Düşündüğüm evlilik bu değildi !

Daha yaşınız çok genç.Daha kendiniz çocuksunuz keşke hayatı bu kadar erken sırtlamasaydınız.Malesef erken evlılıklerın sonu hep boyle oluyor.Gec evlenıncede aynı olabılıyor.Sanki eksik kalmışsınız.Butun nefretınız ofkenız bundan.Evlılık her seyı bırbırıne danısarak hayatı paylaşmaktır.Ustunluk canası hıc deıldır.Sadece cınsellıkte ıyı olmakda yetmez.Ben sızı anladım.Çocugunuz kucuk deılse calışın dicem ama onada izin vermez çok sevgılı eşiniz.
 
Uzun zamandır içime sinmeyen birşeylerin olduğunu hissediyorum.
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.

Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...

Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..

Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..

Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..

( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )

AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)

Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..

Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?
bence siz herşeyi bırakında burdaki en önemli sorun şiddet ...şiddet bütün kotuluklerin habercisidir .önce bunu nasıl halledebilirim diye düşünün
 
Evliliği çocuk oyunu sanmışsın, baban herşeyi önüne sermiş ya :) Onun rahatlığı ile evlenmişsin ama işler öyle yürümüyor.
Çocuğunuzla büyüyeceksiniz. Sabır ve sükunet içinde. Elden başka birşey gelmez.
 
Genç arkadaşım,sizin önceliğiniz,
bu evliliği canlandırmaktan önce duyduğunuz öfkeyi kontrol edip eşinizin şiddet eğilimini önlemek olmalı.
Anladığım kadarıyla okulunuzu bitirmediniz.
Bir mesleğiniz ve ekonomik özgürlüğünüz yok.
Eşiniz de maddi anlamda ailesine bağlı.
Sorunlarınızın temelinde bunlar yatıyor.
Malesef parayı veren düdüğü çalıyor.
Ne yapın edin,okulunuzu bitirip,
meslek sahibi olun.
25 yıllık evli bir büyüğünüz olarak öncelikli tavsiyem bu.

Sonra öfke kontrolü için gerekli tedbirleri alın.
Öfke kontrolü,içinizdeki duyguları tanımayı,tanımlamayı ve uygun yollarla dışarı çıkarıp sağaltmayı içerir,
içinizde biriktirmeyi değil.

Son olarak eşinizi ve evliliğinizi başkalarıyla kıyaslamayı bırakın.
Kıyas sevgisizliğin ve değer vermemenin bir yansımasıdır ve kıyaslanan kişinin ruhu zehirlenir.

Ayrıca dışardan çok yolundaymış gibi görünen evliliklerde,sizin farkında olmadığınız,
dışarı yansıtılmayan farklı sorunlar olabilir.
Bırakın başkalarının evliliğini,
siz kendinizinkine odaklanın.
 
.aaleswf bende senle benzer durumdayım eşim aşırı sinirli öfke kontrolü yok kesinlikle. Evlenmeden önce anlık sinirim var demişti ama ben bu kadarını asla tahmin etmemistim. Her sabah hem onun yüzünden geç kalırız ben ses etmem sonra piskince senin yüzünden geç kaldık deyince de ben susamiorum haksızlığa gelemiorum. Çalışan arkadaşlarının kocaları dio biz kahvaltı hazirlioruz eşim akşam yemek ama ben onun açıp kapama digi dolap cekmeceyi peşinden gidip kapatiyorum. çorap sandığını açık bıraktı kapat diyince kafanı duvara vururum diye bagirdi. Ben kapatacaktır dio o kadar şeyi kapamayip bı onu mu kapatacakti. Hep o ailesi böyle yetiştirmiş annesine ablasına hem aşırı bağlı hemde kufredio yine gülüp oy canım diyorlar küsmek bı yana tepki vermiolar. Ben de yaptıklarına üzülüp suratım dusunce aileme ne desem sürat asmio sen ne kadar kincisin dio. Her ise gelirken zehir oluyo gunum. Ben memurum savcılıkta. Eşim ailesine aşırı bağlı bı gün ordaysak ertesi gün ewe gelince annemlerri cagirralimmi der cildirirm beni sevmiomusun diyorum madem bu kadar annene bağlısin nie benle evlendin diyorum sen ailemle uzaklaştırmak istiosun dio. Haftanın en az 3 günü biz ordayız bı gün onlar bizde. Zamanim kalmiyo iş yapmaya çorabı kalmayınca da kıyameti kopario demioki annemdeydik yikayamadin. Şimdi yeğeni geldi çok tatlı bı şey her gün gidelim dio. Bu hafta artık sinirlendim ben eve gidiyorum o da direk annesine gidip 10 gbi geliyordu.Annesi gile gidince 12 de parktan çocuğunu almaya çalışan anneler gbi hadi memet diyorum. Herkes anlio gitmek istiyosun dio. Aramızda hiç bı şey gizli kalamio. Balayında bile otele gittiğimizde görüntülü arayıp süslenen yatağı gösterdi annesine şook oldum resmen evlendigim güne lanet olsun diyorum bazen ...
 
