- 25 Haziran 2022
- 61
- 109
- 23
Merhaba öncelikle uzun bir yazı oldu bilmenizi isterim. Ben 22 yaşındayım ve ekim ayında 9 senelik en yakın arkadaşımla küstük. Biraz saçma gelebilir ama biz 13 yaşımızda Facebook’tan tanışıp en yakın arkadaşlar olmuştuk. Başka illerdeydik ama ergenliğimin başından itibaren her gün konuşuyorduk, artık birbirimizin hayatına tamamen hakimdik, her şeyimizi anlatıyorduk. Hep geleceğimi onunla hayal ederdim onsuz bir hayat düşünemezdim. İlki 19 yaşımdayken olmak üzere de bir kaç kez yüz yüze görüştük.
Küsme sebebimize gelmeden önce biraz ikimiz hakkında bilgi vermem gerekiyor. Ben her zaman daha sosyal daha çok arkadaşı olan taraftım, onun ise son zamanlarda benden başka arkadaşı yoktu denebilir. Yaşıtız ve ben mezuna kaldım fakat üniversite 3’e geçtiğimde o anca üniversite 1’e geçti. Yani toplam 4 kere üniversite sınavına girdi. Bu süreçte ise neredeyse hiç dışarıya çıkmadı, tüm arkadaşlarıyla arası bozuldu, (zaten pandemi vs vardı) 3 yıl kadar süren bir ilk ilişkisi oldu ve sonucunda psikolojisi bozuldu. İlişkisi de internetten tanıştığı, farklı şehirde ve çok görüşemediği bir insandı.
Şimdi gelelim küsme sebebimize; ilk olarak ben onun ilişkisini desteklemiyordum. 3 senenin son 1 senesi tamamen desteği kesmiştim. Sürekli ayrılıp barışıyorlardı ve ne kadar onu silkelesem de kendine gelmiyordu. Artık ona ders çalış, bi plan kur bir şey yap ne yapıcaksın dediğimde cevap olarak aşık olmak ev hanımı olmak istiyorum minvalinde zırvalamıştı. Ben onun potansiyelini bildiğim için çok sinirlenmiştim ve aramıza ilk buzlar burda girmişti. Bundan bir sene önce ben onun yaşadığı şehre toplam 2 gece 2 gündüz olmak üzere kalmaya gitmiştim. Başka bir arkadaşımda kalıyordum ve ilk gün benimle sevgilisi geldiği için buluşmadı (sevgilisinin şehirdeki 4. günüydü, bizi tanıştırabilirdi) ikinci gün de beş gündür dışarıdayım diyerek erkenden bi iki saat oturup gitti. Ben yine de bir şey demedim. Gecesine yola çıktım, yolda 2 saat uyudum, saat 6da yaşadığım şehire, 7.30 da evime geldim ve duş alıp saat 10.00daki dersime girdim. Ne kadar yorucu olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur. Eve geldiğimde saat 16 küsürdü. Ondan bir mesaj gelmişti, “Eğer X doğru kişiyse evrenden şöyle bi mesaj istemiştim ama böyle bir mesaj geldi sence sayılır mı?”. Sesli mesaj atarak çok yorgun olduğumu ve şu an yemek yediğimi, ona birazdan döneceğimi söyledim. İnanır mısınız elimde saklama kabıyla uyuyakalmışım. 2 saat sonra uyandığımda bana kızıyordu. Mesajlarına bakmamışım dönmemişim hep böyleymişim ona destek olmuyormuşum. Bu olayın üstüne bir kaç hafta küs kaldık. En sonunda ben ona yazdım. Kendimi tekrar tekrar açıkladım, o da ikna oldu birbirimizden özür dileyip devam ettik. Bana gerçek arkadaş böyle yapmaz demişti, ben de şu tarz bir şey söylemiştim; “Senin kafandaki arkadaş algısını ben oluşturdum, standartlarına sahip olma sebebin benim. Yıllardır en yakın, şu an ise tek arkadaşın gibi bir şeyim. Evet eski Soya 8 yıl boyunca dakikasında mesajlarına geri döndü ama şu an çok yoğun bir iş ve okul hayatım var. 8 yılda 1 kere “hata” yapma hakkına sahip olmalıyım.” O da bana hak vermişti, çok mantıklı olduğunu söylemişti. (Bazılarınıza biraz kaba gelebileceğinin farkındayım)
