Eşim...

En son bir ay önce çok şiddetli kavga ettik. Ailesi sebebiyle zorlaması yüzünden. O gece oturdum mektup yazdım boşanmak istediğimi artık duygularımdan emin olmadığımı yazdım. Bir dahaki sefere böyle bir konuşma yapmayacağımı direkt protokolü önüne koyacağımı söyledim. 1 ay sürdü sakinlik. Hafta sonu çok şiddetli de olmadı kavga yani özür dilese konu kapanabilirdi. Yatak ayırdı. Çok mutsuzum gerçekten.

Mecbur değilsin ki ailesiyle görüşmeye.
Neden bu kadar israrcı eşin.
 
Boşanmaya gücünüz yok. Göze alamıyorsunuz ama neyi bekliyorsunuz. Bu adam düzelmez. Olan size olur. Akılı bir insansınız ve yapıcısınız. Sessiz taraf siz olmuşsunuz. Gözlemliyorsunuzda. Degişmeyecegininde farkındasınız.
Evet gücüm yok. Neden gücüm yok bilmiyorum. Değişmeyeceğini de biliyorum. Bıçağın kemiğe dayanmasını bekliyorum galiba.
 
Sizin evliliginizde asilmayacak seyler gormedim ben. Uzun sureli olmasa da kismen bazilarini biz de yasadik. Bu davranislar cocugun yarattigi zorlukla beraber gelisen, sinir ve yorgunluk aninda artan, degisen duzenin de verdigi rahatsizlikla surekli tekrarlayan seyler. Hayatinizi biraz duzene sokup, birnirinizi anlamaya calisip, hakli haksiz aramadan adim atmayi deneyip sorunlari cozebilirsiniz. Benim oglumla ayni yastalar. Inanin ayni seyleri yasiyoruz. Her ogunumuz en az bir saat suruyor. Benim oglum ayrica kolik bir bebekti. Aylarca kv ile ayni evde hem lohusalik hem surekli aglayan bir bebekle sinirlerim cok yipranmisti. Esimin de oyle. 15 gun evi supurmedigim oldu. Icimden yapmak gelmiyordu. Yazin esim cok yogun calisirken bebekle butun gun evde tek basina kafayi yemek uzereydim. Buraya surekli konu aciyordum. Surekli sigara iciyordum. Aynaya bile bakmak gelmiyordu icimden. Cok ufacik sebeplerden birbirimize bagirip kusuyorduk. Aslinda hincimiz bu saydigim sebeplerden kaynaklaniyordu cunku normalde boyle insanlar degildik. Sonunda aslinda sorunun benim sabirsizligim ve karamsarligim oldugunu kabul ettim. Hem bebege hem esime daha sabirli yaklastigimda aslinda isler duzene girdi. Yapilmasi gereken birsey varsa guzelce anlatip yapmasini istedigimde ikiletmeden yapan bir insan vardi karsimda. Cocugum da ayni sekilde, ben ne kadar sakin olursam, ne kadar sabirli yaklasirsam o kadar uyumlu olmaya basladi. Tabi ara ara krizler devam ediyordu. Okullar acilip ise baslamamla birlikte sosyallesmek de iyi gelmeye basladi. Simdi cok sukur iyiyiz. Oglum hala huysuzluk yapiyor. Yemeklerimiz hala duzelmedi. Dun bir kase corbayi 50 dkda yedirdim ama yapacak birsey yok. Kabullendim ve ona gore davraniyorum. Guzel yanlarini gormeye calisiyorum. Esle mutlu olmak cok onemli. Yoksa bu mutsuzluk her seye yansiyor ve hayat cekilmez oluyor.
 
Mecbur değilsin ki ailesiyle görüşmeye.
Neden bu kadar israrcı eşin.
Onlar kırılmasın, üzülmesin. Bir de böyle istedikleri gibi görüşemiyorlar. Çünkü bu küslük olmadan önce her haftasonu 1 gün sabahtan akşama kadar birlikteydik. Şimdi iki haftada bir gidebiliyor. Çocuk hastaysa götüremiyor. Ben gitme demiyorum ama haftaiçi çalıştığım için çocuğa kıyamıyor benden ayırmamak için. Öteki taraftan da çocuğu sürekli görmek adına baskı var.
 
