bir tip olmadım ama incelikler de her daim beni cezbetti. Pahalı hediyeler yerine benim gerçekten neyi sevdiğimi bilen ve buna göre hareket eden bir adam istedim her daim. İlk zamanlar öyleydi ama sonra... 31 yaşın bana getirisi olan beklenti içine girme durumundan mütevellit, mevcut halimiz beni daha da yıprattı.

Bu akşam yarınla ilgili konuşurken tam da başlıkta yazdığım cümleyi sarf etti benim koca. Ben de "olur tabi, sonraki yıldönümlerinde de yarım ve tam takarsın, hepsini bozdurup kendime burma bilezik alırım." dedim.Öylece baktı yüzüme. Şaka yapmış meğersem. Nasıl komik, nasıl eğlenceli bir eş. Küçük bir mümin latifesi işte. Gecemize renk kattı.

Biliyorum ki, böyle bir tepki vermesem hakikaten çeyrek alabilecek bir adam. Bozdurup ihtiyaçlarımı karşılarım. Hatta toki kurasına katılırsak ileride, minnak sevimli bir adım olur bu çeyrek. Yaşlılığımızda torunlarımıza anlatır ağlarız.

Neye sinir oluyorum biliyor musunuz? Ben gerçekten fazlaca romantizm beklentisi olan bir hatun değilim. Ancak boka sarmış, hatta sona gelinmiş bir evliliği kurtarma çabasında iken bu tür gerzek hareketler beni iyice dibe çekiyor. Daha da soğuyorum her şeyden.

Esasında evliliğimle ilgili yazacak çok şey var lakin bu kadarı bile gözüm kanadı diyecek arkadaşlara fazla oldu. Belki gerçekten merak eden ve yardımcı olmak isteyen zatlar olursa detay yazarım.

Şimdi ben ne yapayım? Zerrece içimden gelmediği halde, çaba sarf etmek adına uğraştığım bugünlerde çeyrek altınımı yastık altına mı saklayayım? Yoksa inceldiği yerden kopsun mu diyeyim.

Mevzuyu çeyrek altınla sınırlı tutup buna mı takıldın diyecek arkadaşlar, lütfen beni yormayın. Şimdiden teşekkürler efem.
 
Son düzenleme:
Evet evet tam da anladığınız gibi başlık. Algınızın ayarlarıyla oynamayın, bırakın serbest kalsın.

Efenim yarın benim evliliğimin 4. Yıl dönümü. Toplamda 7 yıldır birlikte olduğum, 4 yılını da aynı evde geçirdiğim muhterem, yarın için muhteşem planlar yapmış. Öncelikle aşkımızın kaktüsünü, kendisine bakmaya çok gönüllü olan, adeta yeğenim geliyor diye sevinç naraları atan halasına iteleme kararı aldık. Zira romantik yıldönümü akşamında "yavrum ketçabı sıkma gözüne çocuğum" bağrışmaları olsun istemedik. Zaten aynı fikirde olduğumuz tek husus da budur beyimle.

Sevgililik dönemi de dahil, hiçbir zaman romantik bir çift olmadık. Ben, "hacı ota çiçeğe para verme bana gelirken bir paket cigara al hayrına" derdim, o da sağolsun bu durumu kabullenmeye pek hevesli olduğundan buluşmalara fıstıklı çikolata, bir paket sigara ve en sevdiğim karikatür dergisinin o haftaki sayısını alarak gelirdi. Buluşma ritüeli haline gelmişti bu durum. Romantizm beklentimiz olmadı ikimizin de. Ayağımı taşa çarptığımda yolun ortasında önümde eğilip kanı temizlemesi ve pansuman yapması romantizm ihtiyacımı fazlaca karşılardı. Zaten o lanet inceliğin ardından evlenme teklifini kabul ettim. Bu adam vicdanlı, bundan olur dedim. Fikrimi eşekler tepseydi, tatlı su romantiği olduğumu gollum kulağıma fısıldasaydı keşke.

Velhasılı oğlum doğana kadar nispeten iyi olan evliliğim, oğlumun doğumuyla birlikte faciaya dönüştü. Doğduğundan beri zor bir çocuktu, hala zor. Çok zor...
Sıklıkla boşanma mevzusunun açıldığı, paylaşımın bittiği, can acıtıcı sözleri iki tarafın da rahatlıkla sarf ettiği bir evliliğin ortasında bulduk kendimizi. Şiddetli tartışmalar esnasında, ikimiz de evliliğin sadece çocuk için sürdüğünü, sevginin kalmadığını da söyledik. Maalesef ki bizi en çok yıpratan durum bu oldu.

