İstanbulda belediyeye ait tüm yüzme kursları karma. 13ü geçince yetişkin sınıfına girmeleri gerekiyor o zaman ayrılıyorlar. Benim kardeşim şu an bir kulüpte lisanslı yüzücü zamanında belediyede yetişti. 15 yaşında karma kulüp. Bi kızla bi çocuk sevgili oldu diye kulüpten atıldılar. Karma olması lakayıtsızlık getirmiyor aslında.
Ensar vakfının kapatılması çözüm olacak mı bilmiyorum. Çocukları yatılı evlere aileler göndermemeye başlarsa zaten bu olaylar bu hale gelmez. Çünkü tek sorun ensar vakfı değil. Çocuk esirgeme kurumunda da oluyo bu tecavüzler.
çocukları bi yerlere göndermemek sakınmak saklamak değil çözüm. Çocuk esirgeme kurumdakiler ne olacak o zaman? Hadi biz göndermeyelim ya onlar? Devletin büyük eksikliği var. Öğretmenler ve kurumlar didik incelenmeli.
Tüm suçu ensar vakfında bulamıyorum. Beticede özel bir vakıf öğretmen çalıştırıyor. Aile bakanı haklı. Tek kişinin yaşattığı pislikten vakıf sorumlu tutulamaz. Ama bunu bir bakanın telaffuz etmesi kadar çirkince bir şey yoktu. Çünkü Vakıf sorumlu değil ama artvin karaman vs yaşanan tüm çirkinliklerden bakan sorumluydu.
Ne yapacağımızı bilemez hale geldik açıkçası. Dışarıda kurumlar yeterince tedbir almıyor tek yapabildiğimiz elimizden geldiğince çocukları korumak. Orta okulda beden hocamız vardı. Bir sınıfın kızlarını toplayıp spor salonuna sizinle burda ders yapacağız demiş. Erkekler bahçede top oynarken kızlar kasa üstünden takla atıyor. Hoca da kalçalarından tutup yardim (!)etmiş. Bunu anlatan benim arkadaşım. Hocadan oldum olası hoşlanmadığımdan beden derslerine bahane bulup girmemiştim ben. Ama oluyor yani. Çocuklarımın nasıl öğretmenlerle karşılaşacağını bilemiyorum. Kpss de yüksek puan olan öğretmen oluyor. Kimi ruh hastası kimi pedofili. Mülakat yapılsın dicem o zaman da getirip psikologlar yapmıyor mülakatı. Malum nasıl geçildiği. Karaman daki adam (!) da sınıf ogretmeniymis. 6 9 yaş çocuklarının teslim edildiği pedofili bir sınıf öğretmeni. Sen bir ana sen bir baba diye şarkılar soylettiriyordu belki deİstanbulda belediyeye ait tüm yüzme kursları karma. 13ü geçince yetişkin sınıfına girmeleri gerekiyor o zaman ayrılıyorlar. Benim kardeşim şu an bir kulüpte lisanslı yüzücü zamanında belediyede yetişti. 15 yaşında karma kulüp. Bi kızla bi çocuk sevgili oldu diye kulüpten atıldılar. Karma olması lakayıtsızlık getirmiyor aslında.
Ensar vakfının kapatılması çözüm olacak mı bilmiyorum. Çocukları yatılı evlere aileler göndermemeye başlarsa zaten bu olaylar bu hale gelmez. Çünkü tek sorun ensar vakfı değil. Çocuk esirgeme kurumunda da oluyo bu tecavüzler.
çocukları bi yerlere göndermemek sakınmak saklamak değil çözüm. Çocuk esirgeme kurumdakiler ne olacak o zaman? Hadi biz göndermeyelim ya onlar? Devletin büyük eksikliği var. Öğretmenler ve kurumlar didik incelenmeli.
