Dünyanın En Saçma Terk Edilişini Yaşadım

Zaten olgunlaşmamış daha çook toy bir insan, ne yaptığını ne istediğini kendi bile bilmiyor bence. Sana daha önceki konunda anlatmak istediğimiz buydu.
Burada yazan birçok insan zaten senin bu insanla sonunu göremedi, senin hoşuna gitmese de bu yuzden olumsuz ama ‘gerçek olan’ yorumlar yaptık.
Dün sen herşey yoluna girdi diye yazdığında umarım iki gün sonra seni burda yeni bir konuyla görmeyiz, mutlu olursun demiştim. Daha iki gün bile geçmedi bunu diyeli, artık olurunuzun olmadığını sen kendin anlamışsındır umarım. Senin için Hayırlısı olsun.
Bu arada bu insan için ‘şimdilik’ sessiz kalma, tamamen kurtulmak için daimi olarak sessiz kal hatta sana gelse de her yerden engelle ki sana tekrar aynı şeyleri yaşatmasın. Çünkü tekrar bir şans verirsen aynı şeyler olacak.
 
Seduce me mesela? Yani kknın yapısını düşününce burada ayartılma talebinde bulunmak biraz abes değil mi? Muhtemelen buradaki kadınlardan böyle bir beklentin yok o zaman neden burada bile kendinle ilgili yansıtmak istediğin imaj bu? Ya da ne bileyim en basitinden az geçmiş konularını inceleyince henüz bakireyken bile seks gurusuymuşçasına yorumlar yapman dikkatimi çekiyor. İnsanın ortada belli bir fayda yokken bile inatla üzerine oturtmaya çalıştığı o rol personadır işte. Kırıcı olmaya ya da polemiğe girmeye çalışmıyorum ama cidden kendinle yüzleşme konusunda destek almayı bir düşün.
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.
 
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.
Çok güzel anlatmışsınız tebrik ederim 👍☺️ Uzun zamandır burada okuduğum en iyi açıklama diyebilirim.
 
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.
Bravo! Nokta.
 
Allah insanı yengeç burcu erkeğinden korusun 🙏🏻
Burçlarla alakası yok bence, eskiden ben de burçla alakalı diye düşünürdüm ama karakterleri burçlarla bağdaştırmayı bırakalı çok oldu artık karakter meselesi diye düşünüyorum ☺️
Muhteşem karakterde yengeç burçları da biliyorum, berbat akrep burçları da... karakter meselesi yani.
 
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.

Yazıya bayıldım kendi açımdan güzel bir aydınlanma da yaşattı bana. Mutlu beyin diye bir kitap var, beynin kimyasıyla ilgileniyorsanız tavsiye ederim. Mutlu olmak için gereken 4 temel hormonun (serotonin, dopamin, endorfin, oksitosin) evrimsel açıdan neden salgılandığını, hangi kötü alışkanlığın hangi hormonu tetikleyerek bağımlılık yaptığını ve yerine nasıl sağlıklı tetikleyiciler koyabileceğimizi anlatıyor. Mesela kumar ve bilgisayar oyunları bağımlılığının sebebi kazanma hormonu dopaminken, kendilerini kesen insanlar ilgi çekmenin değil vücudun hasar anında iyi hissetmek için salgıladığı kafa yapıcı bir hormon olan endorfinin peşindeler. Kitaba göre oksitosin ise kendini bir yere ait hissettiğinde, iyi sosyal ilişkiler yaşadığın, topluluğa dahil olduğunda salgıladığın bir hormon. İnsanlar buyüzden fanatik taraftar oluyor, mitinglere gidiyor, sosyal medyada like almaktan hoşlanıyor ya da tarikat üyesi oluyor. Sizin verdiğiniz cinsellik sonrası kadın erkek örneğinden yola çıkarsak, sanırım kadınlar birebir ilişkilerde derin bağ kurmak konusunda daha başarılı oldukları için daha çok oksitosin salgılıyorlar. Erkekler ise oksitosin ihtiyaçlarını fanatizm ve takım oyunları ile gideriyor. Bu durumda bir erkekle derin bağ kurmak istediğinizde birlikte maç izlemek, pubg, bowling, okey, tabu vs. Eşli oyunlarda takım arkadaşı olmak, ne bileyim aynı görüşteyseniz gündemi takip edip birlikte rakip partiyi eleştirmek filan bilimsel açıdan bağ kurmak için doğru taktikler. Flört döneminde olsun, ergen oğlum odasından/kocam kahveden çıkmıyor serzenişlerinde olsun kullanalım kullandıralım bunları.
 
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.
Tek nefeste okudum 😂 Ne guzel yazmissin ya. Anna'nin ozeti bu paragraflar iste 👏👏👏
 
[/QUOTE]
İlk mesajınızla birlikte yazdığınız şeyler aslında bütün bu konuların özü. Sorulan sorunun doğrudan cevabı değil ama içeriğini anlasa hayatında sürekli tekrar eden bu problemin sebebini anlayacak konu sahibi.