En son bir ay önce çok şiddetli kavga ettik. Ailesi sebebiyle zorlaması yüzünden. O gece oturdum mektup yazdım boşanmak istediğimi artık duygularımdan emin olmadığımı yazdım. Bir dahaki sefere böyle bir konuşma yapmayacağımı direkt protokolü önüne koyacağımı söyledim. 1 ay sürdü sakinlik. Hafta sonu çok şiddetli de olmadı kavga yani özür dilese konu kapanabilirdi. Yatak ayırdı. Çok mutsuzum gerçekten.
Mutsuz olmayin. Ne ise yariyor bu adam onu dusunun. Evli olmanizin size getirisi nedir somut olarak? Ekmeginizi suyunuzu o mu veriyor? Cocugunu alip beraber vakit gecirirken size bir hafta sonu 4-5 saat zaman mi yaratiyor? Ailesine karsi koruyor mu? Ailenize saygi duyuyor mu? Bunlar onemli. Ki bunlar yoksa evli olmanizin mantigi da kalmiyor. Oglunuzla gayet guzel gecinebilirsiniz,anneniz bakiyormus. Zamanla kres yasina gelince daha da rahat edersiniz. Ama bu zamanlarinizin cefasini cekmeyen koca o zaman sefa surmeyi de hak etmiyor bence.

Gayet zor bir cocugum var benim de,3,5 yasina gelmek uzere. O zamanlara kiyasla oldukca duzelme var. Benimki de 2,5 sene memede yasadi. Adim atamadim disariya cocuksuz. Her yere beraber gitmek zorunda kaldik. Meslege o dogdu diye ara vermistim,esimle de cinsel yonden ve duygusal yonden uzaklastik ilk 14 ayda. Maddi sorunlarimiz tavan olmustu. Zamanla duzeldi her sey. İnanin tamamiyla ayni olmasa da benzer seyler yasamisiz sizinle. Ben de cok dusundum bosanmayi. Ama ailesi konusunda asla benimle zitlasmadi,cocuga ve eve gayet guzel bakardi ve asla bir gun sunu yap demedi. Sanirim o yuzden tahammul ettim kendisine. Sonra gecti mucize gibi. Ama bu mucizedeki en buyuk pay cocugun buyuyup artik bakiminin kolaylasmasi.

Sizin durumunuzdaki birine sabret demem. Cogu seyi hos goren bir insanimdir. Lakin isin icinde psikolojik baski varsa,emirler yagdirmak varsa,yaptigi bes dakikalik supurge isini burnumdan getiriyorsa o supurgenin sopasiyla kovalarim oyle kocayi. Defol ananin evini supur de derim,agzim bozuktur. Yazik degil mi size? Evlat sahibisiniz,ileride sizin cocugunuz da esi sebebiyle boyle mutsuz olsa uzulmez misiniz? Boyle dusunerek davranin lutfen.
 
Sizin evliliginizde asilmayacak seyler gormedim ben. Uzun sureli olmasa da kismen bazilarini biz de yasadik. Bu davranislar cocugun yarattigi zorlukla beraber gelisen, sinir ve yorgunluk aninda artan, degisen duzenin de verdigi rahatsizlikla surekli tekrarlayan seyler. Hayatinizi biraz duzene sokup, birnirinizi anlamaya calisip, hakli haksiz aramadan adim atmayi deneyip sorunlari cozebilirsiniz. Benim oglumla ayni yastalar. Inanin ayni seyleri yasiyoruz. Her ogunumuz en az bir saat suruyor. Benim oglum ayrica kolik bir bebekti. Aylarca kv ile ayni evde hem lohusalik hem surekli aglayan bir bebekle sinirlerim cok yipranmisti. Esimin de oyle. 15 gun evi supurmedigim oldu. Icimden yapmak gelmiyordu. Yazin esim cok yogun calisirken bebekle butun gun evde tek basina kafayi yemek uzereydim. Buraya surekli konu aciyordum. Surekli sigara iciyordum. Aynaya bile bakmak gelmiyordu icimden. Cok ufacik sebeplerden birbirimize bagirip kusuyorduk. Aslinda hincimiz bu saydigim sebeplerden kaynaklaniyordu cunku normalde boyle insanlar degildik. Sonunda aslinda sorunun benim sabirsizligim ve karamsarligim oldugunu kabul ettim. Hem bebege hem esime daha sabirli yaklastigimda aslinda isler duzene girdi. Yapilmasi gereken birsey varsa guzelce anlatip yapmasini istedigimde ikiletmeden yapan bir insan vardi karsimda. Cocugum da ayni sekilde, ben ne kadar sakin olursam, ne kadar sabirli yaklasirsam o kadar uyumlu olmaya basladi. Tabi ara ara krizler devam ediyordu. Okullar acilip ise baslamamla birlikte sosyallesmek de iyi gelmeye basladi. Simdi cok sukur iyiyiz. Oglum hala huysuzluk yapiyor. Yemeklerimiz hala duzelmedi. Dun bir kase corbayi 50 dkda yedirdim ama yapacak birsey yok. Kabullendim ve ona gore davraniyorum. Guzel yanlarini gormeye calisiyorum. Esle mutlu olmak cok onemli. Yoksa bu mutsuzluk her seye yansiyor ve hayat cekilmez oluyor.
Aşağıdaki paragrafta da yazdım ama benim kararlarıma saygı duyuyormuş gibi görünüp saygı duymayan bir adam var. Ailesiyle görüşmediğim için bana hayatı zindan ediyor resmen. Keşke tek problem çocuğun getirdiği yorgunluk olsa.
 
