“Evde kaldım” psikolojisi… çok kötüyüm :(

Ama senin hayatında “biri” değil “partnerler” oluyor. Nasıl olacak ki evlilik işi?
 
Ama senin hayatında “biri” değil “partnerler” oluyor. Nasıl olacak ki evlilik işi?
Şimdi haklısın ama diyorum ki yeterince herşeyi yerinde biri çıkmadığı için mi bu yola başvurdum acaba? Bir de 30 yaşını geçiyorum hayata bakış açısı değişiyor insanın.
 
Tatile çıktım. Birkaç gün önce döndüm. Nereye gidersem gideyim aklımda bu düşünceler. Aşamıyorum. Her şey üstüme üstüme geliyor, boğuluyorum sanki.
Bir de önüne otobüste, uçakta öpüşen koklaşan mutlu eşler falan denk gelirse deme keyfine. şaka bir yana.bence git bir ilaç yazdır.kendi kendine toparlayacak seviyeyi geçmişsin bence.ben de aynı durumdaydım daha 3 gün önce.şimdi ilaçlarla biraz toparladım.
 
Şimdi haklısın ama diyorum ki yeterince herşeyi yerinde biri çıkmadığı için mi bu yola başvurdum acaba? Bir de 30 yaşını geçiyorum hayata bakış açısı değişiyor insanın.
Ne bileyim daha önce de böyle bir özlemin varmış gibi, için buruk gibi bir yorumunu görmüştüm de hayata bakış açışıyla beraber eylemlerini de değiştirmen lazım. Anca yola girer işler.
 
.en çirkin en kilolu en eğitimsiz kadının bile var var var.... ulan nasıl bir kaderimiz var anlamadım ki.sanki koca dünyada tek bekar ben kalmışım.
huyu guzeldir, sadiktir, birbirlerini tamamliyorlardir. sevgililikte, takılmak icin ok, tip cok onemli ama evlilikte nooo
cok daha fazla önceliği oluyor isnanin
 
Malesef yaşadığımız coğrafya insanı bu hale getiriyor. Evlen baskısı, evde kaldın baskısı, içi geçmiş erkeklerin genç kızların peşinde olduğunu bilme baskısı, evlilerin çok matah bir şeymiş gibi bekarlara üstten bakma baskısı.
Hepsine he deyip geçsende sinirlerin bozuluyor bir süre sonra.
Bu nedenle evlilikte bir halt yok konuşmaları yapmayacağım, çünkü bir halt olmasa da bir yandan baskılara, bir yandan hormonlara, bir yandan geç kalmış olma telaşına karşı koymak kolay değil.

Ama şunu unutmayın ki bu telaş çok hata yaptırır insana. Kuzenim evde kalmışlık duygusundan kurtulabilmek için kendisiyle evlenmek isteyen ilk adamla evlendi, 6 ay tahammül edebildi adama. Bildiğiniz tiksiniyordu adamdan.
Ne olursa olsun evlenmek için evlenmeyin. Yaşınız 30' u geçtiği için, bekaret diye tutturan yobaz adamları, genç kızlarla evlenmeye çalışan kart zamparaları otomatikmen elemiş oldunuz. Bundan sonra karşınıza çıkacak erkekler emin olun daha aklı başında tipler olacaktır.
 
huyu guzeldir, sadiktir, birbirlerini tamamliyorlardir. sevgililikte, takılmak icin ok, tip cok onemli ama evlilikte nooo
cok daha fazla önceliği ololuyor insanın
Ben buna pek katılmıyorum aslında.birinin fiziği bana göre aşağıda kalıyorsa o kişiden hoşlanmam imkansız hâle geliyor mesela benim.yani birinin kendine uygun olmayan birinden hoşlanması bence mantıklı değil.bir de bu saydığın özellikler sadece o kişilerde mi var sanki? Hem güzel, yakışıklı olup iyi kalpli,sadık, derin insanlar da var.demem o ki bence bazı şeyleri kaderden kısmetten başka bir kelime açıklayamıyor.hani sözün bittiği yer derler ya bence öyle.bu kadın erkek ilişkilerinde mantık, istatistik devre dışı kalıyor çoğu zaman.
 
