Doğuma Hazırlık Doğuma az bir süre kala...

Bebeklerimize aldığımız eşyalar, hastane çantası, ürünler için tavsiye ve öneriler....

YoncaBulut

İçimDe GittikÇe BüYüYen BiR aşK vaR . . .
Kayıtlı Üye
19 Ocak 2018
247
135
30
Doğum olayının yaklaştığını gösteren belirtiler:

1. Bebeğin başının aşağı düşerek karnın küçülmesi.
Bu zamanda kadında solunumda bir rahatlama meydana gelir. Fakat mesaneye baskı arttığı için sık idrar etme hissi ve yürümede güçlük meydana gelir.

2. Doğum yolunda ifrazat artışı: Kadın doğum yolunda nemlilik hisseder ve pet kullanması gerekebilir. Bu, son haftada ortaya çıkan bir durumdur.

3. Son günlerde 100-1000 gr arasında bir ağırlık kaybı.

4. Nişan gelmesi: Doğumdan 24-36 saat önce hafif kanla karışık müküslü bir ifrazat gelir. Bu, rahim ağzının yumuşamaya ve genişlemeye başladığını gösterir ve doğumun yakın olduğunun belirgin işaretlerindendir.

5. Su kesesinin erken açılması: Bazı vak’alarda su kesesinin erken açılması yakın bir doğumun belirtisidir. Zira zarların yırtılmasını çoğu kez 24- 48 saat içinde doğum ağrıları takib eder.

6. Yalancı ağrıların mevcudiyeti:
Bazı kadınlarda doğumdan birkaç gün önce meydana gelen ağrıların bir kısmı hafif ağrı şeklinde karında hissedilir. Bu ağrılar çoğu kez barsaklarda gaz birikimi sonucu meydana gelir. Diğer erken belirtiler mevcut olmadığından yalancı ağrı ismini alırlar.

7. Ağrılı kasılmaların başlaması:
Karın bölgesinde gebelik boyunca hissedilen ağrısız, düzensiz kasılmaların gebeliğin son haftalarında arttığı görülür. Bu kasılmaların rahim ağzını açmak ve yumuşatmak üzere ağrılı, düzenli ritmik seyir kazanması doğum süresinin başlamış olduğunu gösterir

Doğumu Kolaylaştıran 10 Yöntem

1-BİLGİLENİN

Doğurmaktan korkuyoruz çünkü, beynimiz doğuran kadın ile ilgili yanlış bilgi yükleriyle dolu. İzlediğimiz filmlerden, dizilerden tutun, son yıllarda duyduğumuz çoğu doğum hikayesi korkunç. Bilgi korkunun düşmanıdır.Peki nasıl bilgineceğiz?


Doğum ile ilgili kitaplar okuyabilir, doğuma hazırlık kurslarına katılabilir, doğal doğum hikayeleri okuyabilir, konu hakkında doğru film ve videoları izleyebilirsiniz.Tabi eşiniz yada doğumda size destek olacak kişininde bu konularda bilgilenmesi, size daha kolay destek olması için oldukça gereklidir.


2-GEVŞEME EGZERSİZLERİ


Rahat doğurmak için gevşemeyi öğrenmelisiniz. Gergin bir ruh, gergin bir bedeni peşinden sürükler.Yoga yapın, youtube da kolayca bulabileceğiniz meditasyonlar var,onları deneyin.Gözlerinizi kapatın,ellerinizi karnınızın üzerine koyun ve tam bebeğinize kocaman bir nefes yollayın. Nefesinizi burnunuzdan alın ve ağzınızdan sanki kocaman bir pastanın mumlarını üflüyormuşsunuz gibi verin. Nefesiniz karnınıza dolsun,karnınızda sanki balon şişiyormuş gibi hayal edin. Nefes aldığınızda bebeğinizin gülümsediğini, onu tertemiz oksijenle beslediğinizi hayal edin. Bu nefes egzersizini yaklaşık 1 dak ya da 10 nefes kadar yapın, gevşemenin ne kadar kolay olduğunu görün.


Kendi yönteminizi de oluşturabilirsiniz.Dua etmek, tespih çekmek, mantra tekrarlamak, şarkı söylemek, masaj yaptırmak...


Gevşemek için pek çok yöntem bulabilirsiniz.


3-NEFES VE İLAÇ DIŞI AĞRI KESİCİ YÖNTEMLER


Doğumda nefes kullanımı konusunda eminim pek çok şey duymuşsunuzdur. Eğer bir doğuma hazırlık kursuna giderseniz, çeşitli nefes tekniklerini öğrenebilirsiniz. Bu tür çalışmaları ücretsiz alabileceğiniz kurslar da var, ama en önemlisi öğrendiğiniz bu teknikleri doğumunuza kadar sık sık çalışmak,hayatınıza geçirmek.


