Diyet listem :)

Yaz mevsiminde doğru beslenme

BESLENME, birçok insan tarafından açlık duygusunun bastırılması ve canının istediği yiyeceklerin yenmesi veya içilmesi olarak algılanmaktadır. Oysaki beslenme, vücudun büyümek, yenilenmek ve varlığını sürdürebilmek için gerek duyduğu bütün besin öğelerini yaş, cinsiyet ve hareketine uygun miktarda alıp kullanmasıdır. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte temel besin ihtiyacındaki deşmelerden ziyade vücudun sıvı ihtiyacında bir artış ve daha az yağlı yemeklere doğru bir yöneliş başlamaktadır. Havaların sıcak olması sıvı ihtiyacımızın bir kısmını da karşılayabileceğimiz meyvelere doğru bizi yönlendirmektedir. Ama şu da unutulmamalıdır ki yaza özgü verdiğimiz doğru beslenme kuralları aslında tüm yaşamımızdaki beslenmemizi belirlememiz gereken şekildedir.

GENEL ÖNERıLER

YAZ aylarında sıvı kaybı çok olur. Bol bol su için.

Bol miktarda sebze ve meyve tüketin.

Yazın fazlaca yapılan kızartmalardan uzak durun.

Az yağlı yapılmış zeytin yağlı sebzeleri tercih edin.

Et tercihlerinizi de ızgara veya fırında pişirme yöntemleriye az yağlı olarak tercih edin.

Dondurmayı dikkatli tüketin.

Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edin.

Tuz tüketiminize dikkat edin.

ışlenmiş gıdalar yerine, yazın bolca bulunan taze sebze ve meyveleri tercih edin.

Alkollü ve asitli içeceklerden yaz aylarında sakınmak gerekir. Bunun yerine soda, ayran, su tüketin.

Yaz aylarında ağır yemekli öğünlerden kaçınmalıdır. Ağır olmayan yoğurt ve sıvı gıdaların tercih edilmesi sıcakla beraber gelen rehaveti önler.

Gece geç saatlerde yemek yemeyin. Akşamları metabolizma normalden daha yavaş çalıştığı için besinler zor yakılır.

Günlerin uzaması avantajını kullanarak fiziksel aktivitenizi arttırın.

Günlük yağ hakkınızı zeytinyağı (veya yerine fındık yağı) ile mısırözü yağı (veya yerine soya yağı) karışımı şeklinde tüketiniz.

Fındık, fıstık, ceviz, badem gibi yağlı besinleri günlük tükettiğiniz yağ miktarını azaltarak kullanabilirsiniz. 1 tatlı kaşığı yağ yerine 8-10 adet fındık veya 3 adet ceviz tüketebilirsiniz.

Besinlerde bulunan görünmez yağı gözardı etmeyin ve en azından pişirme yönteminizi az yağlı olarak gerçekleştirin.
 
Kilo problemi, genellikle çok yemeğe ve az hareket etmeye bağlı olsa da; az uyumanın şişmanlığı tetikleyen gizli bir düşman olduğu saptandı.
Son 40 yılda yapılan araştırmalar, günümüzde uyku süresinin dokuz saatten yedi saate düştüğünü ve insanların daha az uyuyup daha çok kilo aldıklarını gösteriyor. Uzmanlar, az uyumanın insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğunu ve kilo probleminin de bu olumsuzluklardan biri olduğunu ifade ediyor.

NASIL BıR BAĞLANTI VAR?
Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen zamanın geç saatlere kadar sarkmasının gece atıştırmalarına da neden oluyor. Gece geç alınan besinleri vücut tarafından enerji olarak harcanamadığından depolanarak kiloya dönüşüyor. Uyku bozukluğunun hormonlarla arasındaki bağlantı ise şöyle:’ Leptin ve Ghrelin iştah üzerinde etkili olan iki hormondur. Leptin vücutta enerji fazlası olduğu zaman iştahı keserek yemeyi durdurmamızı sağlar. Ghrelin ise mide tarafından mide boş olduğunda salınarak açlık hissini tetikler. Mide boş olduğu zaman Ghrelin seviyeleri artar ve Leptin düşerek bizim yemek yeme isteğimizi tetikler. Yapılan çalışmalar az uyunduğunda (Günde 5-6 saatten az) Leptin seviyesi sanki 900 kalorilik bir beslenme programındaki gibi düşerek açlığı tetiklediğini göstermiştir’

SıNıRLERı DE ETKıLıYOR
Uykusuzluğun sinirler üzerinde de negatif etkileri var, uykusuzluğun sinirleri uyararak rahatlamasını engellediğini, karbonhidrat ve şekerli yiyeceklere eğilimin daha çok arttığını ve kortizol denilen stres hormonunun da uykusuzluk süresince artarak yağlanmaya sebep olduğunu biliyoruz.
Bu nedenle uykunun son derece önemli olduğunu unutmamak ve mutlaka yeterli sürelerde uyumak gerekiyor.
 
Diyet yaparken yapılan en büyük yanlışlara tek tek değinmek gerekiyor.

1 - Ekmek, makarna, pilav gibi karbonhidratların diyetten tamamen çıkarılması…

Diyet yapan kişinin yaptığı en önemli hatalardan biri vücuda yeterli miktarda karbonhidrat vermemektir. Diyete başladığı zaman ekmek, pilav, makarna, patates, mısır gibi besinleri kesen kişilerin metabolizması ihtiyacı olan karbonhidratı önce kandan almaya çalışır. Glikoz oranı düştüğünde kan şekeride düşmeye başlar. Sonrasında vücut kas içerisindeki karbonhidratları kullanmaya başlar ve bu durum kas kaybı anlamına gelir. Bu sırada vücut kasla beraberinde su kaybına uğrar.Yani diyette karbonhidratı kesen kimse tartıdaki sonucu görünce kilo verdiği yanılgısına düşer ancak gerçek olan vücudun kaybettiği yağ değil kas ve sudur.

