28 yıllık hayatımda böyle olaylar yaşayacağım, böyle insanların arasında kalacağım (eşimin ailesi) aklıma gelmezdi.
Eşimle 1.5 aylık evliyiz.9 ay nişanlılık dönemimiz oldu.Ben Türküm eşim Kürt. Eşimin ailesi geleneksel yaşayan bir aile benim ailem ise çok kalabalık olmamamızdan dolayı diğer batı şehirlerindeki çekirdek aileler nasılsa öyle. Eşim veteriner, kuşlarım çok hasta olduğunda bir sitede kendisine soru sormuştum o vesileyle tanıştık. Tanıştığımız zaman benim uzun süreli bir ilişkim vardı. Eşim sürekli benimle evlenmek için dua etmiş. O ilişkimde sözlendim ayrıldım. Eşim seni kaybettim derken Allah dualarımı kabul etti demiş. Eşim yaşadığım şehirde iş kurdu abisi de burda olduğundan dolayı burda çalışmaya başladı.
Annem 3 yıldır meme kanseri bir göğsünü aldılar. Kanser kemiklerine sıçradı. Hızlı ilerlemese de sürekli ilerliyor. Ablam ayrı şehirde yaşıyor evli. Abimde evli bulunduğumuz şehirde. Ben ve babam bakıyorduk anneme. Gerçi canım annem çok zorda olmadığı müddetçe bizi hiç zorlamadı normal bir hasta gibi.Anıcak 3 yıldır o psikolojiyi, kaybetme korkusunu geçici bir sürede olsa yaşıyorum.Bazı geceler nefes alıyormu diye kontrol ediyordum.Allah kimseye vermesin. Babamda 70 yaşında. Abim de elinden geldiğince destek oluyor ama sonuçta aynı evde yaşamak ve kız evlat olmak farklı.
Annem ve ben eşime çok güvendik. Annem bu dünyadan gidince gözü arkasında kalmasın diye benim onunla evlememi çok istedi. Ben evlenmek istemiyordum kimseyle. Eşimin anneme ve bana karşı yaptığı davranışları görünce güvendim.Yükümü almıştı.
Sonra ne mi oldu nişanlılık dönemi boyunca güvenemi kaybetmeye başladım. Nişanlanmadan beni aldı mobilyacıya götürdü seç beğen dedi. Kim mutlu olmaz ki. Sonra nişanlandık. Beraber öderiz dedim. Eşim ben şu kadarını öderim şu tarihte biter dedi. Baktım nişandan sonra ödeme yapmıyor. Mobilyacıya ben ödeme yapmaya gidince de gelmiyor ,ben ise sözümde duran bir insanımdır. Adama kem küm yapıyordum hep diğer diğer a ödeyecek nişanlım diyordum. İnsanın parası ödeyecek kadar yoksa bile sırf yanında olduğunu göstermek için bi bayanı bi satıcıyla muhattap eder mi.
Sonra arkadaşının kredi kartını aldı. Beyaz eşyalar yine öyle oldu. Benim bankada param vardı bu sefer abisi ayrılmış işten benden borç istedi vermedim. Bi daha istemeyeceğim dedi yine istedi. Ailenden iste dedim bi kerede.
Şimdi bunları yazarken görüyorumda ben ne çok şeyi görmezden gelmişim.
Ailesi çok dedikoducuydu annemle ailesini görmeye gittik orda kadın diğer gelinini üstelik gelini bizim yanımızdayken kötüledi.Ben hiç bir zaman tasvip etmediğim bir durum.Üstelik eşim abisi ve bizim yaşımızdaki yengesiyle aynı evde kalıyordu. Kızı sürekli kötülüyordu eşimin annesi.Benimle konuşurken hep kadın tatlı dilli eşimin babası da öyle.
Ve ben tüm dürüstlüğümle kendimi eşime anlattım. Ne istediğimi ne beklediğimi kabul etmeyeceksen başından dönelim dedim. Oysa eşim benim istediğim her şeye tamam dedi. Kendi ailesinden aldığı borçları anlatmadı. Bunun dışında başka şeyleride.
Burda kınamız oldu benim ailem hiçbir şekilde takıya karışmadı.Kaynanam gene eline keseyi aldı ailem ne işi var demedi. Ben gittim sonra ne hikmetse bıraktı.