Tüm suçu ensar vakfında bulamıyorum. Beticede özel bir vakıf öğretmen çalıştırıyor. Aile bakanı haklı. Tek kişinin yaşattığı pislikten vakıf sorumlu tutulamaz. Ama bunu bir bakanın telaffuz etmesi kadar çirkince bir şey yoktu. Çünkü Vakıf sorumlu değil ama artvin karaman vs yaşanan tüm çirkinliklerden bakan sorumluydu.
Ben vakfı suçlu buluyorum maalesef
Denetim olsaydı, takip olsaydı bu iş bu hale gelmezdi
Üstelik bu vakfın çatısı altında olan ilk olay değil bu
2008 de bir kız çocuğunun hamile kalmasıyla yaşanan bir korkunç ihmalleri daha var
Denetim konusunda haklısınız, her yer, her okul yatılı, günü birlik fark etmez çok sıkı denetimde olmalı
Bu konu ilk haber olduğunda ki ile aynı fikrim, 1. derece suçlu çocukların aileleri ama kurumdaki gevşekliği inkar edemeyiz, bundan mağdur olan 45 çocuk var, iş ayyuka çıkmış, illa ki bunu gören, hisseden birileri vardı, adamın biri gece girip çocuklarla yatıyor, bin tane iş çeviriyor, koca okulda yalnız mıydı bu adam, tabi ki değildi, birileri buna göz yumdu orası kesin.
Benim kizim da subyan mektebine gidiyor hic boyle seyler ogretmiyorlar. 9 da gidip aksam 5 te dönüyor yarim saat kuran ve dua dersleri var diger saatler bildigimiz kres etkinlikleri geziler vs.Nasıl eğitim verdiklerini görüyorum. Yakın bir arkadaşım kızını sübyan mektebine verdi bu yıl. Çocuk yüzde binbeşyüz değişti. Geçen annesi geç gelecek diye ben aldım servisten dilinde bir ilahi ama ilahi demeye bin şahit lazım. Bildiğin ağıt. Oturdum ona köpek uçmak istemiş şarkısını öğrettim.
Yine bir gün üzerimde göğüs dekolteli bir bluz var. Kucağımda oturuyor bebe. Döndü "teyze sen cehennemde yanacaksınız biliyor musun, çok üzülüyorum senin için" dedi. Çocuklara böyle saçma sapan şeyler öğretiyorlar. Dört yaşında bunlar, bebek daha...
Havuzda çocuğunuza yüzme öğretirken dokunan adamdan daha çok ruhsal zarar veriyor bu okul demeye bin şahit gereken kurumlar çocuklarınıza. Yazık...
Ben de hic cehenmem vs dedigini duymadim. Sure ezberliyolar alt tarafi bir de arap alfabesi öğretiyorlar. Ingilizce dersleri de var. Çevremdeki butun subyan mektepleri de boyle ki ben menbaindayim Fatih'te oturuyorum. Neredeyse hepsini tek tek gezip icimin sindigine verdim.Bilmiyorum bizimkilere cehennem kavramından bahsetmiyorlar biz de öyle. O daha çok aileyle ilgili bi durum zira bu egitimi veren kişilerin hadiste gecen korkutmayın müjdeleyiniz sözüne göre davranmaları gerekir. Ben çok araştırıp öyle gönderdim. Hiç de pişman olmadım.
Benim kizim da subyan mektebine gidiyor hic boyle seyler ogretmiyorlar. 9 da gidip aksam 5 te dönüyor yarim saat kuran ve dua dersleri var diger saatler bildigimiz kres etkinlikleri geziler vs.
Benim iki büyük oğlum okuldan önce gittiler öğrendiler kuran okumayı. İkisi de okuldan önce türkçe okuma yazmayı öğrenmişti. Pek engel olmuyor diye düşünüyorum ben. En azından ben okuma yazma konusunda hiç sıkıntı çekmedim çocuklardan yana.Biraz bişiler okudum da her cemaatin ayrı sübyan mektebi varmış. Haliyle eğitimleri de farklıdır. Üç dört ayda kuran okumaya başladı bizim kız. Dört yaşında çocuk günde yarım saatte o kadar ilerleyemez.