Konularını okuduğumda benim de gözümde hep böyle biri canlanıyor. Dışarıdan bakınca femme fatale ama içeride karşı cinsin sevgisi için çıldıran bir kedi yavrusu. Kendisinin tabiriyle iyi seviştiği ve libidosu yüksek olduğu için vazgeçilemez olması gerektiği sanrısına kapılmış çünkü sanıyor ki erkek dünyasında işler böyle ilerliyor.

Daha evvelsi gün bir programda bir kimyager hormonların beyin üzerindeki etkisini anlatıyordu. Seviştikten sonra salgılanan oksitosin hormonu kadınlarda daha çok bağlanmaya sebep oluyor, erkeklerde ise uyku getiriyor ve komik ama işeme isteği doğuruyormuş. Beraber uyumak da aynı şekilde kadında daha çok bağlanmayı sağlıyor. Erkek vücudundan yayılan feromon (koku) kadında resmen afrodizyak etki yaratıyor. Erkeklerin koku duyusu kadınlara göre daha zayıf , kadınların yumurtlama dönemlerde salgıladıkları vajinal kokuyu net olarak algılayabiliyorlar ama işin ucu yine bağlanmaya değil üremeye dayanıyor. Yani Anna seviştikçe birlikte uyudukça partneri tarafından tercih edileceğini sanan bir avcı iken malesef bilmeden birden av konumuna düşüyor. Ve bir de tabi instagramda, whatsapta obsesif bir şekilde partneri takip etme durumu var , endişe hali serotonini azaltıyor ve sürekli aynı insanı düşününce bu takıntı aşk duygusunu körüklüyor. Akıl kimle doluysa kalp de onunla doluyor.

Sanılıyor ki erkekler iyi sevişen, cinselliği rahatça yaşayabilen kadınlara hemen aşık oluyor. Malesef büyük yanılgı öyle olsaydı hayat kadınlarına, eskortlara aşkından geberen erkekler görürdük ortalıkta. Erkekler için seks spermlerini bolca doğaya saçtıkları bir üreme ve haz eylemi. Çokça peşinden koşmaları ona fazla anlam yükledikleri manasına gelmiyor. Ve tabi kolay ulaşabildikleri bir cinsellik de keza öyle.

Yani Annaboleyna amacın ve eylemin biribiri ile örtüşmüyor. Her ne kadar özgür ,sevişgen ve rahat bir profil çizsende erkekler o maskenin altındaki sevgiye aç kızın kokusunu alıyorlar. Bugüne kadar bütün konularında hemen hemen her üye durumun tezatlığını görüp birşeyler anlatmaya çalıştı size. Erkek kadın birlikteliğinin motivasyon kaynağının salt cinsellik olmadığını anlamak istemiyorsunuz. Ben de hormonal tarafını işaret edeyim dedim. Belki buradan bir kanal açılır size. Bir de son olarak bir erkeğin size aşık olmasını arzuluyorsanız yapmanız gereken şey kaybetme korkusunu harekete geçirmektir.

Kirmamak icin bin takla attirdigim cumlelerimin dümdük hali🙄 durum maalesef en ciplak haliyle bu
 
Burçlarla alakası yok bence, eskiden ben de burçla alakalı diye düşünürdüm ama karakterleri burçlarla bağdaştırmayı bırakalı çok oldu artık karakter meselesi diye düşünüyorum ☺️
Muhteşem karakterde yengeç burçları da biliyorum, berbat akrep burçları da... karakter meselesi yani.

Benim 4 adet yengeç kişisinden dilim yandığı için 😂 yengeci duyunca yan yan kaçıyorum. Hep büyük sorunlar yaşadım yengeçlerle. Gerçi yengeçler aşırı takıntılı böyle bayağı açık açık ağzına etmediğinde gidecek terk edecek tipler asla değiller. Aksine bela oluyolar insana. Konu sahibinin karşılaştığı yengeç garipliği biraz yengece uymuyor ama. Sonuçta yine bir gariplik ve yine bir yengeç o yüzden normal geldi 😂
 
Benim 4 adet yengeç kişisinden dilim yandığı için 😂 yengeci duyunca yan yan kaçıyorum. Hep büyük sorunlar yaşadım yengeçlerle. Gerçi yengeçler aşırı takıntılı böyle bayağı açık açık ağzına etmediğinde gidecek terk edecek tipler asla değiller. Aksine bela oluyolar insana. Konu sahibinin karşılaştığı yengeç garipliği biraz yengece uymuyor ama. Sonuçta yine bir gariplik ve yine bir yengeç o yüzden normal geldi 😂
Duygusal mi hödük mü ilgi seviyor mu yoksa rahat mı bırakılmak istiyor zerre anlamadım 🤦🏻‍♀️
 
X