2 - Sadece protein ağırlıklı diyet yaparak hızlı zayıflama…
Proteinin vücut mekanizmasını hızlandırdığı doğrudur ancak sürekli protein almak kas dokularını eksiltir ve su kaybına neden olur.1 gr kas dokusu ile beraber yaklaşık 2,7 gr su kaybı olur.Yağsız doku kitlesi kaybı metabolik hızı düşürür. ınsanlar tartıya çıktığı zaman kilo verdiklerini zannederler ancak metabolizma yavaşladığı için diyet sonrasında hızlı bir şekilde kilo alınır.

3 - Her tür hareket ve sporun zayıflatması…
Vücudun egzersiz ve sporla kilo vermesi için yağ yakma formuna geçmesi gereklidir, buda ancak haftada 5 gün düzenli egzersiz ile başlar. Çoğu zaman iki saat sürekli mekik hareketi yerine uygun nabızla 45-60 dk bir yürüyüş istenilen sonuçlara ulaşmakta daha faydalı olur.

4 - Sabahları aç karnına içilen limonlu sıcak suyun yağ yakıcı özelliği…
Halk arasında inanılan bir başka yanlış, sabahları veya yemek öncesinde aç karnına limonlu sıcak su içmenin vücuttaki yağları erittiğidir ancak bu inanç tamamen yanlıştır.Suyun veya içine katılacak limon soda gibi maddelerin, bitki çaylarının kesinlikle yağları eritmek, yok etmek gibi bir etkisi bulunmamaktadır.

5 - Tek öğün yiyerek kolayca zayıflamak…
Vücudun kilo almasına neden olan en önemli etkenlerden biri, onu bütün gün aç bırakıp sadece akşamları yemek yemektir. Çünkü yaklaşık 20 saat aç kalan vücut bu durumun devam edeceğini düşünür ve kıtlığa hazırlanır gibi yediklerini depolamaya başlar. Sonra 4 saat içerisinde gelen besinler yağ olarak depolanır.Bu konuda diyetisyenlerin tavsiyesi vücudu asla uzun süre aç bırakmamak ve mutlaka her 3-4 saatte birşeyler tüketilmesidir
 
ıNGıLTERE’de yayınlanan Daily Mirror Gazetesi, en iyi zayıflatan 10 yiyeceği belirledi. En iyi zayıflatan yiyecekler ve vücutta yaptıkları etkiler şöyle:

Esmer pirinç: B Vitamini deposu olması sayesinde proteinleri, yağları parçalıyor, hazmı kolaylaştırıyor.

Greyfurt: Metabolizmayı hızlandırıyor, vücut direncini artırıyor.

Kırmızı üzüm: Dolaşım sistemini temizliyor. ıçerdiği lif, vitamin ve mineraller sayesine kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor.

Salatalık: Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor. Ayrıca sağlıklı bir su deposu.

Nar: Hormonları dengeliyor. Bu sayede kiloyu kontrol etmek daha kolaylaşıyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan…

Azuki fasulyesi (Küçük kırmızı fasulye): Fasulyeler arasında en az yağ oranına sahip… Vücutta daha fazla suyu tutuyor.

Brokoli: Lif ve C vitamini deposu… Ayrıca kilo vermeye yarayan kalsiyum içeriyor. Karaciğere iyi geliyor.
 
Beden kitle indeksiniz (BKı) ; vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanıyor. ıdeal ağırlık ise ulaşılmak istenen BKı’nin, boy uzunluğunun karesi ile çarpılmasıyla elde ediliyor.

Zayıflık ve şişmanlık enerji dengesizliği sorunlarıdır. ınsan harcadığı kadar enerji alırsa, vücut ağırlığını dengede tutar. Alınan enerji harcanan enerjiden çok olursa, fazladan tüketilen besin öğeleri yağa dönüşerek vücutta birikir ve şişmanlık oluşur. Alınan enerji harcanandan az olursa, vücutta biriken yağ harcanır ve zayıflık oluşur.

Enerji ihtiyacı, kişinin boyu, vücut ağırlığı, yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivitesine göre hesaplanmalıdır. Şişmanlığın ölçülmesinde boy ve ağırlık ölçüleri kullanılarak çeşitli formüller geliştirilmiştir. Günümüzde en geçerli olan ölçüm beden kitle indeksidir (BKı). BKı; vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. BKı’nizi hesaplayarak ideal ağırlığınızı bulabilirsiniz.

Başka bir ideal kilo hesaplama sayfası için ideal kilo adresini ziyaret edeblirsiniz.
 
Kalori enerjidir, bu enerji yiyeceklerin yakılması ile açığa çıkar. Yiyeceklerin kalori miktarını ölçen ve kalorimetre adı verilen alet, bir su tankı ve onun içine batırılmış, yüksek basınçlı oksijen bağlantısı olan çelik bir kaptan oluşan basit bir düzenektir.

Kalorisi ölçülecek yiyecek çelik kaba konulur, oksijen verilerek tutuşturulur. Yanma bitince kabı çevreleyen sudaki ısı yükselmesi ölçülür. Derece olarak ısı yükselme miktarı ile kilogram olarak suyun ağırlığı çarpılınca sonuç doğrudan (gıda uzmanlarının kullandığı) kalori miktarını verir.

