Merhabalar tatlı hatunlar,
Bu sıralar kendimde, daha önce yaşamadığım bir hal deneyimliyorum.
Böyle yaparsam, şöyle yaparsam insanların bana olan tutumları değişir mi gibi saçma bir düşüncede oluyorum neredeyse attığım her adımda, yaptığım her şeyde.
Atıyorum mesela instagrama hikaye koydum, 'Ay acaba basit bir hikaye mi oldu, kaldırsam mı' diye kendimi darlayıp duruyorum.
Kendimi, yaptıklarımı fazla eleştiriyorum. Kendime karşı fazla memnuniyetsizim yani şu sıralar.
Böyle anlatınca dertsiz başıma dert yaratıyormuşum gibi durdu ama ciddi anlamda canımı sıkıyor bu durum.
Biliyorum geçici bir dönem. Sebebini anlayabilmiş değilim.
Sizce hızlıca bu dönemden nasıl çıkabilirim?
Bence şöyle şöyle yap diyebileceğiniz şeyler var mı?
Benim yaşlarımda olduğunu düşünüyorum. Daha iyi algılayabilirsin yazacaklarımı.yorum yapıcam şimdi ama acaba “benden başka uğraşın yok muaaaa” ayarı yer miyim...
bence de etkilendiğin kişiyi etkilemek istediğin için farklı davranıyorsun.
Teşekkür ederim harika yorumun için :)Gayet normal bir durum düşünmeniz, şu sanal ortamda bile konularınızla ilgilenen, kaç insan varmış yorumlara bakarsak.Duruşunuzu takdir ettim,hiç bozmayın.Standart olmak zorunda değilsiniz,değiliz
Benim yaşlarımda olduğunu düşünüyorum. Daha iyi algılayabilirsin yazacaklarımı.
Birkaç yorum üstte dediğim gibi, sosyal medya benim nazarımda önemli bir platform.
Hocalarım, farklı ülkelerdeki gelecekte meslektaşım olacak insanlarla bir etkileşim içindeyim. Bir network oluşturuyorum kendime.
Tabii ki prestij sağlayacak paylaşımlar yapmaya gayret ediyorum.
Olayı tamamen hoşlandığım bebeye indirgemek de ne bileyim biraz şey geldi.
Sadece goygoy yaptığım arkadaşlarım, hoşlandığım çocuk ekli olsa rahat rahat 'Bebek'te 3-5 tur atarım' modunda hikayeler, gönderiler paylaşırdım herhalde :)
Geçen yazdım, sildim şu yazının bir benzerini ama Anna kendine pek toz kondurmadığı ve saldırı olarak algılayacağı için yazmadım. Anna ile yaşlarımız yakın ama özgürlük gibi konulara bakış açımız çok başka. Farklı perspektifliklerden bakıyoruz ve ben Anna'ya buradaki konu ve tavırlarından baktığım zaman henüz kendini bulamamış bir genç görüyorum. Henüz hayatı tanımıyor. Benim hayatım, benim seçimlerim diyor; doğru. Fakat, seçimlerini hayatını yanlış etkileyecek şekilde yaşıyor.Annacim prestiji imaji bu kadar önemsiyorsan sosyal medya paylaşımlarının otesinde reel hayatina da dikkat etmelisin.
Hayatini kim ne derece biliyor bilemem ama erkekler ve seksteki hizin cevrende biliniyorsa istedigin prestije kavusman biraz zor.
Genc bir kadinsin, tabii ki erkekler de olacak hayatinda, seks hayatin da olacak. Ama sen bunu özgürlüğünu bagimsizligini guclulugunu gostermek icin haddinden fazla abartarak yasiyorsun diye dusunuyorum. Ve maalesef ki hele ki senin kadar genc yasta bu hiz istediginin aksi yonunde imaj yaratir sana.
Akademik olarak veya kariyer olarak başarılı olabilirsin ama gunun sonunda prestijini adinin basindaki unvanlar degil reel hayatin belirler. Hoslansak da hoslanmasak da toplumun gerçeği bu.