Ordaki düğün bi hafta sonraydı . Annem rahatsız diye bir de ben eşime ve ailesine çok güvenemediğimden annem de rahat etsin diye üçümüz urfaya gittik. Düğünden bi gün önce bunların akrabalarından bazıları kınaya gelmemiş diye eğlence yapılacakmış oysa ben önceden sordum bi şey olmayacak dediler.Eşimin ailesin yanına uğradık gündüz annemle ama annem o kadar gürültüyü kaldıramadı. Biz de öğretmen evine gittik. Eşime babamlar gelirse gelirim dedim. Ama abimler geç geldiler çünkü onlarda bilmiyordu eğlence olduğunu. Ben de annemi bırakıp gidemedim. Aklım kalırdı. Ben neden gitmemişim diye eğlenceye eşim sabaha kadar bana mesaj gönderip beni ağlattı. Başkaları için yapılmış bir şey üstelik haberimiz yok. Yüzüğü atayım mı dedim bu sefer abimlerden çekindim cesaret edemedim üstelik çok cesaretli olmama rağmen. Bana emanet altın takacaklardı yine başkaları için. Oysa ailem onlardan altın istemedi. Borçları varmış takamamışlar ama elalem bi şey demesin diye babam istemediği halde bana zorla taktırdılar. Eşimin hatırı için bir şey demedim ama kendimi çok değersiz hissettim.Eşimle düğünden önce konuşmuştuk takılan paralar ailesinde masraf için kalacak altınları alıp gideceğiz. Altınları saymak istediler. Eşime evde sayarız demiştim hoş değil. İlla saymak istediler sonra altınları da almak istediler.Babam , eşimin babasına düğünde demiş ki eşiniz söyleyin kimse karışmasın çocukların altınına. Eşimin annesi dönüp anneme sizin eşiniz çok ayıp etti diye sinirlendi. Ben de kayınvalideme döndüm asıl siz ayıp ettiniz bana niye emanet altın taktınız dedim. Eşime dönüp tüm bunların sebebi sensin dedim bana başka diyorsun burda başkasın dedim. Eşim annesi çıktıktan sonra bana haklısın dedi. Ama ailesinin yanında demedi. Ailem güvenmediği için ben de güvenmediğim için ordan çıktım yine de eşim annesi diye kayınvalidemin elini öpmek istedim vermedi ben de annem ve babamla gelin arabasına bindim çok zorlarına gitmiş. Altınları da aldım.parayı bıraktım. Sonra uyumadım bi hafta ağladım durdum eşimin annesi diye sesimi yükselttim diye özür diledim. Bu sefer babası aradı. Biz erkek eviyiz o evde en çok bizim payımız var (oysa eşyaları birlikte aldık) sana anneni babanı sorma demiyorum ama en çok bizim hakkımız dedi. bağırdı çağırdı. O kadar zoruma gitti ki. Eşim babasını arayıp bi şey diyemedi. El öpmeye gittik bi hafta sonra masraf yapmışlardır. 6 buçuk milyar köy yerinde ne masrafı. yine sustum. Bizi güzel karşıladılar ama ben ne yapayım kırılmışım dökülmüşüm bir kere.Yolda dönüşte sinir krizi geçirdim bayıldım. Eşim hala paranın derdinde misin diyordu. Oysa ben eşim haklı olduğum halde yanımda durmadı ona üzüldüm. Bir insanın büyük olması küçük insanın haksız olmasımıdır dedim.
Şimdi arayıp sormuyorum diye dert olmuş. En başta hep boşanacağım dedim. Böyle ömür mü geçer. Haftanın 1 günü iyiyiz diğer günler hep tartışma. Eşim bana hakaret etmedi hiç ben ona her lafı saydım.Bir kaç gün yatağını ayırdı. Sonra konuştuk artık ayırmıyor. Tartışınca sarılan taraf yine o oluyor. İçimden affedemiyorum. Hele annemi düşündükçe annemin kanser değerleri çıktık ben üzülüyorum diye böyle olunca hiç affedemiyorum. Diyorum ben sizi nasıl affedeceğim nasıl. Eşimin ailesini gördükçe eşimden çocuğum olsun öyle bir aileye torun vermek istemiyorum. Annem de diyor ki bir yıl dene bak benim bankada param var ailemin taktığı altınlarda bende. Bana ver dedi eşim ben de dedim ki sen ailene 6 buçuk milyar verdin ben de aileme o kadar verdim isteyemem dedim. İki güzel sözden sonra bi kjaç gün geçiyor altın istiyor. Para istiyor. Ben de hiçbir şekilde şu anda eve maddi anlamda katkıda bulunmuyorum.
Bayağı uzun oldu ama eğer hepsini okuduysanız yorum yapın lütfen. Sizce eşim ne peşinde. Her gün sinir krizi geçiriyorum. Eşimi yönlendiriyorlar.Bana boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Sizce haklılık mı, mutluluk mu ? Bu arada geçen haftadan beri evlilik danışmamına gidiyoruz.