ınsanlar bu şekilde yiyeceklerin kalori miktarlarını ölçerken bir şeyin farkına vardılar. Hangi yiyeceğin içinde olurlarsa olsunlar bütün protein türlerinin bir gramları aynı miktarda kalori veriyorlardı. Aynı şeyler yağlar ve hidrokarbonlar için de geçerliydi. Protein ve karbonhidratların her bir gramı 4, yağların ise 9 kalori içeriyordu.

Bu yüzden yiyecekleri tek tek yakarak kalori miktarlarını ölçmeyi bıraktılar. Bir yiyecekte kaç gram yağ, protein ve karbonhidrat olduğu biliniyorsa iş kolaydı. Protein ve karbonhidrat gramajlarını 4, yağınkini ise 9 ile çarparak yiyeceğin toplam kalori miktarı bulunabiliyordu.

Yine de kalorimetre ile insan vücudu arasında küçük bir fark vardır. Kalorimetrede yiyeceğin tümü yakılır. Vücutta ise yağın yüzde 2’si, karbonhidratın yüzde 5′i, proteinin de yüzde 8′i sindirilip parçalanmadan yani enerjiye dönüşmeden vücuttan çıkar gider. Hassas değerlendirmelerde bu farkı hesaba katmak gerekir.

Bilimsel olarak kalori; 1 gram suyun ısısını 1 derece yükseltmek için gerekli enerji miktarıdır. Gıda ve fizik dalı ile uğraşanlar arasında enerjinin birimi ile ilgili garip bir anlaşmazlık vardır. Gıda uzmanlarının 1 kalori dedikleri değer aslında bilimsel olarak 1.000 kalori yani 1 kilokalori ‘ dir.

Vücudun ihtiyacı olan kalori miktarı, söz konusu kimsenin yaptığı işle ilgilidir. Sözgelimi, yaklaşık olarak 50 kiloluk bir kimsenin her gün için 1680 kaloriye ihtiyata vardır. Fakat bu durum, tam bir dinlenmeyle geçirilen gün içindir. Eğer masa başı işi gibi yorucu olmayan bir şeyde çalışıyorsa, vücudun kalori ihtiyacı her gün için 3360 kaloriye çıkar. Ağır işte çalışıyorsa, vücudun sağlıklı ve gerektiği gibi çalışması 6720 kalori ihtiyacı doğurur.
 
Kilolardan kurtulmak için kalorisi düşük besinler tercih edilmeli. Çünkü fazla aldığınız her 7 bin kalori,1 kilo aldınız demek.


Fazla kilolarınız var ve yaz gelmeden kurtulmak istiyorsunuz. Diyete başladınız, daha az kalori alarak zayıflamaya çalışıyorsunuz. Doğru yoldasınız çünkü kilo alıp vermek aslında matematiksel dengeler ve hesaplamalar üzerine kurulu.
Kilo vermenin de bir matematik denklemi var. Bu denklemi şöyle düşünebilirsiniz; bir kalori kumbaramız var. Günlük almamız gereken zorunlu kalorinin üzerinde aldıklarımız artı kalori hanesine yazılıyor ve bunlar toplanarak fazla yağlara dönüşüyor. Tam tersi durumda da yani günlük harcadığımız kalorinin altında kalori alırsak aradaki açık eksi kalori hanesine yazılıyor ve dolayısıyla vücudun enerji ihtiyacı için daha önce depolanmış yağlar yakılmaya başlanıyor.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, diyet yapanların mutlaka kalori hesabı yapması gerektiğini belirterek metabolizmamızın çalışması, kilo alıp vermedeki matematiksel dengeler hakkında merak edilen soruları yanıtladı:

- Diyet yaparken kalori hesabı yapmak doğru mu, yanlış mı?

Her 7 bin kalori bir kilo demektir. Yani yaktığımızdan her 7 bin kalori fazla aldığımızda bir kilo alırız. Aynı hesaba göre yaktığımız kaloriden her 7 bin kalori az aldığımızda da bir kilo veririz. Vücutta kumbara sistemi vardır, artı ve eksi kalori kayıtlarının olduğu bir kumbaradır bu.

Diyelim ki bazal metabolizmamız 1500 kalori olsun. Günlük hareketle de 500 kalori harcamış olalım. Böylece günde 2 bin kalori yakmış olalım. Eğer günde 2 bin kalori yakan bir kişi olarak, bin kalorilik bir diyet yaparsak, bir haftada 7000 kaloriyi eksi kalori hanesinde toplayarak 1 kilo veririz. Tersine, her gün yaktığımız kaloriden 1000 kalori fazla alırsak bir haftada artı kalori hanesine 7000 kalori toplayarak 1 kilo alırız.

- Peki kalori yakmamızda etkili olan bazal metabolizma nedir, nasıl çalışır?

Metabolizma iki ayrı bölümden oluşuyor. Birincisi bazal metabolizma dediğimiz 24 saat hiç hareketsiz dursak bile böbrek, karaciğer, kalp gibi iç organlarımızın çalışması için vücudun harcadığı enerjidir. ıkincisi de hareketle harcadığımız enerjidir, hareketimiz değişken olduğu için hareketle harcadığımız enerji de değişkendir. Bazal metabolizma beyinde bir merkez tarafından kontrol edilir, günlük hareket düzeyimiz, beslenme düzenimiz, günlük kalori alımı gibi faktörlerin etkisi ile bazal metabolizma artabilir ya da yavaşlayabilir.

