Evliliğimi kurtarmak için bir konuşma yapacağım eşimle, siz ne düşünüyorsunuz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Zubeyde54

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
5 Ocak 2022
42
15
18
Bugün eşimle aramda bir konuşma gerçekleşecek ve sonucunda boşanıp boşanmicamızı anlayacağız, en azın kendi tarafımdan bu böyle. Özetle, eşimin benimle, evle veya çocuk olsaydı çocukla ilgisiz olması gibi bir sorunum yok. Aramızda normal şartlarda iyi. Ama bunlar ben uysal olduğum sürece var, çünkü bir birimizden tarif edemeyeceğim şekilde farklıyız. 1 yıllık evliyim, sevgililik dönemim olmadı, görücü usulu gibi oldu ama sevdik birbirimizi. Ama artık çok zorlanıyorum, çünkü onun hayatını yaşıyorum, ayak uydurmaya çalışıyorum, onun istediği şeyleri yapıp sevmediklerini yapmıyoruz. Mesela bütün gün evdeyiz, hiç daha beraber kahvaltıya çıkmadık. Bir kaç kere konusu geçti hep vaz geçti, sen heveslendin diye gaza geldim diyor en küçük örnek. Ben bunları yaptığımdan artık ilgi duymuyorum, sen arkadaşlarınla plan yap böyle şeyleri onlarla yap, onlarla gezmeye git diyor. Ona anlatmak istediğim şey, gezmeye, yemeğe vs gibi aktiviteleri beraber kaliteli zaman geçirelim diye yapmak istiyorum. Sirf gezmeye gitmek için değil, evlenmeden önce zaten her hafta sonu birşey yapıyordum arkadaşlarımla veya başka bir ülkeye tatil için gitmişliğim var. Bunları hala arkadaşımla yapacaksam, bağımsız biri olup çıkacağım bunu kesin hissediyorum, soğuyacağım eşimden. Evlilik sorumluluk almak evet, şuan büyük sorumluluk altında değiliz fakat olsak ne fark eder, evlilik beraber ikimizinde mutlu olacağı şeyleri bulmak yapmak değil mi? Ama hep kendimi taviz veren tarafta hissediyorum, onun sevipte benim sevmediğim ama mutlu olsun diye yaptığım dahada yapacağım şeyler var ben açık görüşlü biriyim. Ama aynı hassasiyetin onun için geçerli olduğunu düşünmüyorum. Eşime bunları anlatıp konuşacağım ama onu tanıdığım için büyük ihtimalle çok birşey değişmeyecek hatta bana benimle empati kuramadığını gösteren cümleler söyleyecek ve ben bundan sonra beni anlaması, kendimi anlatmak için çok yorgun olacağım.

Siz ne düşünüyorsunuz, böyle sorunlarınız var mı? Abartıyor muyum? Eşimle konuşurken haklıysam eğer hiç olmazsa kendi cinsimden kişilerden destek almış olurum.
 
En saçma kısmı da o zaten.

Yani adam gezmeyi tozmayı çıkmayı sevmeyen birisi değil. Ben yaptım şimdi senle yapmak istemiyorum demek bu. Büyük ayıp yani karşıdakine.
 
ben çok gezdim göreceğimi gördüm de çok ilginç gelir mesela bana ben kuruntuluyum belki de bilemiyorum ciddi bir konuşmadan sonra hala devam ederse ömür böyle geçmez

ama bu kadar açık görüşlü olduğunu söyleyen birinin görücü usulü evliliği de bana saçma geliyor. Demek ki ailen sıkıntı yapmıyor yurt dışına çıkabiliyorsun insan neden kendi gibi ortak zevkleri olan birini seçmez ki ben işimi garantiye alırım mesela bir insanla ortak alanım yoksa onunla niye evleneyim görücü usulü mü kaldı şu devirde yapmayın bekarlar
 
En saçma kısmı da o zaten.

Yani adam gezmeyi tozmayı çıkmayı sevmeyen birisi değil. Ben yaptım şimdi senle yapmak istemiyorum demek bu. Büyük ayıp yani karşıdakine.

bu yaklaşım kötü gerçekten. yani o zaman evliliği sadece evde oturmak, insan içine çıkmamak olarak mı algılıyor ? ne biliyim, bana o zaman adam sırf evlenmiş olmak için evlendi gibi geliyor.
konu sahibi demiş ki arkadaşları gelip alsa çıkar gene dışarı.
o zaman eşle gezmekle alakalı sorunu ne ?
 

evet insan evlenmeden önce özellikle sosyal ortamda nasıl biri olduğuna bakmalı bence. belli kesimlerin yaşam tarzına uygun olmayabilir ama bekarken özgürlüğü olan bir insanın kendi ölçüleri dahilinde karşısındaki kişiyi gezip tozarak da değerlendirmesi lazım bence.
 
