doğum ölüm hayat

yaşam ilginç güzel acı ama var olan
ben çok şey sığdırdığım yaşamımda yolun yarısındayım ve son 7,5 aydır tek şey soruyorum kendime
nasıl oluyorda hala yaşayabiliyorum ???
buna verdiğim tek yanıt kendimce bir tebessüm yanlızca...
 
Doğduk isteyerekmi,<<<<<<<<<<<<<<ölürsek bilerekmi?
Ne diyelim tatlım kimse birşey bilmiyorki.Hayat somut kavramlar arasındaki soyut bir kavram.
 
Her şeyin anlamsız geldiği anlarım çok olmuştur.. hala da olur.. Çok düşünmemeye çalışırım..

Dünyaya geldin bir kere, rolünü oyna ve git.. Düz basit sorunsuz..
 
-kader ne demek..hayatımı başkasımı yönlendiriyor..o zaman neden cennet cehennem var?
Allah Teala'nın elbette yaratılmış herşeyi kuşatan iradesi ve kudreti vardır ve herşeyi yalnızca O yaratır ama kişiye eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücü vermiştir; buna özgür irade yasası da diyoruz! Özgür iradenin varolduğu biryerde kader nasıl olabilir? Seçeneklerde seçimlerde bize aittir, neyi seçeceğimize biz karar veririz. Ve bana göre cennette cehennemde içinde yaşadığımızdır.

-ben eksizsiz yaratıldım..ya özürlü doğanlar..neyin cezasını çekiyor..yeniden doğuş yoksa neyin cezası..hayat sınavsa onun sınavı neden benimkinden daha zor..çok mu kötü bir ruh taşıyor..
Engelli olmanın o kişiye verilmiş bir ceza olduğunu düşünmeniz beni şaşırtmadı ancak ben böyle düşünmüyorum. Rabbimiz adaletli ve esirgeyen, gözetendir. Hiç bir kula varoluş programında hak geçirmez. Normalde etrafımıza baktığımızda adaletten eser göremeyiz. Kimi çok zengindir kimi çok fakir, kimi güzeldir kimi çirkin, bazen özürlü, bazende bir kul doğar ve belki bir kaç dakika sonra ölür. Yaşam içinde bu kısır bir döngüdür bu şekli ile baktığımızda adaletten söz edilemez. İşin en önemli kısmı insan varlığı esas olarak fizik beden ve enerji bedenden oluşur Fizik beden ruhun evidir ve bir kabuktur. Enerji bedense olümsüzdür ve yaşam aslında enerji bedenin gelişimi ve tekamülü için vardır.
Bir enerji beden varlığı ana rahminden dünyaya gözlerini açtığı andan sonra gelişimine başlar. Yaşam dediğimiz imtahan başlamış olur. Kader ve kişinin hayatı yorumlama biçimine göre gelecek yaşamlarını belirler. Bir örnek vermek gerekirse geçmiş yaşamda çok büyük düşmanı olduğu ve zarar verdiği bir kişi bu yaşamında bankadan kredi istediğinde banka müdürü olur. Ruhsal varlığımız aslında her türlü evrensel bilgiye sahiptir. Ama benlik ve şuur bunu algılayamaz veya bir bölümünü algılar. Yaşam programında ruhsal varlığımızın gelişimi esas alınmıştır. Geçireceği tekamüle göre esaslar belirlenir ve anne, baba bu gelişimin bir parçası olarak seçilir. Bir yaşam ruh için asla yeterli değildir. Zengin bir kişinin geçireceği gelişimle fakir veya özürlü bir kişinin geçireceği gelişim asla bir olamaz. Bu yaşam sahnesinde elde ettiklerimiz ve aldığımız dersler gelecek yaşamda daima ileri adım atarak devam eder ve adalet sistemi böylece oluşmuş olur.


-peki erkekler kadınlardan neden üstün tutulmuş..2 kadın 1 erkek yerine geçiyor..biz yarım insanlarmıyız..en çok buna takılıyorum..kuranı kerimde neden bize daha adil yasalar konulamamış..peki biz zayıfsak daha çok korunmamız için yasaların bizden yana olması gerekmez mi?
İslamiyette kadının yeri maalesef erkeğin ardında kalmış, yanyana-eşit bakılmıyor bencede.

