Sigaranın Fetal Anomaliye Etkisi:
Sigara dumanına maruz kalmak, üreme hücrelerine zarar vermekte ve kromozomal ya da DNA hasarına neden olmaktadır. Yumurtalıklardaki diploid oositlerin oranı günlük içilen sigara sayısı ile birlikte artmaktadır. Sigara içme, insanlarda mayotik iğ iplikçiklerinin fonksiyonunu bozabilmektedir. Gebe kadınların sigara içmesi ise, trizomy 21 adı verilen Down sendromu riskini artırmaktadır.
Sigara içenlerde,
ın vitro fertilizasyon (IVF) tedavi sürecinde; kumurtalıklarda birden fazla yumurta hücresinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan (gonodotropin) ilaç dozu ihtiyacı sigara içmeyen kadınlarla karşılaştırıldığında daha yüksektir.
Spermdeki (erkek üreme hücresi) gen hasarı, sigara dumanının içeriğinde bulunan bileşenlerin DNA’ya direk bağlanması ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. Hücre DNA’sı zarar görmektedir. Bu mekanizma, anne-babanın sigara içmesinden kaynaklanan değişmiş DNA iletimini göstererek, sigara içmeyenlerle sigara içenlerin karşılaştırılmasında embriyolarda artmış kimyasal eklentilerin bulunması ile desteklenmiş olmaktadır.
SıGARA VE ıNFERTıLıTE
18
Sigaranın Kendiliğinden Düşüklere Etkisi
Sigara içmek, doğal ve yardımcı üreme teknikleri ile gerçekleşen gebeliklerde kendiliğinden düşüklere neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada, sigara içmenin %16 oranında kendiliğinden düşüklere neden olduğu belirlenmiştir. Sigaranın düşüklere nasıl neden olduğuna ilişkin ise, nikotin, karbonmonoksit ve siyanür gibi sigara dumanı içinde bulunan bazı maddelerin vazokonstruksiyona (damarlarda daralmaya) ve antimetabolik özellikleri plesental yetmezliğe, fetüsün gelişim geriliğine ve fetüsün ölümüne yol açabilmektedir.
Annenin Sigara ıçmesinin Erkek Çocuğun Üreme Fonksiyonlarına Etkileri
Erkek çocuklar üzerindeki bu etki sigara dumanındaki kadmiyum veya diğer maddelerin aracılığı ile olabilmektedir.
Sigara özetle; gamette DNA hasarına, doğur-ganlığın azalmasına, erken menopoza ve düşüklerin artmasına neden olmaktadır. Sigara içen anne ve babanın çocuklarında, doğum anomalilerinin daha fazla görüldüğü belirtilmektedir.
Sigara içmek,
Bakteriyel vajinozis
(geç dönem gebelik düşükleri ile ilişkili)
Erken doğum eylemi
Çoğul gebelik
Dış gebelik (ektopik belik) riskini
artırmaktadır.
SıGARA VE ıNFERTıLıTE
19
Sigaranın Yardımcı Üreme Tekniklerine Etkisi:
Sigaranın spermatogenezisi nasıl etkilediği tam olarak açık değildir. Yapılan bir çalışmada, sperm konsantrasyonunun sigara içenlerde içmeyenlere göre %13-17 oranında daha az olduğu bildirilmiştir.
Şekil: ıntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu-mikroenjeksiyon
Annesi günde 10 sigaradan fazla içen erkek çocukların, sigara içmeyenlerinkine oranla daha düşük sperm yoğunluğu olduğu belirlenmiştir. Babanın sigara içmesi çocuğun semen analizi oranları ile ilişkili bulunmamıştır.
Yardımcı üreme teknikleri, sigara içen bireylerde aşağıdaki olumsuz sonuçlara neden olmaktadır.
Serum estradiol düzeylerinde azalma,
Siklus iptali
Toplanan oositlerde azalma/daha az oosit elde etme ve
Elde edilen embriyo sayısında azalma
Embriyo transferinden sonra implan-tasyonda %50 oranında azalma
Gebelik oranında düşme
Ortalama 2 tane daha fazla IVF siklusuna maruz kalma bulunmuştur.
Sigara içen erkeklerde, seminal plazma kotin konsantrasyonu yüksek olduğu için yardımcı üreme tekniklerinden invitro fertilizasyon yerine intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu uygulaması tercih edilmektedir.
SıGARA VE ıNFERTıLıTE
20
Yapılan çalışmalarda, yumurta hücresinden elde edilen foliküler sıvıda sigara dumanından elde edilen toksinlerin varlığı tesbit edilmiştir. Sigara içen kadınlarda, sigaranın içerisinde yer alan ağır metal kadmiyumun kadının yumurtalıklarındaki foliküler sıvıdaki miktarı sigara içmeyen kadınlara göre daha yüksektir. Benzer şekilde, yardımcı üreme teknikleri süresince (IVF sikluslarında) kadınlardan yumurta toplanması sırasında aspire edilen foliküler sıvıda kotinin (nicotinin major metaboliti) konsantrasyonu doğrudan içilen sigara sayısı ile ilişkilendirilmektedir.
Pasif Sigara Dumanına Maruz Kalmanın ınfertiliteye Etkisi:
Evde pasif dumana maruz kalan kadınlarda foliküler sıvı kotin seviyeleri düşük konsantrasyonlarda olsa da saptanabilmektedir. Kendileri ve eşleri sigara içmeyen kadınların %84’ünün foliküler sıvılarında kotin saptanmıştır. Bu kadınların tamamı, çevresel olarak pasif sigara dumanına maruz kalmaktadırlar. Bu sonuçlar, pasif sigara dumanı solumanın potansiyel zararlarını vurgulamaktadır.