Pam England'ın "İçgüdüsel Doğum" isimli kitabında da, ilaç dışı ağrı kesici yöntemlerle ilgili açıklayıcı bilgiler bulabilir, kendi yöntemlerinizi de oluşturabilirsiniz.


4-KESİNTİSİZ DESTEK


Anne adaylarının doğumda en çok ihtiyaçları olan şey kesintisiz destektir. Doğumda yalnız olmadığını bilen ve doğru desteklenen annelerin doğumları çok daha kolay geçer.


Doğuran kadın ne ister, nasıl davranmalı, sancı sırasında ne yapmalı, ne demeli...Anne adayına destek olan kişi bunların hepsini ve daha çoğunu öğrenmesi gerek.


Profesyonel destek almakta bir seçenek. Doğumunuzdan önce bir doula ile tanışabilir, beraber çalışmalarınızı yapabilir, doğum sürecinizde doulanızdan kesintisiz destek alabilirsiniz.


5-UFAK ATIŞTIRMALAR VE SU İÇMEK


Doğumunuzun başladığını fark ettiğinizde, hastaneye gitmeden karnınızı doyurun. Aç aç doğum gibi bedeninizi oldukça zorlayacak bir eylemi yapmanız çoooook daha zordur. Zaten doğum ilerledikçe, sancılar sıklaşıp, rahim ağzının açılması arttıkça canınız hiçbir şey yemek istemeyecek.


Doğum, kocaman bir dağa saatler boyu tırmanmak kadar zorlu, güç gerektiren bir mucize. Doğum öncesi yediğiniz yemek size güç verecek,unutmayın.


Su içmekte çok önemli, tüm doğum sürecinizde su için.Unutursanız yanınızdaki destekçi ara ara size su vermeli.Azıcık ta olsa, sadece ağzınızı ıslatacak kadar da olsa su için. Eğer susuz kalmamanız için serum takılmak istenirse, zaten su içtiğinizi hatırlatıp serumu taktırmayabilirsiniz.


6-HAREKET EDİN,YATMAYIN


Doğum sürecinde kendi haline bırakılan, içgüdülerini takip etmesi sağlanan hiçbir kadın sürekli olarak yatakta yatmaz. Ara arada olsa, ayağa kalkıp yürümek,sallanmak dans etmek isteyebilirsiniz.

Bedenini özgür bırakan kadın, doğum sancılarını daha kolay karşılar, onlara uyum sağlar.


Bebek doğmak için optimum pozisyonunu daha kolay bulur, pelvisten daha kolay geçer.


7-DOĞUM PLANINIZ OLSUN


Unutmayın doğuran kadın hasta değildir, dolayısıyla hastane prosedürlerinin çoğu onlar için geçerli olmayabilir. Doktorlar doğum yapacak her anneye gereksiz olarak rutin müdahalelerde bulunmamalılar.


Sizde bir doğum planı hazırlayabilir (internette bir dolu örnek bulabilirsiniz), doğum tercihlerinizi bu listeye ekleyebilirsiniz.Tabi unutmamak gerekir ki,doğum planlanabilen bir süreç değildir. Sizin listenize yazmadığınız, hiç istemediğiniz müdahaleleri doktorunuz yapmak zorunda kalabilir. Sonuçta önemli olan sizi ve bebeğinizin sağlığı...


8-DOKTORUNUZLA NET KONUŞUN


30. haftalara gelmeden doktorunuzla doğum hakkında konuşun. Onun genel olarak doğuma bakış açısını anlayabileceğiniz genel sorular sorun. Doğum planınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın, bir örneğini ona bırakın. Kafanıza takılan her soruyu sorun. En önemlisi doktorunuzdan çekinmeyin.


9-DOĞUMA KALABALIK GİTMEYİN


Doğum sürecinde yanınızda ne kadar az kişi varsa o kadar iyidir. Mümkünse size acıyan gözlerle bakmayacak, size güç verecek, doğru kelimeleri seçerek size yardımcı olacak bir ya da iki kişi yeterlidir. Emin olun sancı sırasında odada yüksek sesle konuşan, tıkır tıkır dolaşan, telefonu çalan, birşeyler atıştıran, kendi doğumlarından övgüyle bahseden hiç kimseyi yanınızda istemeyeceksiniz.


10-KENDİNİZE, BEBEĞİNİZE, DOĞAYA GÜVENİN


Her şeyden önemlisi bedeninize güvenin. Minicik bir spermin yumurtanızı döllemesiyle oluşan mucize bebeğiniz, sağlıkla bedeninizde büyüdü ve kolaylıkla doğacak. Bedeniniz nasıl doğuracağını biliyor. Sizin yapmanız gereken gevşeyip bebeğinizin geçtiği yolları rahatlatmak. Akışa bırakın ve nasıl adlandırıyorsanız Allah'a,Tanrı'ya,Doğa'ya,Toprak Ana'ya güvenin.