-pekiiiii..o dönemde bu hakların kadına tanınması bile büyük nimet..kız çocukları toprağa gömülüyordu deniyor..o zaman kuranı kerim tek bir devrin kitabı değil her döneme uyar tezi ne olacak..bu döneme uyamıyomu..
Dini modernize etmeye çalışanlar bu döneme uyarlıyorlar ama aslına ihanet ediliyor bence.
Bunlar benim düşüncelerim, inançlarım ve benden başka kimseyi bağlamayaz. Kimseye muhalefet değilim ve polimik çıkmasını da istemiyorum, düşüncelerimin çarpıtılmasından sıkıldım çünkü. Size iyi okumalar...
 
Allah insanı meleklerden farklı yaratırken, akıl verirken insanoğlunun yapacaklarını da biliyordu. Hatta melekler 'yeryüzünde bozgunculuk çıkarsın diye mi yarattın' diye sormuştur. Allahın bize verdiği akılla meleklerden üstün de olabiliriz hayvandan daha aşağılık da. Bu da yine irade ile ilgili. Dünya hayatı böyle bişey. Göreceksin, ibret alacaksın, şükredeceksin sorgulayacaksın doğruyu bulacaksın. Ben çocukken okuduğun kitaplarda şöyle bir cümle hatırlıyorum, 'Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyi ki cehennem var diyecek, kıyameti özleyecek' Olur mu ya diyordum. İnsan iyi ki cehennem var der mi kıyameti ister mi?
Ama şimdi hergün gazeteleri okuyunca, binlerce masum insanın yaşadıklarını görünce, aycazeynep senin de dediğin gibi masum bebeklerin öldüğünü, insanoğlunun tatminsizliğini ve azgınlığını görünce iyi ki kıyamet var diyorum. Benim sabredemediğim yerde Allah'ın sabrını görüyorum. Hala nasıl yaşadığımıza şaşırıyorum. Bu da bir ibrettir. Engelli olmak da bir sınavdır tıpkı fakir olmak gibi. Herkes kaldırabileceği kadar yükün altındadır bu dünyada. Ben engelli olsam belki engelli biri kadar sabırlı davranamazdım o bunu kaldıracak kadar güçlü. Belki o da fakir olmayı kaldıramayacaktır ya da başka birşeyi. Herşeyin bir sebebi vardır dünyada. Sahip olduğumuz herşey bize emanettir ve hesabı vardır. Var olması hem şans hem de büyük bir mesuliyettir onun da farkında olmak lazım. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum insanlar mazlumlaştıkça, muhtaçken Allah'a daha yakındır. Allah onu daha çok korur.
Allah'ın insanlar için koyduğu kurallar sadece iç dünyamızı değil sosyal hayatımızı da düzenler. Ama yazık ki bunun farkında değiliz. Kazancımızda fakir insanların da hakkı olduğunu, komşumuzun aç mı tok mu olduğunu artık kimse düşünmüyor. Maneviyatı gittikçe çöken bir toplumun birbirine güveni azalan hatta birbirine selam vermeye korkan bireyleriyiz artık. Doğum ve ölümü düşünürken bizi bunalıma sürükleyen ikisi arasındaki sürede olması gereken maneviyatımızın olmaması yüzünden düştüğümüz boşluktur. İşte bunu her ikisinin arasına oturtmamız lazım.
 
