- Konu Sahibi ProfDrBulentTiras
Gebeliklerde çoğu zaman rahim ağzı üçüncü trimesterin sonlarına kadar uzundur ve kapalı haldedir. Üçüncü trimesterin sonlarında bebek pelviste aşağılara inmeye başlamıştır. Bu da rahim ağzında baskıya neden olarak rahim ağzının incelmesine ve açılmasına, yani doğuma hazır hale gelmesine neden olur. Doğum bağladığında ise kasılmalarla ve bebeğin aşağı inmesiyle birlikte rahim ağzı tamamen açılır ve bebeğin doğum kanalına girmesi ve sonunda doğması sağlanır.
Rahim ağzı açıklığı santimetre ile ifade edilmektedir. Rahim ağzınız bebek doğmadan önce 0’dan 10 cm’ye kadar açılmalıdır.
Doğum zamanı yaklaştıkça rahim ağzınız siz farkında dahi olmadan açılmaya başlayabilir. Doktorunuz bu açılma hakkında sizi rutin kontrolleriniz sırasında bilgilendirecektir.
Bazı doktorlar rahim ağzını gebeliğin 35 ila 37. haftalarında Grup B Streptokok testi sırasında kontrol edebilir. Bazıları ise doğum zamanı yaklaşıncaya kadar bekleyebilir ya da rahim ağzını yalnızca kasılmalar olması durumunda kontrol edebilir.
Rahim ağzı 1 cm açıldığında yaklaşık işaret parmağınızın genişliği kadar açılmış olacaktır. Doğum başladığında kasılmalarla birlikte 10 cm açıldığında ise neredeyse bir kavunun çapı kadar olacaktır.
Rahim ağzı açıklığının bebeğin yakın zamanda doğacağına işaret edip etmediğini merak ediyor olabilirsiniz. Rahim ağzının açılması doğumun yaklaştığını gösteren bir işaret olmakla birlikte doğumun başladığını ya da belli bir zaman içerisinde başlayacağını gösteren kesin bir işaret değildir.
Gebeliklerin yaklaşık yüzde 1’lik bir kısmında rahim ağzı doğum zamanı gelmeden açılmaya başlar. Rahim ağzı kasılmalar olmadan açılmaya başlarsa bu durum rahim ağzı yetmezliği olarak isimlendirilir. Rahim ağzı yetmezliği ikinci trimesterde gerçekleşmesi halinde gebelik kaybına ya da düşüğe veya çok erken doğuma yol açan bir durumdur.
Rahim ağzı yetmezliğinin nedenleri arasında rahim ağzıyla ilgili olarak geçirilen cerrahi operasyonlar sonucu meydana gelen hasar (dilatasyon ve küretaj, önceki doğumda meydana gelen bir hasar ya da doğumsal anomaliler olabilir) yer alabilmektedir. Rahim ağzı yetmezliği gebelik sırasında rutin olarak kontrol edilen bir durum olmadığı için genelde ikinci ya da üçüncü trimesterde gebelik kaybı gerçekleşene kadar tespit edilememektedir.
Doktorunuz rahim ağzı yetmezliğinden şüpheleniyorsa gebeliğin erken dönemlerinde rahim ağzını kontrol edebilir. Muayene sırasında genelde ultrason kullanılarak rahim ağzı açıklığı ve rahim ağzının uzunluğu ölçülmektedir.
Rahim ağzı yetmezliği erken dönemde tespit edilirse servikal serklaj adı verilen prosedürle rahim ağzı kapatılabilir. Bu sayede gebelik kaybının ya da erken doğumun önlenmesi mümkün olabilir.
Servikal silinme genelde yüzde ile ifade edilmektedir. Doktorunuz muayene sırasında yüzde 0 ila yüzde 100 arasında bir oranda servikal silinme olduğunu söyleyebilir. Servikal silinme tamamen gerçekleştiğinde rahim ağzı rahim içi duvarın bir parçası haline gelerek bebeğin geçmesini sağlamaktadır.
Doğumun ilk aşaması genelde latent faz, aktif faz ve geçiş fazından meydana gelmektedir. İlk aşamanın tamamlanması, rahim ağzının 10 cm açılmasıyla gerçekleşmektedir.
Latent faz: Rahim ağzı 1 ila 3 cm açılmıştır, hafif kasılmalar vardır.
