Çok gereksiz bir önemseme ve hassaslık var üstümde bu hayata göre, kendime ediyorum hep.. Sorsan ben bunun doğru olduğuna inanıyorum aslında ama bu dünya öyle değil ve bu yüzden dünyayı sevmiyorum.
İnsanların genel olarak yaşadığı şeyler sadece hayata uyum sağlamak zorunda olmaktan kaynaklı, kendi duygularını bir kenara bırakıp kısasa kısas hareket etmek gibi geliyor bana, mecburiyet. Ben de inatçıyım biraz, hep iki yüzlü geliyor hayat bana, hayır olması gereken bu değil, ben böyle kalmak istiyorum ama madem rahat edemicem gidiyorum gibi bir atar yapıyorum sanki kendi içimde :)) Ama hayat ittire kaktıra öğretiyor işte bir şeyleri. Nolacak bilmiyorum, ya kırılmamayı öğreneceğim, ya maske takıp bir çok şeyi derinlere gömeceğim... Şuana kadar hayatıma giren kimse "o" değildi bunu anladığımı düşünüyorum, ya da zamanı değildi.. Doğru insan da bana ders verecek insan da bir şekilde hayatıma girecektir engel olamayacağım, kaçış yok hep buna inandım :)
Bilmiyorum aşık olmayalı çook uzun süre oldu, kısa bir süre ilişkim oldu o arada, belki değişmişimdir biraz.. Bazen bi durumu uzun süre sonra yaşayınca farkediyorum vay be değişmişim diye :)
Ben de çok tartışma dinledim küçükken.
Ben seviyorlar biliyorum ama, babam çok sessiz sakin, sevgisini pek göstermez uzaktır.. Davranışlarıyla biraz işte.
Annem aşırı korumacı, baskıcı, tahammülsüz, öfkeli, kırıcı, daima o haklı, sözlerimi sürekli yanlış(kötü) anlayan vs. vs... Büyüdükçe azalsa da çok rahatsız oluyorum olduğunda, bazen iyiyken aklıma gelmese de varlar.. İşe girersem daha iyi olacak, ben kendime baktıkça daha düzgün bir iletişim oluyor gibi. Sevgi de gösterdi ama ben hiç karşılık veremedim, içimden gelmedi, bende de soğuk bir duruş var. Dua ediyorum ileride çocuğumu çok zorlayacaksam ben de böyle olacaksam Rabbim nasip etmesin diye. Biri çıkar ne var bunda amma hassasın büyütüyorsun der belki ama böyleyim işte...