Eşimle 1.5 aylık evliyiz.9 ay nişanlılık dönemimiz oldu.Ben Türküm eşim Kürt. Eşimin ailesi geleneksel yaşayan bir aile benim ailem ise çok kalabalık olmamamızdan dolayı diğer batı şehirlerindeki çekirdek aileler nasılsa öyle. Eşim veteriner, kuşlarım çok hasta olduğunda bir sitede kendisine soru sormuştum o vesileyle tanıştık. Tanıştığımız zaman benim uzun süreli bir ilişkim vardı. Eşim sürekli benimle evlenmek için dua etmiş. O ilişkimde sözlendim ayrıldım. Eşim seni kaybettim derken Allah dualarımı kabul etti demiş. Eşim yaşadığım şehirde iş kurdu abisi de burda olduğundan dolayı burda çalışmaya başladı.
Annem 3 yıldır meme kanseri bir göğsünü aldılar. Kanser kemiklerine sıçradı. Hızlı ilerlemese de sürekli ilerliyor. Ablam ayrı şehirde yaşıyor evli. Abimde evli bulunduğumuz şehirde. Ben ve babam bakıyorduk anneme. Gerçi canım annem çok zorda olmadığı müddetçe bizi hiç zorlamadı normal bir hasta gibi.Anıcak 3 yıldır o psikolojiyi, kaybetme korkusunu geçici bir sürede olsa yaşıyorum.Bazı geceler nefes alıyormu diye kontrol ediyordum.Allah kimseye vermesin. Babamda 70 yaşında. Abim de elinden geldiğince destek oluyor ama sonuçta aynı evde yaşamak ve kız evlat olmak farklı.
Annem ve ben eşime çok güvendik. Annem bu dünyadan gidince gözü arkasında kalmasın diye benim onunla evlememi çok istedi. Ben evlenmek istemiyordum kimseyle. Eşimin anneme ve bana karşı yaptığı davranışları görünce güvendim.Yükümü almıştı.
Sonra ne mi oldu nişanlılık dönemi boyunca güvenemi kaybetmeye başladım. Nişanlanmadan beni aldı mobilyacıya götürdü seç beğen dedi. Kim mutlu olmaz ki. Sonra nişanlandık. Beraber öderiz dedim. Eşim ben şu kadarını öderim şu tarihte biter dedi. Baktım nişandan sonra ödeme yapmıyor. Mobilyacıya ben ödeme yapmaya gidince de gelmiyor ,ben ise sözümde duran bir insanımdır. Adama kem küm yapıyordum hep diğer diğer a ödeyecek nişanlım diyordum. İnsanın parası ödeyecek kadar yoksa bile sırf yanında olduğunu göstermek için bi bayanı bi satıcıyla muhattap eder mi.
Sonra arkadaşının kredi kartını aldı. Beyaz eşyalar yine öyle oldu. Benim bankada param vardı bu sefer abisi ayrılmış işten benden borç istedi vermedim. Bi daha istemeyeceğim dedi yine istedi. Ailenden iste dedim bi kerede.
Şimdi bunları yazarken görüyorumda ben ne çok şeyi görmezden gelmişim.
Ailesi çok dedikoducuydu annemle ailesini görmeye gittik orda kadın diğer gelinini üstelik gelini bizim yanımızdayken kötüledi.Ben hiç bir zaman tasvip etmediğim bir durum.Üstelik eşim abisi ve bizim yaşımızdaki yengesiyle aynı evde kalıyordu. Kızı sürekli kötülüyordu eşimin annesi.Benimle konuşurken hep kadın tatlı dilli eşimin babası da öyle.
Ve ben tüm dürüstlüğümle kendimi eşime anlattım. Ne istediğimi ne beklediğimi kabul etmeyeceksen başından dönelim dedim. Oysa eşim benim istediğim her şeye tamam dedi. Kendi ailesinden aldığı borçları anlatmadı. Bunun dışında başka şeyleride.
Burda kınamız oldu benim ailem hiçbir şekilde takıya karışmadı.Kaynanam gene eline keseyi aldı ailem ne işi var demedi. Ben gittim sonra ne hikmetse bıraktı.
