Düşündüğüm evlilik bu değildi !

Sanaa bir şey diyeyim çocuk yokken boşanmak kolaymis sakın zor gibi gelmesin çocuk varken de evet çok zor gerçekten çok zor.sen de memursun aman diyeyim sakın gözünde büyütme eğer çocuk yoksa kendine bir an önce yeni düzen kur eğer yapmazsan ileride çok pişman olursun benden soylemesi abla nasihati....
Bebeğim olmasaydı belkide çoktan gitmiştim bu evden ben...

Lütfen sizde iyi düşünün, yoruma katılıyorum bebeğiniz yoksa ve hali hazırda mesleğiniz de varken , kendinize günlerinizi zindan eden bir adamla yaşama kötülüğünü yapmayın. Bir kere geliyoruz dünyaya ve bizim evimizin dışında çokta güzel bir hayat var. Keşke eşlerimizi sihirli değnek le istediğimiz hâle getirebilsek ama maalesef..
Giden bizden gidiyor.
 
Eşinin ailesinden izin almadan akrabalarıma gidememek.. Evet bu beni anlatan bişey ama daha dün akşam nasıl kavgalar çıktığını anlatacağım bir konu açsam iyi olur...
Demek ki benimkinden başkada varmış böyle kendi düzenini kuramayan erkekler... Konu açarsanız takipteyim merakla.
 
Bu nedir arkadaş kim koymuş bu kuralı bizim haberimiz yok. Ezdirmeyin kendinizi bu kadar lütfen, herkes haddini bilsin. Sizin bir an önce evlilikte kaybettiğiniz saygıyı geri getirmeniz gerekiyor. Saygı olmadan olmuyor, olmayacak..
Evet, kesinlikle öyle. Saygıyı geri getirmek içinde galiba köşeme çekilip ,eşime içimde yaşadığım fırtınaları görmesini sağlamakla başlayacağım.
 
Sorun onun ailesinin asiri baskici olmasi. Esinin de sesini cikaramamasi. Aile faktoru olmasa digerleri halledilebilir gibi
 
Bekarlığımın gözünü seveyim ya, büyümemiş ana kuzusu erkeklerle sırf seviyorum diye evlenmeyin. Küçük yaşta evlenmenin mantığını hele hiç anlamış değilim. Gerçekten okuduklarım çok zor şeyler, ve kimse bu kadar sıkıntı çekmeye değmez. Değmiyor işte.
Küçük yaşta evlenmeyi bir kenara bıraksak bile, asabi ve şiddet yanlısı bir adamı, daha evliliğin senesi bile dolmadan, baba yapmaya karar veriyorlar. Ya sanki yaş 45, çocuk için son şanslar. İş yok, aklı başında eş yok, oturmuş bi düzen yok...offf off.

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam.
 
Hayata 1 kere geliyoruz
Evlilik tabi ki bu değil biz kendimize bunu yapıyoruz
Bırakabilecek miyiz sanmıyorum çünkü kendimizi onlar kadar sevmiyoruz
Ne bileym be pf
Bugğn bütün konular bana açılmış sanki
 
Küçük yaşta evlenmeyi bir kenara bıraksak bile, asabi ve şiddet yanlısı bir adamı, daha evliliğin senesi bile dolmadan, baba yapmaya karar veriyorlar. Ya sanki yaş 45, çocuk için son şanslar. İş yok, aklı başında eş yok, oturmuş bi düzen yok...offf off.

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam.
Gerçekten kadınlar, biz, yani nasıl desem safmı desem salak mı desem fazlamı duygusalız desem bilmiyorum içinden siz seçin lütfen :)
 
Evliliğin oturması 3 seneyi buluyor. Bu süreçte anne-baba olmak daha da yıpratıyor bence.
Eşiniz kaç yaşında ?
 
Gerçekten kadınlar, biz, yani nasıl desem safmı desem salak mı desem fazlamı duygusalız desem bilmiyorum içinden siz seçin lütfen :)
Bence de erkeklere göre daha aptalız maalesef, genele vurduğumuzda ortaya çıkan gerçek bu... Bir sürü erkek arkadaşım, akrabam var birinden ben de evlenemiyorum diye bir yakınma duymadım...ama kadınların çoğu evlenmemeyi büyük bir başarısızlık adlediyor.