Benim bahsettiğim tarzda eğitim vermeseler dahi çocukların latin alfabesinden önce hatta hemen önce arap alfabesi öğrenmesini doğru bulmuyorum. Sure ezberletsinler falan filan ama kuran öğretmek ana okulu ya da ilkokul döneminde çocukların kafasının karışmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum.
Biraz bişiler okudum da her cemaatin ayrı sübyan mektebi varmış. Haliyle eğitimleri de farklıdır. Üç dört ayda kuran okumaya başladı bizim kız. Dört yaşında çocuk günde yarım saatte o kadar ilerleyemez.
Benim bahsettiğim tarzda eğitim vermeseler dahi çocukların latin alfabesinden önce hatta hemen önce arap alfabesi öğrenmesini doğru bulmuyorum. Sure ezberletsinler falan filan ama kuran öğretmek ana okulu ya da ilkokul döneminde çocukların kafasının karışmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum.
Araştırılması lazım gonderilmeden önce. Yoksa bunu yapan bir sürü kişi var da kim nasıl yapıyor çok önemli. Eşim ellerinde sopalar zorla öğretirler falan diyordu. Halbuki bulduğum yer değil sopa, çocuklara bağırmıyorlar bile. Arastirarak en iyisini yapmışsınız siz de.Ben de hic cehenmem vs dedigini duymadim. Sure ezberliyolar alt tarafi bir de arap alfabesi öğretiyorlar. Ingilizce dersleri de var. Çevremdeki butun subyan mektepleri de boyle ki ben menbaindayim Fatih'te oturuyorum. Neredeyse hepsini tek tek gezip icimin sindigine verdim.
Illa ki merdiven altlari vardir. Ama hepsi oyle demek abesle istigal.
Ben sadece suistimale çok ama çook açık bir konu ve her aile burada fikrini yazanlar kadar bilinçli değil diyorum. Çocuk da elbet sosyalleşecek ancak aile içi faaliyetler de önemli olduğuna göre çocukla geçirilen vakit de böyle değerlendirilebilir. Fikrim bu yönde.. çünkü bu ülkede din sözkonusu olduğunda denetim yok ve birilerinin vicdanına insafına emanet ediliyor çocuklar. Aileler de ne kadar araştırsa da yetersiz kalabilir. Çünkü bu kurumlar denetimsiz, bir de birileri, her olayda daha da cesaret buluyor sanki azalacağına çogalıyor..Dileyen aile dilediği eğitimi verebilir , bunun için kurumlardan da yardım alabilir .
Eşim lisanslı futbolcu ama oğlum futbol okuluna gidiyor . Disiplin ve takım çalışması , sosyalleşme vs ... için
Kuranı kerimide doğru okuyoruz ama bunu da öğretmen disiplini ve arkadaşları ile beraber öğrenmesini uygun gördük.
Burada mesele kaç yaşında çocuğa , ne zaman ne eğitimi verilebilir değil , olmamalı da .
Mesele eğitimi destekleyen kurum, okul,kurs,vakıf ... bunların güvenilirliliği. Burada hem devletin ilgili birimlerine hem de aileye düşen sorumluluk çok.
Ben sadece suistimale çok ama çook açık bir konu ve her aile burada fikrini yazanlar kadar bilinçli değil diyorum. Çocuk da elbet sosyalleşecek ancak aile içi faaliyetler de önemli olduğuna göre çocukla geçirilen vakit de böyle değerlendirilebilir. Fikrim bu yönde.. çünkü bu ülkede din sözkonusu olduğunda denetim yok ve birilerinin vicdanına insafına emanet ediliyor çocuklar. Aileler de ne kadar araştırsa da yetersiz kalabilir. Çünkü bu kurumlar denetimsiz, bir de birileri, her olayda daha da cesaret buluyor sanki azalacağına çogalıyor..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?