kesinlikle öyle
 
Bence çok önemli bir sorun ama konu sahibinin bu sorundaki payı kendini zamanında ifade etmemek. Bizde çok var bu, bıçak kemiğe dayanana kadar uyumlu ol, sorun çıkmasın diye sus, fedakarlık yap sonra dayanamayacağın hale gelince ya delir yada kes at. Keşke bu raddeye gelmeden tepkimizi göstersek. O zaman ne ilişkiler yıpranır ne de zaman beyhude geçer. Bu sorunu çözmek için 1 yıl beklemek yanlış. Denersin, olmuyorsa yoluna bakarsın. Belki yukarıda dediğiniz gibi başka problemler var. Uyumlu olarak bu problemler ne ortaya çıkar ne de çözülür.
Kırmızıdan önce sarı uyarı ışığını göstermek gerekiyor bence.
 

evet. bilinçaltımızda evlilikte kadın hep uyumlu olsun teması yerleşik olduğundan çoğu ilişkide bu yaşanıyor malesef.
 
evet. bilinçaltımızda evlilikte kadın hep uyumlu olsun teması yerleşik olduğundan çoğu ilişkide bu yaşanıyor malesef.
Asıl problem bu bence.
Kadınların çoğu isteklerini sağlıklı şekilde dile getiremiyor. Ya dolaylı yollara başvurup manipülatif bir yol seçiyor yada dayanabildiği yere kadar dayanıp sonrasında patlama yaşıyor. Bu patlama da okb, kaygı bozukluğu, depresyon, tansiyon, şeker, fibromiyalji gibi yollarla oluyor maalesef. Yine kendi içine doğru bir patlama.
Ben de o patlamayı -nispeten erken- yaşayıp aydınlanan bir kadın olarak tavrımı değiştirdiğimde ilişkimin nasıl olumlu yönde değiştiğini gördüm. Değişmese biterdi, ama yine de ben mutlu bir şekilde hayatıma devam etmiş olurdum. Kaybetme korkusuyla insan kendinden feda etmemeli.
 

hele de bizim ülkemizde şiddet ve hakaret yoksa sorun yoktur algısı olduğundan bu tip mevzular çoğu zaman başka kadınlara bile önemsiz geliyor.
evlilikte öncelikler borca gir, ev al, çocuk yap, adam çalışıyorsa daha ne şeklinde sıralandırıldığı için duygusal ihtiyaçlarımız önemsiz görünüyor.
yeni nesillerle umarım zamanla aşılacak.
 

Alkollu, rahat olan aile niye tehdit etsin, başörtülü kiz ile evlenmeyi? Cocuk niye onun sevdiği ortamlarda rahat olmayan biri ile evlensin? Kiz niye başortüsünden rahatsiz olan biri ile evlensin? Kizin ailesi buna niye göz yumsun?

Zerre inanmiyorum. Bu o kutsi dizisi vardi, ondan. O kadar alakasiz, sifir inandirici şeyler ki. Herşeyi geçtim, kimse birden, hele sadece 1 yilda değişmez.
 

Eh bu konuda bile o şekilde konuşuluyor. Adamin aldatmasi, şiddeti yok diye. Evlilik halen bir iş anlaşasi gibi görünüyor. Pardon, köle anlaşmasi. Kadindan beklentiler yüksek, erkekten beklentiler alçak.

Kadin hem çalişmali, evi temiz olmali, vücüdü güzel, aile ilişkilerini iyi tutmali, misafir ağirlayabilmeli, mutfakta iyi olmali, alttan alip, birçok şeye razi gelmeli çünkü evlilik, çünkü çocuk.

Erkek ise sadece çalişmali. Herşeye bu ayni zamanda bir bahanedir. O yorgun oluyor, onun için sinirli, gezmiyor, evde iş bölümü yapmiyor,..

Evlilik yol arkadaşliği olarak görülmüyor halen. Legal sex, statü sahibi ve çocuk sahibi olmak için bir araç sadece. Onun için sirf mutsuzsun diye boşanmaya millet tuhaf bakar. Çünkü mutluluk o iş anlaşmanin parçasi değildi.
 

benim evlilik algımda hayattan ortak beklentilerde olmak var. kimsenin zevkleri, beklentileri bire bir aynı olamaz. ama paralellik olmak zorunda.
adam kahvaltıyı dışarıda yapmayı sevmiyor olabilir ama bir sandviç yapıp akşamüstü piknik yapabilirler.
yürüyüş yapabilirler.
sırf eşinin hatrı olsun diye arada bir giyim alışverişinde eşlik edip fikir verebilir, en azından yakıştı/yakışmadı diyebilir.
kimsenin her allahın günü gezecek enerjisi de bütçesi de yok zaten.
ama evlilik hayat paylaşmaksa, ben yorgunum sen istiyorsan git gez demek bana samimiyetsiz geliyor.
ne yazık ki çoğu kadın bile bunu saçma buluyor dediğin gibi, o daha üzücü bir durum.
hayata sadece çocuk yapmaya gelmedik, sadece evde oturup adamın donunu yıkayacaksak da elin adamına hizmet edeceğime babama edeyim. daha mantıklı.
 
Eğer birbirinizi gerçekten seviyorsanız ve ayrılmak istemiyorsanız şu hatadan vazgeçin: Hoşlanmadığınız şeyleri sırf o istiyor diye veya sırf o mutlu olsun diye yapmayın. Arada bir eğer çok içinizden gelirse yapabilirsiniz ama kendinizden çok fazla fedakarlık yaparsanız bir süre sonra ondan nefret etmeye başlarsınız. Sizin kendi hayatınız var, birbirinize yapışık ikizler değilsiniz aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değilsiniz. Evli çiftler herşeyi birlikte yapmak zorunda değil. bunları eskiden de kendi başıma yapıyordum o halde niye evlendim? diye düşünürseniz mutsuz olursunuz. Siz arkadaşlarınızla kahvaltıya gidin. Gezmek istiyorsanız ve o istemiyorsa siz çıkın gezin. Örneğin bir hafta sonu arkadaşlarınızla kahvaltıya gidin bir hafta sonu da evde birlikte böyle keyifli bir kahvaltı edin.
Biz de eşimle çok farklıyız, aynı şeylerden hoşlanmadığımız çok oluyor. Ben de başlangıçta sizin gibiydim. O mutlu olsun diye kendimden ödün verdim. Bazı şeyleri hep onunla birlikte yapmak istedim. 6yıldır evliyiz ben de daha yeni öğreniyorum.
 

Son cümlen olmadi. Kimseye hizmet etme Astro. Evet lafin gelişi, ancak o laf, kullandiğimiz kelimeler o kadar önemli ki. Beraber bir algi yaratiyor.

Kilit kelime zaten çaba. Çaba sevgidir. Herşeyin kesinlikle ayni olmasi gerekmez, ama karşilikli birbirini mutlu etme çabasi olmali.

Burda konuda "eşim/sevgilim yaşgünümü kutlamiyor" denildiğinde, normal karşilaniyor. Ki değil. Çoğu insan zaten pahali hediye istemez. Birazcik çaba sadece, değerli his ettirmek, bu kadar. Ama kadinlar kendisi o kilifi hazirliyor, erkekler düşüncesiz, duygusuz. Ki değil. Erkekler gayet duygusal yaratiklar, ancak onlarda ayni şemaya alişiklar ve bazelari bundan yararlaniyor hatta.
 
Çocuk sahibi olduğunuzda siz evde kalırken eşiniz gezebilecek. Konu nereye geldi ne yaptınız konuyu açtıktan sonra bilmiyorum ama arkadşlarınızla gezebileceğiniz süre sınırlı
 
Yine çoğu üye okuduğunu anlamamış. Benim kocam da kahvaltı sevmez ama şunu bunu yapar şuraya gelir diyor çoğunluk. Sanki kadının derdi kahvaltı.

Kadın diyor ki bir senedir hiç bir şekilde sosyalleşmedik, bir kahvaltıya bile gitmedik. Adam seksenlik bastonlu dedeler gibi kıçını kaldıramıyor koltuktan. Evde de sadece onun sevdiği şeyleri yapıyoruz birlikte diyor. Bunun sizin kahvaltı sevmeyen ama brunch, öğle yemeği, akşam yemeği seven kocalarınızla bir ilgisi yok!
 
Ben bunları yaşadım boşanmadım o yüzden boşanma sebebi değil mi diyorsunuz? Gerçekten yazdıklarınıza inanamıyorum. Evlilik ne tam olarak sizin için? Merak ediyorum.
 

yok yok hizmet tabirini bir kalıp olarak kullandım. yoksa anne-baba dahi çocuğundan beklemiyor bunu, eğer mantıklı kişilerse.
olması gereken de o.
kimse birbirine hizmet için var değil. beraber yaşadığımız için birbirimiz adına elimizden geleni yapıyoruz aslında, olay bu.
ama işte hangi ata erkekleri ve kadınları dolayısıyla evliliği bu şekilde tanımlayıp ikna ettiyse insanları, onun günahı boynuna.
günün sonunda, o erkektir, iş kadında'ya kadar uzanan mutsuzluk senaryoları doğuyor.
 
Bir insan değişmiyor nasıl başladıysa öyle. Ne kadar süre tanıdınız birbirinizi? Sizi öncesinde kahvaltıya götürmeyen evlenince de götürmez. Anlaşamayan iki insanın sürdürmesi çok zor
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…