Bittabi bu karmaşa içinde cinsellik de ciddi manada sekteye uğradı. Öylesine yapılan, uzun süreler akla gelmeyen, bazı zamanlarda da eziyete dönüşen bir eylem oldu. Ki evvelinde bu hususta zerre sıkıntımız yoktu.

Geçtiğimiz günlerde maalesef annem bu tartışmalardan birine şahit olup, hakemliğe soyundu. Bu arada hiçbir zaman bağırmalı, çevre tarafından bilinen tartışmalarımız olmadı. Öylesine koptuk ki zaten, tartışmak bile gelmiyor içimizden. Oğlumu sebep göstermek istemiyorum ama oğlum dolayısıyla o kadar yıprandık ve yorulduk ki, ben sürekli şikayet eden ve surat asan bir kadına, o da biraz kafa dinleyeyim diyen bir adama dönüştü. He annem diyordum, annem ortada büyük bir sorun olmadığına, evliliğin kurtarılabileceğine kanaat getirerek ikimizin de hiç içinden gelmediği halde bazı atraksiyonlar ile canlanacak bir halde olduğumuzu dile getirdi. Bu konuşma, tam da yıldönümüne yakın gerçekleştiği için bir adım atalım dedik.

Evet hiçbir zaman romantik bir tip olmadım ama incelikler de her daim beni cezbetti. Pahalı hediyeler yerine benim gerçekten neyi sevdiğimi bilen ve buna göre hareket eden bir adam istedim her daim. İlk zamanlar öyleydi ama sonra... 31 yaşın bana getirisi olan beklenti içine girme durumundan mütevellit, mevcut halimiz beni daha da yıprattı.

Bu akşam yarınla ilgili konuşurken tam da başlıkta yazdığım cümleyi sarf etti benim koca. Ben de "olur tabi, sonraki yıldönümlerinde de yarım ve tam takarsın, hepsini bozdurup kendime burma bilezik alırım." dedim.Öylece baktı yüzüme. Şaka yapmış meğersem. Nasıl komik, nasıl eğlenceli bir eş. Küçük bir mümin latifesi işte. Gecemize renk kattı.

Biliyorum ki, böyle bir tepki vermesem hakikaten çeyrek alabilecek bir adam. Bozdurup ihtiyaçlarımı karşılarım. Hatta toki kurasına katılırsak ileride, minnak sevimli bir adım olur bu çeyrek. Yaşlılığımızda torunlarımıza anlatır ağlarız.

Neye sinir oluyorum biliyor musunuz? Ben gerçekten fazlaca romantizm beklentisi olan bir hatun değilim. Ancak boka sarmış, hatta sona gelinmiş bir evliliği kurtarma çabasında iken bu tür gerzek hareketler beni iyice dibe çekiyor. Daha da soğuyorum her şeyden.

Esasında evliliğimle ilgili yazacak çok şey var lakin bu kadarı bile gözüm kanadı diyecek arkadaşlara fazla oldu. Belki gerçekten merak eden ve yardımcı olmak isteyen zatlar olursa detay yazarım.

Şimdi ben ne yapayım? Zerrece içimden gelmediği halde, çaba sarf etmek adına uğraştığım bugünlerde çeyrek altınımı yastık altına mı saklayayım? Yoksa inceldiği yerden kopsun mu diyeyim.

Mevzuyu çeyrek altınla sınırlı tutup buna mı takıldın diyecek arkadaşlar, lütfen beni yormayın. Şimdiden teşekkürler efem.
Ay çok tatlı anlatmışsınız :)
Allah evinize huzur , bebeğinize sağlık versin :)
Madem çeyrek takacak , gelinliğinizi giyin ,
Bi de erik dalı gevrek olsun :)
Romantik dans ve kapanış :)
 
Ay çok tatlı anlatmışsınız :)
Allah evinize huzur , bebeğinize sağlık versin :)
Madem çeyrek takacak , gelinliğinizi giyin ,
Bi de erik dalı gevrek olsun :)
Romantik dans ve kapanış :)