Son düzenleme:
.aaleswf bende senle benzer durumdayım eşim aşırı sinirli öfke kontrolü yok kesinlikle. Evlenmeden önce anlık sinirim var demişti ama ben bu kadarını asla tahmin etmemistim. Her sabah hem onun yüzünden geç kalırız ben ses etmem sonra piskince senin yüzünden geç kaldık deyince de ben susamiorum haksızlığa gelemiorum. Çalışan arkadaşlarının kocaları dio biz kahvaltı hazirlioruz eşim akşam yemek ama ben onun açıp kapama digi dolap cekmeceyi peşinden gidip kapatiyorum. çorap sandığını açık bıraktı kapat diyince kafanı duvara vururum diye bagirdi. Ben kapatacaktır dio o kadar şeyi kapamayip bı onu mu kapatacakti. Hep o ailesi böyle yetiştirmiş annesine ablasına hem aşırı bağlı hemde kufredio yine gülüp oy canım diyorlar küsmek bı yana tepki vermiolar. Ben de yaptıklarına üzülüp suratım dusunce aileme ne desem sürat asmio sen ne kadar kincisin dio. Her ise gelirken zehir oluyo gunum. Ben memurum savcılıkta. Eşim ailesine aşırı bağlı bı gün ordaysak ertesi gün ewe gelince annemlerri cagirralimmi der cildirirm beni sevmiomusun diyorum madem bu kadar annene bağlısin nie benle evlendin diyorum sen ailemle uzaklaştırmak istiosun dio. Haftanın en az 3 günü biz ordayız bı gün onlar bizde. Zamanim kalmiyo iş yapmaya çorabı kalmayınca da kıyameti kopario demioki annemdeydik yikayamadin. Şimdi yeğeni geldi çok tatlı bı şey her gün gidelim dio. Bu hafta artık sinirlendim ben eve gidiyorum o da direk annesine gidip 10 gbi geliyordu.Annesi gile gidince 12 de parktan çocuğunu almaya çalışan anneler gbi hadi memet diyorum. Herkes anlio gitmek istiyosun dio. Aramızda hiç bı şey gizli kalamio. Balayında bile otele gittiğimizde görüntülü arayıp süslenen yatağı gösterdi annesine şook oldum resmen evlendigim güne lanet olsun diyorum bazen ...
çok üzüldüm böyle ana kuzuları niye evlenir de hayatımızı zehir ederler hiç anlamam Allah ıslah etsin bunları benim odun da dahil:KK14:
 
Amin. Erkek olmasa kadın hastalıkları birimi olmazdı. Resmen hasta edio. Ona bakarsan da çok seviomus ama sürekli şiddet içerikli konusuo kafanı duvara vururum ağzını dağıtırım vs
 
Psikoloğa gitmesini önerdim , ama o gerek olmadığını, karşılıklı olarak bu duruma geldiğimizi söylüyor. Yani ben konuşmayacak, sinirli olduğu zaman cevap vermeyecek, sadece bir duvar olacağım.. Bunada ben izin vermiyorum kısır döngüye girdik maalesef.

Psikoloğa gitmesini önerdim , ama o gerek olmadığını, karşılıklı olarak bu duruma geldiğimizi söylüyor. Yani ben konuşmayacak, sinirli olduğu zaman cevap vermeyecek, sadece bir duvar olacağım.. Bunada ben izin vermiyorum kısır döngüye girdik maalesef.
Çift terapisi alın madem 2li ve teke tek görüşmeler var size de iyi gelir
 
.aaleswf bende senle benzer durumdayım eşim aşırı sinirli öfke kontrolü yok kesinlikle. Evlenmeden önce anlık sinirim var demişti ama ben bu kadarını asla tahmin etmemistim. Her sabah hem onun yüzünden geç kalırız ben ses etmem sonra piskince senin yüzünden geç kaldık deyince de ben susamiorum haksızlığa gelemiorum. Çalışan arkadaşlarının kocaları dio biz kahvaltı hazirlioruz eşim akşam yemek ama ben onun açıp kapama digi dolap cekmeceyi peşinden gidip kapatiyorum. çorap sandığını açık bıraktı kapat diyince kafanı duvara vururum diye bagirdi. Ben kapatacaktır dio o kadar şeyi kapamayip bı onu mu kapatacakti. Hep o ailesi böyle yetiştirmiş annesine ablasına hem aşırı bağlı hemde kufredio yine gülüp oy canım diyorlar küsmek bı yana tepki vermiolar. Ben de yaptıklarına üzülüp suratım dusunce aileme ne desem sürat asmio sen ne kadar kincisin dio. Her ise gelirken zehir oluyo gunum. Ben memurum savcılıkta. Eşim ailesine aşırı bağlı bı gün ordaysak ertesi gün ewe gelince annemlerri cagirralimmi der cildirirm beni sevmiomusun diyorum madem bu kadar annene bağlısin nie benle evlendin diyorum sen ailemle uzaklaştırmak istiosun dio. Haftanın en az 3 günü biz ordayız bı gün onlar bizde. Zamanim kalmiyo iş yapmaya çorabı kalmayınca da kıyameti kopario demioki annemdeydik yikayamadin. Şimdi yeğeni geldi çok tatlı bı şey her gün gidelim dio. Bu hafta artık sinirlendim ben eve gidiyorum o da direk annesine gidip 10 gbi geliyordu.Annesi gile gidince 12 de parktan çocuğunu almaya çalışan anneler gbi hadi memet diyorum. Herkes anlio gitmek istiyosun dio. Aramızda hiç bı şey gizli kalamio. Balayında bile otele gittiğimizde görüntülü arayıp süslenen yatağı gösterdi annesine şook oldum resmen evlendigim güne lanet olsun diyorum bazen ...
Sanaa bir şey diyeyim çocuk yokken boşanmak kolaymis sakın zor gibi gelmesin çocuk varken de evet çok zor gerçekten çok zor.sen de memursun aman diyeyim sakın gözünde büyütme eğer çocuk yoksa kendine bir an önce yeni düzen kur eğer yapmazsan ileride çok pişman olursun benden soylemesi abla nasihati....
 