- Bazal metabolizmayı hangi faktörler etkiler?

Bazal metabolizma pek çok faktör tarafından etkilenir. Halk arasında en çok bilinen ve üzerinde durulan tiroid fonksiyonlarındaki değişkenliktir. Oysa düzenli beslenip beslenmediğimiz, gün içinde aç kalıp kalmadığımız, yediğimiz gıdaların içeriği, günlük hareket düzeyimiz, kullandığımız ilaçların özellikleri, uyku düzenimiz başta olmak üzere bazal metabolizmanın düzenlenmesinde etkili olan çok sayıda faktör vardır.

- Kimin metabolizması en hızlıdır?

En hızlı metabolizma sanılanın aksine kilolu olan ve hiç diyet yapmayanlardır. Ne kadar çok yiyorsak aslında metabolizma o kadar hızlıdır, kilomuz ne kadar fazlaysa, hareket ederken taşıdığımız kütle fazla olacağından harcayacağımız enerji de o kadar fazladır.

- Metabolizması en yavaş kişiler kimlerdir?

• Sürekli diyet yapanların metabolizması çok yavaştır. Bize birçok kişi diyetimi bozmuyorum, ama hiç doymuyorum, kilo veremediğim gibi kilo alıyorum diye gelir. Bunun nedeni sürekli düşük kalorili diyete vücudu alıştırmalarıdır.

• Metabolizmanın yeterli ve sağlıklı çalışıp çalışmadığının diğer belirteci aç kalarak beslenip beslenmediğimizdir. Eğer günde 1-2 öğün yiyorsak, kahvaltıyı atlıyorsak, bütün gün aç gezip sadece akşam yemeği yiyorsak vücut enerji girdisini az olarak algılar ve her şeyi depolamaya başlar. Enerji harcamayı mümkün olduğu kadar azaltır. Açlık metabolizmayı yavaşlatan önemli bir faktördür.

• Birtakım hastalıklar metabolizmayı değiştirir. Bazı hipofiz bezi hastalıkları (agromegali, cushing sendromu vb.), hipotiroidi, insülin direnci gibi. Tiroid hastalıkları ve insülin direnci sık görülmekle birlikte diğer hastalıklar daha nadir karşımıza çıkar. O nedenle 'benim metabolizmam hiç çalışmıyor, su içsem yarıyor' cümlesini kuran kişilerin çoğunda esas problem düzensiz beslenme, sürekli aynı kalori ile beslenme, diyet yaptığını zannederek sürekli diyeti bozma gibi beslenme hataları ön planda akla gelmelidir.

- Diyet yaparken kilo takılmaları neden oluyor?

Sürekli aynı diyetle aynı kaloriyle beslenince bazal metabolizma yavaşlar. Bazal metabolizmayı beyinde hipotalamus adı verilen bölüm düzenlemektedir. Hipotalamus bu düzenlemeyi öncelikle günlük aldığımız kaloriye göre yapar. Hep aynı kaloriyi alıyorsak, yaktığımız kaloriyi buna eşitlemek için uğraşır. Diyet yapmaya başlayınca daha önce bahsettiğimiz gibi bir kalori açığı yakalarız, eksi kalori hanesinde biriken kaloriler 7000 kalori olunca 1 kilo veririz. Ancak aynı diyete devam ederken hipotalamus harcanan kaloriyi aldığımız ile eşitler ve bir süre sonra yaktığımız-aldığımız kaloriler eşit hale gelince eksi kalori hanesinde puan toplayamaz hale geliriz. Bu süreçte ara ara diyeti bozdukça artı kalori hanesine puan atmaya başlarız ve burada toplanan kaloriler 7000 kalori olunca bir kilo alırız. Yani diyet yaparken kilo almaya başlarız. 'Su içsem yarıyor' aşaması genellikle bu aşamadır. Tabii yarayan su değil ara ara bozmaların getirdiği kalori birikimidir.

- Takıldığımız kilolardan kurtulmanın yolu nedir?

Bu süreci geciktirmenin ya da düzeltmenin birinci yolu düzenli spor yapmaktır. Spor yapmak metabolizmanın yavaşlamasını önler. Ayrıca diyet mutlaka diyet uzmanı eşliğinde profesyonel bir düzenleme ile yapılmalıdır. Diyet uzmanı diyet sırasında kişinin metabolik cevabına göre diyeti değiştirir, kalorinin vücuda giriş şeklini değiştirir ve hipotalamusun diyete uyum sağlayacak şekilde metabolizmayı yavaşlatmasını önler ya da geciktirir. Ayrıca kontrollü diyet yapmanın, diyeti bozma sıklığını azalttığı da gösterilmiştir.

- Sporun diyete yardımcı olması için ideal süre ne olmalıdır?

Herkesin spor ihtiyacı farklıdır. Hiç spor yapmayan bir kişi yürüyüş yaparak spora başlayabilir. Gün aşırı 30-60 dakikalık yürüyüş son derece faydalı olabilir. Zaten düzenli spor yapmakta olan bir kişi metabolizmayı daha da hızlandırma ihtiyacı duyarsa yağ yakıcı egzersiz yapması gerekir (step, aerobic, koşu vb..)
Sporun yaşam biçimi haline gelmesini öneriyoruz, eğer yaşam biçimi haline gelmeyecekse kilo vermek istediğiniz dönemde faydası olur, ancak sporu bırakınca metabolizma üzerindeki etkisi kaybolur. Diyelim 10 kilo vermeniz gerekiyor, 3 aylık süre içinde her gün iki saat spor yaptınız ve günlük enerjinizi artırdınız. ıstediğiniz kiloya indikten sonra sporu tamamen bırakırsanız, harcanan kalori azaldığı için metabolizmada hemen kalori fazlası meydana gelir ve kiloların en azından bir kısmını geri alırsınız.