Ayçazeynep bişey daha ilave etmek istiyorum senin için. İki kadın neden bir erkek demişsin. Bunu tamamen yanlış anlıyorsunuz. Senin bu söylediğin ticari konularda şahitlik hususundadır. Bunun nedeni o dönemde kadınların ticaret hayatında çok yer almaması nedeni ile bir olaya tanıklık ettiklerinde anlamadıkları ifadelerde birbirlerini tamamlasınlar diyedir. Başka hiçbir konuda değil. İslamiyette kadın hiçbir zaman ikinci planda tutulmamıştır. Kız çocuğunun doğum müjdesi Allah'a gider. Bakın kuran'da bununla ilgili çok güzel ifadeler vardır. Peygamber efendimiz 'Kadınlar size emanettir. Onları incitmeyin' der. Peygamber efendimize bir sahabe sormuş dünyada en çok kime iyilik yapayım:
Annene
Sonra
Annene
Sonra
Annene
Sonra
Sonra babana
Peygamber efendimiz der ki, 'Üç tane kız çocuğunu edebi ile namusu ile yetiştirip evlendiren anne baba cennete gider'
Bunlar benim ilk aklıma gelenler bunun gibi binlerce örnek vardır İslami kaynaklarda. İslamiyet kadının naif, ince ruhlu yaratıldığına, övülmesi gerektiğine, saygı görmesi gerektiğine sık sık vurgu yapar.
Ama erkek egemen geleneksel toplumlar inançlarının kaynağının töreler, alışkanlıklar değil İslamiyet olduğunu zannettikleri için bugün yanlış anlaşılmalar olmaktadır. İslamiyet kadını birey kabul eder. Eğer öyle kabul etmeseydi erkeklere olan yükümlülükler kadın için geçerli olmazdı. (Namaz kılmak, zekat vermek, hac, kurban v.s) İslamiyette kadının rızası olmadan hiçbirşey yapılamaz. Evlendirilemez, alıkonulamaz. Peygamberimiz döneminde de sonra da boşanmak tabelinde bulunan bir çok kadın olmuş ve boşanmıştır İlim kadına da erkeğe de farzdır. Eğer kadının söylediğine itibar edilmese idi Peygamberimizden sonra en çok hadis rivayet eden Hz. Aişe'nin söylediklerine itibar edilmezdi. Kadın ve erkek fiziki yaradılış dışında Allah katında her konuda eşittir. Ama geleneksel toplumlar bunun önüne geçer. Bunu ifade ederken de kullandıkları kelime 'ayıp'tan çok 'günah' olduğu için menşei din zannediliyor. Bu konuda Peygamberin aile hayatını ve sahabelerin aile hayatını incelemenizi tavsiye ederim.
 
yaa arkadaşlar herkes bir şeyler yazmış süpersiniz uzun süredir bakmıuyordum açtığım konuya bir geldim ki herkees düşüncesini yazmış ne kadar güzel. bazen halaa belki diyorum dünyaya gelmeden önce maddeler okutlusaydı imzalamazdım diyorum. ve belki bu düğşünceden dolayı dünyanın ve hayatın bu durumundan dolayı ilerde çocuğum olsun bile istemiyorum. onda da haksızlık düşünsenize. yanii herkes gibi o da aclıar yaşıycak sıkıntılar endişeler içinde olacak.neyse kişiye göre değişir tabii bu düşüncelerim . herkesin benim gibi düşüncek diye bir kaidesi yok tabii. herkese allah sağlık versin huzur versin . başka da bir şey diyemiyorum şu an da. hoşçakalın şimdilik. belki gene yazarım
 
cosmo ve ayçazeynep düşünceleriniz bana cidden enteresan geldi......özellikle cosmo sureleri yazıp bundan ne anlayorsunuz acaba die sorman daha ilginç geldi...
tabikide bişeyleri sorgulayacağız,araştırıp öğreneceğiz..ama bazı hassas konular vardır bunları oldugu gibi kabul etmek gerekir,sorgulamayı kabul etmez..islamda bence die bişey yoktur,olamazda...evt bunu kabul ediyorum ama şuna inanmıyorum die bişeyde yoktur..islam dini bir bütündür..ya oldugu gibi kabul edersiniz ya da kabul etmezsiniz....
o niye böyle bu niye böyle vs... gibi sorularada cvp olarak şunu diyebilir:herkes yaşadığı konuma vs..göre sorgulanacak..zengine sorulacak sana bu kadar para verdim kime bi hayır işledin?şükrettinmi?yaptığın iyilikler ne?fakir bunlardan sorgulanmayacak çünkü elinde yok..ama elinde olmadığı halde birde yardım dağıttıysa zengininkinden daha çok mukafatlandırılacak...yani bu soruların cevapları hiç zor değil...aksine çok basit..engelli bi insan engelli olmayan bi insanla eşit muameleyi görmeyecek...yani ahiret sorgusunda eşitler arası eşitlik var...eşit olmayanlar arasında eşitlik yok...
 

arkadaşlar konuyu gene saptırmışsıız. ben din konusuna girmedim ki dedim ki sadece öüyorsak neden doğyoruz yanii aslında kafamıza taktığımız onca şey ,dertlerimiz, ulaşmak istediğimiz noktalar hayatta karşılaştığımız engelleri aşma çabası bir gün yok olacaksak neden . acaba dünya boş mu diye düşündüm.neyse. ama konuyu dinsel bir mezuya getirmek istememiştim..
 
Zaman nasılda çabucak geçiyor... yıllar önce yazdığım yazıları şu an okuduğumda inanamıyorum... ve ne güzel bir site ki bazen günlük gibi , bazen insanın yalnızlığını unutturan bir arkadaş gibi.. hep eskisi gibi ... hep aynı güzellikte bir site....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…