Sizin evliliginizde asilmayacak seyler gormedim ben. Uzun sureli olmasa da kismen bazilarini biz de yasadik. Bu davranislar cocugun yarattigi zorlukla beraber gelisen, sinir ve yorgunluk aninda artan, degisen duzenin de verdigi rahatsizlikla surekli tekrarlayan seyler. Hayatinizi biraz duzene sokup, birnirinizi anlamaya calisip, hakli haksiz aramadan adim atmayi deneyip sorunlari cozebilirsiniz. Benim oglumla ayni yastalar. Inanin ayni seyleri yasiyoruz. Her ogunumuz en az bir saat suruyor. Benim oglum ayrica kolik bir bebekti. Aylarca kv ile ayni evde hem lohusalik hem surekli aglayan bir bebekle sinirlerim cok yipranmisti. Esimin de oyle. 15 gun evi supurmedigim oldu. Icimden yapmak gelmiyordu. Yazin esim cok yogun calisirken bebekle butun gun evde tek basina kafayi yemek uzereydim. Buraya surekli konu aciyordum. Surekli sigara iciyordum. Aynaya bile bakmak gelmiyordu icimden. Cok ufacik sebeplerden birbirimize bagirip kusuyorduk. Aslinda hincimiz bu saydigim sebeplerden kaynaklaniyordu cunku normalde boyle insanlar degildik. Sonunda aslinda sorunun benim sabirsizligim ve karamsarligim oldugunu kabul ettim. Hem bebege hem esime daha sabirli yaklastigimda aslinda isler duzene girdi. Yapilmasi gereken birsey varsa guzelce anlatip yapmasini istedigimde ikiletmeden yapan bir insan vardi karsimda. Cocugum da ayni sekilde, ben ne kadar sakin olursam, ne kadar sabirli yaklasirsam o kadar uyumlu olmaya basladi. Tabi ara ara krizler devam ediyordu. Okullar acilip ise baslamamla birlikte sosyallesmek de iyi gelmeye basladi. Simdi cok sukur iyiyiz. Oglum hala huysuzluk yapiyor. Yemeklerimiz hala duzelmedi. Dun bir kase corbayi 50 dkda yedirdim ama yapacak birsey yok. Kabullendim ve ona gore davraniyorum. Guzel yanlarini gormeye calisiyorum. Esle mutlu olmak cok onemli. Yoksa bu mutsuzluk her seye yansiyor ve hayat cekilmez oluyor.

Ogluna ve kendine zaman koy. Mesela yarim saat. O yarim saatte içti içti, içmedi artik diger ögünde yemek yiyebilir. Sadece sabir degil, disiplinde gerekiyor. Eger yemiyorsa, aç degildir demek. Oynamayi tercih ediyorsa, o zaman diger ögüne kadar beklesin.

Senin ile oynamasina izin verme. Ve çorbayi ben mesela bardaga koyuyorum, kendisi içiyor. Kontrol kizimda yani. Kasik kasik çorba vermek ile ugrasilmaz cidden.
 