Mucizeleri uzaklarda aramayın...

Ikınmak İçin Yerçekimini Kullanın

Bu güne filmlerde gördüğümüz,etrafımızda doğuran kadınlardan dinlediğimiz bütün doğum sahnelerinde anneler çatala sırt üstü yatar,ayarlar ayaklıklara takılır,anne nefesini tutarak morarana kadar ıkınır.Araştırmalar göstermiştir ki bu tarz ıkınma anne ve bebek için daha zorlu ve zarar verici olabilir.

Doğum yapan kadının ıkınma isteği geldiğinde bedeninin doğal içgüdülerini takip etmesine izin verildiğinde kadınlar ayakta,dört ayak,dizlerinin üzerinde,squat pozisyonunda ya da yan yatarak ıkınmayı tercih ederler.Bu pozisyonlar pelvis kemiğinizi açıp,bebeğinizin doğması için yer çekiminden yardım almanızı sağlar.





Sırt üstü yarım yatarak ıkınan kadınlar,yer çekimine ters bir durumdadırlar ve bu pozisyonda doğmaya çalışan bebeklerin strese girme olasılıkları daha yüksektir.


Yurt dışındaki hastanelerin yatakları farklı pozisyonları desteklemek için ayarlanabilir. squat pozisyonunu desteklemek için tutunabileceğiniz bir bar vardır.Ülkemizde bazı doktorlar ıkınma taburesi kullanıyorlar,bu da oldukça yararlı.


Epidural kullansanız da yan yatarak ya da yarım oturarak ıkınmak,sırt üstü yatmaktan faydalı olacaktır.


Doğum ekibinizin (doktor ve ebelerin) unutmaması gereken en önemli konu,ıkınma sürecinde anneyi ıkınmayı harika yaptığı konusunda yüreklendirmenin,nasıl ıkınacağını tarif etmekten çok daha değerli olduğudur.


Ikınmanın en iyi yolu,kısa süreli nefes tutarak yada nefes vererek,doğum dalgasının en kuvvetli geldiği sırada bebeğinizi itmenizdir.Dalga devam ederken tekrar tekrar nefes alıp ıkınabilirsiniz.Buna spontan ıkınma deniliyor ve pek çok faydası var.


Spontan ıkınma ağrı hissini azaltır,epizyotomi ihtiyacını azaltır,bebeğin kalp atışı anormalliklerini engeller.


Ikınma aşamasında anneye koçluk yapmak yerine,destekleyici geri dönüşüm vermek daha yararlıdır."harika ıkınıyorsun,bebeğin saçları göründü,ne kadar güçlüsün,herşey harika gidiyor,bebeğin doğuyor,çok az kaldı"Bu arada yanlış anlaşılmasın,doktorlar her zaman en iyisini bilir ve görürler,gerekiyorsa sizi harika bir şekilde yönlendirirler.


Benim anlatmak istediğim,bizim doğumlarımızda çoğunlukla doğumhaneler yaşanan bağırışların,ıkınn ıkınn haykırışlarının çok daha iyi bir alternatifinin olduğu ve bazı doktorlarımız tarafından uygulandığı..

Doğum Topu Nasıl Kullanılır?

Eminim çoğunuz,bazı annelerin doğumlarında kocaman bir pilates topu kullandıklarını duymuşsunuzdur.Peki ne işe yarıyor,neden kullanılıyor biliyor muyuz?Kısaca bahsedeyim;


Birinci evrede,yani serviks (rahim ağzı) açılırken hareketli olmanın önemini daha önce anlatmıştım.Biz yerçekimini kullanabileceğimiz hareketler yaptığımızda,bebeğimizin vücut ağırlığı başının baskısıyla serviks üzerine baskı yaparak açılmayı hızlandırır.İşte tamda istediğimiz bu değil mi?

Diz üstü durmakla,öne eğilmekle,bebek ve plasentaya daha iyi kan akışı olur ve güzel oksijen alan bebek strese girmez.

Pelvis (kalça kemiği),sakrum oynaktır,genişleyebilir.Onunda kendi içinde eklemleri vardır.Bebeğinizde kalça kemiğinizin içinden geçerek doğar.Yani ne yapacağız,kalçayı oynatıcağız ki bebek kolaylıkla aşağı insin,rotasyonunu güzel yapsın.

Bir güzel haber daha var.Doğum dalgalarını sırt üstü yatarak karşılamazsanız,eklem ve sinirlere daha az bası olur dolayısıyla çok daha az sırt ağrısı hissedersiniz.


Topa oturmak gerçekten çok rahattır,belinizdeki ve kalçanızdaki tüm stresi alır.Üzerinde sallanmak nefesle beraber sizi,hafifçe meditatif bir hale sokar ki bu hal doğuma çok yardımcıdır.




