Dışarıdan bakınca öyle görünüyor demek ki

Yazim tarzini begeniyorum,ismini gorunce hemen okumaya koyuldum :) uzunca ama yine akiciydi..
Konuya gelirsek ; "el alem" diye bisi var biliyorsun. Olmaz olasicalar..
Kendinlerine uygunsa yaptigin sey; onlara canim cicim sahtelikler yaparsan sayet senden iyisi yok..
Azicik farkli olursan tü kaka..
bebisini opuyorum:KK200:
 
Merhaba hanımlar nasılsınız, ne alemdesiniz? İyisiniz umarım.

Ben de fena sayılmam ama bir tutam da baygınlıklar içindeyim sanırım.
İnsanların kalıp fikirlerinden, laflarından gına geldiği bir başka günü yaşıyorum. Bugün de hala düşünür halde olduğumu fark edince, anlatıp kafamı boşaltayım geçeyim dedim.
Vakti zamanında hayatı çok sorgulayan biriydim "Niçin böyleyiz, neden böyle davranıyoruz? Bunu söylemenin ne gereği var?" vb. ancak yaş aldıkça, yaşadıkça-gördükçe "O kadar da düşünme yav, salla, değen insan var değmeyen insan var"a bağladım pek çoğunuz gibi.

Kendimi biraz açayım ki daha iyi anlaşılsın; dışarıdan bakan biri için sülale genelinde aykırı bir tip gibi görünürüm. Hani vardır ya bir haylazlık, adrenalinli bir şey olsa, muhalefet bir fikir ortaya atılsa "Ya kesin x'in işidir - x söylemiştir onu" dediğiniz insanlar ailede, gençken bir iki uçarılığı üzerine yapışır, aileden az kopuk gibi durup yalnız takılan kuzenler, az marjinal gibi olanlar, hah, onlardan biriydim vaktinde. Çoğu konuda, bol bol günahımı almışlığı olmuştur bizimkilerin. Yani genel imajım buydu çoğunluk. (Tam da anlatamadım sanki, anladınız ama)

Neyse, şu ara düğün dernek zamanı; hazırlıklar, ziyaretler vs gün sayılıyor, bi kuzen daha dünya evine girecek.
Ben kolumda bebe, yarı uykulu hallerde (ki gece uykusu da fena şu ara dişten sanırım) kaç gündür "Nasıl gideceğim?" planı yapıyorum düğüne, cidden ya mevsimden ya adam akıllı dinlenememekten kronik bir yorgunluk halindeyim, ayaklarımı sürüyorum yürürken.

Dün, düğün evi ziyaretine gittim, gitmesem ayıp olacak biliyorum, severim de kuzeni, zorladım kendimi. Evden çıkmadan oğlana yine bir şeyler yedirme çabası vs, yarım bıraktı tabağını. Eh yemesin doymuştur, orada da yer bir şeyler dedim hazırlandım çıktım. Vardım ziyarete, zaten ev kapıdan taşacak öyle bir kalabalık. Sıkıntı da basar beni böylesi ortamlarda ama mecbur yani, girdim içeri. Oturdum oturamadım hoş beş derken zaten benim oğlan ilk 10 dk inceledi bi kalabalığı, sonra da kudurdu, keşfe çıkacak. Evin içinde basacak yer yok, kıç kıça, omuz omuza bi hallerdeyiz antrede filan gelen-giden sebebiyle. Annem de oradaydı "Hadi sen geç, bi çay iç dinlen, ben bakarım" dedi oğlandan için; suratımdan aldı sanırım, gözlerim filan morumsuydu... O kadar göz altı kapatıcısı vs sürdüm, kar etmedi.

