ev hanımlığı tabi ki kabus değil..
hatta kıymetini bilene bence çok da güzel bir şey..
bir bayanın kendine,eşineiçocuklarına ayıracak vakti olmasından daha güzel ne olabilir ki?
ben tan 8 yılımı üniversite okumaya verdim.
öncekileri saymıyorum bile.
iki üniversite okudum.
ama bunları bir statü kazanmaktan ziyade,üniversite yaşamını tatmak,ailemden uzakta iadre edebilmeyi öğrenmek vs gibi çeşitli sebeplerden yaptım.
şimdi çalışmıyorum ve evimdeyim.
ve yıllarca yapamadığım,daha doğrusu yapmaya vakit bulamadığım bir çok şeyi yapmak ve daha da önemlisi kendimi keşfetmek için birçok zamanım oluyor.
öyle güzel ki...
ülkemizdeki ev hanımı tabusunun yıkılması lazım bence.
ev hanımı diyince abuk subuk ev gezmelerine giden,günlerden ve dedikodudan,ev işinden kendini alamayan bir imaj çizilmeye çalışıyor.
ha böyle olan yok mu?
tabi ki var.
işte benim kabus olarak gördüğüm ev hanımlığı budur.
bu herkese göre değişir tabi.
ama neden bunca zamanı olan bir kadın kendini geliştirmekten,daha fazla okumaktan,belki değişik el sanatları edinmekten,üretken olmaktan,eşini ve çocuklarını daha fazla memnun etmekten ve arkadaşlarıyla daha doyurucu ve tatmin edici şeyler yapableceği aktivitelere katılmaktan vs uzak kalsın.
ve bunca değerli seyi kaybetsin..
ama ne yazık ki son yıllarda bayanların da üniversite okuma olayı ülkemizde yaygınlaştığından beri çalışmayan kadına garip gözle bakılıyor.
anlamak mümkün değil bana göre bu mantığı.
herşey insanın kendi elinde..
kimi kendini çalışarak mutlu hisseder,kimi de çalışmaktan ziyade başka şeylere vakit ayırarak..
ama önemli olan yaptığımız şeyi başkaları ne der,çalışırsam şu gözle bakarlar,çalışmazsam bu gözle bakarlar mantığından uzak yapmak bence..
uff cok konuştum ama yazdıkça yazasım geldi -tatlicadiarzu-