Merhaba,
Başlıkta yazanı açıklamak için hikayemi anlatmam lazım...
14 yaşında liseye başladığım yıldı. Aynı dönemden farklı sınıfta bi çocukla koroda tanıştık. Adı Cem olsun mesela. Ben içimden "Ne hoş biri" dedim, o yıl öyle bitti. Lise 1. sınıfta (1 sene sonra) bi baktım bu Cemle aynı sınıftayız. Hatta yan sıramda oturuyor!
Neyse gel zaman git zaman, 2-3 ay sonra, bi gün rüyamda onu gördüm. Bana bi mektup yazmıştı ve benden hoşlandığını, aşık olduğunu söylüyordu. Uyandım veeee aşık olmuştum!
Bir süre kendime bile itiraf edemedim. O benim yakın arkadaşımdı.
Okulda sürekli beraberdik, derslerde falan sıralarımızı birleştirir konuşurduk.
Bana ödevlerini yaptırırdı (!)
Hafta sonları internetten görüşür, mesajlaşırdık...
Ben bi türlü anlayamazdım, o da bişey hissediyor mu..
Şimdi düşünüyorum da anlamaması için saf olması lazımmış.
Neyse 1 sene böyle gitti. Yazın bile görüşüyorduk. Ama dost olarak yani..
Ben dayanamadım, bi gün o memlekete gittiğinde yüzüne söyleyemediğim bütün duyguları bi anda msn den yazdım.
TABİKİ REDDEDİLDİM. Ben Zeynep diye bi kız var, onu seviyorum dedi. Sen dostumsun vs.
Neyse, ben kahroldum falan filan. Oraları kısa geçiyim.
Tam hayattan soğumuşken şu anki sevgilim karşıma çıktı. Onun o tertemiz, derin ve güçlü aşkı, ona bi şans vermemi sağladı. Dünyam yeniden aydınlanmıştı sanki. Ama sevgili falan değildik. Sadece o bana aşıktı, ben ise istemeyen hala Cemi düşünen aynı zamanda Cemden nefret eden taraftım..
Lise 2 oldu, sınıflarımız ayrıldı. ama her teneffüs gelir benimle konuşurdu. Aileler de tanışmıştı okul vesilesiyle. görüşür olmuştuk. ben yavaş yavaş içimden atıyordum onu. Ve bi mail yazdım, onu neden sevdiğime dair ve de veda ettim.
O günden sonra yeni bi sayfa açtım, şu anki sevgilim yavaş yavaş hayatıma sızıyordu. her zor durumda ona sığınma, onunla konuşma ihtiyacı hissediyordum ve en sonunda ona evet dedim.
Her şey güzeldi, Lise 2 de bitmişti.
Lise sonda ise Cem'i düşünmez olmuştum. Üniversite sınavına girdik vee koskoca okuldan sadece ikimiz AYNI ÜNİVERSİTEYİ kazandık.
kayıt vs. derken hep onun ailesi benim ailem beraber gittik geldik. birlikte yolculuk ettik yanyana falan. Burada arkadaşımız yoktu, çağırırdı beraber dolaşırdık. Ama ben bunlar olurken kendisine GERÇEKTEN hiçbir şey hissetmezdim.
Üniversite 2. sınıftan sonra ben kendi isteğimle görüşmeyi azalttım. Çünkü arkadaş bulana kadar beni kullanmış gibiydi. Sevgilisi falan da vardı, beraber aynı ortamda oturalım diyodu. ben çok rahatsız oluyodum bu durumdan. sonuçta artık bişey hissetmesem de duygularımdan haberdarken karşımda sevgilisiyle sarılıp öpüşüp duruyodu. Biz ki el bile sıkışmamıştık o zamana kadar.
Neyse tabi aynı fakültedeyiz sürekli karşılaşıyoruz. 4. sınıfa kadar bi şekilde idare ettim. telimi falan değiştirdim, ona vermedim, görünce sadece selam verip geçtim, konuşmadım.
Ama
Bu gün.......
Az önce yolda yürüyodum arkamdan seslendi biri. bi döndüm o. Saçlarını kestirmiş, lisedeki gibi bi mont giymiş. Aynı LİSEDEKİ hali. Ben bi afalladım. Ve tam aaa meraba Cem falan derken, geldi sarıldı!
hani böyle el sıkışmak falan da yok. böyle sarıldı işte.
Birden o kokusunu vs. duyunca kendimi lisede yanyana oturduğumuz günlerde hissettim.
Saçma sapan bi boşluk yaşadım.. 2 dk konuştuktan sonra, ayrıldık. Sonra salak gibi ağladım
neden bilmiyorum. O günlerdeki gibi hissetmek istemiyorum. Sevgilime sanki böyle hissedersem ihanet edermişim gibi geliyor..
Bu sadece şu anlık geçici bi saçmalıktır di mi? Nolur beni biraz rahatlatın ya
BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ HELAL OLSUN. :)
Başlıkta yazanı açıklamak için hikayemi anlatmam lazım...
14 yaşında liseye başladığım yıldı. Aynı dönemden farklı sınıfta bi çocukla koroda tanıştık. Adı Cem olsun mesela. Ben içimden "Ne hoş biri" dedim, o yıl öyle bitti. Lise 1. sınıfta (1 sene sonra) bi baktım bu Cemle aynı sınıftayız. Hatta yan sıramda oturuyor!
Neyse gel zaman git zaman, 2-3 ay sonra, bi gün rüyamda onu gördüm. Bana bi mektup yazmıştı ve benden hoşlandığını, aşık olduğunu söylüyordu. Uyandım veeee aşık olmuştum!
Bir süre kendime bile itiraf edemedim. O benim yakın arkadaşımdı.
Okulda sürekli beraberdik, derslerde falan sıralarımızı birleştirir konuşurduk.
Bana ödevlerini yaptırırdı (!)
Hafta sonları internetten görüşür, mesajlaşırdık...
Ben bi türlü anlayamazdım, o da bişey hissediyor mu..
Şimdi düşünüyorum da anlamaması için saf olması lazımmış.
Neyse 1 sene böyle gitti. Yazın bile görüşüyorduk. Ama dost olarak yani..
Ben dayanamadım, bi gün o memlekete gittiğinde yüzüne söyleyemediğim bütün duyguları bi anda msn den yazdım.
TABİKİ REDDEDİLDİM. Ben Zeynep diye bi kız var, onu seviyorum dedi. Sen dostumsun vs.
Neyse, ben kahroldum falan filan. Oraları kısa geçiyim.
Tam hayattan soğumuşken şu anki sevgilim karşıma çıktı. Onun o tertemiz, derin ve güçlü aşkı, ona bi şans vermemi sağladı. Dünyam yeniden aydınlanmıştı sanki. Ama sevgili falan değildik. Sadece o bana aşıktı, ben ise istemeyen hala Cemi düşünen aynı zamanda Cemden nefret eden taraftım..
Lise 2 oldu, sınıflarımız ayrıldı. ama her teneffüs gelir benimle konuşurdu. Aileler de tanışmıştı okul vesilesiyle. görüşür olmuştuk. ben yavaş yavaş içimden atıyordum onu. Ve bi mail yazdım, onu neden sevdiğime dair ve de veda ettim.
O günden sonra yeni bi sayfa açtım, şu anki sevgilim yavaş yavaş hayatıma sızıyordu. her zor durumda ona sığınma, onunla konuşma ihtiyacı hissediyordum ve en sonunda ona evet dedim.
Her şey güzeldi, Lise 2 de bitmişti.
Lise sonda ise Cem'i düşünmez olmuştum. Üniversite sınavına girdik vee koskoca okuldan sadece ikimiz AYNI ÜNİVERSİTEYİ kazandık.
kayıt vs. derken hep onun ailesi benim ailem beraber gittik geldik. birlikte yolculuk ettik yanyana falan. Burada arkadaşımız yoktu, çağırırdı beraber dolaşırdık. Ama ben bunlar olurken kendisine GERÇEKTEN hiçbir şey hissetmezdim.
Üniversite 2. sınıftan sonra ben kendi isteğimle görüşmeyi azalttım. Çünkü arkadaş bulana kadar beni kullanmış gibiydi. Sevgilisi falan da vardı, beraber aynı ortamda oturalım diyodu. ben çok rahatsız oluyodum bu durumdan. sonuçta artık bişey hissetmesem de duygularımdan haberdarken karşımda sevgilisiyle sarılıp öpüşüp duruyodu. Biz ki el bile sıkışmamıştık o zamana kadar.
Neyse tabi aynı fakültedeyiz sürekli karşılaşıyoruz. 4. sınıfa kadar bi şekilde idare ettim. telimi falan değiştirdim, ona vermedim, görünce sadece selam verip geçtim, konuşmadım.
Ama
Bu gün.......
Az önce yolda yürüyodum arkamdan seslendi biri. bi döndüm o. Saçlarını kestirmiş, lisedeki gibi bi mont giymiş. Aynı LİSEDEKİ hali. Ben bi afalladım. Ve tam aaa meraba Cem falan derken, geldi sarıldı!

Birden o kokusunu vs. duyunca kendimi lisede yanyana oturduğumuz günlerde hissettim.
Saçma sapan bi boşluk yaşadım.. 2 dk konuştuktan sonra, ayrıldık. Sonra salak gibi ağladım

Bu sadece şu anlık geçici bi saçmalıktır di mi? Nolur beni biraz rahatlatın ya

BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ HELAL OLSUN. :)