Nöroloji - Beyin ve Sinir Hastalıkları Epilepsi......( Sara) Paylaşalım

arkadaşlar birde akupunkturu deneyin.ben 14 yıldır ilaç myoklonik epilepsi hastasıydım.depakin ve epdantoin kullandım.geçen yıl fibromiyalji hastalığım için akupunktura başladım.doktorum epilepsiyide iyileştiririm dedi.inanamadım ama son 6 aydır ilaçsız bir hayatım var

doktorun adını ve telefonunu alabilirmiyim özelden yazarsan sevinirim.yoksa yasak vermek biliyorsun
 
epileopsi ve Alzheimer hastalarına umut

Uluslararası Nöroteknoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Metin Tulgar, geliştirdiği teknikle beyin pilinde arıza riskini sıfıra indirip, kullanım süresini ömür boyu uzatarak sara ve parkinson hastaları ile felçliler için umut kaynağı oldu.

Hastalık veya kaza sonucunda deformasyona uğrayıp fonksiyonunu kısmen yitiren sinirleri, yapay tedavi sinyalleriyle uyararak tekrar aktif hale getiren beyin pilleri, ilaçlara dirençli epilepsi (sara), kronik depresyon ve alzheimer hastalığının tedavisinin yanı sıra, solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakım servislerinde kaybedilen hastaların yaşama döndürülmesi için kullanılıyor. Tamamı ABD'de üretilen beyin pilleri başta ABD olmak üzere Kanada ve Japonya ile Batı Avrupa ülkelerinde yaygın şekilde uygulanıyor. Türkiye'de ise, son birkaç yıldır İstanbul, Ankara ve İzmir'de nadiren uygulama yapılıyor ve hastalığın türüne göre 10 bin ile 50 bin dolar arasında değişen yüksek cihaz maliyetleri sebebiyle birçok hasta bu yöntemden yararlanamıyor. Türkiye'de ise ilk defa Prof. Dr. Metin Tulgar tarafından geliştirilen ve Tulgar-Implant adı verilen yeni beyin pili sistemi, beyin pillerinin 2 ve 5 yıl arasında değişen kullanım süresini ömür boyu uzatarak ve arıza riskini sıfıra indirerek uluslararası patent koruması altına alındı. Prof. Dr. Metin Tulgar ANKA'ya yaptığı açıklamada, geliştirdiği beyin pilinin vücut içine konulan kısımlarında hiçbir aktif elektronik devre elemanı ve pil bulunmadığını belirterek, böylece 5 santimetre çapındaki pili, 2 santimetre çapına indirdiğini kaydetti. Tulgar, "Özellikle çocuklarda cerrahi kolaylık sağlayan boyutça yüzde 80 küçülme yanında pillerin dışardan aktive edilmesini sağlayarak, ömrü dolan pilin değiştirilmesi için gereken cerrahi müdaheleyi de ortadan kaldırdık" dedi. ABD'nin bu alandaki patent süresinin dolduğunu ve şu anda dünyada beyin pilleri alanında patent sahibi tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Tulgar, ABD'de çok yüksek maliyetle üretilen pilleri, 6 bin 500 ve 17 bin 500 dolar arasında değişen fiyatlarla hasta tedavisinde kullandıklarını belirtti. Tulgar, ilk Türk yapımı beyin pili implantasyonunun 24 yıllık bir dirençli epilepsi hastası olan Hacı Ömer Güner'e başarıyla yapıldığını ifade ederek, "Ağır bir vaka olan hastamız gayet mutlu. Bu yöntemle, ilaçlarla tedaviye yanıt vermeyen ve klasik epilepsi cerrahisi uygulanamayan dirençli epilepsi hastalarına, beyine müdahale yapılmadan boyun bölgesine minik bir elektrot implante edilerek epilepsi nöbetlerinin sıklık ve şiddeti azaltıldı. Aynı yöntemle kronik depresyon ve alzheimer (demans) hastaları da tedavi ediliyor" diye konuştu. Beyin pilleri konusundaki çalışması nedeniyle İngiltere Cambridge'de bulunan Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından 2002 yılının bilim adamı seçilmesine karşın bugüne kadar görev yaptığı üniversitelerden beklediği ilgi ve desteği göremediğini söyleyen Tulgar, "Bütün imkansızlıklara rağmen yılmadım. Azim ve özveri ile çok çalışarak Amerika'da birkaç firmanın yüksek maliyetle ürettiği bu cihazı çok daha düşük maliyetle imal etmeyi başardım" dedi.
 
Kızlar, aranında epilepsi olup çocuğu olan varmı? bir problem yaşadınızmı? :CüvCüv::uhm:a.s.
 
benim annem epilepsi hastası .3 kardeşiz.kim hasta geçmiş olsun diliyorum......
 
Epilepsi (sar'a), tekrarlayan kronik (herhangi bir uyarı olmaksızın) havale episodları ile karakterize bir nörolojik durumdur. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce bir korku hissi gibi olağandışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir, bazen ağzı köpürebilir.

Epilepsi Hastasının Dikkat Etmesi Gereken Noktalar

*Düzenli ve dengeli beslenmelidir. Açlık kesinlikle olmamalıdır.
*Uzun süreli bilgisayar ve televizyon ile ilgilenmemelidir.
*Alkollü,asitli,kafeinli içeceklerden uzak durmalıdır.
*Aşırı derece yorulmamaya özen göstermelidir.
*Uykusuz kalmamalıdır.
*Motorlu araç kullanımı,yüzme gibi faaliyetlerde bulunmamalıdır. (Yüzme bir kişi denetiminde olabilir.)
*İlaçlar düzenli olarak her gün aynı saatte alınmalıdır.
*Sinir,stres,aşırı üzüntü, aşırı heyecan ve korkudan uzak durmalıdır.

Nedenleri

İskemik lezyon: Beyne giden kan akımı azaldığında (iskemi), beyin dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır. Bu da hücre hasarına ve epilepsi nöbetine yol açar.
Konjentinal malformasyon: Doğuştan gelen bozukluklar.
Gebelik döneminde annenin ilaç ve alkol alımı, bebeğin gelişimini etkileyecek mikrobik hastalıklar epilepsi nedeni olabilir.
Doğum sırasında oluşabilecek beyin zedelenmesi, kanaması, beynin oksijensiz kalması epilepsiye neden olabilir.
Doğum sonrası menenjit, beyin iltihabı gibi rahatsızlıklar epilepsiye neden olabilir.
Febril konvulziyon: Ateşe bağlı istem dışı şiddetli kasılmalar.
Enfeksiyon: Tüm vücudu etkileyen ya da şiddetli olan enfeksiyonlar Febril konvulziyon'a neden olabilir.
Troid hastalıkları: Troid bezi vücuttaki sıvı dengesinin kontrolünde önemli bir rol oynar. Sıvı dengesi ise Epilepsi eğilimini belirleyen bir faktördür. Genellikle troid sorununun tedavi edilmesiyle Epilepsi de düzelir.
Beslenme: Bazı insanlarda Epilepsi'nin nedeni olarak B6 vitamini eksikliği saptanmıştır.
 
Çeşitleri

Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.

Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Kırkın üzerinde nöbet tipi tanımlanmıştır. Herkes tarafından epilepsi veya sara dendiği zaman anlaşılan ve iyi bilinen tonik-klonik nöbetin yanısıra başkalarının hiç farketmeyeceği kadar hafif nöbet çeşitleri de vardır. Tanımlanmış bu mevcut nöbet tiplerine rağmen herkesin geçirdiği nöbet kendine özgü bazı farklılıklar gösterebilir. Bu durumlar bazı hastalarda epilepsi tanısının konulmasını güçleştirir ve çok çeşitli karışıklıklara neden olur. Ne yazık ki pek çok hastaya tanı konulamaz ve kendilerindeki problemin ne olduğunun açıklığa kavuşması yıllar alabilir. Bazı kişilerde ise başka bir bozukluğun yol açtığı belirtiler yanlış olarak epilepsi tanısı alabilir. Gelişen tanı yöntemleri sayesinde yanlış tanılar giderek azalmaktadır. Yeni yapılan sınıflandırmalar ile farklı nöbet isimlerinin ortaya konması konunun daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle aynı nöbet farklı isimlerle adlandırlabilir. Bu bölümde çok teknik ayrıntılara girmeden elden geldiğince geniş bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur; parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar). Yaygın başlangıç daha kötü ve şiddetli bir nöbet anlamına gelmez. Buradaki gruplama sadece nöbeti oluşturan nedenin farklılığı ile bağlantılıdır ve tibbi nedenlerle bu isimler verilmiştir.

Nöbet anında yaşananlar (nöbet belirtileri) beyin aktivitesindeki değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızla yayıldığına bağlıdır. Parsiyel nöbetler isminden de anlaşıldığı gibi beynin bir kısmından başlarlar. Elektriksel deşarj ya o bölgede kalır ya da beynin diğer bölgelerine yayılma gösterir. Jeneralize nöbetler (tonik-klonik, absans, ve myoklonik gibi çeşitleri vardır) tüm beyne yayılırlar.

Ne tür nöbet olduğunun bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü muhtemelen bu hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir

Basit Parsiyel Nöbetler

Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır, vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta yada kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonrada alt ekstremitelere(bacaklara) yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği bir çok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir

Kompleks Parsiyel Nöbetler

Yukarıda sözü edilen nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettiklerin şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler
 
B-Jeneralize Epileptik Nöbetler

Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkün. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v.b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.

Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, ardarda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir.

Belirtileri

Epilepsi belirtileri her kişide farklı seyreder. Belirtilerin hepsi görülmeyebilir.

*Kasılma
*Bilinç kaybı
*Bayılma
*Titreme, yere düşme
*Otururken uzaklara dalma
*Nefes darlığı, nefes kesilmesi
*Dokularda ve yüzde morarma
*Aşırı tükürük salgılanması
*İdrar kaçırma
*Hareketlerini kontrol edememe
*Kriz sonrası şaşkınlık, uyku hâli.

Tedavi

Epilepsi, mutlaka doktora başvurulması ve doktorun gerekli gördüğü sürece kontrol altında kalınması gereken bir hastalıktır. Bu durum, epilepsinin ömür boyu devam edeceği şeklinde algılanmamalı. Epilepsinin bazı türleri hasta belli yaşlara geldiğinde kendiliğinden tamamen düzelebilir ve ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir. Ancak bu kararı doktor vermelidir.

Nöbetlerin tekrarlaması ve status epileptikus hali, beyinde oksijensiz kalmaya bağlı bazı etkilere yol açabilir. Her nöbet bir sonrakinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Tedavisiz kalan küçük nöbet türlerinin bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşme olasılığı vardır. Bu nöbetlerde hastanın maruz kalabileceği merdivenden düşme, kişi sokakta ise trafik kazası, suda boğulma gibi tehlikeler vardır.

Bu nedenlerle epilepsiye mutlaka müdahale edilmelidir.. Epilepsinin en önemli tedavi şekli ilaç tedavisidir. Epilepside kullanılan ilaçlar beyin hücrelerinin aşırı uyarılma durumununa baskı uygulayarak nöbetlerin oluşunu engeller. Bu ilaçlar her gün, önerilen dozda ve saatlerde çok düzgün bir şekilde kullanılmalıdır. Doktor çocuğun yaşını, kilosunu, nöbet tipini göz önüne alarak ilaçları seçer. İlaçları düzenli ve doktorun tarif ettiği gibi kullanmak çok mühimdir. Kullanılan bu ilaçların hastalığı tamamıyla geçirmez ama nöbetleri engeller veya sayısını azaltır.

Epilepsi tedavisinin düzgün bir biçimde sürdürülmesi halinde de nöbetler devam edebilir. Tıbbın dev adımlarla ilerlediği dünyamızda hiçbir hekim epilepsili bir çocuğun anne-babasına tedavi ile nöbetlerin %100 kaybolacağını garanti edemez. Nitekim dünya istatistiklerine bakılacak olursa uygun tedavi şartlarında hastaların %60’ında nöbetlerin tümüyle ortadan kalktığı, %20’sinde tüm tedavi seçeneklerine rağmen nöbetlerin devam ettiği görülmektedir. Ebeveynlerin hiç aklından çıkarmamaları gereken bir nokta, epilepsi çağdaş tıbbi tedavi yöntemleriyle yeterince kontrol altına alınamıyorsa orta çağın büyücülük yöntemleriyle hiç durdurulamaz.

Halen ilaçla tedaviye cevap vermeyen belli epilepsi türlerinde ülkemizde cerrahi tedavi olanakları geliştirilmektedir.
 
İlkyardım

1-Kişi güvenilir bir yere yatırılır. Etrafındaki eşyalar çarpma tehlikesine karşı uzaklaştırılır.
2-Kişinin başı hafifçe alnından tutarak geriye doğru yatırılır solunumu açık olsun diye.
3-Ayakları hafifçe yüksek bir yere kaldırılır.
4-Başı yere çarpmasın diye el yardımıyla başı desteklenir.
5-Kesinlikle soğan, kolonya gibi şeyler koklatılmaz.
6-Kişinin hareketleri durdurulmaya çalışılmamalıdır. Bilinçsiz yapıldığından ne kadar uğraşılsa da bir yararı olmayacaktır.
7-Üzerindeki sıkı giysiler gevşetilir, çıkarılır.
8-Ayıltmak için uğraşmanıza gerek yoktur. Kişi yavaş yavaş kendine gelir.
9-Kişi kendine geldikten sonra yorgunluk, geçici olarak bilinç kaybı, sersemlik olabilir. Bu yüzden bir süre dinlendirilmelidir. Kendine geldikten sonra hastaneye götürülmelidir.
Not: Ağızdan köpük gelme durumu olduysa baş yan tarafa çevrilmelidir.
 
canım ben hastayım ,ama yıllardır bişey yok iyiyim çok şükür ama hamileyken ilça kullanmak zorundayım ya pek içim rahat değil,
annen nasıl durumu iyimi?
 
annnem beni felç hastasıyken vede tabi epilepsi hastasıyken doğurmuş.ve ozaman tegratolde kullanmıyormuş.tam 30 sene önceden bahsediyorum.nöroloji ve k.doğum dr.nun kontrolundesindir hamileliğinde heralde dimi.benim annemin durumu başka bakımsızlıktan olmuş uffff boşver.....sen güzel güzel raht hamileliğini geçir dr. kontrolunde.hayırlısıylada doğurursun.şimdiden teprikler...öpüyorum...:nazar:
 
teşekkür ediyorum canım, bende kullanıyorum en zararsızı oymuş zaten ,
inşallah sağlıkla kucağıma alırım bebişimi , annenede geçmiş olsun, Allahım şifalar versin
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Canım bende epilepsi hastasıyım
dr.la konuşursan sana doğru ilacı verecektir aslında çünkü ben en son kontrole gittiğimde
dr.ma gebelik düşünüyorum ve bu lacı artık kulkanmak istemiyorum dedim oda aslında kullansan daha iyi ama madem gebelik düşünüyodun ilacını değiştirelim dedi ve şimdi o ilacı kullanıyorum
bu arada geçmiş olsun
 
teşekkür ediyorum canım, bendekullanıyorum en zararsızı oymuş zaten ,
inşallah sağlıkla kucağıma alırım bebişimi , annenede geçmiş olsun, Allahım şifalar versin

Canım tegratolun kaçını kullanıyorsun sen ben kullanıyordum ama dr.hamileliği yasaklamıştı bu ilacı kullanırken :uhm:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
canım bende kullanıyorum, yarım sabah yarım akşam, ama zaten çok zor düzene girmişti, yıllarca hiçbir ilaç fayda etmemişti. Bırakmak çok riskli benim için , doktorum da olmaz dedi, işte böyle iyiyiz bebişimle şimdilik ama inşallah sağlıkla doğar ve büyür.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
canım bende kullanıyorum, yarım sabah yarım akşam, ama zaten çok zor düzene girmişti, yıllarca hiçbir ilaç fayda etmemişti. Bırakmak çok riskli benim için , doktorum da olmaz dedi, işte böyle iyiyiz bebişimle şimdilik ama inşallah sağlıkla doğar ve büyür.

Analadım sende benim gibi kullanmışsın ilacı benimde hala düzensiz dr.benimde istemedi değişmesini ama ben ısrar edince çok tamam dedi ben .... zararlı olduğunu biliyorum gebelikte yani benim dr.öyle demişti en azından
umarım sağlıklı bir beşin olur moral bozma sen dr.kontrolu altındasın nasılsa içini ferah tut
 
Son düzenleyen: Moderatör:
ben de epilepsi hastasıydım.

ilkokul 4 teyken belirtileri ortaya çıktı yaklaşık 8 yıl boyunca nöbetlerim devam etti.

grand mal türü nöbet geçiriyordum ve benim de ilacım

en son nöbetimi 1999 da geçirdim ve o yıldan beri hiç geçirmedim bir daha

hiç umutsuz olmayın nöbet ertesi bilincim açık olmuyordu haliyle nöbet sırasında da dışarıdan bir etkiyi hissetmiyordum

çok zor bir hastalık ama geçmeyecek bir hastalık değil

ama işte tek çare düzenli ilaç tedavisi galiba.

en büyük korkularımdan biriydi eeg çektirmek sanki yapay bir nöbet geçiriyordum çok zor günlerdi :çok üzgünüm:

ilaçlarınızı ihmal etmeyin Tanrı dan acil şifa diliyorum bu hastalık gitsin bedenlerinizden a.s.

çünkü epilepsinin zorluğunu yaşamayan bilemez
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Allahım tüm hastalara şifalar versin, çok zor,
ben 2-3 doktora daha sordum, ilaçta sorun yok devam et dediler , inşallah bişey olmaz kuzuma
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bende epilepsi hastasıyım.Bende beb....ek istiyorum ama doktorum olmaz dedi.Aldırmak zorunda kalırsın dedi.Ben hiç bebek sahibi olamayacakmıyımsenağlama.İyleşecegimde yok zaten.İnşallah senin saglıklı bir bebegin olur.Lütfen bizi haberdar et.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X