O yuzden bence biraz kendine ve hayatina cekiduzen ver bundan sonraki dönemlerde. Burada cogumuzun çevresinde sosyal hayatinda populer ama davranislari yuzunden ciddiye alinmayan, erkekler ve seksten ote gitmeyen kadinlar vardir. Onlardan biri olma. Yok eger tercihlerin o yönde ise ki bu da normal sonucta senin hayatin, o zaman imajini prestijini dusunme. Cunku bak kkdaki imajin bile nasil, bir de bunu reelde dusun. Kkyi umursamadigini biliyorum ama burasi reel hayatin yansimasi, buradaki kadinlar ileride oyle veya boyle çevrende olacak kadinlar.
Ben daha önce başka şekillerde yazdım Anna'ya. Beni anladığını düşünüyorum çünkü benim kendisinde eleştirdiğim şey "aa cinsel hayatın mı var" değil. Bunu yaşama şekli.Geçen yazdım, sildim şu yazının bir benzerini ama Anna kendine pek toz kondurmadığı ve saldırı olarak algılayacağı için yazmadım. Anna ile yaşlarımız yakın ama özgürlük gibi konulara bakış açımız çok başka. Farklı perspektifliklerden bakıyoruz ve ben Anna'ya buradaki konu ve tavırlarından baktığım zaman henüz kendini bulamamış bir genç görüyorum. Henüz hayatı tanımıyor. Benim hayatım, benim seçimlerim diyor; doğru. Fakat, seçimlerini hayatını yanlış etkileyecek şekilde yaşıyor.
Belki kendisine dönüp baktığı zaman bunun farkındalığı içinde değil ama ne istediğinden kendisi de emin değil. Ben de Anna'yı birçok şeyde anlamıyorum. Çünkü bence Anna da kendisini anlamış değil, henüz.
Anladığım kadarıyla Anna ile fb çocuğun (çocuğun adı da böyle kaldı) ilişki tarzını çevrelerindeki arkadaşları kız/erkek biliyor. En büyük hata burada. Birincisi ben böyle bir ilişki yaşamak istesem hiçbir erkeğe istediği kadar modern düşünen bir insan olsun, böyle bir konudan bahsetmem. Yakın çevremden biri ile fb tarzı ilişki yaşamam. Çünkü burası Türkiye. Ben ne modern erkekler biliyorum eski sevgilileri, ters düştükleri kız arkadaşlarının arkasından öyle böyle atıp tutan. En modern olanı, en cinselliği tabu olarak görmeyeni bile öyle. Bunlar öyle düşük kültürlerden değil, gayet maddi manevi yüksek kesim grubundan kişiler. Dolayısı ile fb ilişki yaşayacağım insan ne sosyal hayatımda olur, ne sosyal medyamda olur ne de beni evime kadar bırakır öyle içli dışlı olmam. Anna'nın hataları bu işte. Dedim ya burası Türkiye, manyak dolu. Bir arkadaşımın beni bir başkasına cinsel anlamda önerdiğini ben hayal bile edemiyorum. Bir arkadaşımın fb ilişki yaşadığım insan ile benimle ilişkisi hakkında konuştuğunu bilsem gözlerim pörtler. Herkes istediği hayatı yaşar ama bunlar kişinin psrofesyonel imajını zedeler. Anna o çevresindeki arkadaşlarından bir gün darbe yiyecek. Ben yemeyen görmedim. Var her şeyini açık açık yaşayan bir tanıdığım, çok da özgür bir insandı doğrusu çekinceleri olmayan biriydi ama bir gün çok kötü bir darbe yedi ve ailesi Amerika'ya gönderdi. O çok güvendiği dostlarının hepsi sırtını döndü, yıkıldı. En son da erkek arkadaşı çok sevdiği halde ben artık kaldıramıyorum, dedi ve o son darbe oldu. Üç gün önce hayatımızda olan kız üç gün sonra yoktu. Üç günde numarasını değiştirmiş, sosyal medya hesaplarını silmiş ve annesi ile kavga edip evi terk etmiş -ki ailesi çok modern insanlar. Kendine bir şey yaptı diye çok korkmuştuk. Yaz sonuna doğru sayesinde tanıştığım arkadaşım ve benimle buluştu vedalaştı ve gitti. 3.5 senedir de hiç iletişim kurmadı. Yaşadıkları yaşam biçiminden dolayı değil, mahremiyetini paylaşılmayacak insanlarla paylaşması, ilişkilerini okuldan ve yakın çevreden insanlarla kurmasıydı.