Aşağıdaki paragrafta da yazdım ama benim kararlarıma saygı duyuyormuş gibi görünüp saygı duymayan bir adam var. Ailesiyle görüşmediğim için bana hayatı zindan ediyor resmen. Keşke tek problem çocuğun getirdiği yorgunluk olsa.
Peki ailesiyle görüşseniz herşey bir nebze de olsa düzelicek mi sizce?
 
Mutsuz olmayin. Ne ise yariyor bu adam onu dusunun. Evli olmanizin size getirisi nedir somut olarak? Ekmeginizi suyunuzu o mu veriyor? Cocugunu alip beraber vakit gecirirken size bir hafta sonu 4-5 saat zaman mi yaratiyor? Ailesine karsi koruyor mu? Ailenize saygi duyuyor mu? Bunlar onemli. Ki bunlar yoksa evli olmanizin mantigi da kalmiyor. Oglunuzla gayet guzel gecinebilirsiniz,anneniz bakiyormus. Zamanla kres yasina gelince daha da rahat edersiniz. Ama bu zamanlarinizin cefasini cekmeyen koca o zaman sefa surmeyi de hak etmiyor bence.

Gayet zor bir cocugum var benim de,3,5 yasina gelmek uzere. O zamanlara kiyasla oldukca duzelme var. Benimki de 2,5 sene memede yasadi. Adim atamadim disariya cocuksuz. Her yere beraber gitmek zorunda kaldik. Meslege o dogdu diye ara vermistim,esimle de cinsel yonden ve duygusal yonden uzaklastik ilk 14 ayda. Maddi sorunlarimiz tavan olmustu. Zamanla duzeldi her sey. İnanin tamamiyla ayni olmasa da benzer seyler yasamisiz sizinle. Ben de cok dusundum bosanmayi. Ama ailesi konusunda asla benimle zitlasmadi,cocuga ve eve gayet guzel bakardi ve asla bir gun sunu yap demedi. Sanirim o yuzden tahammul ettim kendisine. Sonra gecti mucize gibi. Ama bu mucizedeki en buyuk pay cocugun buyuyup artik bakiminin kolaylasmasi.

Sizin durumunuzdaki birine sabret demem. Cogu seyi hos goren bir insanimdir. Lakin isin icinde psikolojik baski varsa,emirler yagdirmak varsa,yaptigi bes dakikalik supurge isini burnumdan getiriyorsa o supurgenin sopasiyla kovalarim oyle kocayi. Defol ananin evini supur de derim,agzim bozuktur. Yazik degil mi size? Evlat sahibisiniz,ileride sizin cocugunuz da esi sebebiyle boyle mutsuz olsa uzulmez misiniz? Boyle dusunerek davranin lutfen.
Maddi gücüm var. Bir evi tek başıma çekip çevirebilirim. Çocukla 7-24 beraberiz iş dışındaki zamanlarda. Beraber dışarı çıktığımızda oluyor ama havalar soğuk olduğundan genelde evdeyiz. Eşim benim aileme saygı duymuyor, aileme lafı sözü yok ama oraya gidince kafasını telefondan kaldırıp sohbet etmiyor. İlk geldiğinde merhaba nasılsınız o kadar. Ben bakıcı da bulabilirim ama içim rahat etsin diye annem bakıyor.Eşimin zerre minneti yok, dışarıdaki hayatın ne kadar zor olduğunun farkında değil nankör. Üstelik aileme 5 kuruş faydamız yok. Kendi ailesine karşı zaten koruyamıyor. Bütün baskı bana yük bana. Onlara bir şeyler söylemiş sözde ama takan yok. Ben kendimi korumaya çalışıyorum.
 
Aşağıdaki paragrafta da yazdım ama benim kararlarıma saygı duyuyormuş gibi görünüp saygı duymayan bir adam var. Ailesiyle görüşmediğim için bana hayatı zindan ediyor resmen. Keşke tek problem çocuğun getirdiği yorgunluk olsa.
Aileler gercekten evliligi yipratan cok onemli faktorler. Biz de o konudq cok problem yasadik. Onunla ilgili konularim da var. Hem kendi ailemle hem esimin annesiyle cok buyuk kavgalarimiz var. Omur boyu unutulmayacak ama birbirimiz icin goz ardi ettigimiz hakaretler duyduk. Ama bu durumda ille de benim annem babam demedik, hakliya hakli haksiza haksiz demeyi bilmek gerek. Eger karsidaki haksizsa buyuk kucuk fark etmeden ozur dilemesini bilmeli. Onun annesi benden benim annem esimden ozur diledi ve biz de birbirimiz icin affetmeyi bildik. Ama babam hala kaf daginin tepesinde oldugu icin hatasini kabul etmiyor. Sadece beni ozledigi icin benden ozur diliyor ama o saygisizliklari ayni zamanda esime de yaptigi icin onun da gonlunu alana kadar gorumeyi dusunmuyorum. Bizim kavgalarimiz cok ileri seviyedeydi. Ama anne baba iste atamiyorsun. Ben esimin hakli oldugunu bildigim halde bazen icimden kinleniyordum ona. Buna engel olamiyordum. Sizin durumunuzu bilmiyorum ama eger gonlunuzu almak icin bir adim attilarsa bir degerlendirin bence, hem esiniz hem cocugunuz hem kendiniz icin.
 