Yağ yakıcı egzersiz için gün aşırı yine haftada üç gün yaklaşık 40-50 dakika spor yapmalı. Ancak yağ yakabilmek için bu sürenin en az 20 dakikasında kalp hızının 120’ye çıkması gerekiyor. Step, koşu, aerobik, düzenli yürüyüş yapan kişide metabolizmayı hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırmak mümkün olabiliyor.

- ınsülin direnci metabolizmayı nasıl etkiliyor?

Kan şekerini kontrol edip şeker hastası olmamızı engellemek için vücudun salgıladığı hormon insülindir. Bazı kişilerde insülin normal miktarlarda şeker kontrolü sağlayamaz, bu kişilerde şeker hastası olmayı engellemek için vücut normalden fazla insülin salgılamak zorunda kalır. Artan insülin kan şekeri kontrolünü sağlar ama birtakım yan etkilere de yol açar. Kan şekeri kontrolünün normalden fazla miktarda insülin ile sağlanmasına 'ınsülin Direnci' diyoruz. Artan insülin sık acıkmaya, sofradan yeni kalkıldığında dahi açlık hissine, gece yeme alışkanlığına ve tatlı krizlerine yol açabilir. Bu nedenle ortaya çıkan beslenme düzensizliği kilo almaya yol açar. Kilo almak, yani yağ dokusunun artması insülin direncini artırarak insülin salgısının daha da artmasına yol açar, bu şekilde metabolik bir kısır döngü ortaya çıkar.

- Fazla yağ dokusu insülin direncini tetikler mi?

Kilo almak, yani vücut yağ dokusunun artması insülin direncini ortaya çıkaran en önemli faktördür. Her kilolu kişide insülin direnci yoktur, ancak insülin direnci olan hastaların hemen tümü kiloludur. ınsülin aynı zamanda yağ dokusunu besleme özelliği olan bir hormondur, o nedenle insülin ne kadar fazla ise kilo alma riski o kadar fazladır. Diyet yapılsa dahi insülin direnci olan bir kişide insülin sürekli yağ dokusunu beslediği için kilo vermek zorlaşır. Spor insülin direncinin azaltılmasında çok önemli bir rol oynar. Diyetin düzenli uygulanması, sağlıklı beslenme yine insülin direncini en aza indirir.

ınsülin direnci ile ilgili en önemli konu, bu durumun şeker hastalığına zemin hazırlayan metabolik bir durum olmasıdır. Özellikle genetik yatkınlık varsa, yani ailede diyabet öyküsü varsa, insülin direnci varlığında sürekli fazla insülin salgılayan pankreas yorularak insülin salgısını azaltırsa diyabet ortaya çıkar. Bu sürecin insülin direnci aşamasında fark edilerek tedavisi ise diyabet gelişme riskini azaltır.
 
Kadınlarda yavaş yağ yakımı ve aşmanın yolları.

--------------------------------------------------------------------------------

Kadınlarda yağ yakımının erkeklere göre daha zor olduğunu duymuşsunuzdur ya da farkına varmışsınızdır. Kadın ve erkek hormonları arasındaki farklar kesinlikle yağ yakımı işlemleriyle birlikte vücuttaki yağ deposu paternlerinde farklılığa yol açmaktadır. Ama en büyük sebep hormonsal meseleler değildir, neredeyse bütün kadınların gözden kaçırdığı yağ yakım ile ilgili küçük bir etmendir.

Bu etmen basit bir gerçektir, kadınlar erkeklere göre çoğunlukla daha küçük ve daha hafiftirler, yine de hedeflerini ve beslenme planlarını erkekler ya da irikıyım kadınlarınkine benzer hazırlayarak hata yaparlar.

Tipik bir örnek sorun: Geçen hafta kardio süresi 45 dakika olmak üzere haftada 4 ağırlık idmanı ve 6 kez kardio yaptığını söyleyen bir kadın okuyucumdan elektronik posta aldım.

Kendisinin 152 cm boyunda 46 kilo ağırlığında olduğunu, zarif bir kadın olmasına rağmen, birkaç kilo yağ fazlalığının olup bunları yakmak istediğini ve kendini pelte gibi hissettiğini söyledi.

Yağ yakımı ile alakalı web sitelerindeki başarı öykülerinden ciddi bir ilham almıştı.

Ancak gözlemlediği kadarıyla, diğer insanlara göre çok daha yavaş şekilde yağ yaktığı için cesareti kırılmaya başlıyordu. Bazı haftalar ölçülerinde hiçbir oynama olmuyordu.

Ona, eğer küçük bir vücudu varsa ihtiyacı olan kalorinin de küçük olacağını söyledim. Daha az kalori ihtiyacınız olduğunda, yağ yakımı için gerekli kalori açığınız(%20 - %30) da irikıyım insanlara göre daha az olacaktır ve bu sebeple diğer kişilere göre daha yavaş yağ yakacaksınız.

Örneğin, 172 boyunda 87 kiloda bir erkeğim ve çok aktifim.
Günlük kalori ihtiyacım 3300 kalorinin %20’si 660 kaloriyi çıkararak benim için optimal yağ yakım aralığı olan 2640 kalori ile kağıt üzerinde haftalık 600 gram yağ yakım aralığını yakalarım.