Yaşa Anna ama kendinden emin olmadan yaşama, herkes ile özelini paylaşmadan yaşa. Bir gün gerçekten aşık olursun ama sevdiğin adamın karşısına geçmişin çıkar çok çirkin şekillerde. Evet geçmişin kimseyi ilgilendirmez ama geçmişin ile sevdiğin adamın kulağına sürekli cinsel anlamda yaşadığın şeylerin açıkça gitmesi inan kimsenin kaldırabileceği bir şey değil. Ben de eşimin yakın çevreden birileri ilişki yaşamış olduğunu bilsem yapamazdım. Pişer pişer önüme bir şekilde gelirdi çünkü.
Okuduğum okulu ve bölümü bilenler bilir ve ben hocalarımı instagramda eklemem, bunu doğru bulmuyorum. Ağrı çemişgezek üniversitesinde okusam belki eklerdim sonuçta bir avuç öğrenci-öğretmen arasında ne olacak ama bunun hiçbir yerde de network açısından yarar sağlayacağını zannetmiyorum.
Türkiyedeki okulumda network,humanity vs dersler alırken de bunlara dikkat ederdik. Yani bence onları sosyal medyadan ekleyerek baştan hata yapıyorsun, linkedin kullan.
Birçok konuda kendisine öyle büyük haksızlıklar yapıyor ki farkında değil. Burada insanlardan ters tepki almasının en büyük sebebi kendisi ile çelişmesi ama bunu da kabul etmiyor. Öğrenecek zamanla diye düşünüyorum.Ben daha önce başka şekillerde yazdım Anna'ya. Beni anladığını düşünüyorum çünkü benim kendisinde eleştirdiğim şey "aa cinsel hayatın mı var" değil. Bunu yaşama şekli.
Dediklerinize katılıyorum. Evet bekar bir kadının cinsel hayatı olması utanılacak bir şey değil asla, kimseyi ilgilendirmez, ama herkesin de bilmesine gerek yok. Anna'nın en büyük hatası bu, çok dışında yaşıyor her şeyi. Şimdi yaşları genç, hayatı lay lay lom görüyorlar ama bazı şeylerin bazı sonuçları oluyor. Ve maalesef insanın adı 9a çıktı mı 8e inmiyor.
Tabii ki kendi hayatını istediği gibi yaşar, ancak bu yaşadıklarının hayatının kalanını etkileme olasılığı her zaman var. Şu an yaşı genç ve bu kadar serbest bir hayatı olmasını bağımsızlık, özgürlük olarak görüyor. Evet öyle zaten, ama bence bu Anna'da artık kendini etraftan farklılaştırma olarak devam ediyor. Yani ben 29 yaşındayım, cinsel hayatım var, fuckbuddym de oldu. Ama bu benim için bir övünç meselesi değil, hayatın doğal bir akışı. Cinsel ilişkileri olan bir kadın olmak beni diğerlerinden farklı konuma sokmuyor, bir şeyleri kanıtlamıyor. Ben konularında, ki daha önce de yazdım ona, Anna'da bunu görüyorum. Hayat tarzını kendini kanıtlamak olarak sunuyor.
Ama bu konuda görüyoruz ki aslında Anna da içten içe etrafına nasıl bir imaj bıraktığını umursuyor. Eğer bunu umursuyorsa bu hayat tarzıyla işi zor çünkü bu şekilde devam edip herkes hayatının her ayrıntısını bilirse imajı çok çok farklı olacak.