Valla şu an içimden gelen, tüm gün aramızda duygusal bağ oluşan çizgili pijamalarımla oturup, akşamında peynir eppek yemek. Öyle bir bezmişlik mevcut bende. Evimizde huzur yok, bebeğim sağlıklı ama genlerinden kaynaklı sorunlar mevcut. Yine de amin duanıza :)
 
Öncelikle tebrk ederim, 4 sene önce aynı gün aynı haltı yemişiz:KK70:
Ve bizim evlilik teknesi de sizden pek farklı değil.
Farkımız, ben istediğimi söke söke alırım.
Tee 1 sene önce doğurduğum çocuğumun doğum hediyesini, dün aldık ve benim kurnaz kocam evlilik yıldönümü hediyesine de saydı.
Neyse...
Benim bu süreçte tek anladığım, ağlamayana meme yok bu hayatta.
Ve zaten erkekler, bizim gibi hem dik hem de bir şey talep etmeyi kendine yediremeyen kadınlara asker arkadaşı muhabbetini layık görüyor.
Mümkün mertebe, her şey için fazlaca bir beyin didikleme operasyonuna girin derim, ha yaptığı sizi tatmin etmese de olması gerekene bir şekilde ulaştığından içi soğuyor insanın.
 
Konunun başlarında sevgi pıtırcığı bi çiftten bahsedilirken ortalarinda korku filmine giriş yaptım. Açıkçası durumunz o kadar vahim değil her korku filmi kötü sonla bitmez çoğunda cesurlar korkmayanlar kazanır :) bence oglusu anneannye yada guvendgnz bi akrabaya bırakıp bikac gün tatil yapın. Basbasa kalın ve içinizi dokun brbrnize. Anladığım kadarıyla çocuktan kaynaklı bi sinir harbi var. Cozumu birlikte bulucaksiniz. Yada hiç ugrasmayp bitireceksiniz ki bence bu son ihtimal olmalı.
 
Çeyrek takan mı? Bulursunuz inşallah ne diyeyim :) beklentinizi bu kadar düşürmeyin. Beşi bir yerde var, Trabzon burması var, daha bunun doları var. Dolar mühim.
Sakasina atilan bi yorumdu :) ama simdiki erkekler bir cay parasi bile odemiyor ceyrege raziyim canim :)
 
Gozum kanamadi aslinda, sen evliliginle ilgili biraz daha detay yazarsan sana neden sunnet cocugu muamelesi yaptigini da anlariz idrak.. yaz, yazdikca da rahatlarsin.. ha takilacak sey mi dersen evet, internet cagindayiz hic fikri yoksa bile google amcaya sorar yine ogrenirdi.. amac cocuklu bir evliligi kurtarmak cunku..
 
Öncelikle tebrk ederim, 4 sene önce aynı gün aynı haltı yemişiz:KK70:
Ve bizim evlilik teknesi de sizden pek farklı değil.
Farkımız, ben istediğimi söke söke alırım.
Tee 1 sene önce doğurduğum çocuğumun doğum hediyesini, dün aldık ve benim kurnaz kocam evlilik yıldönümü hediyesine de saydı.
Neyse...
Benim bu süreçte tek anladığım, ağlamayana meme yok bu hayatta.
Ve zaten erkekler, bizim gibi hem dik hem de bir şey talep etmeyi kendine yediremeyen kadınlara asker arkadaşı muhabbetini layık görüyor.
Mümkün mertebe, her şey için fazlaca bir beyin didikleme operasyonuna girin derim, ha yaptığı sizi tatmin etmese de olması gerekene bir şekilde ulaştığından içi soğuyor insanın.

Sizi tebrik ediyorum, bir hemcinsim daha eylül romantizmine yenik düşmüş :) evet tam olarak asker arkadaşıyız. Ona göre bunun müsebbibi benim. Dikim, asık suratlıyım, kuralcıyım, hatta Mahmut abiyim. Kibirli ve gururluyum. Ben böyle olmasam o bana kadınmışım gibi yaklaşır, daha iyi olurmuş. Allah da kahretmesin beni. Lakin böyle değil işte. Kendisi kaba, düşüncesiz, incelikten ve empatiden bihaber bir zat olmasına rağmen, bunları rahatlıkla söyleyebiliyor mesela.
 