Sonra gel gelelim bu yaza. Kendisi astroloji ve spiritüellikle biraz kafayı bozmuştu ve bu araçları sürekli ayrı olduğu sevgilisinden haber almak vs için kullanıyordu. Yüzyüze görüştük ve bana kızma ama bir şey yaptım dedi, astrolog arkadaşına benim özelimi anlatıp aylık haritama uyup uymadığına baktırmış. Ben bu kızdan hazetmiyorum, fazlaca muhafazakar biri. Zaten sonra küstüler. İlk burda bir gıcık oldum ama hiç bir şey demedim. Bi ay sonra bana bir yazı atmıştı bu geleceği görmeli vs konularda. Ben de okuldan gelmiştim ve yorgun idim yine yemeğimi yedikten sonra bakarım dedim demez olaydım… Başka önemli bir mesaj aldım ve gündemim o oldu. Onunla konuşurken o sırada eski yakın arkadaşım bana yazdı ve yine yazdığımı okumamışsın dedi. Bana kızdı, beni hiç umursamıyorsun artık dedi. Artık X’den bana bahsedemiyormuş çünkü onu yargılıyormuşum. X onu ailesine söylemekle tehdit etmiş ama bana söyleyememiş. (Bana söyleseydin? Ve neden yazma dediğim halde seni her yerden engelleyen çocuğa hala yazıyorsun) Bu küstüğü astrolog arkadaşı bile onla dalga geçmiş Soya seninle ilgilenmiyor haha diye. Ben ona hiç destek olmuyormuşum. Sadece kalk yap düzel ders çalış vs diyormuşum. Beklediği destek daha duygusalmış. Ben kendi sorunlarımla da böyle başa çıkıyorum sürekli aynı meseleden seni pışpışlayamam dedim. X konusu hariç her konuda seni sonuna kadar destekledim dedim. Ben ona istediği desteği sağlayamıyormuşum, çok zor zamanlardan geçiyormuş nasılsın diye sormamışım. (Ona her gün nasılsın diye mesaj atıyordum) Yine de arkadaşlığımızı bitirmek istedi “gerçek” arkadaşlar böyle yapmazmış çünkü. Ne yaptıysam ona yaranamadım. Dedim ki; hayatındaki tek arkadaş benim. Ben de seni memnun edemiyorum beni de herkesi sildiğin gibi siliyorsun. Şu hayalindeki “gerçek arkadaşı” bulmakta sana başarılar. Zaten kalbim kırıktı, peşinden koşmadım ve böyle bitti…
Bir kaç hafta sonra üniversiteye başladı belki de bu yüzden şutladı beni. Sonrasında bana elektroşok cihazı linki attı al diye, ben de alırım sağol biber gazı da aldım zaten yazdım. Bu kadar. Şimdi benim aklımda şöyle şeyler var, hala takipleşiyoruz. Üniversite için başka şehre taşındı görüyorum bir sürü arkadaşı var artık. Belki sosyalleşince hayata karışınca kafası biraz toparlamıştır. Belki bana ne kadar fazla sorumluluk yüklediğinin farkındadır. Bu durumu terapistimle de konuştum, daha detaylı anlattım ve benden çok şey beklediğini, karşılayamadığım için suçlu hissetmemem gerektiğini söyledi. Zaten okumaya başladığı bölüm de psikoloji. Belki konuşursam tekrar arkadaş oluruz ama aynı zamanda onuruma da yediremiyorum. Herkes iyi oldu iyi ki konuşmayı bıraktınız diyor ama ben 3.5 ay geçmesine rağmen onu hala özlüyorum. Artık ben de sıkılmıştım inanın sürekli X, fal, astroloji, aşk, X, fal, astroloji, aşk… bu yüzden ilk başlarda rahatlamış hissettim ama belki artık eski haline dönmüştür ne dersiniz? Bi umut var mı?