Peki ailesiyle görüşseniz herşey bir nebze de olsa düzelicek mi sizce?
Görüşürsem bana yaptıkları terbiyesizliklerin dozu artarak devam edecek. Benim eğilmemi bekliyorlar zaten. Misal annesi bu durum bize hiç yakışmıyor, ben büyüğüm gelsin evime uzatmasın diyormuş. Oğlum domuz gribi oldu evime geldiler görmeye, hoş geldiniz dedim. Başka bir konuşma olmadı. 3 saat kaldılar ne bir geçmiş olsun ne bir şey. Önlerine koyduklarımı yeyip içip gittiler. Siz olsanız görüşür müydünüz?
 
Maddi gücüm var. Bir evi tek başıma çekip çevirebilirim. Çocukla 7-24 beraberiz iş dışındaki zamanlarda. Beraber dışarı çıktığımızda oluyor ama havalar soğuk olduğundan genelde evdeyiz. Eşim benim aileme saygı duymuyor, aileme lafı sözü yok ama oraya gidince kafasını telefondan kaldırıp sohbet etmiyor. İlk geldiğinde merhaba nasılsınız o kadar. Ben bakıcı da bulabilirim ama içim rahat etsin diye annem bakıyor.Eşimin zerre minneti yok, dışarıdaki hayatın ne kadar zor olduğunun farkında değil nankör. Üstelik aileme 5 kuruş faydamız yok. Kendi ailesine karşı zaten koruyamıyor. Bütün baskı bana yük bana. Onlara bir şeyler söylemiş sözde ama takan yok. Ben kendimi korumaya çalışıyorum.
Her sey ortada. Kar zarar hesabini cok iyi yapmalisiniz. Sirtinizda bir kambur olan adami daha fazla tasimayin.
 
Türk erkeklerinin bir kısmı psikologla evlilik terapistiyle yola gelmez.
Bu kesimin ağzının ortasına iki tane çakıp "ş.refsiz çocuğu babamın evinden mi getirdim? Ben anaysam sen de babasın" denmesi lazım.
Yazık bizim kadınlarımıza yaw. Evlendikten 1 sene sonra resmen çöküyorlar. Çocuk,iş,ev,evliliği ayakta tutmaya çalışmak hep onların sorumluluğu.
 
Ogluna ve kendine zaman koy. Mesela yarim saat. O yarim saatte içti içti, içmedi artik diger ögünde yemek yiyebilir. Sadece sabir degil, disiplinde gerekiyor. Eger yemiyorsa, aç degildir demek. Oynamayi tercih ediyorsa, o zaman diger ögüne kadar beklesin.

Senin ile oynamasina izin verme. Ve çorbayi ben mesela bardaga koyuyorum, kendisi içiyor. Kontrol kizimda yani. Kasik kasik çorba vermek ile ugrasilmaz cidden.
Calismasam bu dediginizi yapmayi denerdim ama ben sadece aksam ogununu yedirebiliyorum. Bu disiplini saglamam icin butun gun yaninda olmam gerek. Ac veya tok olmasindan degil de tadini sevmedigi icin yemiyor bazen. Ben de hadi bunu sevmedin sunu yapayim demek istemiyorum, ille de sabirla o yemegi yedirmeye calisiyorum. Sevdigi seyleri olursa uzatmadan yiyor cunku.
 