Uzun zamandır içime sinmeyen birşeylerin olduğunu hissediyorum.
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.

Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...

Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..

Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..

Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..

( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )

AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)

Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..

Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?
Eşinin ailesinden izin almadan akrabalarıma gidememek.. Evet bu beni anlatan bişey ama daha dün akşam nasıl kavgalar çıktığını anlatacağım bir konu açsam iyi olur...
 
Amin. Erkek olmasa kadın hastalıkları birimi olmazdı. Resmen hasta edio. Ona bakarsan da çok seviomus ama sürekli şiddet içerikli konusuo kafanı duvara vururum ağzını dağıtırım vs
işte ağzı alışmış düzelmesi zor nasıl bir alışkanlıksa, insan eşinden biraz naiflik bekliyor ama yok... kimsenin evliliği dört dörtlük değil bunu biliyorum da bazen arkadaşlarımın evliliklerini görünce bende çok imreniyorum:bicak:
 
AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)
Bu nedir arkadaş kim koymuş bu kuralı bizim haberimiz yok. Ezdirmeyin kendinizi bu kadar lütfen, herkes haddini bilsin. Sizin bir an önce evlilikte kaybettiğiniz saygıyı geri getirmeniz gerekiyor. Saygı olmadan olmuyor, olmayacak..
 
Sanaa bir şey diyeyim çocuk yokken boşanmak kolaymis sakın zor gibi gelmesin çocuk varken de evet çok zor gerçekten çok zor.sen de memursun aman diyeyim sakın gözünde büyütme eğer çocuk yoksa kendine bir an önce yeni düzen kur eğer yapmazsan ileride çok pişman olursun benden soylemesi abla nasihati....
çok doğru bir tespit:KK14:
 
Uzun zamandır içime sinmeyen birşeylerin olduğunu hissediyorum.
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.

Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...

Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..

Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..

Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..

Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..

( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )

AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)

Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..

Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?

Evlilikler bazen monotonlaşır falan ama içinde şiddet olan, izinle gidip gelme durumu olan bir kurum bana göre evlilik değil. Bir yere gideceksem eşime sadece bilgi veririm, kimsenin haddi değil izin vermek, tokatmış, kavgaymış, hakaretmiş bunları benim aklım almıyor kusura bakmayın
 
Bekarlığımın gözünü seveyim ya, büyümemiş ana kuzusu erkeklerle sırf seviyorum diye evlenmeyin. Küçük yaşta evlenmenin mantığını hele hiç anlamış değilim. Gerçekten okuduklarım çok zor şeyler, ve kimse bu kadar sıkıntı çekmeye değmez. Değmiyor işte.
 
O da 23 yaşındaysa çok genç, olgunlaşması gerek eşinin.
Olgunlaşınca her şey süper olur mu bilmem ama sen çok yıpranırsın güzelim.
Akrabama giderken onun ailesinden ne münasebet izin alıcam.
Saçmalık, eşin ergen gibi.
 
bence siz herşeyi bırakında burdaki en önemli sorun şiddet ...şiddet bütün kotuluklerin habercisidir .önce bunu nasıl halledebilirim diye düşünün
Konuşmak, bağırmak, boşanmayı istemek... hiç biri fayda etmedi. Ruhumda derin yaralar açıldı. Gitmeyede cesaretim yok ama şiddet tekrarlanırsa arkama bakmadan kaçacağım.
 
O da 23 yaşındaysa çok genç, olgunlaşması gerek eşinin.
Olgunlaşınca her şey süper olur mu bilmem ama sen çok yıpranırsın güzelim.
Akrabama giderken onun ailesinden ne münasebet izin alıcam.
Saçmalık, eşin ergen gibi.
O öyle pasif oldukça da ister istemez saygım köreldi...
 
X