Küsme sebebimize gelmeden önce biraz ikimiz hakkında bilgi vermem gerekiyor. Ben her zaman daha sosyal daha çok arkadaşı olan taraftım, onun ise son zamanlarda benden başka arkadaşı yoktu denebilir. Yaşıtız ve ben mezuna kaldım fakat üniversite 3’e geçtiğimde o anca üniversite 1’e geçti. Yani toplam 4 kere üniversite sınavına girdi. Bu süreçte ise neredeyse hiç dışarıya çıkmadı, tüm arkadaşlarıyla arası bozuldu, (zaten pandemi vs vardı) 3 yıl kadar süren bir ilk ilişkisi oldu ve sonucunda psikolojisi bozuldu. İlişkisi de internetten tanıştığı, farklı şehirde ve çok görüşemediği bir insandı.
Şimdi gelelim küsme sebebimize; ilk olarak ben onun ilişkisini desteklemiyordum. 3 senenin son 1 senesi tamamen desteği kesmiştim. Sürekli ayrılıp barışıyorlardı ve ne kadar onu silkelesem de kendine gelmiyordu. Artık ona ders çalış, bi plan kur bir şey yap ne yapıcaksın dediğimde cevap olarak aşık olmak ev hanımı olmak istiyorum minvalinde zırvalamıştı. Ben onun potansiyelini bildiğim için çok sinirlenmiştim ve aramıza ilk buzlar burda girmişti. Bundan bir sene önce ben onun yaşadığı şehre toplam 2 gece 2 gündüz olmak üzere kalmaya gitmiştim. Başka bir arkadaşımda kalıyordum ve ilk gün benimle sevgilisi geldiği için buluşmadı (sevgilisinin şehirdeki 4. günüydü, bizi tanıştırabilirdi) ikinci gün de beş gündür dışarıdayım diyerek erkenden bi iki saat oturup gitti. Ben yine de bir şey demedim. Gecesine yola çıktım, yolda 2 saat uyudum, saat 6da yaşadığım şehire, 7.30 da evime geldim ve duş alıp saat 10.00daki dersime girdim. Ne kadar yorucu olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur. Eve geldiğimde saat 16 küsürdü. Ondan bir mesaj gelmişti, “Eğer X doğru kişiyse evrenden şöyle bi mesaj istemiştim ama böyle bir mesaj geldi sence sayılır mı?”. Sesli mesaj atarak çok yorgun olduğumu ve şu an yemek yediğimi, ona birazdan döneceğimi söyledim. İnanır mısınız elimde saklama kabıyla uyuyakalmışım. 2 saat sonra uyandığımda bana kızıyordu. Mesajlarına bakmamışım dönmemişim hep böyleymişim ona destek olmuyormuşum. Bu olayın üstüne bir kaç hafta küs kaldık. En sonunda ben ona yazdım. Kendimi tekrar tekrar açıkladım, o da ikna oldu birbirimizden özür dileyip devam ettik. Bana gerçek arkadaş böyle yapmaz demişti, ben de şu tarz bir şey söylemiştim; “Senin kafandaki arkadaş algısını ben oluşturdum, standartlarına sahip olma sebebin benim. Yıllardır en yakın, şu an ise tek arkadaşın gibi bir şeyim. Evet eski Soya 8 yıl boyunca dakikasında mesajlarına geri döndü ama şu an çok yoğun bir iş ve okul hayatım var. 8 yılda 1 kere “hata” yapma hakkına sahip olmalıyım.” O da bana hak vermişti, çok mantıklı olduğunu söylemişti. (Bazılarınıza biraz kaba gelebileceğinin farkındayım)
