Az önce başka bir konuda benimle benzer bir sorunu olan birine rastladım ve ben de buraya bu konuyu açmaya karar verdim. Biraz uzun ama lütfen sıkılmadan okuyun ve ben ve benim gibilerin bu derdine hep birlikte çözüm bulalım???
Eşimin canını istese vereceği, kardeşlerinden ayırmadığı, ailece değil sülalece görüştükleri, ailesinin de kendilerini çok sevdiği ve hatta karısı için kayınvalidemin ''ilk gelinim o, ikinci gelinim sensin.'' diyecek kadar sevdiği bir arkadaşı var. Bunlar 5 yıldır evliler. Eşimin arkadaşına Ali, arkadaşının eşine de Ayşe diyeceğim karışıklık olmasın diye. Olabildiğince objektif anlatmaya çalışacağım ki objektif cevaplarla gerçek bir çözüm bulabileyim. Bu işi sizin kıvrak zekalarınız olmadan çözemem çünkü ben istemediğim durumlar karşısında hazır cevap olamıyorum, aklıma sonradan bi ton şey geliyor ama iş işten geçiyor tabii..
Ali imam hatip mezunu mutaasıp bir ailenin iyi huylu çocuğu. Ayşe ise alkol ve şiddet dolu bir ailede yetişmiş, zor hayat koşullarından düzlüğe çıkmayı başarabilmiş ama sonradan görmeliğin etkisiyle modern yaşam tarzını kavrayamamış ve uyum sağlamaya çalışırken olayı yanlış anlamış, ama yine de iyi niyetli ve temiz kalpli bir kız. Bu arkadaşlarımızla sürekli görüşüyoruz ve her görüştüğümüzde mutlaka beni rahatsız edecek bir konuşma geçiyor. Hiç istisnası yok! Anlatılacak çok şey var da ben en önemlilerini anlatacağım. Ayşe ;''Ben çok modernim,eşimle bu konuları rahatça konuşabiliyorum.'' dercesine sürekli Ali'ye ''Şu kız çok güzel dimi? Buna ben bile bakarım bacakları çok güzel valla. Geçen gün bi kız gördüm alışveriş merkezinde şöyle bi şort giymişti. Şurası şöyle görünüyodu, herkes ona bakıyodu.'' gibi muhabbetler yapan bi kız. Kendi kişiliğinden kaynaklanıyor olsa gerek yeni evlendiklerinde benim eşim de dahil herkes ona çok yüklenmiş. Eski sevgilileri içeren yersiz şakalar, olmayan olayları olmuş gibi anlatmalar vs... Bu kız da o arkadaş grubundaki son ve en küçük gelin olmam sebebiyle bana sürekli aynı şakaları yapıp intikam almaya çalıştı eşimden.
Ben de öyle biriyim ki; eşim başıma gelecekleri bildiğinden, çok ısrar etmesine rağmen eski sevgililerinden bahsetmemesini istedim ve bahsetmedi de. Bunun sebebi de onu kıskanmam falan değil sadece bu tür konuların aile kuran veya kurmak üzere olan insanlar arasında konuşulmasını doğru bulmuyorum. Benim naçizane düşüncem; ben çocuklarıma anlatamayacağım hiç bi şey yaşamadım ve nasıl ki bi anne çocuğunun yanında eski sevgilisinden bahsetmezse, ailesinin bir diğer üyesi olan eşiyle de bunları konuşmamalı. Bu düşünceme rağmen eşim bilmek istediği için, sırf onun fikrine saygı duyduğumdan, ben ona her şeyi anlattım ve konuyu kapattık. Eşim de benim olmadığım bir ortamda tüm arkadaşlarına benim bu konudaki hassasiyetimi anlattı ve o şakaların bana yapılmamasını istedi. Herkes bu hassasiyetimi alay konusu yapsa da bir süre sonra alıştılar. (Bu olaylar olduğunda biz sözlenmiştik, nişan yapılmak üzereydi.)
Nişanlandıktan sonra biz ev bakmaya başladık. Eşim askere gidecekti, o gitmeden bi ev bulup almak istiyorduk. Ali iş için yurt dışındaydı ve Ayşe'yi evinden alıp yeni doğum yapan bi arkadaşımızı ziyarete gittik. Dönüşte evden çıktık, arabaya bindik tam emniyet kemerimi bağladım, ne olduğunu hatırlamadığım bi konu açıldı, eşime dedi ki ''sen o kadar kıskancım diyosun, kıza etek giydirmiyosun ama göğüs dekoltesinin maaşallahı var.'' (Kıştı ve üzerimde sadece yakası dantel olan bence gayet de hanım hanımcık bir kazak vardı.) Şakayla karışık söyledi, bişey diyemedim. Nişanlım araba kullanıyor, ben yanındayım, o da arkada ortada oturuyor. Bana sordu ''Yanlış anlamazsan bişey sorucam, senin X'den önce hiç erkek arkadaşın olmuş muydu, hani üniv.de, sınıftan falan...?'' Ben bu saçma ve yersiz soru karşısında alaycı bi ses tonuyla ''Yoooo, hiç olmadı, bugüne kadar kimsenin eli elime değmedi!'' dedim. Güldük ettik, eşim salakça atladı: ''Olmuştu ya hani? üniv.de sizin sınıftaydı.'' ''O bizim sınıfta değildi, sayılmaz.'' dedim bozuntuya vermeden gülümseyerek. Sonra arkamı dönüp ''Ben X'e anlatacağımı anlattım ve biz bu konuyu kapattık, ben hoşlanmıyorum evleneceğim insanın yanında böyle şeyler konuşmaktan.'' dedim. Nedenini sordu, yukarıda bahsettiğim kendi sebeplerimi anlattım. Eşim de ''sakladığın bişey mi var sanki neden anlatmıyosun ki?'' diye baskılamaya başladı. Ayşe de cevabımdan tatmin olmadı ve ikisi birlikte car car konuşmaya başladılar bu konuda konuşma ve şakalara karşı yumuşamam gerektiği konusunda beni ikna etmeye çalıştılar. Ama muhabbet sürekli şaka üzerinden devam ediyo, herkes hem gülüyo hem laf sokuyo! Ben de sonunda ciddi bi şekilde ''Ben bu şekilde düşünüyorum ve herkes de benim hassasiyetime saygı göstermek zorunda!'' dedim. Ayşe de arkasına yaslanıp ''Bundan sonra siz isteseniz de açmam zaten konuyu.'' dedi. Ama tabi yine şakayla karışık söylüyo. Sonra eve geldik zaten, indi. Nedense benim akılsız kocam sadece Ayşe'nin söylediği bu lafa bozuldu ve bizi kıskandığını düşündü. Ki benim hiç aklıma bile gelmemişti kıskançlık meselesi. Şunu da anlamadım; az önce Ayşe'yle birlikte bana karşı savaş veren adam, Ayşenin bu lafından sonra ''Ayşe bizi kıskanıyor.'' demeye başladı İşte Ayşe'nin sadece kuru bi nikahı olmuştu, biz 5 yıldızlı otelde düğün yapıyoruz. Ali sırf bu kanlı elmas muhabbetinden karısına 5 yıldır bi tek taş alamıyor ama ben sana en iyisinden aldım gibi şeyler söyledi (Bu arada Ali ve Ayşe mühendisler ve çok iyi şirketlerde çok iyi ücretlerle çalışıyorlar. Maddi sıkıntıları yok ama, yok kanlı elmas, yok bi düğüne o kadar para harcamak çok saçma vs gibi düşünceleri var.) Neyse ben eşimden bu akşamın hesabını sordum sonradan ama bizim arkadaşlığımız bozulmadı. Bu konu unutuldu gitti.
Bi gün topluca pikniğe gittik arkadaşlarıyla düğünümüzden 3 ay önce. Ben de o zaman yeni trafik kazası geçirmiştim. Kolum alçıda, kafamda dikişler vs... sırf arkadaşlarının geniş mideliliğinden rahatsız olduğumdan tek başına gitmesine izin vermedim ve ben iyiyim bişeyim yok yalanlarıyla yataktan kalkıp gittim pikniğe. 2 görümcem de yanımızdaydı. Biz görümcemlerle konuşuyoduk, arkamı bi döndüm Ayşe eşimin yanında ama yapışık gibi duruyo tam yanında, sağında. Ben de öteki yanına geçtim eşimin. Solunda kaldım. Sağ kolum alçıda olduğu için yanaşamadım da, sol elimle elini tuttum ama garip bi görüntü oldu. Neyse ben bi taraftan eşimi çevirip Ayşe'yi karşımıza almaya çalışıyorum. Bi taraftan da sohbete ortak olmaya çalışıyorum. İnsan sohbet ettiği insanın yüzüne bakmak ister dimi? Bunun umru değil. Görüntüyü hayal edin 3'ümüz karşıdaki dağlara bakarak sohbet ediyoruz yanyana ayakta. Neyse huzursuzluk çıkarmamak için bişey demedim. Bi ara 10 kişi falan toplandık, ayakta kokteyl havasında sohbet ediyoruz. Konu benim eşimin keline geldi. Ayşe'nin de uzun kıvırcık saçları var. Saçlarını eşimin başının üstüne koydu, Ayşe'nin eşi ve görümcelerim dahil herkes karşılarına geçti, fotoğraflarını falan çekiyolar, gülüyolar eğleniyolar. Ben bi adım geriye gittim hiç gülmeden bakıyorum eşime bana bakması için. Eşim de bu tür sululukları sevmez. Onun için fazla yüz vermiyo ama sesini de çıkarıp o saçları üstünden atmıyo! Bu konudaki rahatsızlığımı söylediğimdeyse ''O benim kardeşim sayılır, sen nasıl böyle bişey düşünürsün. Onun kocası da orda, o niye ses çıkarmıyo?'' falan dedi. Ben de dedim ki: ''Sen artık çocuk değilsin. Nişanlının yanında kendinle böyle eğlenilmesine izin vermiceksin.'' Kızlar Vallahi de Billahi de kıskançlık değil bu. İnsan kendini övmez ama başka nasıl anlatayım ki? Ben Ayşe'nin ya da diğer arkadaşların eşleri yanında Adriana Lima gibiyim! Hele eşimin yanında, Adriana Lima'nın ta kendisiyim :) Ne maddi ne manevi anlamda onları kıskanmam için hiç bi sebep yok ve kendime çok güvenirim. Sadece bu sululuk gururuma dokunuyor. Rahatsız oluyorum! Ben böyle rahat bi ailede yetişmedim, ters geliyo bana bunlar! Eşimin ailesi daha da kapalı aslında ama onlar nedense hakikaten kardeş gibi gömüşler Ayşe'yi, rahatsız olmuyolar!
Ramazandan önce son kez bi piknik yapalım dedik ailece. Biz de evleneli 1 ay olmuştu daha. Eşimin ailesi, Ayşe, Ali ve Ali'nin ailesi pikniğe gittik. Yemeklerimizi yedik ben orda kayınvalidemle konuşuyorum, arkamı bi döndüm, görüntü şu: Eşim ve Ali yanyana oturuyorlar yerde. Ayşe de arkadan eşimin omzuna masaj yapıyor!!! Eşim sanki hiç bi şey yokmuş gibi Ali'yle muhabbete devam ediyor. Ali buna sesini çıkarmıyor. Gelini kocasının arkadaşına masaj yapan aile ve oğlunun arkadaşının karısının oğluna masaj yaptığını gören aile buna karşı tepkisiz. Gayet normal karşılıyorlar. Oradaki aileler de kapalı tıkalı en az 1 kere Ümre'ye gitmiş, her biri imam hatip mezunu insanlar! Benim ailemse başlarını kapatmamak için Hacca gitmekten korkan ama yine de dinlerinin gereklerini yerine getirmeye çalışan zamane Müslümanları. Yetiştiğimiz kültürleri anlatabilmek için söyledim bunu. Orada çirkef gelin olmamak için bişey demedim, etrafta büyükler vardı ama ben de gittim yere çömelip eşimin omzuna dokundum. Bişeyler bahane edip konuştum. Sonradan bu konudaki rahatsızlığımı eşime dile getirdiğimde söylediği şu: ''Ya Ayşe benim kardeşim gibi, kötü bişey olsa kocası orda, ailelerimiz orda, neden kimse bişey demiyo da sen diyosun?'' ''Dedim ki: ''Kardeş ayrı, kardeşim gibi ayrı şey! Kimsenin bişey dememesine zaten şaşıyorum ama bana bunlar çok laçka geliyor, hoşlanmıyorum!'' Tabi ben yine kıskanç gelin damgası yiyorum! Eşimin ailesi, ailece gerek iş için gerekse gezmek için yurt dışına, Avrupa'ya Balkanlara vs giden insanlar. Ben hiç yurt dışına çıkmadım. Acaba diyorum yurt dışına çıkanlara böyle bi rahatlama mı geliyor? Ne biliym orda daha fazlasını görünce bunlar normal mi geliyor?
Geçenlerde iftardan sonra Ali, Ayşe, Ali'nin kuzeni ve nişanlısıyla birlikte akşam gezmesine çıktık. Geçen akşam şunu yaptık bunu yaptık derken ikimiz de o akşam kaçak gelinler dizisini izlemişiz. Ayşe yine kendisinden beklediğim şekilde eşime şakayla ''Gözlerini alamadın tabi dimi? Hele o güzel olan kız hava alanında koşarken eteği hop açılıp hop kapandı biz de bekledik bişey görcez diye ama göremedik.'' dedi. Ben de güldüm ''Aman Ayşe, siz de liseliler gibisiniz valla, liseli ergenler miyiz biz gül gibi karısı yanında otururken televizyondaki kadının eteğini kollasın benim kocam?'' dedim. ''Erkekler ergenlikten çıkamıyo maalesef.'' dedi. ''Valla benimki çıkmış. Darısı senin başına.'' dedim. Tabi hepimiz gülümseyerek laf sokuyoruz :) Bi de kocası diğer kuzenlerinin yanında, sen git kocanın yanında dur dimi? Ya da kocası gelsin yanında dursun! Sürekli bizim yanımızda. Ortalarına geçiyorum, özellikle denedim bu sefer. Dönüp eşimin yanına geçiyo tekrar! Eşim de beni sinir etti, luna parka gittik, onu da diğer yanına alıyo korumak için. Sen böyle geç galan diyo. Bırak kocası korusun yaa!
Çok uzun oldu kusura bakmayın... Daha neler var da... kısa kestim ben mevzuyu. Nolur bana çok objektif bi şekilde bi akıl verin. Ben mi mağarada yetişmişim, medeniyetten haberim yok, yoksa bunlar mı fazla geniş mideli. Ve ben ne yapmalıyım? Bana bi çare???
Eşimin canını istese vereceği, kardeşlerinden ayırmadığı, ailece değil sülalece görüştükleri, ailesinin de kendilerini çok sevdiği ve hatta karısı için kayınvalidemin ''ilk gelinim o, ikinci gelinim sensin.'' diyecek kadar sevdiği bir arkadaşı var. Bunlar 5 yıldır evliler. Eşimin arkadaşına Ali, arkadaşının eşine de Ayşe diyeceğim karışıklık olmasın diye. Olabildiğince objektif anlatmaya çalışacağım ki objektif cevaplarla gerçek bir çözüm bulabileyim. Bu işi sizin kıvrak zekalarınız olmadan çözemem çünkü ben istemediğim durumlar karşısında hazır cevap olamıyorum, aklıma sonradan bi ton şey geliyor ama iş işten geçiyor tabii..
Ali imam hatip mezunu mutaasıp bir ailenin iyi huylu çocuğu. Ayşe ise alkol ve şiddet dolu bir ailede yetişmiş, zor hayat koşullarından düzlüğe çıkmayı başarabilmiş ama sonradan görmeliğin etkisiyle modern yaşam tarzını kavrayamamış ve uyum sağlamaya çalışırken olayı yanlış anlamış, ama yine de iyi niyetli ve temiz kalpli bir kız. Bu arkadaşlarımızla sürekli görüşüyoruz ve her görüştüğümüzde mutlaka beni rahatsız edecek bir konuşma geçiyor. Hiç istisnası yok! Anlatılacak çok şey var da ben en önemlilerini anlatacağım. Ayşe ;''Ben çok modernim,eşimle bu konuları rahatça konuşabiliyorum.'' dercesine sürekli Ali'ye ''Şu kız çok güzel dimi? Buna ben bile bakarım bacakları çok güzel valla. Geçen gün bi kız gördüm alışveriş merkezinde şöyle bi şort giymişti. Şurası şöyle görünüyodu, herkes ona bakıyodu.'' gibi muhabbetler yapan bi kız. Kendi kişiliğinden kaynaklanıyor olsa gerek yeni evlendiklerinde benim eşim de dahil herkes ona çok yüklenmiş. Eski sevgilileri içeren yersiz şakalar, olmayan olayları olmuş gibi anlatmalar vs... Bu kız da o arkadaş grubundaki son ve en küçük gelin olmam sebebiyle bana sürekli aynı şakaları yapıp intikam almaya çalıştı eşimden.