İlla üzerine oturmaya da gerek yok.İsterseniz topu yatağınızın üzerine koyup,ayakta durarak topa sarılabilirsiniz.




HASTANEDE YAPILANLAR



Doğum için hastaneye gittiğinizde önce doğumun gerçekten başlayıp başlamadığını anlamak için vajinal muayene yapılır. Bu muayenede ağrılarınızın ne zaman başladığı ve suyun gelip gelmediği sorulur. Bu nedenle ağrılar başladığında ve su geldiğinde saate bakmanızda yarar vardır.

Doğum başlamışsa yatış işlemleri yapılır. Serum takılır ve gerekirse lavman yapılır. Tansiyon kontrol edilir. Kasılmaların şiddetini ve bebeğin kalp atışlarını görmek için tokogram (NST) denilen bir alete bağlanırsınız.

Doğum ağrılarını genel olarak başlangıçta hafif, sonralarını ise şiddetli adet sancılarına benzetebiliriz. Bu ağrılar kasılma ve karında sertleşmeyle hissedilir. Bu kasılmaların şiddeti ağrı eşiği denilen ve her birey için farklı olan sınırı geçince ağrı hissedilir. Bazılarının ağrı eşiği düşük olduğu için doğumun çok erken döneminde ağrı hissetmeye başlar ve ona göre doğum çok uzun ve ağrılı bir deneyimdir. Bazılarında da ağrı eşiği yüksektir, ağrıları geç hisseder, ona göre de doğum kısa sürer ve kolay olur. herkesin ağrı eşiği farklı olduğu için her kadının doğumu kendine özeldir.

Ağrı eşiğini etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlardan biri çevre etkisiyle oluşan korkudur.Korku - stres - ağrı - korku - stres - ağrı... Korku strese, stres ağrıya ağrı tekrar korkuya neden olur. bu üçlü zincir bu şekilde devam ederse ağrı olduğundan daha şiddetli hissedilir. Ağrının daha az hissedilmesini sağlamak için bu zincirin kopması gereklidir.

"Korkuyu yenmek için normal bir gebelik ve doğum nasıl olur?" konusunda gebenin bilgilenmesi gerekir. Bu, hamile eğitim kurslarına katılarak, konuyla ilgili yayınlar okuyarak sağlanabilir. Korku ortadan kalkınca zincirin diğer iki halkası kendiliğinden kopar ve ağrı daha az algılanır. Bu konudaki çalışmalarda gebelik, doğum ve doğum sonrası bebek bakımı hakkında bilgilendirilmiş hamile kadınların daha az sorun yaşadıkları tespit edilmiştir.

Ağrılar sırasında doğru nefes alıp-vermek anne ve bebek için çok önemlidir. Bu sayede anne ağrıyı daha az hisseder, ayrıca kasılmalar sırasında bebeğe giden kan miktarı azaldığından, düzenli nefes alıp vermek bebeğe giden oksijen miktarının artmasını sağlar ve enerjiyi arttırır.
 
Son düzenleme:
hiç sıkılmadan hepsini okudum, 30.haftam bitti hadi normal doğum yapan anneler bizi biraz rahatlatın:)
 
Normal Doğum yapamadım bana nasıp olmadı. Yapanlardan işittiğime göre Doğum ani bı 5-10 dk bıraz zor oluyormus bebek doğduğu andan ıtıbarende kuş gibi hafıflıyormus ınsan.
3 Doğum yaptım hepsınde de çok sancı cektım. Ilk doğumumda baya sancı cektım artık bı kaç sanıyede bor gelıyordu sancılar öyle aman aman kötü bısey degıldı. Abartmıyorum sıddetlı adet sancısı gıbıydı.
Dıger doğumlarımda da uzunsure sancı cektım. Sancı cekmekden korkmayın korkulacak bısey degıl.
Normal Doğum en guzelı inş vaktınde sağlıkla kucağınıza alırsınız yavrularınızı.
 
ne güzel üç çocuğunuz var darısı bizlere inşallah, sezeryan nasıl peki sonrası ne kadar çekiyorsunuz dikişi sancılarını
 
ne güzel üç çocuğunuz var darısı bizlere inşallah, sezeryan nasıl peki sonrası ne kadar çekiyorsunuz dikişi sancılarını
İlk 1 hafta zor oluyo. 1 hafta sonra daha rahatlıyorsunuz. Oturup kalkma bıraz daha kolaylaşıyor. Doğumdan 20 gün sonra çocuklarımla yalnız kaldım evde. Ev ısı yemek vs hep ben yaptım. Gün ıcınde gelen giden oldu ama yınede kendı işimi kendim yapar olmuştum.
 
maşallah,inşallah bizlerde kolay ve güzel bir süreç geçiririz var mı tavsiye edeceğiniz bir konu:)
 
Allah bagislasin canim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…