Sonra gel gelelim bu yaza. Kendisi astroloji ve spiritüellikle biraz kafayı bozmuştu ve bu araçları sürekli ayrı olduğu sevgilisinden haber almak vs için kullanıyordu. Yüzyüze görüştük ve bana kızma ama bir şey yaptım dedi, astrolog arkadaşına benim özelimi anlatıp aylık haritama uyup uymadığına baktırmış. Ben bu kızdan hazetmiyorum, fazlaca muhafazakar biri. Zaten sonra küstüler. İlk burda bir gıcık oldum ama hiç bir şey demedim. Bi ay sonra bana bir yazı atmıştı bu geleceği görmeli vs konularda. Ben de okuldan gelmiştim ve yorgun idim yine yemeğimi yedikten sonra bakarım dedim demez olaydım… Başka önemli bir mesaj aldım ve gündemim o oldu. Onunla konuşurken o sırada eski yakın arkadaşım bana yazdı ve yine yazdığımı okumamışsın dedi. Bana kızdı, beni hiç umursamıyorsun artık dedi. Artık X’den bana bahsedemiyormuş çünkü onu yargılıyormuşum. X onu ailesine söylemekle tehdit etmiş ama bana söyleyememiş. (Bana söyleseydin? Ve neden yazma dediğim halde seni her yerden engelleyen çocuğa hala yazıyorsun) Bu küstüğü astrolog arkadaşı bile onla dalga geçmiş Soya seninle ilgilenmiyor haha diye. Ben ona hiç destek olmuyormuşum. Sadece kalk yap düzel ders çalış vs diyormuşum. Beklediği destek daha duygusalmış. Ben kendi sorunlarımla da böyle başa çıkıyorum sürekli aynı meseleden seni pışpışlayamam dedim. X konusu hariç her konuda seni sonuna kadar destekledim dedim. Ben ona istediği desteği sağlayamıyormuşum, çok zor zamanlardan geçiyormuş nasılsın diye sormamışım. (Ona her gün nasılsın diye mesaj atıyordum) Yine de arkadaşlığımızı bitirmek istedi “gerçek” arkadaşlar böyle yapmazmış çünkü. Ne yaptıysam ona yaranamadım. Dedim ki; hayatındaki tek arkadaş benim. Ben de seni memnun edemiyorum beni de herkesi sildiğin gibi siliyorsun. Şu hayalindeki “gerçek arkadaşı” bulmakta sana başarılar. Zaten kalbim kırıktı, peşinden koşmadım ve böyle bitti…
Bir kaç hafta sonra üniversiteye başladı belki de bu yüzden şutladı beni. Sonrasında bana elektroşok cihazı linki attı al diye, ben de alırım sağol biber gazı da aldım zaten yazdım. Bu kadar. Şimdi benim aklımda şöyle şeyler var, hala takipleşiyoruz. Üniversite için başka şehre taşındı görüyorum bir sürü arkadaşı var artık. Belki sosyalleşince hayata karışınca kafası biraz toparlamıştır. Belki bana ne kadar fazla sorumluluk yüklediğinin farkındadır. Bu durumu terapistimle de konuştum, daha detaylı anlattım ve benden çok şey beklediğini, karşılayamadığım için suçlu hissetmemem gerektiğini söyledi. Zaten okumaya başladığı bölüm de psikoloji. Belki konuşursam tekrar arkadaş oluruz ama aynı zamanda onuruma da yediremiyorum. Herkes iyi oldu iyi ki konuşmayı bıraktınız diyor ama ben 3.5 ay geçmesine rağmen onu hala özlüyorum. Artık ben de sıkılmıştım inanın sürekli X, fal, astroloji, aşk, X, fal, astroloji, aşk… bu yüzden ilk başlarda rahatlamış hissettim ama belki artık eski haline dönmüştür ne dersiniz? Bi umut var mı?
Son düzenleme: