Ensar Vakfı Başkanı'ndan Karaman açıklaması

Sadece Ensar vakfı mı suçlu olan
Nasıl çocuklar yetiştiriyoruz yani başına kötü bir olay gelen çocuklardan 45 te bir mi aileye güvenip açılma
Ve toplumun soran sorgulayan doğruların en iyi kavrandığı yaşta dinin değişmez katı gerçekleriyle yüz yüze bırakılması ne kadar yargılıyor
Bizim seçtiğimiz vekiller bizim çocuklarımızın nasıl koruyup sahipleniyorlar
Nasıl bir bakan çıkıp bu kadar pişkin olabiliyor
 
Eğer anne baba hayattaysa çocuklar anne babalarının kanatları altında uyumalı.

Bir yere gonderecekse sıkı denetim içinde olmalı. Çocuğunu iyi tanımalı. Hal ve hareketlerinde ki değişikliği fark edebilmeli.

Daha öncede yazmıştım kaç defa ; dini eğitim ya da okullarda nerede olursa olsun kamera sistemi gelistirlmeli. Kamerasına yer kalmamalı. Hala neden yok , hukuk dışı bir durum ki ihmal ediliyor anlayamıyorum.

Ve hatta abartıyorum , wc nin kapı dışına da konulmalı.
Çok çok çok kötü bir zamandayız. Çocuklarımızı kısıtlamak olmuyor , dışarıya yollamak olmuyor.

Bu adam sorumlu mu sorumlu tabi ki. En çok kizanlardan , kahrolanlardan biriyim.
Bu kadar iclendigim bir durum olduğu için bizzat gördüm. Adam gerçekten bir yudum şu icemiyor üzüntüden..

Maalesef ki her yerde böyle kişiler çıkabiliyor denilemiyor. Denetimsizlik ilk akla gelen oluyor. Kaç hayat altüst oldu
 

Ben vakfı suçlu buluyorum maalesef
Denetim olsaydı, takip olsaydı bu iş bu hale gelmezdi
Üstelik bu vakfın çatısı altında olan ilk olay değil bu
2008 de bir kız çocuğunun hamile kalmasıyla yaşanan bir korkunç ihmalleri daha var
Denetim konusunda haklısınız, her yer, her okul yatılı, günü birlik fark etmez çok sıkı denetimde olmalı
Bu konu ilk haber olduğunda ki ile aynı fikrim, 1. derece suçlu çocukların aileleri ama kurumdaki gevşekliği inkar edemeyiz, bundan mağdur olan 45 çocuk var, iş ayyuka çıkmış, illa ki bunu gören, hisseden birileri vardı, adamın biri gece girip çocuklarla yatıyor, bin tane iş çeviriyor, koca okulda yalnız mıydı bu adam, tabi ki değildi, birileri buna göz yumdu orası kesin.
 
Ne yapacağımızı bilemez hale geldik açıkçası. Dışarıda kurumlar yeterince tedbir almıyor tek yapabildiğimiz elimizden geldiğince çocukları korumak. Orta okulda beden hocamız vardı. Bir sınıfın kızlarını toplayıp spor salonuna sizinle burda ders yapacağız demiş. Erkekler bahçede top oynarken kızlar kasa üstünden takla atıyor. Hoca da kalçalarından tutup yardim (!)etmiş. Bunu anlatan benim arkadaşım. Hocadan oldum olası hoşlanmadığımdan beden derslerine bahane bulup girmemiştim ben. Ama oluyor yani. Çocuklarımın nasıl öğretmenlerle karşılaşacağını bilemiyorum. Kpss de yüksek puan olan öğretmen oluyor. Kimi ruh hastası kimi pedofili. Mülakat yapılsın dicem o zaman da getirip psikologlar yapmıyor mülakatı. Malum nasıl geçildiği. Karaman daki adam (!) da sınıf ogretmeniymis. 6 9 yaş çocuklarının teslim edildiği pedofili bir sınıf öğretmeni. Sen bir ana sen bir baba diye şarkılar soylettiriyordu belki de kimseye güvenim kalmadı. Tek yapabildiğim elimden geldiğince çocuklarımı korumak. Ve dua etmek. Rabbim tüm çocukları korusun.
 

