Sevgili kızlar "40 yaşından sonra anne olmaya çabalayanlar" tipiğinden bir arkadaşımız, ismini bile anmak istemediğimiz talihsiz bir hastalıkla mücadele evresinde.. Aranızda bilmeyenler olur belki diye paylaşmak istedim kendi dilinden hikayesini..
Lütfen dualarınızı eksik etmeyin olur mu? Bugüne kadar kız kardeşim olmadı. Mesajlarınızı ağlayarak okudum ve hala bu yazıyı yazarken ağlıyorum. Görmediğim, varlığını bilmediğim kız kardeşlerim oldunuz hepiniz. Var olun ve sağ olun. Benim için dilediğiniz herşeyi Allahım size kat be kat versin inşallah.
Dün gastroskopi’den eve döndüğümde midem bulanıyor ve görme zorluğu yaşıyordum, yattığım sırada face’e baktım ve Nuraycığımın (ensu) mesajını gördüm. Sana 14 şubatta sevgilerimizi gönderdik yazıyordu. Aralık ayından beri maalesef klübümüzü takip edemiyordum. Hem halim olmadığı hem de artık umudum olmadığı için…
Sevgili kız kardeşlerim,
"............................................."
Beni çoooooooooook mutlu ettiniz. 3 aydır ilk defa duygulandım. Mutluluk hissediyorum. İyi ki varsınız!!!
Belki bazılarınız konunun tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Uzun zamandır yazamıyordum, kafamı toplayıp size anlatayım neler yaşadığımı. Hazır mısınız?
Ben 2 kez
tüp bebek denemesi yapan, her şartı uygun, sağlığı yerinde bir kardeşinizken şu anda serviks kanseri seviye 2B den tedavi görüyorum. İlk başta herşey şaka gibiydi. 3. Denemem için rahim filmi çektirirken bir oluşum farkedildi rahim ağzında. Sonra herşey bir çığ gibi büyüdü. Teşhis için kolposkopi yapıldı, patalojide çıkan tümör içinde konizasyon yapıldı. Dr’um ameliyatta gördüğü dokuların çok kötü durumda olmadığını belirtti. Ancak, ilaçlı MR’da kanserin rahim ağzı, idrar fistülü ve çok geniş bir bölgeyi etkilediği ortaya çıktı. Akabinde, pet ct yapıldı ve hangi hücrelerde kanser olduğu teşhis edildi. Karın boşluğuma kadar ilerlemiş ve lenf bezlerinde tutulmuştu. Bütün bunlar 1 ay içinde oldu ve bende hepimiz gibi bebek isterken nur topu gibi bir kansere sahip oldum. Ve maalesef ameliyat edilebilecek türden bir kanser değildi çünkü yaygındı. Ocak ayında kemo ve radyo terapi başladı. Her gün acıbadem hastanesinde radyoloji alacak, haftada 1 günde 4 saat kemo’da kalacaktım. 3 gün tedavi aldım, 3. Gün 39 derece ateşle hastaneye kaldırıldım. Vücudum kabullenmiyor ve tepki veriyordu. Üstüne grip olunca tedavi askıya alındı. 1 hafta dinlendirildim. Bu arada, kemo ve radyo etkisiyle yiyemiyor, içemiyor ve alttan üstten çıkarıyordum. 1 hafta sonunda tekrar başladım tedaviye ve 5 gün tedavi gördüm. Bu seferde, kanımdaki 125 ve 1919 değerlerinin (kanser ile ilgili) 2.000 lerde olduğu saptandı. Bu sadece rahim ağzı kanseri olamazdı…başka şeylerde olmalıydı!!! Yumurtalık kanserinden şüphe edildi ve akabinde bir sonraki hafta Laparoskopik Ooferektomi (karın, yumurtalık, bağırsak vs tetkiki ve çıkarılması ameliyatı) oldum. Ameliyat sonrasının ne kadar ağrılı ve acılı olduğunu şimdi hatırlamak bile istemiyorum. Tüplerimden biri de enfekte olmuştu ve alınmıştı. Şok üzerine şok yaşıyordum ve hepinizin bildiği gibi iç gücümle savaşmaya devam ediyordum. 1 hafta daha ara verildi ameliyattan sonra. Tekrar tedaviye başladım. 3 kez gidebildim. 1 haftada 4, 2 haftada 8 kg vermiştim. Hala hiçbir şey yiyemiyor ve giderek elden ayaktan düşüyordum. Artık, yürüyemiyordum bile. Nefes alışımda sıklaşma ve göğsümde daralma başlamıştı. Sağ Bacağımda ağrıyor üstüne basamıyor ve hatta yattığımda bile ağrıdan duramıyordum ki dopler çekilmesini istedi dr’um. Yapılan tetkikte bacakta kan pıhtısı tıkanıklığı oluştuğu anlaşıldı. Ama bu kadarla kalmadı…kopan pıhtılardan biri kalbe ve oradan da akciğerime taşındı. Şu anda akciğerimde emboli var. Kalbim geçen hafta durabilirmiş…3 gün hastanede tutuldum. Kan sulandırıcı iğnelere başlandı. Ama mide üstü ağrım geçmek bilmiyordu. Dün en son mideme bakıldı ve kemo’nun gastrit yaptığı saptandı. Haftaya inşallah tekrar tedaviler başlayacak. Mayıs ayına kadar sürecek.
İlk duyduğumda şok olduğum bu hastalık sebebiyle hiç isyan etmedim. Hatta geçen hafta kalp krizi geçirmeme ramak kalmış olduğunu öğrendiğimde bile şükrettim Allahıma. Benim için planları vardı ve bunlara sabır göstermeliydim ve dayanmalıydım. Kadıköy şifa’da tüp bebek peşinde koştururken 3 dr bu oluşumu farketmeliydiler ama onlar sadece paraya odaklanmışlardı. Benim sağlığıma değil. Aynı şey memorial’da da oldu. O kadar detaylı muayenede rahim ağzındaki oluşumu görmediler. İhmal ettiler.
Sizler smear testlerinizi ve jinekolojik kontrollerinizi mutlaka tüp bebek merkeziniz dışında yaptırın. Onlar atlıyorlar…
Bu arada, radyoloji tedavisi beni daha yıllaaaar sonra olacağını düşündüğüm menapoz’a soktu. Herşeyi sağlam bir kadınken 1 ayda artık hiçbir bebek ümidi olmayan birine dönüştüm. Rahmim alınmadı belki ama artık hiçbir işe yaramayacak. Yine burda duraklıyorum ve ağlayarak Allahımın benim için neler planladığını merak ediyorum.
Herbirinizin mesajlarına kalpten teşekkür ediyorum, daha iyi hissettiğimde her birinize tek tek yazmak amacım. Lütfen kendinize dikkat edin ve SAĞLIKLA, SEVGİMLE kalın.
Nurdan
(ATLADIĞIM bir kardeşim varsa özür diliyorum)