Görüldüğü gibi yardımcı üreme tekniklerinin uygulanması bile sigaranın zararlı etkilerini ortadan kaldıramamaktadır. Kadınların infertilite tedavisi süresince sigara kullanmaya devam etmesi, döllenmeye hazır yumurta sayısında azalmaya, gebelik ve doğum oranlarında düşmeye ve gebeliğin ilk üç ayında düşük riskinin artmasına neden olmaktadır.
ınfertilite tedavisinden önce, 2-3 ay süresince sigarayı bırakmış olmak dahi, tedavinin sonucuna yönelik olumlu katkılar sağlamaktadır. Gebelikte sigara içilmesi ise, erken doğum yapmaya ve düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirmeye neden olabilmektedir. Ani Bebek Ölümü Sendromu da sigara içilen evlerde sıklıkla rastlanan bir durumdur.
ınfertilite Probleminde Sigarayı Bırakmanın Önemi
Sigarayı bırakma oranları genellikle infertil kadınlarda gebe olanlara oranla daha iyidir. ınfertil kadınlarda sigarayı bırakmada özel bir yöntemin
Eğer kadın hayatı boyunca sigara içtiyse, yardımcı üreme tedavisi ile gebe kalmama riski sigara içmeyen kadınlara göre iki katından daha fazladır. Kadının sigara içtiği her yıl, yardımcı üreme tedavisinin başarısız olma olasılığını %9 oranında artırmaktadır.
SıGARA VE ıNFERTıLıTE
21
etkinliğini incelemeye yönelik yapılan basit ve ucuz yaklaşımların oldukça etkili olduğu, %4’lük sigara bırakma oranının müdahaleden 12 ay sonra %24’e yükseldiği bulunmuştur.
ınfertil kadınlarda sigara bırakma yöntemi için önerilen yaklaşım, öncelikle bireylerin kişisel istek duyması ve görüşmelerde onları cesaretlendirme, eğitim ve danışmanlık vermeyi içermektedir. Bunun yanında eğitimsel materyaller ve sigara karşıtı internet siteleri de yardımcı olmaktadır. Genel yaklaşımlar, sigara içme davranışlarının gözden geçirilmesi, grup danışmanlığı, olumlu öneriler ve geri bildirim verme, nikotin bantları ve nikotin sakızı gibi yöntemleri içermektedir. ınfertil kadınlarda, karbonmonoksit düzeylerini belirleyen ucuz spirometerin kullanılması da yararlı olabilmektedir. Aynı amaç için kanda ve idrarda kotin düzeyleri de belirlenmektedir.
Sigarayı bırakma konusunda uluslar arası kuruluşların önerileri aşağıda yer almaktadır.
1- Her fırsatta sigara içmek hakkında sorular sorulması,
2- Sigara içen herkese bırakması için tavsiyelerde bulunulması,
3- Gönüllülerin sigarayı bırakmaları konusunda cesaretlendirilmesi,
4- Bireylerin sigarayı bırakmalarına yardımcı olacak ve onları teşvik edecek ilaç ya da karbonmonoksit düzeylerinin izlenmesi,
5- Bireylerin düzenli olarak izlemlere gelmesi konusunda teşvik edilmesi.
ınfertil kadılarda sigarayı bırakmada yardımcı olabilecek davranışsal yaklaşımlar başarısız olduğunda nikotin replasman tedavisi (NRT) ve/veya bupropion gibi tıbbi yaklaşımlar denenmelidir. ınfertilite tedavisi için başvuran sigara içen kadınlarda, öncelikle en az 3 kez sigarayı bırakmaları yönünde çalışılmaktadır. Özellikle kadınların sigarayı bıraktıktan sonra infertilite tedavisine başlamalarının infertilite tedavisinde başarı şansını artırmada bir etken olacağı düşünülmektedir.
Sonuç olarak; üreme çağındaki kadın ve erkekler açısından üremeyi engelleyici risk faktörleri kontrol edilebilir ya da değiştirilebilir. Toplumdaki kadın ve erkek tüm bireylerin bu risklerin farkında olmaları gerekmektedir. Özellikle yaşam biçimine ilişkin seçimler ve davranışların üreme sağlığına etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Sigara kullanımı üreme sağlığına zarar verdiği gibi, infertilite tedavilerinde başarı şansını da azaltmaktadır.
SıGARA VE ıNFERTıLıTE
22
Sigara kullanımının bırakılması, infertilite tedavisine gelen çiftlere önkoşul olarak gösterilmelidir. Bunun sonucunda, anne karnında gelişen bebek de daha sağlıklı olarak dünyaya gelip, nikotinsiz bir çevrede gelişme şansına sahip olacaktır.
Kadın ve erkeğin üreme sağlığı veya primer bakımında/koruyucu sağlık hizmetlerinde hemşireler mükemmel bir pozisyondadır. Çünkü toplumun en ücra köşelerine kadar hizmet veren hemşireler, çiftlerle sağlık risklerini tartışmakta, düzenli sağlık ziyaretleri yaparak onların bireysel sağlık sorumluluklarını almalarını sağlamakta en önemli kilit sağlık personeli konumundadırlar. Çiftlere üremelerini tehlikeye sokabilecek riskli davranışlara ilişkin bilgi verilerek, etkili iletişim tekniklerinin kullanılması son derece önemlidir.