Ordaki düğün bi hafta sonraydı . Annem rahatsız diye bir de ben eşime ve ailesine çok güvenemediğimden annem de rahat etsin diye üçümüz urfaya gittik. Düğünden bi gün önce bunların akrabalarından bazıları kınaya gelmemiş diye eğlence yapılacakmış oysa ben önceden sordum bi şey olmayacak dediler.Eşimin ailesin yanına uğradık gündüz annemle ama annem o kadar gürültüyü kaldıramadı. Biz de öğretmen evine gittik. Eşime babamlar gelirse gelirim dedim. Ama abimler geç geldiler çünkü onlarda bilmiyordu eğlence olduğunu. Ben de annemi bırakıp gidemedim. Aklım kalırdı. Ben neden gitmemişim diye eğlenceye eşim sabaha kadar bana mesaj gönderip beni ağlattı. Başkaları için yapılmış bir şey üstelik haberimiz yok. Yüzüğü atayım mı dedim bu sefer abimlerden çekindim cesaret edemedim üstelik çok cesaretli olmama rağmen. Bana emanet altın takacaklardı yine başkaları için. Oysa ailem onlardan altın istemedi. Borçları varmış takamamışlar ama elalem bi şey demesin diye babam istemediği halde bana zorla taktırdılar. Eşimin hatırı için bir şey demedim ama kendimi çok değersiz hissettim.Eşimle düğünden önce konuşmuştuk takılan paralar ailesinde masraf için kalacak altınları alıp gideceğiz. Altınları saymak istediler. Eşime evde sayarız demiştim hoş değil. İlla saymak istediler sonra altınları da almak istediler.Babam , eşimin babasına düğünde demiş ki eşiniz söyleyin kimse karışmasın çocukların altınına. Eşimin annesi dönüp anneme sizin eşiniz çok ayıp etti diye sinirlendi. Ben de kayınvalideme döndüm asıl siz ayıp ettiniz bana niye emanet altın taktınız dedim. Eşime dönüp tüm bunların sebebi sensin dedim bana başka diyorsun burda başkasın dedim. Eşim annesi çıktıktan sonra bana haklısın dedi. Ama ailesinin yanında demedi. Ailem güvenmediği için ben de güvenmediğim için ordan çıktım yine de eşim annesi diye kayınvalidemin elini öpmek istedim vermedi ben de annem ve babamla gelin arabasına bindim çok zorlarına gitmiş. Altınları da aldım.parayı bıraktım. Sonra uyumadım bi hafta ağladım durdum eşimin annesi diye sesimi yükselttim diye özür diledim. Bu sefer babası aradı. Biz erkek eviyiz o evde en çok bizim payımız var (oysa eşyaları birlikte aldık) sana anneni babanı sorma demiyorum ama en çok bizim hakkımız dedi. bağırdı çağırdı. O kadar zoruma gitti ki. Eşim babasını arayıp bi şey diyemedi. El öpmeye gittik bi hafta sonra masraf yapmışlardır. 6 buçuk milyar köy yerinde ne masrafı. yine sustum. Bizi güzel karşıladılar ama ben ne yapayım kırılmışım dökülmüşüm bir kere.Yolda dönüşte sinir krizi geçirdim bayıldım. Eşim hala paranın derdinde misin diyordu. Oysa ben eşim haklı olduğum halde yanımda durmadı ona üzüldüm. Bir insanın büyük olması küçük insanın haksız olmasımıdır dedim.
Şimdi arayıp sormuyorum diye dert olmuş. En başta hep boşanacağım dedim. Böyle ömür mü geçer. Haftanın 1 günü iyiyiz diğer günler hep tartışma. Eşim bana hakaret etmedi hiç ben ona her lafı saydım.Bir kaç gün yatağını ayırdı. Sonra konuştuk artık ayırmıyor. Tartışınca sarılan taraf yine o oluyor. İçimden affedemiyorum. Hele annemi düşündükçe annemin kanser değerleri çıktık ben üzülüyorum diye böyle olunca hiç affedemiyorum. Diyorum ben sizi nasıl affedeceğim nasıl. Eşimin ailesini gördükçe eşimden çocuğum olsun öyle bir aileye torun vermek istemiyorum. Annem de diyor ki bir yıl dene bak benim bankada param var ailemin taktığı altınlarda bende. Bana ver dedi eşim ben de dedim ki sen ailene 6 buçuk milyar verdin ben de aileme o kadar verdim isteyemem dedim. İki güzel sözden sonra bi kjaç gün geçiyor altın istiyor. Para istiyor. Ben de hiçbir şekilde şu anda eve maddi anlamda katkıda bulunmuyorum.
Bayağı uzun oldu ama eğer hepsini okuduysanız yorum yapın lütfen. Sizce eşim ne peşinde. Her gün sinir krizi geçiriyorum. Eşimi yönlendiriyorlar.Bana boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Sizce haklılık mı, mutluluk mu ? Bu arada geçen haftadan beri evlilik danışmamına gidiyoruz.