Günlük 2640 kalori alımı ile ıstırapsız bir şekilde yağ yakımını gerçekleştirebilirim. Eğer 340 kalori kadar günlük kalori alımı düşürmem ya da harcamasını arttırmam haftalık 900 gram yağ yakmam için yeterli olacaktır. Fakat bu durum her halükarda beni açlıktan kıvrandıracak bir diyet olacaktır.

Minik yapılı bir kadın için bu denklem daha farlı olacaktır. 152cm boyunda 46 kilo ağırlığında bir kadının günlük ortalama kalori ihtiyacı 1970 kaloridir yaptığı egzersizler çok yoğun olsa bile. Bunun %20’si 394 kaloriyi çıkartarak optimal kalori alım aralığı olan 1576 kalori ile kağıt üzerinde haftalık 360 gram yağ yakımını yakalamış oluruz.

Eğer daha sert bir diyet istiyorsanız, günlük kalori alımının %30’u 591 kaloriyi çıkartıp 1382 kalorilik bir diyet uygulayabilirsiniz.

Biliyorum bu adil değil, ancak bu demek değildir ki kadınlar istedikleri gibi kuru olamayacaklar. Bunun anlamı ortalama olarak, kadınlar erkeklerden daha yavaş yağ yakar ve aynı zamanda bu durum daha küçük yapılı kadınlarla iri kıyım kadınlar arasında da geçerlidir.

Bu konuda ne yapılabilir?

1 ) Kalıbınıza, ağırlığınıza ve cinsiyetinize uygun bir hedef belirleyin. Minik yapılı bir kadın için haftada 500 gram yağ vermek gerçekçi bir hedef değildir. Aşırı kilolu insanlar ya da erkekler daha kısa sürede bunu verebilirler.

2 ) Platoya girdiğinizi düşündüğünüzde tüm yiyeceklerinizi inceleyip ölçün emin olmak için. Günlük kalori harcamanız düşük seviyedeyse fazla bir hata payı şansınız yoktur. Bir dilim pasta, porsiyon baklava gibi yiyeceklerle %20’lik kalori indiriminizi kapatmış olursunuz.

3 ) Unutmayın ki vücut yağı ile vücut ağırlığı aynı şey değildir. Vücudunuzdaki gelişmeleri değerlendirin.

4 ) Kilonuzu, yağ kütlenizi, kas kütlenizi, yüzde yağ oranınızı içeren bir gelişim tablosu yapın. Vücuttaki su miktarının artışı ve/veya kuru kas kütlesinin artışı vücuttaki yağ kütlesi kaybını maskeleyebilir, bu yüzden tartıda oynama olmasa bile gelişme kaydetmiş olmamız mümkündür. Zaman içerisinde oluşan gelişim gidişatınızla daha fazla ilgili olun.

5 ) Salonda harcadığınız kalori her zaman daha fazla olsun. Uzun süreli kardiolarınızdan 2 ya da 3 tanesini daha yüksek gerilimde yapın ve bu sayede aynı sürede ya da daha az sürede daha fazla kalori harcamış olun. Ağırlık antrenmanlarınızı kompleks egzersizlerle ve kısa süreli dinlenme aralıklarıyla oluşturun, bu sayede vücut geliştirme antrenmanlarında daha fazla kalori harcamış olun.

Haftada 500 gram ya da daha az yağ yakmak size çekilmez derecede yavaş gelebilir, ancak haftada 250 gram bile olsa bu bir gelişmedir. Bunu başarın. Bunu zaman içerisinde devam ettirerek hedefinize ulaşacaksınız.
 
Mehmet Öz’den 50 zayıflama önerisi

Dr. Mehmet Öz zayıflamaya dair 50 öneride bulundu.

1- Öğün atlamak, vücudu yağ depolamaya yönelik kazın-ma moduna geçirir. Böylelikle kalori yakımı zorlaşır.
2- Sağlıklı seks, yediğiniz yemeği kontrol altına almanıza yardımcı olur. Üstelik harika bir egzersizdir.
3- Düzenli ve kaliteli un. Uyku eksikliği vücutta açlığı düzenleyen hormon seviyesini oynatacak ve iştahınızın artmasına sebep olacaktır.
4- Bir adımölçerle günde kaç adım attığınızı hesaplayın. Eğer günde 10 bin adım atmıyorsanız yeterince hareket etmiyorsunuz.
5- Hareket etmek için hiçbir fırsatı kaçırmayın. Araştırmalar kıpır kıpır insanların daha zayıf olduğunu gösteriyor.
6- Başlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? ılk adım olarak kendinize bir yemek yeme not defteri ya da yürüyüş ayakkabısı alın. Bu tarz davranışlar, amaca ulaşma başarısını üç kat artırır.
7-Yemeğinizin ortasında durun, 30 saniye bekleyin. O anda ne kadar aç olduğunuzu gözden geçirin. Sonra yemeğinize geri dönün.
8-Kendinize kilo kaybetme hedefi koymayın. Amacı-nız belirli bir kıyafet bedeni ya da bel ölçüsü olsun.
9-Çok yemeye başladıysanız bir önceki hafta açtığınız tüm boş gıda paketlerini bir kavanoza doldurun. Neler yediğinizin kanıtlarını görmek, sağlıksız alışkanlığınızı fark etmenize yardımcı olur.
10-Sandviçinizdeki mayonezi hardalla değiştirip 85 kalori tasarruf edin. ÖNERıLERıN DEVAMI ‹ S/9