Hayır ben böyle bir ülkede hala özel kurumlardan itina beklemeyi saçma buluyorum sadece. Yoksa kurumun suçu apayrı. Koskoca devlet o kurumda ne olup bitiyor sorgulamıyorsa ben o kurumu suçlayamam. Benim halk olarak bu muhatabım ensar vakfı değil. Türkiye cumhuriyeti. Sürekli şu ensar vakfı kapatılsın muhabbetini gereksiz buluyorum. Çünkü ben aslında çocukların ailelerinden bağımsız olarak arkadaşlarıyla bu tarz yatılı etkinliklerde bulunmaları gerektiğini düşünüyorum. Psikolojik gelişimleri açısından önemli. Çok fazla çocuk genç de evdeki mutsuzluktan imkansızlıklardan bu vakıflara sığınıyor. Devletin el atıp farklı çözümler bulması gerekli.

Dediğim gibi tek sorun vakıf değil. Yatılı okullar çocuk esirgeme kurumları vakıf harici bir sürü kurum var.
 
Benim kizim da subyan mektebine gidiyor hic boyle seyler ogretmiyorlar. 9 da gidip aksam 5 te dönüyor yarim saat kuran ve dua dersleri var diger saatler bildigimiz kres etkinlikleri geziler vs.
 
Ben de hic cehenmem vs dedigini duymadim. Sure ezberliyolar alt tarafi bir de arap alfabesi öğretiyorlar. Ingilizce dersleri de var. Çevremdeki butun subyan mektepleri de boyle ki ben menbaindayim Fatih'te oturuyorum. Neredeyse hepsini tek tek gezip icimin sindigine verdim.

Illa ki merdiven altlari vardir. Ama hepsi oyle demek abesle istigal.
 
Benim kizim da subyan mektebine gidiyor hic boyle seyler ogretmiyorlar. 9 da gidip aksam 5 te dönüyor yarim saat kuran ve dua dersleri var diger saatler bildigimiz kres etkinlikleri geziler vs.

Biraz bişiler okudum da her cemaatin ayrı sübyan mektebi varmış. Haliyle eğitimleri de farklıdır. Üç dört ayda kuran okumaya başladı bizim kız. Dört yaşında çocuk günde yarım saatte o kadar ilerleyemez.

Benim bahsettiğim tarzda eğitim vermeseler dahi çocukların latin alfabesinden önce hatta hemen önce arap alfabesi öğrenmesini doğru bulmuyorum. Sure ezberletsinler falan filan ama kuran öğretmek ana okulu ya da ilkokul döneminde çocukların kafasının karışmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum.
 
Benim iki büyük oğlum okuldan önce gittiler öğrendiler kuran okumayı. İkisi de okuldan önce türkçe okuma yazmayı öğrenmişti. Pek engel olmuyor diye düşünüyorum ben. En azından ben okuma yazma konusunda hiç sıkıntı çekmedim çocuklardan yana.
 

Ben okula gitmeden öğrenmiştim okuma yazmayı da öğrenmiştim onla beraber. Zaten biraz değişik bi çocuktum tabi de bana zeka geliştiryomuş gibi geliyo zor bi alfabe olduğu için. Bu arada inanmıyorum şu an hiçbi şeye
 