Konunun başlarında sevgi pıtırcığı bi çiftten bahsedilirken ortalarinda korku filmine giriş yaptım. Açıkçası durumunz o kadar vahim değil her korku filmi kötü sonla bitmez çoğunda cesurlar korkmayanlar kazanır :) bence oglusu anneannye yada guvendgnz bi akrabaya bırakıp bikac gün tatil yapın. Basbasa kalın ve içinizi dokun brbrnize. Anladığım kadarıyla çocuktan kaynaklı bi sinir harbi var. Cozumu birlikte bulucaksiniz. Yada hiç ugrasmayp bitireceksiniz ki bence bu son ihtimal olmalı.

Oğlana chucky muamelesi yapıyor tüm hısım akraba. Kimse bakmaya gönüllü değil. Bırakın tatili, üç saat bıraksam art arda telefon çalıyor durmuyor diye. Bu bir hayal bizim için. Ayrıca pimpirikli olma konusunda ruh hastalığı kıvamına erişmiş olan kocam, "acaba oğlum aç açıkta mı, kafasını fayansa çarptı mı, ıssız acun öldü mü" şeklinde darlayacağı için, o tatil eziyet olur.
 
Ama siz alistirmisiniZ "hacı ota çiçeğe para verme bana gelirken bir paket cigara al hayrına" diyerek Velhasıl olan valla masum sadece hadi cocugumuzda olsun diye yapilan bebeğe olmuş.

Yok öyle demedik aslında. Korunmayı unuttuğumuz bir gecenin meyvesi oğlum. Tek atımlık hakkımız varmış, o da ilk seferde tuttu. İyi ki de olmuş o ayrı mevzu da, ne olmuş onu anlamadım ben :) tam olarak oğlana olan nedir :)
 
Oğlana chucky muamelesi yapıyor tüm hısım akraba. Kimse bakmaya gönüllü değil. Bırakın tatili, üç saat bıraksam art arda telefon çalıyor durmuyor diye. Bu bir hayal bizim için. Ayrıca pimpirikli olma konusunda ruh hastalığı kıvamına erişmiş olan kocam, "acaba oğlum aç açıkta mı, kafasını fayansa çarptı mı, ıssız acun öldü mü" şeklinde darlayacağı için, o tatil eziyet olur.
:)))) bir chucky bebek ve pimpirikli bi koca :) bence ilginç bi ailesinz oluruna bırak o vakit. Tak çeyreğini yakana keyfine bak :)
 
Bir adet gül alsa ok ama çeyrek dediğiniz artık kıymetli halde. Çok eğlenceli yazmışsınız ayrıca sizin sorun bana hiç ciddi gelmedi. Çok hoşuma gitti Hatta biraz daha uzatsaydınız keşke :) toparlanır evliliğiniz, Ümit var..

Esasında birçok evliliğe göre çok ciddi bir durumdayız ama ben sinirlenip, buhrana sürüklendiğimde beynim savunma mekanizması geliştirdiği ve "vur geyiğin dibine, bugün de ölmedik be" dediği için, ciddi olamıyorum. Belki cevap yazanlar soru sorarsa, ciddiyet meydana çıkacak.
 
Esasında birçok evliliğe göre çok ciddi bir durumdayız ama ben sinirlenip, buhrana sürüklendiğimde beynim savunma mekanizması geliştirdiği ve "vur geyiğin dibine, bugün de ölmedik be" dediği için, ciddi olamıyorum. Belki cevap yazanlar soru sorarsa, ciddiyet meydana çıkacak.
Sevgi varsa evlilik toparlanır. Ancak saygı biterse o iş biter. Sizde durumlar nasıl?
 
Size nice mutlu yıllar dilerim de...
Çeyrek az para mı? Kabul eder gider o parayla neler neler alırdım :))) ıvır zıvır bişeyı kafasına göre alacağına sıcak para versin ben onu yerim zaten mantığım vardır da :)

Başlarda ben de bu kafadaydım, hatta hep böyle yapardık. Lakin şu an evliliğimiz bunu kaldıracak durumda değil. Tamamen kopuk durumdayız. Haliyle bu tür espriler ve yaklaşımlar , gerzeklik oluyor. Günlerce konuşmadığımız, sadece çocukla ilgili diyalog kurduğumuz günlerin akabinde düzeltme çabası içindeyken böyle yapılmamalı en azından.
 
X