merhaba,
müsaade ederseniz yaşadığınız duruma farklı bir açıdan ışık tutmak isterim.
amacım sizi kırmak değil. hayatta tavrın değişirse hayatın değişir mottosunu önemseyen biriyim. lütfen böyle okursanız çok sevinirim.
önce tespitlerimi yazayım,
- çocuk istediğinizi fakat bu isteğinizi eşinizin maddi gerekçelerle kabul etmediğini söylemişsiniz. siz çocuk istiyor musunuz?
- ''evde baktığımız, çocuğumuz gibi gördüğümüz 3 büyük kuşumuz var.'' demişsiniz. kuşlar sizin çocuğunuz mu? olabilir mi?
- sizin daha önce kuşlarınız ve bir kediniz vardı. ama eviniz temizdi. sonra eşinizle birlikte yaşamaya başladınız. o evde kuşlar yoktu. birlikte yaşamaya başlarken kuşlar ve kedilere ne oldu? sahiplendirdiniz mi? özgür mü bıraktınız? onlardan vazgeçtiniz mi? birlikte yaşamak, evlenmek, çocuk sahibi olmak için mi?
neden bir evde hem kuş hem kedi bakılır? sadece sembol olarak düşünün.
- evlenmeden önce birlikte yaşarken eşiniz bu kadar kirletmiyordu evi. ne oldu imzayı attı ve kirletmeye mi başladı? evlendiniz ve yurtdışına gittiniz. çocuk sahibi olmak ve ona çok daha iyi bakabilmek için ama kader ağlarını ördü? ne yaparsanız yapın çocuk sahibi olmak için uygun bir zemin oluşmadı.
- kuşları asla kafese mahkum etmediğinizi 2 ayrı yerde belirtme gereği duymuşsunuz. neden ? özgür mü kuşlarınız ? özgür değiller mi ?
- eşiniz evlilikle birlikte kuş sevginizi benimsemiş ve kuş edinmeniz konusunda engel olmamış. onları fazlasıyla seviyor ve koruyor. elektrikli ocağa ısıyı fark etmeden konacaklarını düşünebilecek kadar kör olmuş derecede. ve sonra kavga. bommm. temiz tencere yağlı ocak. eşiniz iyi bir baba olur mu? çocuğunuz olursa onu korur mu?
- ne olursa o evde boğulmazsınız. özgür değil misiniz kuşlarınız gibi? uçtunuz kuşlar gibi başka ülkelere orada da nefes alamıyorsunuz. neden ?
- bu eşle bu evle bu maddi imkanla, hele yaşım da geçiyor, rezervim de azaldı ---- nasıl çocuk yaparım diyorsunuz.
boşanmak bile düşünülebilir ama kimseyi inandıramam temizlik bir gerekçe olabilir mi diye düşünmüyor da değilsiniz. boşanıp başka biriyle evlenmek ve çocuk yapmak bile aklınıza geliyor. halbuki bu eşi işi siz seçtiniz. maddi olarak eşinizin uyarısıyla tutumlu olmaya çabalıyorsunuz. kuş sevgisi sizin. onlarsız yaşayamayan sizsiniz.
velhasıl
siz bilinçaltı düzeyde çocuk sahibi olmak istemiyorsunuz. çünkü çok çocuğunuz var.
eşiniz evlenince çocuğunuz olmuş. çünkü çocuğunuz olması şartıyla evlenmişsiniz. tüm yaşamınızda ikili ilişkiler boyutunda sınanmışsınız.
kuşlarınız çocuklarınız olmuş. size çok benziyorlar. özgür değiller. nefes alamıyorlar. ara ara uçuyorlar sizin gibi.
nerede kirlendi her şey.
nerede ilk özgür olmalıyım diye yemin biçtiniz kafeslere girdiniz
nerede başladı o kaçmalar.
ama eş zamanlı kalma isteği
o neyi istediğini bilememek.
belki bilip bilmeseydim demek
en başta dedim ya
''tavrımız değişirse dünyamız değişir '' diye
en en önce içinizdeki o güzel çocuğu yeniden doğurabilirsiniz.
kaçmasın uçmasın. o kuş değil.
o yalnız tek güçlü malena da değil.
o özünüz.
kolaylıkla
sevgiler.
-
Merhaba, öncelikle teşekkür ederim değerli yorumlarınız için.
Tek tek cevap verecek olursam:
- çocuk istediğinizi fakat bu isteğinizi eşinizin maddi gerekçelerle kabul etmediğini söylemişsiniz. siz çocuk istiyor musunuz?
evet istiyorum ama şu an bu evlilikte sorunlarımızı çözmeden ve maddi olarak güçlü hissetmeden çocuk yapamam. bi çocuğum olsun cok ıstıyorum. ama zamanını bekliyorum.
- ''evde baktığımız, çocuğumuz gibi gördüğümüz 3 büyük kuşumuz var.'' demişsiniz. kuşlar sizin çocuğunuz mu? olabilir mi?
bi çocugum yok anne de değilim ama kendimden daha iyi bakıyorum diyebilirim kuşlarıma, kendim rahatsızlansam doktora gitmem ama onların her ay veteriner kontrollerini aksatmam. Ve yasadıgımız ülkede böyle şeyler oldukça pahalı. Onlar beni seçmedi, ben onları sahiplenmeyi ya da almayı seçtim. Onlara en iyi şekilde bakmak zorundayım ve onların bakımı ile ilgili yaptııgm hiçbir şey gözüme batmıyor, üşenmiyorum da.
- sizin daha önce kuşlarınız ve bir kediniz vardı. ama eviniz temizdi. sonra eşinizle birlikte yaşamaya başladınız. o evde kuşlar yoktu. birlikte yaşamaya başlarken kuşlar ve kedilere ne oldu? sahiplendirdiniz mi? özgür mü bıraktınız? onlardan vazgeçtiniz mi? birlikte yaşamak, evlenmek, çocuk sahibi olmak için mi?
kuşlarımın ikisi engelli kuşlardı ve kımse bakmadıgı ıcın ben sahiplenmiştim diğeri sağlıklı dişi bir kuş ama maalesef onları kaybettim, engelli kuslarımı bağışıklıkları hastalıkları yuzunden diğer kızımı da yumurta sıkısması yuzunden ilk kaybımadn 3 ay sonra kaybettim ve elımden gelenı yapmama ragmen olmadı, melek oldular.. Kediye ise geçici yuva olmuştum. kuşların bulundugu odaya kediyi sokmuyordum kısa bir süre baktım kediye zaten. kuşlarım vefat ettikten bir süre sonra da şuanki eşimle yasamaya başladım zaten. tekrar kus alacaktım ya da sahiplenecektim ama yurtdısı planımız oldugu ıcın ve onları goturmemeız ınanılmaz zor olacagı için o sıra almadım, sahiplenmedim. buraya gelir gelmez de zaten ikisini sahiplendim birini de satın aldım. özgürlük demişsiniz ama kuslarımın evde gayet özgür oldugunu dusunuyorum. onları dısarı bıraksam yasayamazlar cunku ev kusları, dısarıda yasayabıleceklerıne ve mutlu olabıleceklerıne ınansam dısarıda özgür bırakırdım zaten. evde de genelde omzumdalar, orada burada uçmaktansa omzumda durmayı tercih ederler.
neden bir evde hem kuş hem kedi bakılır? sadece sembol olarak düşünün.
dediğim gibi yavru bir kedinin geçici yuvaya ihtiyacı vardı. ve onların odasına sokmadım kediyi, kediye dokunduktan sonra ellerimi yıkayıp kusların odasına gırdım zaten, ölüm sebeplerini detaylı ögrenmek için(çünkü kendimi sucladım kedi yuzunden mi diye, kedi gittikten 2 ay sonra kaybetmeme ragmen bunu dusunup kafayı da yedım) otopsi yaptırdım.(bir çok insana sacma gelebilir ama onlar benım ıcın cok onemliydi) kedinin bulastırdıgı bır hastalık degıl, engelli ve hasta kuslardı zaten, hastalıkları yuzunden melek olmuşlar.
evlenmeden önce birlikte yaşarken eşiniz bu kadar kirletmiyordu evi. ne oldu imzayı attı ve kirletmeye mi başladı? evlendiniz ve yurtdışına gittiniz. çocuk sahibi olmak ve ona çok daha iyi bakabilmek için ama kader ağlarını ördü? ne yaparsanız yapın çocuk sahibi olmak için uygun bir zemin oluşmadı.
İkimizde Türkiyedeyken tek bir işte sabah 9 aksam 6 çalısan normal insanlardık. O zamanlar en azından çöpünü yere degıl de çöpe atıyordu. Ya da ben yemek yaptıysam ve o bulaşıkları toplıcam diyip toplamamıssa, neden toplamıyosun da şu anda dizi izleyebiliyosun gibi şeyler söylediğimde karsılıgında calısıyorum cümlesini kuramıyordu. eve, kendimize, temizliğe daha cok vakit ayırabılıyoduk ve kusların pisliği de yoktu. normal ev işi o kadar yormuyodu. aslına bakarsanız su anda benı yoran bogan bıtıren sey bana yaptıgı saygısızlık, evi pisletmesi degıl. yeni temizlenmiş yere kusları getırıp ortalıgı batırıp sonrasında hiçbirşey yapmayı tekrar işine dönmesi ve ben bunun bir sorun oldugunu soyledıgımde bunu kucumsemesi ve kaale almaaması, dünyada tek temızlık yapan ve evıne onem veren ınsanın ben oldugumu dusunup benı manipule etmeye calısması. Yurtdısı secenegımız hep kafamızda vardı ve ileride cocuk yapmak ıcın ve kendımıze daha ıyı bır hata sunmak ıcın buraya tasındık. burada hayata tamamen çıplak baslıyorsunuz aslında hala bazı seylerı yerıne oturtamadık, bunun boyle olacaıgnın gelırken de farkındaydık. cocuk ıcın duzgun bır hayat ıcın en az bes sene beklememız gerekır dıye dusunduk hep ama benım saglık sorunumu ogrenınce ben telasa kapıldım sadece o yuzden son zamanlarda cocuk fıkrını cok one surmeye basladım. o ise
tüp bebek deneriz evlat ediniriz merak etme illa bi tedavisi vardır yaparız diye tavsiyelerde bulundu. henüz uygun bir zemin olusmadı daha zamanı var, ben biraz acele ediyorum sadece.