Ben de öyle biriyim ki; eşim başıma gelecekleri bildiğinden, çok ısrar etmesine rağmen eski sevgililerinden bahsetmemesini istedim ve bahsetmedi de. Bunun sebebi de onu kıskanmam falan değil sadece bu tür konuların aile kuran veya kurmak üzere olan insanlar arasında konuşulmasını doğru bulmuyorum. Benim naçizane düşüncem; ben çocuklarıma anlatamayacağım hiç bi şey yaşamadım ve nasıl ki bi anne çocuğunun yanında eski sevgilisinden bahsetmezse, ailesinin bir diğer üyesi olan eşiyle de bunları konuşmamalı. Bu düşünceme rağmen eşim bilmek istediği için, sırf onun fikrine saygı duyduğumdan, ben ona her şeyi anlattım ve konuyu kapattık. Eşim de benim olmadığım bir ortamda tüm arkadaşlarına benim bu konudaki hassasiyetimi anlattı ve o şakaların bana yapılmamasını istedi. Herkes bu hassasiyetimi alay konusu yapsa da bir süre sonra alıştılar. (Bu olaylar olduğunda biz sözlenmiştik, nişan yapılmak üzereydi.)
Nişanlandıktan sonra biz ev bakmaya başladık. Eşim askere gidecekti, o gitmeden bi ev bulup almak istiyorduk. Ali iş için yurt dışındaydı ve Ayşe'yi evinden alıp yeni doğum yapan bi arkadaşımızı ziyarete gittik. Dönüşte evden çıktık, arabaya bindik tam emniyet kemerimi bağladım, ne olduğunu hatırlamadığım bi konu açıldı, eşime dedi ki ''sen o kadar kıskancım diyosun, kıza etek giydirmiyosun ama göğüs dekoltesinin maaşallahı var.'' (Kıştı ve üzerimde sadece yakası dantel olan bence gayet de hanım hanımcık bir kazak vardı.) Şakayla karışık söyledi, bişey diyemedim. Nişanlım araba kullanıyor, ben yanındayım, o da arkada ortada oturuyor. Bana sordu ''Yanlış anlamazsan bişey sorucam, senin X'den önce hiç erkek arkadaşın olmuş muydu, hani üniv.de, sınıftan falan...?'' Ben bu saçma ve yersiz soru karşısında alaycı bi ses tonuyla ''Yoooo, hiç olmadı, bugüne kadar kimsenin eli elime değmedi!'' dedim. Güldük ettik, eşim salakça atladı: ''Olmuştu ya hani? üniv.de sizin sınıftaydı.'' ''O bizim sınıfta değildi, sayılmaz.'' dedim bozuntuya vermeden gülümseyerek. Sonra arkamı dönüp ''Ben X'e anlatacağımı anlattım ve biz bu konuyu kapattık, ben hoşlanmıyorum evleneceğim insanın yanında böyle şeyler konuşmaktan.'' dedim. Nedenini sordu, yukarıda bahsettiğim kendi sebeplerimi anlattım. Eşim de ''sakladığın bişey mi var sanki neden anlatmıyosun ki?'' diye baskılamaya başladı. Ayşe de cevabımdan tatmin olmadı ve ikisi birlikte car car konuşmaya başladılar bu konuda konuşma ve şakalara karşı yumuşamam gerektiği konusunda beni ikna etmeye çalıştılar. Ama muhabbet sürekli şaka üzerinden devam ediyo, herkes hem gülüyo hem laf sokuyo! Ben de sonunda ciddi bi şekilde ''Ben bu şekilde düşünüyorum ve herkes de benim hassasiyetime saygı göstermek zorunda!'' dedim. Ayşe de arkasına yaslanıp ''Bundan sonra siz isteseniz de açmam zaten konuyu.'' dedi. Ama tabi yine şakayla karışık söylüyo. Sonra eve geldik zaten, indi. Nedense benim akılsız kocam sadece Ayşe'nin söylediği bu lafa bozuldu ve bizi kıskandığını düşündü. Ki benim hiç aklıma bile gelmemişti kıskançlık meselesi. Şunu da anlamadım; az önce Ayşe'yle birlikte bana karşı savaş veren adam, Ayşenin bu lafından sonra ''Ayşe bizi kıskanıyor.'' demeye başladı İşte Ayşe'nin sadece kuru bi nikahı olmuştu, biz 5 yıldızlı otelde düğün yapıyoruz. Ali sırf bu kanlı elmas muhabbetinden karısına 5 yıldır bi tek taş alamıyor ama ben sana en iyisinden aldım gibi şeyler söyledi (Bu arada Ali ve Ayşe mühendisler ve çok iyi şirketlerde çok iyi ücretlerle çalışıyorlar. Maddi sıkıntıları yok ama, yok kanlı elmas, yok bi düğüne o kadar para harcamak çok saçma vs gibi düşünceleri var.) Neyse ben eşimden bu akşamın hesabını sordum sonradan ama bizim arkadaşlığımız bozulmadı. Bu konu unutuldu gitti.