Bence isteyen kundakta dini eğitime başlasın, bana dokunmaz, ama evinde kendi versin eğitimi çok mu zor, çocuk başka türlü sosyalleşsin, dini eğitimi evinde alsın. Çocuk belli bir yaşa gelip de beyni mi yıkanıyor gerçek din mi öğretiliyor din ayağına suistimal mi ediliyor bunu ayırt edeceği vakit dışarıda alsın ne eğitim alıyorsa. Ki bence bu da üniversite çağı ancak. İlle din dua öğretilecekse her şekilde öğretilir. Din eğitiminin böyle kurumlarca verilmesi bence asıl denetimsizliği getiren. Din varsa işin içinde pek çok aile kondurmuyor kendi çocuğuna bile inanmıyor. Devlet dokunmuyor. Veli şüphelenmiyor. Neticede herkes, halkımız burada konuşanlar kadar bilinçli değil, gerçekten değil. Ellerinin altında koca bir kitap var insanların inandıklarını söyledikleri, okusunlar önce kendileri doğrusunu öğrensin sonra çocuğun yaşına göre versinler evde dini eğitimi.. ille dindar çocuk yetiştirmek isteniyorsa yetiştirilir. En azından kimse kimsenin dinini alet ederek kimseyi kullanamaz. Katılmayabilirsiniz ama bence böyle. Tabi ki başka kurumlarda da oluyor ne yazık ki ama din meselsi işin içine girince bu vakıflar dokunulmazlaşıyor, denetlenmiyor resmen bunlar bizden denilerek... oysa din suistimale çok açık bir konu..
Ayrıca din eğitimi kadar çocuklara önce taciz eğitimi vermek lazım. Tecavüze kadar çocuklar ne olup bittiğini anlamıyor bile. Nerelerine dokululmamalı bilmeli çocuk. Bir birey olduğunu, başının okşanması dışındaki okşamaları sevmeleri anne babasına söylemesi ve izin vermemesi gerektiğini, öğretmen de olsa kucağına oturmaması gerektiğini bunlar olursa ne yapması gerektiği vs... çocuklarınızı korkutmadan bu eğitimi de verin ne olur... Sizin ortama güvenmenizin yanında bu eğitime de ihtiyaç duyabilirler..
 
Araştırılması lazım gonderilmeden önce. Yoksa bunu yapan bir sürü kişi var da kim nasıl yapıyor çok önemli. Eşim ellerinde sopalar zorla öğretirler falan diyordu. Halbuki bulduğum yer değil sopa, çocuklara bağırmıyorlar bile. Arastirarak en iyisini yapmışsınız siz de.
 
Dileyen aile dilediği eğitimi verebilir , bunun için kurumlardan da yardım alabilir .
Eşim lisanslı futbolcu ama oğlum futbol okuluna gidiyor . Disiplin ve takım çalışması , sosyalleşme vs ... için
Kuranı kerimide doğru okuyoruz ama bunu da öğretmen disiplini ve arkadaşları ile beraber öğrenmesini uygun gördük.

Burada mesele kaç yaşında çocuğa , ne zaman ne eğitimi verilebilir değil , olmamalı da .
Mesele eğitimi destekleyen kurum, okul,kurs,vakıf ... bunların güvenilirliliği. Burada hem devletin ilgili birimlerine hem de aileye düşen sorumluluk çok.
 
Ben sadece suistimale çok ama çook açık bir konu ve her aile burada fikrini yazanlar kadar bilinçli değil diyorum. Çocuk da elbet sosyalleşecek ancak aile içi faaliyetler de önemli olduğuna göre çocukla geçirilen vakit de böyle değerlendirilebilir. Fikrim bu yönde.. çünkü bu ülkede din sözkonusu olduğunda denetim yok ve birilerinin vicdanına insafına emanet ediliyor çocuklar. Aileler de ne kadar araştırsa da yetersiz kalabilir. Çünkü bu kurumlar denetimsiz, bir de birileri, her olayda daha da cesaret buluyor sanki azalacağına çogalıyor..
 
Son düzenleme:

Bir önceki mesajınızı okumamıştım , cevabım mesajınızın üstüne gibi olmuş ama geçmiş sayfalardaki konuşmalara istinaden yazmıştım.

Bende söz konusu dini eğitim olunca "o yaştaki çocuk" söylemine karşıyım . Ki bunu vurgulamak için iki farklı örnek verdim kendi oğlumdan . Oğlum ileride şuan okuluna gittiği futbol ve tenisten nefret edebilir , belki buna yatkın da değildir . Ama bulunduğumuz ilçe şartlarında onu spora teşvik etmek adına bir tercih yaptık . Henüz kendi tercihi ne o bile net bilmiyor . İlerde şekillenecek . Ama her şeyi ilerde şekillenecek diye ileriye atamayız .
Din eğitimi de böyle . Geçen gün bir haber paylaşıldı burada , ateist bir aile çocuklarının din eğitimi almasını istemedikleri için açtıkları davayı kazanmıştı. Doğru bir karar . O ailede ilerde şekillenmesini beklemek istememe hakkına sahip .
Her türlü eğitim doğru verildiği takdirde ileriyi beklemeden verilebilir.
Bakın biz daha çocuklarımıza "cinsel kimlikleri" üzerine erken yaşta konuşma tabusunu yıkamadık . Oysa bu eğitimde verilmeli.
Okullarda seminerler verildi , özel bölgelerime dokunma adı altında animasyonlar izletildi çocuklara .
Her konu yetkin ve pedogojik bilinç düzeyine sahip eğitimcilerle çocuklara verilebilir . İş ki bu devlet ve aile tarafından tam teşekküllü gözetim altında olsun.
Zaten şuan ki manzarada eksik kalanda bu . Komik değil mi ? Asıl olması gereken kısım eksik , geri kalan ne varsa var .

Şu noktada size katılıyorum . Her ne eğitimi olursa olsun ,ister yaz kuran kursu , ister yüzme kampı ... Belli bir yaşa kadar "yatılı" , evden tamamen uzaklaşacağı ortamlar , madem yeterli denetlenmiyor ; o zaman çocuklar birileri yanında kalmamalı . Çünkü bu ailenin çocuğun hareketlerini gözlemleme ve ters giden bir durumda hemen müdahale etme şansını sıfırlar .
 
Çocukların daha özgüvenli yetiştirilmesi lazım. Vücuduna dokundurtmamayı öğrenmesi lazım. . Gerekiyorsa okul rehberlik servisleri yoğun şekilde çalışacak. Okullarda öğretilmeli bu daha minicikken. Çünkü anne babalar çoğunlukla böyle şeylere ihtimal vermedikleri çin çocuğa da bahsetmiyorlar. Ki bizim toplumda herkes herkesin çocuğunu sevdiği için çocuk anormali ayırt edemiyor.

Bu konuda insiyatif ne aileleri bırakılabilir ne de özel kurumlara öğretmenlere. ben En büyük suçu anne babalarda buluyorum. Anne baba kendi öz çocuğunun başına gelenleri anlayamıyorsa vakıftan da çok bir şey beklenmemeli. Tehlike her yerde. Çocuğumu oraya götürmem buraya götürmemle bitmiyor. Ben neden çocuğumu kısıtlayayım aktivitelerinden?

Artvindeki olayda 2004 yılından bugüne kadar adam tacizlerine devam ediyor. Bugüne kadar kimse ağzını açamıyor bu naısl bir ezik çocuk yetiştirmektir. Nasıl bir baskıdır. Çocuk öğretmenin kendisine istemsiz dokunduğunu ailesine anlatamıyor. Bildiğimiz aynı adam aynı okulda minimum 12 yıldır tacizlerine devam ediyor. O okulda hiç mi rehber öğretmen yoktu? Hiç mi çocukları alıp karşısına konuşmuyor? Rehberlik öğretmenleri sadece yaramaz çocukların disiplenden önceki son durağı haline gelmiş artık.

Burda defalarca okuduk bu tarz şeyler yaşayan kadınlar yazmıştı geçmişinde amca dayı abi öğretmenden gelen tacizleri. HAla sesini çıkaramayanları belki de sırf sesini çıkaramadığı için başka tacizlere sebep olanları.

Çok darma duman yazıyorum ama çok sinirliyim bu konuda. İnsanların ensar vakfı kapatılsın diyiye sosyal medyada yaptıkları iki yüzlü paylaşımlara da sinirliyim. Birilerinin vakfı savunmasına daha sinirliyim. MEseleyi vakfa indirgeyip sığlaştırmaya lüzum yok..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…