- 6 Ekim 2008
- 40.407
- 5.083
- 47
Artık savaşı kazandım mı kaybettim mi siz karar verin demiş sevgili üyemiz, ona cevabımda elbetteki savaşı kazanmışsın ,seni ve eşini çok tebrik ederim diye yazdım sizce de öyle değil mi? Siz de okuyun ve karar verin. Evlat edinen arkadaşlarımdan da hikayelerini bu sayfalarda yayınlamak için bekliyorum.
***
Merhaba Sibel Hanım;
Bende hikâyemi paylaşmak istiyorum. Artık savaşı kazandım mı, kaybettim mi siz karar verin. Evliliğim süresince çeşitli hastanelerde her türlü araştırma incelemeler, tedaviler, maddi ve manevi sıkıntılar ile yaşadığım sonu hep hüsran ile sonuçlanan 6 tüp bebek denemesi. Artık bunların ayrıntılarını düşünmek ve yazmak istemiyorum.
Eşim bu tedavilerin hüsran ile sonuçlandığını, benim psikolojimin bozulduğunu gördükçe bırakalım artık evlat edinelim derdi, bende 40 yaşıma kadar deneyeceğim olmazsa sonra düşünürüm derdim. Dediğim gibi de 40 yaşıma kadar mücadeleye devam ettim.
Artık ümidim kalmıştı. Evlat edinmenin bizim için en mantıklısı olduğuna karar verdim ve sosyal hizmetlere başvurduk. Uzun araştırmalar incelemeler sonrasında sıraya girdik. Sosyal hizmetlerden Temmuz ayında 1-1,5 yaşlarında üç çocuk var görmek ister misiniz diye telefon geldi. Apar topar gittik. İncelediğimiz çocuk dosyalarında bir tanesi bize mantıklı geldi ve çocuğu görmek üzere yuvaya gittik. Kıvırcık simsiyah saçlı, gamzeli bir çocuk 1,5 yaşında ama henüz yürüyemiyordu. Çok tatlıydı ama çok zayıftı, esmer güzeli bir çocuk, gel dedim kucağıma geldi omzuma yattı, kucakladı benim için çok duygusal anlardı, onunla biraz vakit geçirdik. Karar verip olumlu yada olumsuz 3 gün içinde cevap vermemiz gerekiyordu. Biz tatil için program yapmıştık ve bir gün sonra tatile gideceğimiz söyleyip tatil sonrasında kararımızı bildireceğimizi söyledik ve tatile gittik. Tabi tatil denirse, kafamız dolu alalım mı almayalım mı başka şanslarımızı mı kullanalım. Ama karar vermemiz gerekiyordu. İçimiz kıpır kıpırdı hep onu konuşuyorduk, keşke melek de yanımızda olsaydı diye ve sonunda karar verdik alacaktık meleğimizi. Bu çocuk bizim kaderimizdi. Gittiğimiz tatil yerinden alışveriş yaptık, bebeğimizin her türlü ihtiyacını aldık. Tatilden doğruca meleğimizi almak üzere yola çıktık, sosyal hizmetlerdeki çeşitli prosedürlerden sonra, kandil günü alıp evimize getirdik.
Kendim doğurmuş gibi ona bağlandım. Geleli 3 ay oldu sanki hep bizimleymiş gibi alıştık ona bir duysanız öğle güzel anne baba diyor ki, ona bakıp Allahıma şükrediyor. Kendim doğursam ancak bu kadar severdim herhalde.
Karnımda değil ama kalbimde büyüttüğüm bir meleğim var artık benim de..
***
Merhaba Sibel Hanım;
Bende hikâyemi paylaşmak istiyorum. Artık savaşı kazandım mı, kaybettim mi siz karar verin. Evliliğim süresince çeşitli hastanelerde her türlü araştırma incelemeler, tedaviler, maddi ve manevi sıkıntılar ile yaşadığım sonu hep hüsran ile sonuçlanan 6 tüp bebek denemesi. Artık bunların ayrıntılarını düşünmek ve yazmak istemiyorum.
Eşim bu tedavilerin hüsran ile sonuçlandığını, benim psikolojimin bozulduğunu gördükçe bırakalım artık evlat edinelim derdi, bende 40 yaşıma kadar deneyeceğim olmazsa sonra düşünürüm derdim. Dediğim gibi de 40 yaşıma kadar mücadeleye devam ettim.
Artık ümidim kalmıştı. Evlat edinmenin bizim için en mantıklısı olduğuna karar verdim ve sosyal hizmetlere başvurduk. Uzun araştırmalar incelemeler sonrasında sıraya girdik. Sosyal hizmetlerden Temmuz ayında 1-1,5 yaşlarında üç çocuk var görmek ister misiniz diye telefon geldi. Apar topar gittik. İncelediğimiz çocuk dosyalarında bir tanesi bize mantıklı geldi ve çocuğu görmek üzere yuvaya gittik. Kıvırcık simsiyah saçlı, gamzeli bir çocuk 1,5 yaşında ama henüz yürüyemiyordu. Çok tatlıydı ama çok zayıftı, esmer güzeli bir çocuk, gel dedim kucağıma geldi omzuma yattı, kucakladı benim için çok duygusal anlardı, onunla biraz vakit geçirdik. Karar verip olumlu yada olumsuz 3 gün içinde cevap vermemiz gerekiyordu. Biz tatil için program yapmıştık ve bir gün sonra tatile gideceğimiz söyleyip tatil sonrasında kararımızı bildireceğimizi söyledik ve tatile gittik. Tabi tatil denirse, kafamız dolu alalım mı almayalım mı başka şanslarımızı mı kullanalım. Ama karar vermemiz gerekiyordu. İçimiz kıpır kıpırdı hep onu konuşuyorduk, keşke melek de yanımızda olsaydı diye ve sonunda karar verdik alacaktık meleğimizi. Bu çocuk bizim kaderimizdi. Gittiğimiz tatil yerinden alışveriş yaptık, bebeğimizin her türlü ihtiyacını aldık. Tatilden doğruca meleğimizi almak üzere yola çıktık, sosyal hizmetlerdeki çeşitli prosedürlerden sonra, kandil günü alıp evimize getirdik.
Kendim doğurmuş gibi ona bağlandım. Geleli 3 ay oldu sanki hep bizimleymiş gibi alıştık ona bir duysanız öğle güzel anne baba diyor ki, ona bakıp Allahıma şükrediyor. Kendim doğursam ancak bu kadar severdim herhalde.
Karnımda değil ama kalbimde büyüttüğüm bir meleğim var artık benim de..