- 17 Aralık 2017
- 22
- 25
- 38
- Konu Sahibi TheEnglishTeacher
- #1
Eşimin annesi ilk başlarda hiç istemedi beni. Esim annesinin sorunlu bir kadin oldugunu, onun haberi olmadan evlenmeyi teklif ettiginde bana, once annem sonra da ben karsi ciktik bu teklife. Annenin rizasini alana kadar cabala oglum, onun gonlu olmazsa yuvanizda huzur bulamazsiniz dedi annem. Esim Allah var cok cabaladi. Cabalarinin sonucunda da annesi benimle tanismaya razi oldu. Tanistiktan sonra da çok sevdi.
Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.
Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.
Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.
Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.
Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.
Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.
Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.
Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.
Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.
Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.
1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.
Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.
Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.
Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.
Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.
Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.
Saygıli bir gelin olabilmek için dik laflarina, cahil söylemlerine, taleplerine, her şeye güldüm geçtim. Sınıf ayrımı filan yapmıyorum, eşimin annesi gerçekten cahil bir kadın, annem üniversite mezunu kariyerli biri. Normalde paylasabilecekleri ortak bir noktaları yok. Fakat annem sırf benim mutluluğum için çok iyi arkadaş oldu kayinvalideme. Derttasi oldu. Onu anlamaya, yaşadığı zorlu hayatın onu bu hale getirdiği fikrine alışmaya başlamıştı.
Fakat kayinvalidem biz ona karşı anlayışlı davrandikca dozu artırdı.
Biz evlenirken tek kuruş yardımı olmadığı gibi (ki bu imkanı vardi) bir de eşim evlenirken kredi çekiyor diye yanımda eşime bir ton laf saydı. Güldüm geçtim.
Tesadüfen karşımıza çıkan bir kuyumcuda esimle yuzuklerimizi görüp beğendik ve satın aldik diye nisanimizdan 1 gün önce ortalığı ayağa kaldırdı. Nasıl ikimiz almışız yüzükleri... ona neden sorulmamis... nişana gelmeyeceğim dedi tutturdu. Gittim yanına. Önüne diz çöküp oturdum. Haklısın anne dedim. Cahillik ettik dedim. Bak biz seni çok seviyoruz, bundan sonrasına dahil olacaksın dedim. Annem bize getir oturalim sakinlessin dedi, anneme goturduk. Nişanda sorun çıkmadı böylece.
Mobilyaları secerken ben de geleceğim dedi. Peki dedim ama hayalim hep esimle ikimiz başbaşa karar verelim seklindeydi. Allah'tan gelen bir uyarı miydi, tesadüf mu bilemiyorum, kayinvalidem ayağını kırdı ve düğün tarihine kadar ayağı alcida evde oturdu. Ne yalan soyleyeyim duruma üzüldüm ama rahat rahat alisverisimizi yapabildigimize de sevindim.
Düğünden 1 hafta önce eşimin eşyalarını eve yerleştirmeye geldi esimle birlikte. Ben de erkek kardesimle onlara yardıma geldim. Olan orda oldu zaten. Daha tasinmadigim apartmanın önünde dizlerini dove dove ağlamaya, oğluna ben seni bugünler için mi doğurdum, bi kızın peşinden buralara taşındın diye bağırmaya ve hatta bu cümleleri kurarken daha argo kelimeler kullanmaya başladı. Kardeşim de ben de sustuk, o devam etti. Biz sustuk, o daha çok bağırdı. Sustuk, saçını başını yolmaya başladı.
Çıkardım parmagimdaki yüzüğü. Al dedim anne, oğlun evlenmesin, seninle yaşamaya devam etsin. Ben yokum. Çıktım gittim.
Eşim çok yalvardi sonra günlerce. Annemin psikolojisi iyi değil dedi. Yapamam ben annenle, ama o senin annen, sen kopamazsin, beni bırak annenle mutlu olun dedim. Dinlemedi. Şart kostum o zaman. Evlendikten sonra annesiyle asla gorusmeyecegime dair. Ama eşim istediği zaman, istediği kadar görüşebilir. Bunun onun en doğal hakkı ve evlatlık vazifesi çünkü.
Sonuç olarak biz evlendik. Ama hala bakamam düğün fotolarimiza, videoyu hiç izlemedim mesela.
Çünkü kV düğün günü de kiyametleri kopardı, illa benim evimden gelin çıkacak yoksa gelmiyorum düğüne diye tehdit etti eşimi. Eşim o kızın ailesi yok mu neden bizim evden gelin çıksın dedi diye ona o günü zindan etti. Düğünde de gece boyunca gelen davetlilere bile anlatmış durmuş -ne anlattıysa artık. Yetmemiş, ki benim için bardağı taşıran son damladir bu, annem hakkında küfürlü konuşmuş. Sonrasında kaç kişiden duydum bunu. Bizimle fotoğraf çekilmedi, eşim foto için cagirdiginda herkesin içinde bas bas bağırdı. Ve malesef bu sırada eşimin ablası, ablasının eşi ve eşimin dayısı da anneye destek verdi. Gariptir, son dakikaya kadar kV ni hayatına sokarsan evliliğin yürümez, hasta bizim annemiz/ablamiz diyen insanlardi bunlar.
1.5 sene önce en son düğünde gördüm hepsini.
Eşimin baba tarafiyla oldukça güzel bir ilişkimiz var, cok saygıdeğer insanlar. Eşimin anne ayrı baba bir ablası, kendi öz ablamdan farksız. Ama anne be anne tarafini affetmem imkansız.
Şimdi 20 haftalik hamileyim. Çevremdeki herkes kV bebeği görmeye gelmek isterse ne yapacaksın diyor. Benim olduğum yere gelmesin, çocuk babayla basbasa kalır duruma geldiğinde eşim istediği zaman götürebilir annesine diyorum. Bu da en az 3-4 ayı alır tabii. Belki daha fazla.
Bir yanim sırf eşim için, onun bir yani eksik kalmasın diye gelip görsün sonra yine koy aynı mesafeyi diyor. Diğer yanim bir kere taviz verirsen gerisi gelir diyor.
Yavrumu sağlıkla alayım kucağıma inşaallah, gerisi çözümü olacak şeyler ama bu konuyu esimle hiç konuşmuyoruz. Akıl danışma ihtiyacı hissediyorum.
Fakat saçma sapan yorumlar yerine gerçek empatiye ihtiyacım olduğu da lütfen unutulmasin.