11. Yemek planlamayı otomatikleştirin. Ne yiyeceğinizi vakitlice planlarsanız, son dakikada yapacağınız sağlıksız yemek seçimi riskini, en aza indirebilirsiniz.
12. Yulaf dosttur! Sabah bir fincan yulaf ezmesi yemek, öğleden sonra alelacele oburluk yapmanızı engelleyecektir.
13. Zeytin, somon ve ceviz gibi sağlıklı yağlar içeren yiyecekler, tatmin olmanıza yardım edecektir.
14. Fındık bir mucizedir. Bir avuç fındıkla kendinizi tok hissedersiniz. Farklı bir doku için, fındığı suda bekleterek yemeyi de deneyebilirsiniz.
15. Stres, midenizin kazınmasına ve yüksek kalori alacağınız yiyeceklere yönlenmenize sebep olur.
16. Kızarmış besinlere alışık olabilirsiniz. Ama ızgara, buğulama, haşlama, fırınlama ve buharda pişirme gibi birçok sağlıklı yemek pişirme şekilleri de mevcut.
17. Market alışverişinizi kısıtlı bir zamanda yapın. Listeniz hazır olsun, böylece işlenmiş gıdalar bölümüne sapma olasılığınız az olacaktır.
18. Susuzluğu açlıkla karıştırmayın. Açlık hissettiğinizde bir bardak su için ve gerçekten ne istediğinizi anlayın.
19. Dışarıda yemek eğlenceli olabilir, garsona ekmeği, karışık atıştırmalıkları, cips ve sosları getirmemesini söyleyin.
20. Salatınızı tabakta yemekten sıkıldınız mı? Tam buğdaydan bir pideye limonlu salatanızı sararak dürüm yapıp yiyin.
21. Fındık, meyve ya da dilimlenmiş sebze gibi sağlıklı yiyeceklerden oluşan acil durum paketleri hazırlayın.
22. Günün erken saatlerinde yediğiniz kırmızı pul biber sizi tok tutacak ve günün kalan saatlerinde yiyeceğiniz miktarı azaltacaktır.
23. Yemek yerken sohbet etmeye özen gösterin, böylelikle tüm yemeği aceleyle mideye indirmeden evvel, doyduğunuzun farkına varabilirsiniz.
24. Öğle ve akşam yemeklerinden önce, canlı bir yürüyüş yapın; hareket edin. Hem biraz egzersiz yapmış olursunuz, hem de hareket ettikten sonra sağlıksız bir yemek seçimi yapma olasılığınız daha düşük olur.
25. Somonun faydalarını öğrenin.
26. Öğünlerinizde 22 santimetrelik tabaklar kullanın. Aslında çocuk yemek tabakları, bir yetişkini doyurabilecek ebatlardadır.
27. Hiçbir zaman atıştırmalık gıdaları, kendi kutusunun, paketinin veya poşetinin içinden yemeyin.
28. Yeşil çay ya da Şili biberiyle metabolizmanızı hızlandırın.
29. Kas, yağın en az dört katı kadar kalori yakar. Temel kaslara (bacak, karın ve üst vücut) odaklanarak bir güç egzersizi programına başlayın ve bunu haftada iki gün, yirmişer dakika yapın.
30. Kafeinsiz sade kahve, düşük kalorili harika bir içecektir. Kremasız, şekersiz, siyah koyu bir kahve, açlığınızı bastırma etkisinin yanı sıra; aynı zamanda ciddi bir antioksidandır da.
31. Doğal meyve suyu miksleri ve düşük sodyumlu çorbalar gibi doğal su bazlı yiyecekler tok tutar.
32. Doğal elma sosu, muz ve kavun gibi meyveler için harika bir dip sostur.
33. Sizi sağlıksız hazır yiyecekleri yemeğe iten duygusal dürtünün sebebini arayın. Bunu bilmeniz, kilo verme hedefinizi kafanızda netleştirir.
34. Az yağlı değil, az kalorili sosları tercih edin. Ağır yağlı krema ya da hayvansal ürünlerden bir sos yerine, humus gibi sebzelerden yapılmış bir sos kullanın.
35. Kilosunu düzenli kontrol eden ve ilerlemesini bir yere not eden kişiler, kilo kaybetmede daha başarılı olurlar.
36. Muz ve kavun gibi meyvelere bir tutam tarçın ekleyin.
37. Protein besinlerine tatlı krema yerine, düşük kalorili bir lezzet ekleyin. Mesela salsa sosu ya da turşu.
38. Televizyon karşısında ya da sinema salonunda bir şeyler atıştırmaktan kaçının!
39. Gazlı içecekleri geçin! Bunların yerine sadece su içmeyi artırarak ne kadar kilo kaybedebileceğinizi görünce, şaşırabilirsiniz.
40. Dikkatli olun: Özellikle de “yağsız” ya da “sıfır trans yağ” olarak etiketlenmiş ürünleri alırken. Çünkü yağ yerine çok fazla şeker veya sodyum satın alıyor olabilirsiniz.
41. Kahvaltıda meyve suyu yerine yağsız süt için. Aşırı kilolu kişiler, kahvaltıda yağsız süt içtikleri zaman, daha az kalorili besleniyorlar.
42. Şekersiz sakızlar, bir nebze bile olsa açlığınızı bastırabilir.
43. ınce pide üzerinde çilek veya armut deneyin.
44. Elinizin altında her zaman sebze bulunsun. Değişik bir lezzet için kırmızıbiber ve zerdeçal ekleyin. Tek yemelik porsiyonları bölerek, buzdolabında saklayın.
45. Soya fasulyesi düşük maliyetli harika bir atıştırmalıktır. Dondurulmuş gıdalar bölümünde arayıp bulun.
46. Çorbalar, hem doyurucu hem de rahatlatıcı yemek seçenekleridir. Az tuzlu sebze çorbası hazırlayın ve küçük porsiyonlar halinde saklayın.
47. Hafta içi zaman ve paradan tasarruf yapın. Yağsız bir protein olan tavuk göğsünü çokça alıp, pazar akşamı pişirin. Tüm hafta iş yerinde yiyebilirsiniz.
48. Mutfaktaki ve yemek odasındaki masayı, sadece yemekleri hazırlamak ve yemek için kullanın.
49. Eğer hayatınızdaki tek keyif kaynağı yemek yemekse, kendinize başka hobiler ya da uğraşlar bulun. Örneğin spor yapmak, müzik dinlemek, sinema ya da gönüllü aktiviteler.
50. Her öğünde bir parça yağsız protein tüketmeyi deneyin. Protein, karbonhidrat ve yağlardan daha fazla sizi başarıya götürecektir.
__________________
 