Sanki evlenmek cidden zor, elde edilmesi için uğraş gerektiren bişey. Seçici olmadıktan sonra o kadar kolayki... Oysa evlilik seni bekar halinden daha iyi bir yere taşıyacaksa anlamlı. Bakıyorsun anca 10 çiften 1'i gerçekten bunu yakaladığı için evlenmiş.
 
kararlarinizi kesinlikle yargilamiyorum yanlis anlamayin ama bana göre 23 yaş kişilerin ruhsal doyuma ulaştığı bir yaş değil buyuzden evlilik icin erken bir yaş
ruhsal doyum derken şundan bahsediyorum uniyi yeni bitirmis daha kendi başina bir yer gezmemiş görmemiş kazandigi parayi özgürce harcayamamış kendi isteklerinin doyumuna ulaşamamış bir yaşta evlenmek omuzlarinizda tabiki tasiyamacaginiz yuklere sebep olacakti
hepsini gectim erken yaşta ciddi bir ilişkiye soyunmuş tek amaca ulaşmak için gecirmissinuz yillarinizi bunu konunuzdada belirtmissiniz zaten her seyi yapabilecegimiz sabaha uyandik uyandim diye genç olusunuzdan mutevellit sadece sevdiginiz insanla evlenebilmeyi dusunmus hayatin gerceklerini gorememissiniz göremezdinizde zaten
bence insanlar ozellikle bayanlar evlenmeden once calismali insanlari insanlarin kendi cikarlari icin karsisindaki kisileri nasil ezebilecegini yada ezmeye calisabilecegini görmeli tanimali sonra evlenecegi insani secmeli
 
Demek ki benimkinden başkada varmış böyle kendi düzenini kuramayan erkekler... Konu açarsanız takipteyim merakla.
Vallahi o kadar canım sıkılıyor ki yazıp anlatasım bile yok artık.
Oğw sinir krizleri geçirdi yalandan
Uğraşıyor ki oğlu beni dövsün
Allahtan eşim ona uymuyor valla
Başkası olsa o cadının gazına gelir döver.

Eşim kendi düzenini kuramıyor değil aslında, aynı evde oturuyor olmamıza rağmen bana laf söyletmiyor
Benim hatam bir oturmayı kabul etmek
 
Son düzenleme:
Uzun zamandır içime sinmeyen birşeylerin olduğunu hissediyorum.
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.

Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...

Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..

Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..

Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..

( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )

AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)

Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..

Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?
Şiddet varsa sevgi yoktur . Oğlunun adına bile istemediği ismi verecek kadar basiretsiz bi adam. Resmen iki çocuk annesi olmuşsunuz
 
Bekarlığımın gözünü seveyim ya, büyümemiş ana kuzusu erkeklerle sırf seviyorum diye evlenmeyin. Küçük yaşta evlenmenin mantığını hele hiç anlamış değilim. Gerçekten okuduklarım çok zor şeyler, ve kimse bu kadar sıkıntı çekmeye değmez. Değmiyor işte.
Benimki küçük olsa derim hata yaptım ama 30 yasinda
 
Bebeğim olmasaydı belkide çoktan gitmiştim bu evden ben...

Lütfen sizde iyi düşünün, yoruma katılıyorum bebeğiniz yoksa ve hali hazırda mesleğiniz de varken , kendinize günlerinizi zindan eden bir adamla yaşama kötülüğünü yapmayın. Bir kere geliyoruz dünyaya ve bizim evimizin dışında çokta güzel bir hayat var. Keşke eşlerimizi sihirli değnek le istediğimiz hâle getirebilsek ama maalesef..
Giden bizden gidiyor.
Ya daha kötü olursa çok üzülürüm unutamazsın diyorum. Korkuyorum açıkçası
 
Zaten romantik değildi demişsin
Düşünceli biri değil demek ki
Hep böyleymiş aslında sen kabullenip evlenmişsin
Adamın karekteri bu değişmez
 
X