ne olursa o evde boğulmazsınız. özgür değil misiniz kuşlarınız gibi? uçtunuz kuşlar gibi başka ülkelere orada da nefes alamıyorsunuz. neden ?
bana saygı duyması, benım evin temizliği için gösterdiğim cabayı tam olarak olmasa da en azından biraz da olsa onun da göstermesi durumunda ben bu evde bogulmam. özgürüm, özgür hissediyorum.
- kuşları asla kafese mahkum etmediğinizi 2 ayrı yerde belirtme gereği duymuşsunuz. neden ? özgür mü kuşlarınız ? özgür değiller mi ?
Kuşlarımın özgür ve mutlu oldugunu dusunuyorum, 2 ayrı yerde belirtme gereği duydum cunku genelde toplumumuzda biri kus alırsa kafese kapatır ve süs gibi durur. bu yuzden ne cok pislik cıkar ne de kuslar ozgur olur. Özgürlükten kastımsa şu rahatça uçabiliyorlar, günlük egzersizlerini yapabılıyorlar, özel mamalar, yemler, saglıklı kuruyemişler, organık yumurtalar vs veriyoruz. istedikelri zaman istedıklerı yerde duş alabılıyorlar odalarında onlar ıcın her zaman akan sular ve cesıtlı yerlerde su bulunduuryoruz. bunun dısında bunlar zaten ev kusu dısarda yasayamazlar, biz elektrikli sobayı kendımıze acmazken onların odasında acık bırakıyoruz gece uyurken, dısarda nasıl yasasınlar...
- eşiniz evlilikle birlikte kuş sevginizi benimsemiş ve kuş edinmeniz konusunda engel olmamış. onları fazlasıyla seviyor ve koruyor. elektrikli ocağa ısıyı fark etmeden konacaklarını düşünebilecek kadar kör olmuş derecede. ve sonra kavga. bommm. temiz tencere yağlı ocak. eşiniz iyi bir baba olur mu? çocuğunuz olursa onu korur mu?
O da kuşları çok sever, engel olma gibi bi durumu hiç olmadı mutlu da oldu. eşim iyi bir baba olur mu bilmem ama şu an kuşlar için bu kadar endişelenen ve her seylerıne kosan biri eminimki iyi bir baba olur, öyle dusunuyorum. bana bir şey oldugunda da aynı hassasiyeti gösteriyor. regl oldugumda bıle bu hassaslıkta davranıyor, pamuklara sarıp bakıyor diyebilirim.
- bu eşle bu evle bu maddi imkanla, hele yaşım da geçiyor, rezervim de azaldı ---- nasıl çocuk yaparım diyorsunuz.
boşanmak bile düşünülebilir ama kimseyi inandıramam temizlik bir gerekçe olabilir mi diye düşünmüyor da değilsiniz. boşanıp başka biriyle evlenmek ve çocuk yapmak bile aklınıza geliyor. halbuki bu eşi işi siz seçtiniz. maddi olarak eşinizin uyarısıyla tutumlu olmaya çabalıyorsunuz. kuş sevgisi sizin. onlarsız yaşayamayan sizsiniz.
evet aileme bu sebepten bosandıgımı acıklayamam, bu kadar pis olmasını garipserler, iğrenirler falan ama bu yüzden bosanılmaz derler, yine onun ailesi de oyle. ben bugüne kadar ne arkadaslarıma ne aileme ne de onun ailesine bu durumumuzu anlatmadım, hiçbir sorunumu da anlatmam, hem onu rencide etmemek için hem de konu dallanıp budaklanmasın diye. evet bosanıp baskasıyla cocuk yapmak aklıma bıle gelıyor cunku bı cocugum olmasını her seyden cok ıstıyorum, kim bilir belki rezervim azaldıgı ve aslında suanda da elımde olmayan bıseyı kaybetme duygusunu hıssettıgım ıcın bu kadar cok ıstıyorum. maddi olarak eşimin uyarısıyla tutumlu olmaya cabaladım cunku o gerçekten cok tutumlu ve hiçbir gereksiz harcama yapmayan kendıne bir parça tişört bile almayan biriydi. tek amacı para biriktirip ev araba sahibi olup rahat bir hayat yasamak oldugunu soyluyor. ve onun da kusları en az benım kadar sevdıgıne emınım.
değerli yorumlarınız için teşekkürler..
bu arada ben de klinik psikologum ve hangi noktadan yaklasıtıgınızı anlayabılıyorum