soyle ki seven sevdiğine guzel görünüyor. senin sisko diye kucumsedigin kadin kocasına gore o "masallah ele geliyor"dur. senin kisa ve siska diye kucumsedigin adamin karisina göre o adam "ailesini kimseye ezdirmeyen güçlü bir adam"dir.
benim erkekte ilk baktigim uzun dalgali sactir, sevgilimde sac yok. buyuk bir kaza gecirdigi icin yüzünde hasarlar var. Ama o kadar duzgun karakterli, huyu suyu dili guzel bir adam ki benim gözümde kusursuz.

kırıcı bir sey yazmak ya da konu sahibinin konusunu baltalamak istemem ama türkiyede hele ki küçük bir dogu sehrinde evlenmeyi düşünen bir kişi kendisinden baska yirmi erkekle daha yatmış, kurtajlar yaptırmış bir kadınla evlenmeyi dusunmez. daha yüzüğü parmağına taktigi gibi gelir kadının dedikodusu kulagina..niyetin gercekten evlenmekse tayinini daha batı bir sehre iste, telefonunu degistir, sosyal medyalarini kapat, yeni fuckbuddylerinden uzaklaş, sıfırdan bir sayfa ac ve gozune kestirdiğin kisiyle yavas yavas ilerle.
 
Senin olayın bambaşka, sürekli farklı adamlarla yat,çok eşli ol, çocuk aldır, kürtajı korunma yöntemi yap, böyle biri olursan hatta bu kafadan çıkmazsan kimse senle kolay kolay evlenmek istemez. Hayatında gerçekleri var mesela yaşadığın yer küçükse adın çıkar, yatıp kalkmaya yavşayanlar olur ülke abazan dolu. Boşa kıskanıyosun insanları, sende sağlıklı ilişki kurabilirdin tercihlerin bu yöne çevirmiş seni
 
Makyaj malzemesi al, alışveriş yap önerileri gelmiş güldüm
Manevi eksiklik maddi olarak doldurulamaz, konu sahibini anlıyorum. Verilen öneriler sanki boşta kalmak istemeyen kişiler için verilen öneriler. Ama konu sahibi gerçek bir şey istiyor. Yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak.
Belki psikolojik destek ve beyninizi meşgul edecek bir hobi iyi olabilir. Bu enerjiyi de bırakmak gerekiyor ama nasıl yapılır bi fikrim yok.
Ben de çok isterim çocuk sahibi olmayı ve sanırım bu istekten ötürü saçma insanlarla birlikte oldum sonunda da içime sinmedi ve evlilikten dönmüş oldum.
Sonsuza kadar bekar kalsak ne olur? Hiçbir şey olmaz tabii ki ama içimizde ukte kalır.
Evlenince başımız göğe mi erecek? Hayır.
Ama şu an benim isteğim bu, kafamızdan da bu düşünceleri aman nolcak sal gitsin diye atamıyoruz haliyle. Aman salla denebilecek bir olay değil bence bu.
 
Soru sahibinin iç sıkıntısını anlıyorum ben. Hiçbir zaman evlenmek istemiyordum sürekli sosyalleşme ve kendime yatırım yapma peşindeydim ve çoğu erkeği yetersiz görüyordum. Galiba kimseyi sevip o çılgınca aşık olmayı yaşayamayacağım diyordum ama o sırada o kadar yoğundum ki üstüne düşünmeye fırsatım olmuyordu. Sonra eşimle tanıştım aşık oldum doğu görevimi yaptım ve evlendik. Mesela yoğun olmasam kesin üstüne düşünür evlenmeyecek miyimden ziyade aşık olup sevdiğim adamdan çocuk yapamayacak mıyım diye kahrolabilirdim. Demek istediğim hayatınızı yoğunlaştırın. Spora yazılın vücudunuzun seratonin hormonu artsın. Konsere, tiyatroya gidin. Tarihle ilgileniyorsanız çok güzel tarih toplulukları var İstanbul’da. Bilemiyorum kendinize göre bir şeyler bulabilirsiniz ve o sırada inanın kafanız dağınıkken ve iç huzurunuza kavuşmuşken doğru insanla karşılaşabilirsiniz ve sağlıklı değerlendirebileceğiniz bir psikolojiye de sahip olursunuz. Mesela çocuk istiyoruz biz 2 çatlatma 1 aşılama yaptırdık ve tutmadı. Oysaki ikimizin değerleri de gayet iyi ve sorun yok. Aşılama tutmayınca depresyona girdim ve adet dönemim boyunca ağladım. Annem de bana şunu söyledi. Kızım hayatının odak noktasını yaptığın için olmuyor eskisi gibi ol. O an ışık çaktı kafamda. Pilatese ve yüzmeye yazıldım evet yine aklımda ama zamanı gelince olacak olmazsa tüp bebek yaptırırım dünyanın sonu değil diye kendimi telkin ediyorum yoksa kendimi kaybederim. Kaybetsem ne olur? Elime içi boşalmış benden başka kimse de kalmaz.
 
33 yaşında evlendim, anne de oldum şükür.. artık kariyerdi, hayatını düzene koymaydi derken insanlar geç evleniyor, herşey bir anda olur. Kendinizi üzmeyin ve salmayin...Bir daha gelmeyeceğiz hayata, gezin, tozun, eğlenin. Evlilik evlilik diye düşünmeyin,zamanı gelince o sizi bulur..43 yaşında evlenen bir arkadaşım da 47 yaşında anne oldu . Enseyi karartmayin, henüz gençsiniz
 
Okumuş memur insansın lütfen sen bari böyle deme , gez , toz eğlenmene bak , evlilik öyle aman aman bisey değil...
 
Her körün bir topal alıcısı vardır, önemli olan kaliteli kendine yakışan birisi ile olmak. Evlilik bir başarı ya da başarısızlık değil tamamen toplum dayatması...
 
31-32 yaşımda ben de aynen böyleydim, istediğim gibi birini asla bulamıycam yalnız kalıcam, yaşım geçiyor evlenmem lazım die olduk olmadık insanlara şans verdim. 35 e geldim bi rahatladım, dedim param var, güzelim, dünyayı geziyorum. Bana layık biri çıkarsa bakarsın evlenirim:):) 38 de evlendim hem de istediğim tüm özelliklere sahip şahane bir adamla.
 
Ayy seni o kadar iyi anlıyorum ki. Bende aynı durumdan muzdaripim. Hele ki insanın çevresinde herkes evliyse, artık çevrende çoluk çocuk olarak gördüğün kişiler bile evlenme yoluna girdiyse daha da afakanlar basıyor. Çevre baskısı bir yandan, insanın kafasındaki düşünceleri bir yandan yiyip bitiriyor insanı. Burada insanlar aman boş ver bekarlık sultanlık diyor, elbet ileride olur diyor, kendinle zaman geçirmeyi keyif almayı öğren diyor da o öyle olmuyor işte. Hayatında biri olan veya evli olan insanlara davulun sesi uzaktan hoş geliyor. İnsan yuva kurmak, sevdiği insanla hayatını paylaşmak, gezmek tozmak, eğlenmek istiyor. Siz yine şanslısınız kendiniz tek başınıza tatile gidiyormuşsunuz ben tek başıma gezmeyi sevmiyorum da. Hiç alışamadım tek başıma tura katılayım, bir yerde tatil ayarlayayım gideyim durumuna. Çok sıkılıyorum tek başıma.
Bir yerden sonra insan hayata da geç kalmış gibi hissediyor. Düşünüyorum bende ne zaman biriyle tanışacağım, aşık olacağım, sevgili olacağız da evleneceğim sonra bir süre zaman verip çocuk doğuracağım? Şuan 32 yaşındayım baktığımızda en erken şuan biriyle tanışsam bile 35'te en erken anne olacağım. Ee ama bazen de yaşında güzel bazı şeyler. O çocuğunla daha enerjik olarak oynaman, zaman geçirmen.. İnsanın yaşı ilerledikçe tahammülü de azalıyor. Amann bir sürü kafayı kurcayan şey işte. Özellikle yazın düğünler arttıkça, çevrede evli çocuklu mutlu çiftleri görünce daha da bu girdaba düşüyor ama düşünmemek, üstünde durmamak en güzeli. O moda girer girmez kendinizi oyalayacak bir şey bulun kendinize. En azından ben öyle yapmaya çalışıyorum. Ve yaş gidiyor diye de saçma sapan kişileri de hayatınıza almayın. Evleneceğim derken yanlış kişiyle yapmamak lazım. Kaldı ki hayatı zindan edecek biri olacaksa hiç olmasın zaten.
 
Biz de güzeliz ona bakarsan da bu yakışıklılar bize gelmiyorsa kime gidiyor hâlâ anlayamadım. oyy dert çekmeye gelmişiz yeminle.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…