Her sey ortada. Kar zarar hesabini cok iyi yapmalisiniz. Sirtinizda bir kambur olan adami daha fazla tasimayin.
Korkuyorum. Oğlumu almaya çalışırken yapacağı çirkeflikleri düşünüyorum. Borcunu hala ödediğimiz bir evimiz var. Onun paylaşımı. Bir arabamız var borcu bitti. Kendi ailem desem babamın psikolojik problemleri var. Onlarla yaşayamam. Geçinemem zaten. Oğlum beni suçlar mı ileride?
 
Görüşürsem bana yaptıkları terbiyesizliklerin dozu artarak devam edecek. Benim eğilmemi bekliyorlar zaten. Misal annesi bu durum bize hiç yakışmıyor, ben büyüğüm gelsin evime uzatmasın diyormuş. Oğlum domuz gribi oldu evime geldiler görmeye, hoş geldiniz dedim. Başka bir konuşma olmadı. 3 saat kaldılar ne bir geçmiş olsun ne bir şey. Önlerine koyduklarımı yeyip içip gittiler. Siz olsanız görüşür müydünüz?
Yok ben görüşün bence anlamında demedim asla. Sadece sordum tek problem ailesiyle görüşmemeniz mi eşiniz için diye? Zaten evliliklerin büyük çoğunluğu dış etkenler(aileler) vasıtasıyla bitiyor. Ve Malesef genelde erkekler bu duruma sebep oluyor. Yani sonuçta artık sen aile kurmuşsun daha ön planda olması gereken eşin ve çocuğun. Artık ömür boyu onlarla yaşamayı seçmişsin sen. Tamam ailenle görüş illaki ama önde tutmanın Bi alemi yok. Sırf annesiyle görüşmüyorsun diye çocuğundan ayrılmayı nasıl göze alabiliyorlar mesela?
Çok devrik cümleler kurdum umarım anlaşılmışımdır :KK43:
 
Türk erkeklerinin bir kısmı psikologla evlilik terapistiyle yola gelmez.
Bu kesimin ağzının ortasına iki tane çakıp "ş.refsiz çocuğu babamın evinden mi getirdim? Ben anaysam sen de babasın" denmesi lazım.
Yazık bizim kadınlarımıza yaw. Evlendikten 1 sene sonra resmen çöküyorlar. Çocuk,iş,ev,evliliği ayakta tutmaya çalışmak hep onların sorumluluğu.
Sevgiliyken sen ona fazlasın derdi de insanlar sevgisine kibarlığına aldandım. Sonrasında içinden bir öküz çıktı. Ev işlerine yardımcı olması yetmiyor ki. Kadın gibi hissetmiyorum artık kendimi.
 
Kendinizi ifade edin gerekirse bagirin, küsün, kendi ailenize gidin caniniz sıkıldıkca.
 
Onlar kırılmasın, üzülmesin. Bir de böyle istedikleri gibi görüşemiyorlar. Çünkü bu küslük olmadan önce her haftasonu 1 gün sabahtan akşama kadar birlikteydik. Şimdi iki haftada bir gidebiliyor. Çocuk hastaysa götüremiyor. Ben gitme demiyorum ama haftaiçi çalıştığım için çocuğa kıyamıyor benden ayırmamak için. Öteki taraftan da çocuğu sürekli görmek adına baskı var.

Üzülen kırılan sensin bu arada.
Tamam ailede önemli ama eşin dengeyi kuramamış hala.
Eş ve aile arasındaki dengeyi kurabilirse zaten sıkıntı yaşanmaz.
Kendileri geliyormu size.
 
Yok ben görüşün bence anlamında demedim asla. Sadece sordum tek problem ailesiyle görüşmemeniz mi eşiniz için diye? Zaten evliliklerin büyük çoğunluğu dış etkenler(aileler) vasıtasıyla bitiyor. Ve Malesef genelde erkekler bu duruma sebep oluyor. Yani sonuçta artık sen aile kurmuşsun daha ön planda olması gereken eşin ve çocuğun. Artık ömür boyu onlarla yaşamayı seçmişsin sen. Tamam ailenle görüş illaki ama önde tutmanın Bi alemi yok. Sırf annesiyle görüşmüyorsun diye çocuğundan ayrılmayı nasıl göze alabiliyorlar mesela?
Çok devrik cümleler kurdum umarım anlaşılmışımdır :KK43:
Ben sizi anladım. Bunlar benim de farkında olduğum şeyler. Ailesinden zaten çekiyorum bir de esimin çenesinin durmamasi cabası. Cok yoruldum.
 
X