Bunları Yapıyorsanız Zayıflamayı Unutun..!!

--------------------------------------------------------------------------------

1)Akşam geç ve ağır yiyor dolu mideyle yatağa giriyosanız
2)Beyaz un ve beyaz şekeri rafine gıdaları haftada 2kereden fazla yiyorsanız
3)Haftada 2kez 1kadehten fazla içki tüketiyorsanız
4)Haftada 3ten az egzersiz yapıyorsanız
5)1 ay diyet yapmanıza rağmen kilo vermediğiniz halde bir doktora gitmiyorsanız
6)Yoğun stres altında olmanıza rağmen bunu göz ardı ediyorsanız
7)Sadece kiloyu önemsiyor bel ve göbek civarından yağ ağırlıklı zayıflamayı önemsemiryosanız
8)tv.pc.karşısında saatler geçiriyor ve farkında olmadan abur cubur atıştırıyorsanız
9)Yediklerinize dikkat edip içtiklerinizi önemsemiyor ve sekerli veyaz şeker ilaveli meyve sularını fazla içiyorsanız
10)Uzun süre aç kalıp sonra bir öğüne yükleniyorsanız
11)Yeterince su,bitki çayı maden sodası gibi kalorisiz içecekleri yeterince içmiyorsanız
12)Ne yediğinize takılıp nasıl yediğinizi(acele ve çiğnemeden)önemsemiyorsanız
13)Tok karna tatlı ve şekerli meyve yiyorsanız....
 
Kahvaltı kilo vermenize nasıl yardımcı oluyor?

--------------------------------------------------------------------------------

Geleneksel kahvaltınız, bir fincan kahve veya bir elma olabilir ya da sabahları hiçbir şey yemeyebilirsiniz. Kalori vermek için bir öğünden kaçtığınızı düşünebilirsiniz. Ancak, kahvaltı yapmamak kilo vermek için yanlış bir yaklaşım.

howStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, bir araştırma grubu, düzenli olarak kahvaltı yapanların yapmayanlara göre daha düşük yağ alımına sahip olduğunu buldu. Kahvaltı yapmak gün boyunca açlık seviyenizi düşürüyor, sonraki öğünlerde daha iyi yiyecek tercihi yapmanızı sağlıyor. Markete alışverişe aç gitmemeniz gerektiği gibi, güne de aç başlamamalısınız.

Kalktığınız anda, vücudunuz yiyeceksiz geçen bir geceden sonra hayatta kalma modundadır. Adrenaliniz pompalanıyor ve metabolizma ile kan şekerini kontrol eden kortizol seviyeniz yüksektir. Beyniniz, yiyecek formunda enerji için ava başlar. Eğer kahvaltı yapmazsanız, aç olan beyninize gereken yakıtı sağlayamazsınız. Bu nedenle beyin, kaslarınızda depolanan enerjinin peşinden gider. Kan şekeriniz düşer, metabolizmanız zayıflar. Daha az kalori yakarsınız ve kendinizi biraz cansız hissedersiniz. Sonunda bir şeyler yediğinizde, vücudunuz yiyecekleri yağ olarak depolar.

Meyveler, sebzeler ve tam tahıllar lif dolu yiyeceklerdir. Lifin sağlığınız için sayısız faydası var: kabızlığı önlüyor, kolesterolü düşürüyor, kan şekerini kontrol altında tutuyor ve tok hissetmenize yardımcı oluyor. Taze meyve kahvaltı için iyi bir seçenektir. Donmuş meyve de olabilir, çünkü onlarda da birçok besin değeri bulunuyor. Tam tahıllı ekmekleri ya da kahvaltı gevreklerini de başka bir alternatif olarak düşünebilirsiniz. Karbonhidrat karışımına ihtiyacınız varsa, az yağlı bir tost yiyebilirsiniz.

ıdeal kahvaltı: Çeşitli sebzelerle ve bir yumurta beyazıyla yapacağınız omlet, güne başlamanın iyi bir yolu olabilir. Ancak, birçok insan kahvaltıdan kaçıyor. Çünkü sabahları kahvaltı hazırlamak için yeterince zamanları olmadığını bahane ediyor. Güne zinde başlamak için çok kolay hazırlanan birçok yiyecek var. Yerfıstığı ezmeli muz, size protein sağlayacaktır. Sağlıklı bir içecek için biraz meyve, buz ve yoğurdu blendırda çırpıp içebilirsiniz. Ya da bir kâse yağsız yoğurdun için muz veya yaban mersini atıp yiyebilirsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…