Doğumun latent fazında kasılmalar henüz güçlü ve düzenli değildir. Bu fazda rahim ağzı yavaş yavaş yumuşamaya ve kısalmaya başlamaktadır. İlk kez anne olacak kadınlarda bu fazın bitmesi uzun sürebilmektedir.
Aktif faz: Rahim ağzı 4 ila 7 cm açılmıştır, kasılmalar daha yoğun ve düzenlidir.
Aktif fazda kasılmalar gittikçe daha uzun ve daha güçlü hale gelmeye başlar. Aktif fazda rahim ağzının saatte ne oranda açıldığıyla ilgilenilir. Doktorunuz bu fazda rahim ağzınızın daha düzenli bir hızda açıldığını görmeyi bekleyecektir.
Geçiş fazı: Rahim ağzı 10 cm açılmıştır. Geçiş fazı, rahim ağzının 10 cm’ye ulaşması ve tamamen açılmasıyla son bulur.
Geçiş fazından sonra doğumun ikinci aşamasına geçilir. Geçiş fazında rahim ağzı 10 cm açılsa da bebek hemen doğmayabilir. Bebeğin doğması için doğum kanalına girmeye hazır olması gerekir. Bebek doğmak için gerekli pozisyona geldiğinde annenin ıkınması gerekir. Annenin kasılmalarla birlikte ıkınması teşvik edilirken kasılma yokken dinlenmesi istenir. İkinci aşamada kasılma sıklığının 2-3 dakika aralıklarla gerçekleşmesi ve 60 ila 90 saniye sürmesi beklenir.
Gebeliğin sonlarına doğru rahim ağzınızın açıldığını öğrenmenizle doğumun yaklaştığını düşünüp heyecanlanabilirsiniz. Ancak rahim ağzının açılması mutlaka doğumun yakın zamanda gerçekleşeceği anlamına gelmez. Rahim ağzı haftalarca 1 cm açıklıkta olabileceği gibi bir günde 10 cm açıklığa da ulaşabilir. Bu nedenle rahim ağzıyla ilgili endişeleriniz ve sorularınız varsa bunları doktorunuzla konuşmayı ihmal etmeyin.
Rahim Ağzı Açıklığı Nasıl Ölçülür?
Rahim ağzı açıklığı santimetre ile ifade edilmektedir. Rahim ağzınız bebek doğmadan önce 0’dan 10 cm’ye kadar açılmalıdır.
Doğum zamanı yaklaştıkça rahim ağzınız siz farkında dahi olmadan açılmaya başlayabilir. Doktorunuz bu açılma hakkında sizi rutin kontrolleriniz sırasında bilgilendirecektir.
Bazı doktorlar rahim ağzını gebeliğin 35 ila 37. haftalarında Grup B Streptokok testi sırasında kontrol edebilir. Bazıları ise doğum zamanı yaklaşıncaya kadar bekleyebilir ya da rahim ağzını yalnızca kasılmalar olması durumunda kontrol edebilir.
Rahim ağzı 1 cm açıldığında yaklaşık işaret parmağınızın genişliği kadar açılmış olacaktır. Doğum başladığında kasılmalarla birlikte 10 cm açıldığında ise neredeyse bir kavunun çapı kadar olacaktır.
Rahim ağzı açıklığının bebeğin yakın zamanda doğacağına işaret edip etmediğini merak ediyor olabilirsiniz. Rahim ağzının açılması doğumun yaklaştığını gösteren bir işaret olmakla birlikte doğumun başladığını ya da belli bir zaman içerisinde başlayacağını gösteren kesin bir işaret değildir.
Rahim Ağzında Erken Açılma
Gebeliklerin yaklaşık yüzde 1’lik bir kısmında rahim ağzı doğum zamanı gelmeden açılmaya başlar. Rahim ağzı kasılmalar olmadan açılmaya başlarsa bu durum rahim ağzı yetmezliği olarak isimlendirilir. Rahim ağzı yetmezliği ikinci trimesterde gerçekleşmesi halinde gebelik kaybına ya da düşüğe veya çok erken doğuma yol açan bir durumdur.