Bi gün topluca pikniğe gittik arkadaşlarıyla düğünümüzden 3 ay önce. Ben de o zaman yeni trafik kazası geçirmiştim. Kolum alçıda, kafamda dikişler vs... sırf arkadaşlarının geniş mideliliğinden rahatsız olduğumdan tek başına gitmesine izin vermedim ve ben iyiyim bişeyim yok yalanlarıyla yataktan kalkıp gittim pikniğe. 2 görümcem de yanımızdaydı. Biz görümcemlerle konuşuyoduk, arkamı bi döndüm Ayşe eşimin yanında ama yapışık gibi duruyo tam yanında, sağında. Ben de öteki yanına geçtim eşimin. Solunda kaldım. Sağ kolum alçıda olduğu için yanaşamadım da, sol elimle elini tuttum ama garip bi görüntü oldu. Neyse ben bi taraftan eşimi çevirip Ayşe'yi karşımıza almaya çalışıyorum. Bi taraftan da sohbete ortak olmaya çalışıyorum. İnsan sohbet ettiği insanın yüzüne bakmak ister dimi? Bunun umru değil. Görüntüyü hayal edin 3'ümüz karşıdaki dağlara bakarak sohbet ediyoruz yanyana ayakta. Neyse huzursuzluk çıkarmamak için bişey demedim. Bi ara 10 kişi falan toplandık, ayakta kokteyl havasında sohbet ediyoruz. Konu benim eşimin keline geldi. Ayşe'nin de uzun kıvırcık saçları var. Saçlarını eşimin başının üstüne koydu, Ayşe'nin eşi ve görümcelerim dahil herkes karşılarına geçti, fotoğraflarını falan çekiyolar, gülüyolar eğleniyolar. Ben bi adım geriye gittim hiç gülmeden bakıyorum eşime bana bakması için. Eşim de bu tür sululukları sevmez. Onun için fazla yüz vermiyo ama sesini de çıkarıp o saçları üstünden atmıyo! Bu konudaki rahatsızlığımı söylediğimdeyse ''O benim kardeşim sayılır, sen nasıl böyle bişey düşünürsün. Onun kocası da orda, o niye ses çıkarmıyo?'' falan dedi. Ben de dedim ki: ''Sen artık çocuk değilsin. Nişanlının yanında kendinle böyle eğlenilmesine izin vermiceksin.'' Kızlar Vallahi de Billahi de kıskançlık değil bu. İnsan kendini övmez ama başka nasıl anlatayım ki? Ben Ayşe'nin ya da diğer arkadaşların eşleri yanında Adriana Lima gibiyim! Hele eşimin yanında, Adriana Lima'nın ta kendisiyim :) Ne maddi ne manevi anlamda onları kıskanmam için hiç bi sebep yok ve kendime çok güvenirim. Sadece bu sululuk gururuma dokunuyor. Rahatsız oluyorum! Ben böyle rahat bi ailede yetişmedim, ters geliyo bana bunlar! Eşimin ailesi daha da kapalı aslında ama onlar nedense hakikaten kardeş gibi gömüşler Ayşe'yi, rahatsız olmuyolar!
