- 25 Nisan 2019
- 230
- 341
Uzun zamandır içime sinmeyen birşeylerin olduğunu hissediyorum.
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.
Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...
Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..
Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..
Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..
Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..
( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )
AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)
Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..
Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?
Gitgide daha çok düşünür olup "keşke" lerle boğuşurken buluyorum kendimi. Konu malesef çoğumuzun ortak derdi olan umursamaz eş.
Biz eşimle lise aşkıydık, 4 sene sevgililik sürecimiz oldu, evet hiç bir zaman öyle çok romantik biri olmadı ama yinede sevgimiz, heyecanımız diriydi 4 sene sonunda nişanladık 1 sene kadarda nişanlı kaldık yine ortada benim dert edeceğim büyük şeyler yoktu...
Ve evlendik; aynı evin sabahına uyandığımda çok mutluydum artık hayallerini kurduğumuz herşeyi yaşayabilecektik ki buna cinsellikte dahil..
Birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşündüğümüz için 6 ay sonra planlı şekilde hamile kaldım. Fakat bundan öncelerinde aşırı sinirli asla susmayan ve dahada ileri giderek bir iki kez el kaldıran birine dönüşmüştü o yıllarımı verdiğim adam. Aradan 1 saat geçtikten sonra hiç birşey yokmuş gibi davranmaya normal sohbetlerini etmeye devam ediyordu ve bende tıpkı aptal gibi hep affettim..
Tabiki ailesiyle kafa yapım hiç bir zaman uyuşmadı , eşimin ailesi daha sık görüşmelerden hoşlanır çok kalabalık ailesi var benim ailem tam tersi..
Oğlum olacağını öğrendik isim konusunda baskı kuruldu ve istemedigim halde babasının adını verdi bebeğime. Oda istemedi aslında ama "beni muhattap etme onlarla üstume geliyorlar "dedi. aileminde verdiği psikoljik destekle bir kriz çıkmadan beynimde sindirdim bunuda..
( Aslında ben hayatta herşeyi dert eden biri değildim, üniversiteye giderken bölümün bana uymadığını düşünüp ani kararla okulu dondurdum hayat ne getirirse onu yaşayım dedim hiç çalışmadım babam ne istersem yaptı,buda beni hayatta ne istersem elde ederim diye düşünmeye sevk etti.. ama öyle olmadı tabiki )
AFFETTIM , unuttum , kabullendim herşeyi kabullendim polyanna oldum eşimin ailesiyle şimdiye kadar hiç yüz yüze tartışma yaşamadım ama kapana kısılmış gibiyim arkadaşlarımla buluşamıyorum, akrabalarıma eşimin ailesine sormadan izin almadan gidemem kural buymuş (!)
Hadi bunlarada tamam diyeyim , ama eşim çok konuşan herşeyi eleştiren içinde hic bir şey tutmayan beni kırıp sonra yanağımdan makas alıp "şakaa" diyen biri. Ben bu zamana kadar aileme hiç birşey demedim, ondandır ki ailem eşimi sever , hoş sohbeti ve saygısıda vardır çünkü..
Eşimle eski hallerimizi çok özlüyorum.23 yaşındayım ve omuzlarimda yaşımdan ağır yük taşıyormuşum gibi geliyor. O çok iyi bir baba, ve beni de seviyor en azından o öyle söylüyor. Birşey istesem yapmaya çalışır, bazen gözlerinde çocukluk hallerini görüyorum, ben içine atıp dile vurması aşırı bir insanım saatlerce konuşuyorum, derdimi anlatmaya çalişıyorum ,hakaret ediyorum, kıyaslıyorum etrafımdaki güzel görünen evliliklerle, beni anlamasını istiyorum, sevdiğini daha çok belli etsin istiyorum. Cinsel yaşantımız yolunda düşüncelidir beni asla reddetmez etmez , ama sadece o anlarda mı iyiyiz biz ? Artık laf dalaşlarından , kim daha çok saydıracak , kim laflariyla daha çok ezecek dermişcesine kavga etmekten yoruldum...Ben konuşmasam illâ o konuşur muhabbet etmek ister. Evliliğin kuralı bumu? Hep biri kaçacak diğeri kovalayacak mı? Lütfen bana akıl verin , ne yapmalıyım ? nasıl canlandırmalıyım bu evliliği ?