Rahim ağzı yetmezliğinin nedenleri arasında rahim ağzıyla ilgili olarak geçirilen cerrahi operasyonlar sonucu meydana gelen hasar (dilatasyon ve küretaj, önceki doğumda meydana gelen bir hasar ya da doğumsal anomaliler olabilir) yer alabilmektedir. Rahim ağzı yetmezliği gebelik sırasında rutin olarak kontrol edilen bir durum olmadığı için genelde ikinci ya da üçüncü trimesterde gebelik kaybı gerçekleşene kadar tespit edilememektedir.
Doktorunuz rahim ağzı yetmezliğinden şüpheleniyorsa gebeliğin erken dönemlerinde rahim ağzını kontrol edebilir. Muayene sırasında genelde ultrason kullanılarak rahim ağzı açıklığı ve rahim ağzının uzunluğu ölçülmektedir.
Rahim ağzı yetmezliği erken dönemde tespit edilirse servikal serklaj adı verilen prosedürle rahim ağzı kapatılabilir. Bu sayede gebelik kaybının ya da erken doğumun önlenmesi mümkün olabilir.
Servikal Silinme
ahim ağzında açılmanın yanı sıra gebeliğin sonlarında servikal silinme meydana gelecektir. Servikal silinme, rahim ağzının ne kadar kalın ya da ne kadar ince olduğunu belirtmek için kullanılmaktadır. Gebelikten önce ve üçüncü trimesterin büyük bir kısmında rahim ağzı uzun ve kalındır. Doğum yaklaştıkça rahim ağzı kısalmaya ve incelmeye başlamaktadır.Servikal silinme genelde yüzde ile ifade edilmektedir. Doktorunuz muayene sırasında yüzde 0 ila yüzde 100 arasında bir oranda servikal silinme olduğunu söyleyebilir. Servikal silinme tamamen gerçekleştiğinde rahim ağzı rahim içi duvarın bir parçası haline gelerek bebeğin geçmesini sağlamaktadır.
Rahim Ağzının Açılması ve Doğumun Aşamaları
Doğumun ilk aşaması genelde latent faz, aktif faz ve geçiş fazından meydana gelmektedir. İlk aşamanın tamamlanması, rahim ağzının 10 cm açılmasıyla gerçekleşmektedir.
Latent faz: Rahim ağzı 1 ila 3 cm açılmıştır, hafif kasılmalar vardır.
Doğumun latent fazında kasılmalar henüz güçlü ve düzenli değildir. Bu fazda rahim ağzı yavaş yavaş yumuşamaya ve kısalmaya başlamaktadır. İlk kez anne olacak kadınlarda bu fazın bitmesi uzun sürebilmektedir.
Aktif faz: Rahim ağzı 4 ila 7 cm açılmıştır, kasılmalar daha yoğun ve düzenlidir.
Aktif fazda kasılmalar gittikçe daha uzun ve daha güçlü hale gelmeye başlar. Aktif fazda rahim ağzının saatte ne oranda açıldığıyla ilgilenilir. Doktorunuz bu fazda rahim ağzınızın daha düzenli bir hızda açıldığını görmeyi bekleyecektir.
Geçiş fazı: Rahim ağzı 10 cm açılmıştır. Geçiş fazı, rahim ağzının 10 cm’ye ulaşması ve tamamen açılmasıyla son bulur.
Geçiş fazından sonra doğumun ikinci aşamasına geçilir. Geçiş fazında rahim ağzı 10 cm açılsa da bebek hemen doğmayabilir. Bebeğin doğması için doğum kanalına girmeye hazır olması gerekir. Bebek doğmak için gerekli pozisyona geldiğinde annenin ıkınması gerekir. Annenin kasılmalarla birlikte ıkınması teşvik edilirken kasılma yokken dinlenmesi istenir. İkinci aşamada kasılma sıklığının 2-3 dakika aralıklarla gerçekleşmesi ve 60 ila 90 saniye sürmesi beklenir.
Özet Olarak
Gebeliğin sonlarına doğru rahim ağzınızın açıldığını öğrenmenizle doğumun yaklaştığını düşünüp heyecanlanabilirsiniz. Ancak rahim ağzının açılması mutlaka doğumun yakın zamanda gerçekleşeceği anlamına gelmez. Rahim ağzı haftalarca 1 cm açıklıkta olabileceği gibi bir günde 10 cm açıklığa da ulaşabilir. Bu nedenle rahim ağzıyla ilgili endişeleriniz ve sorularınız varsa bunları doktorunuzla konuşmayı ihmal etmeyin.