Ramazandan önce son kez bi piknik yapalım dedik ailece. Biz de evleneli 1 ay olmuştu daha. Eşimin ailesi, Ayşe, Ali ve Ali'nin ailesi pikniğe gittik. Yemeklerimizi yedik ben orda kayınvalidemle konuşuyorum, arkamı bi döndüm, görüntü şu: Eşim ve Ali yanyana oturuyorlar yerde. Ayşe de arkadan eşimin omzuna masaj yapıyor!!! Eşim sanki hiç bi şey yokmuş gibi Ali'yle muhabbete devam ediyor. Ali buna sesini çıkarmıyor. Gelini kocasının arkadaşına masaj yapan aile ve oğlunun arkadaşının karısının oğluna masaj yaptığını gören aile buna karşı tepkisiz. Gayet normal karşılıyorlar. Oradaki aileler de kapalı tıkalı en az 1 kere Ümre'ye gitmiş, her biri imam hatip mezunu insanlar! Benim ailemse başlarını kapatmamak için Hacca gitmekten korkan ama yine de dinlerinin gereklerini yerine getirmeye çalışan zamane Müslümanları. Yetiştiğimiz kültürleri anlatabilmek için söyledim bunu. Orada çirkef gelin olmamak için bişey demedim, etrafta büyükler vardı ama ben de gittim yere çömelip eşimin omzuna dokundum. Bişeyler bahane edip konuştum. Sonradan bu konudaki rahatsızlığımı eşime dile getirdiğimde söylediği şu: ''Ya Ayşe benim kardeşim gibi, kötü bişey olsa kocası orda, ailelerimiz orda, neden kimse bişey demiyo da sen diyosun?'' ''Dedim ki: ''Kardeş ayrı, kardeşim gibi ayrı şey! Kimsenin bişey dememesine zaten şaşıyorum ama bana bunlar çok laçka geliyor, hoşlanmıyorum!'' Tabi ben yine kıskanç gelin damgası yiyorum! Eşimin ailesi, ailece gerek iş için gerekse gezmek için yurt dışına, Avrupa'ya Balkanlara vs giden insanlar. Ben hiç yurt dışına çıkmadım. Acaba diyorum yurt dışına çıkanlara böyle bi rahatlama mı geliyor? Ne biliym orda daha fazlasını görünce bunlar normal mi geliyor?
Geçenlerde iftardan sonra Ali, Ayşe, Ali'nin kuzeni ve nişanlısıyla birlikte akşam gezmesine çıktık. Geçen akşam şunu yaptık bunu yaptık derken ikimiz de o akşam kaçak gelinler dizisini izlemişiz. Ayşe yine kendisinden beklediğim şekilde eşime şakayla ''Gözlerini alamadın tabi dimi? Hele o güzel olan kız hava alanında koşarken eteği hop açılıp hop kapandı biz de bekledik bişey görcez diye ama göremedik.'' dedi. Ben de güldüm ''Aman Ayşe, siz de liseliler gibisiniz valla, liseli ergenler miyiz biz gül gibi karısı yanında otururken televizyondaki kadının eteğini kollasın benim kocam?'' dedim. ''Erkekler ergenlikten çıkamıyo maalesef.'' dedi. ''Valla benimki çıkmış. Darısı senin başına.'' dedim. Tabi hepimiz gülümseyerek laf sokuyoruz :) Bi de kocası diğer kuzenlerinin yanında, sen git kocanın yanında dur dimi? Ya da kocası gelsin yanında dursun! Sürekli bizim yanımızda. Ortalarına geçiyorum, özellikle denedim bu sefer. Dönüp eşimin yanına geçiyo tekrar! Eşim de beni sinir etti, luna parka gittik, onu da diğer yanına alıyo korumak için. Sen böyle geç galan diyo. Bırak kocası korusun yaa!
Çok uzun oldu kusura bakmayın... Daha neler var da... kısa kestim ben mevzuyu. Nolur bana çok objektif bi şekilde bi akıl verin. Ben mi mağarada yetişmişim, medeniyetten haberim yok, yoksa bunlar mı fazla geniş mideli. Ve ben ne yapmalıyım? Bana bi çare???