Kocanızın tüm bunları yapmasını beklemektense sizin hem kendinize vakit ayırmanız hem de hobi benzeri meşgaleleri hayatınıza kendiniz dahil etmeye çalışmanız gerek bence. Çünkü onun açısından siz sinirlenip bağırmadıkça sıkıntı yok. Sessizliğin huzurunda yaşayıp gitmeyi tercih etmeye devam edecek. Siz kendi başınıza ya da arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda yaptığı nerdesin hadi baskısını bastırmaya bakın. Başlangıçta ben de iyi niyetli şekilde olsa bile böyle aramalara maruz kalıyodum. Ve kocamı dışarda olduğunda geleceğini söylediği saate kadar mesajla dahi rahatsız hiç etmedim. O da geleceği saatle ilgili ve nerede olduğuyla ilgili hiç tutarsız davranmadı. Aynı saygıyı kendim de bekliyorum. Döneceğiniz saati, gideceğiniz yeri net şekilde söyleyip onun haricinde hadi hadi diye aranmayı istemediğinizi söyleyin. Gerekirse kavga edecekseniz bu konuda kavga edin. Koca kadınsınız. İki taraf da bu çıkmaları suistimal edemesin ama gittiğinde taciz de edilmesin. Haftada bir kendinizle keyifli vakit geçirin. Hatta belki oğlunuzla da bu zamanı geçirin. Belki kocanızın dışarda olduğu saatlere denk getirip birlikte dönersiniz. Keyifli vakit geçirdiğinizi gördükçe, iş dışında konuşacak başka konularınız oldukça istemsiz hayatınız ilginçleşecek. Bi noktada belki kıskanacak belki canı çekecek belki de ne yaptığınızı bu kadar keyifli olduğunuzu merak edecek ve katılmak isteyecek. En kötü ihtimalle anlatmanızı isteyecek.
Ev içindeki oyun halini de sürekli konuşarak, sıkıntılı bi ruh haline girerek değiştiremezsiniz. Aksine her şey sarpa saracak böyle devam ederse çünkü her akşam huzur bulduğunu düşündüğü yerde huzurum da kalmadı diye hissedecek. Daha akıllıca davranıp sözle, kavgayla ve inatla bu meseleyi çözmeye çalışmaktansa evde ortak yapabileceğiniz bişeyi hayatınıza siz katmaya çalışın diyebilirim. Tek atışta en keyif aldığınız şeyi bulamazsınız belki ama zamanla keyifli bi ortak alan bulacaksınız eminim. Ne biliyim oynadığı oyunu siz de bi denemeyi düşündünüz mü mesela? Biraz oynadıktan sonra ay ne kadar sarıyo çok haklıymışsın gel birlikte oynayalım bana da öğret dersiniz. Bi süre sonra da ortak oyun alanınızı başka bi alana çekmeye çalışırsınız. Önce oğlunuzun bile oynayabileceği bi kutu oyunu, sonra telefonların yasak olduğu haftada bir mısır patlatmalı film gecesi, ne bileyim sonra yatak odasına da taşınabilecek bişeyler belki. Sadece benimle ilgilen demekten daha efektif ve çekici alternatifler yaratın demeye çalışıyorum aslında kısaca. Geri kalan her koşul optimumsa ailece bi aile kavramı oluşturmak rutinlerle geliyo gibi hissediyorum. Ve bunun için kim olayın farkındaysa çözüm oluşturmaya çalışmalı diye düşünüyorum. Bu işi ondan beklediğiniz bi kavgaya çevirmeyin. Unutmayın çocuklarınız hep o aile günlerini konuşacak. Ve bunu kimin başlattığının bi önemi yok. Ben bu yaşta hala her akşam dümdüz çay saatlerimizi yetiştiğim ailenin en güzel rutini olarak hatırlıyorum.