O sıra benim kuzu "Mamaaa" diye bağırdı insanların tabağındakileri görüp. Annem de "Oy kuzum gel yedireyim ben sana mama, aç mısın sen?" dedi. Bir şey demedim yani yedirsin çocuk bu acıkmıştır, yiyesi gelmiştir vs. Ancak odadaki kadınlar sıradan bi "Aç mıydı çocuk?" sorusuna bağladılar otomatik olarak, birine cevap veriyorum, diğeri soruyor yemesi içmesi nasıl ne yediriyorsun vs vs... Çocuk bir buçuk yaşına varmak üzere, hala şu "Çocuk aç mı? İştahı nasıl?" sorularından kurtulamadım... Neyse, çok da umursamadım o an, cevapladım güzelce, bir iki espri de yaptılar kendi çaplarında, hatta biri bana göre de iyiydi güldüm :) Ancak son bir laf daha geldi ki hemen hemen şöyle bir şeydi: Sen yemek yapmayı biliyor musun? Hiç öyle bir kız gibi değildin, hadi kocan idare eder de, çocuk için vitaminli şeyler yapman lazım. Böyle anlatıyorsun da aç bu çocuk ayol mama mama diye nasıl koşuyor anneannesinin peşinde, hiç mi bir şey vermiyorsun evde?" ... Ben de gülümseyerek "Evet, hiçbir şey vermiyoruz evde, Allah'ın bir mucizesi olarak şu yaşa kadar açlıktan ölmedi ilginçtir ki, biz de şaşkınız" dedim, kadına bi kal geldi. Müsaade istedim, iyi günler diledim cümleten, geçtim diğer taraflara. Ne yapayım ama? Öyle küçümseyerek, bilip bilmeden ne biçim konuşmaktır o. :/

Sonra öbür odada bir başka uzaktan akraba-tanıdık... "Aaa Gangsta, tanıyamadım seni? Bir daha baktım öyle tanıdım" dedi. "Değişmişim baya değil mi?" dedim gülümsedim filan vs. "Ay bilmiyorum, yani" dedi bi tuhaf yüz ifadesiyle ama o negatifi alırsınız, tarif etmem cidden zor. Anlamadım da neye binaen öyle ağız eğer gibi oldu. Gülümsedim geçtim. Yav beni en son 4 sene önce görmüşsün ablacım; 60 kiloda, kahverengi küt saçlarımla belki, şimdi olmuşum 70 kilo, saçlar sarı... E say bari bunlardan birini geç "Tanıyamadım" diyorsan. 2 gram enerjimi orada emikledi yav.

Arada takılanlar zaten, hani "Ayy Gangsta senin oğlan mı bu maşallah, kız sen de evlendin çocuk yaptın ya, hiç evlenecek gibi değildin" filanlar ve niceleri "Nasılmış çocuklu hayat ahaha" "Sen çocuk bakabiliyorsan, herkes bakar" filan... Ne var olm bende, niye? Biriktirip biriktirip ne bu dökülen? Laf için laf yani hani dediğim gibi çok sallamam insanları, kolay kolay yanlış da anlamam muhabbetine söylenenleri, ama dün overdoz oldum galiba.

Bi de bi şey desem bari, kimsenin hayatına da karışmam. Birini de küçümsesem, hor görsem, ağız eğsem ya, hiçbirini yapmamışımdır öyle bir insan değilim, kim nasıl mutluysa öyle yaşar kafasındayımdır. Ama bana neden yapıldı dün, neyin vurgusuydu cidden algılayamadım. Bu kadar mı farklı, aykırı geliyordum bu insanlara diyorum, cidden anlamlandıramıyorum. Hani bana yakışmıyor mu çocuk, evli olmak? Ben beceremiyorum da rol mü yapıyorum onlara göre? İnsanlar açık mı arıyor? Ummadıkları taş baş mı yardı? Ne bu?

Daha 2 gün önce saçları rastalı, kaşı piercingli, köpeklerini gezdirirken yağmura yakalanıp bizimle birlikte aynı kafede oturunca tanıştığımız biriyle "Benim torunum da oğlunla yaşıt" deyip muhabbet ettik. Mesela ilk bakışta yadırgadım hani "Ayy dede misiniz sizz?" diye (Buraya yazınca adama da ne biçim bi soru sormuşum böyle diye kendimi sorguladım şu an :KK70: ), tamam hani kalıp bir dede görünümünde olmadığından, genç de durduğundan. Ama yani ben bu kadar marjinal de kalmıyorum kendi sülalem içinde, niye ben yadırganıyorum bu kadar ve hatta yadırganmanın ötesinde sorgulanıyorum, anlamıyorum. Gücüme gitti yav kızlar :/

Birkaç akraba bilindik takılır "Anneanneye atmışsın hemen oğlanı, ooh. Kız sen çocuk büyütüyorum deme" filan. Daha önce de böyle bi şey demişlerdi "Dışarıdan bakınca öyle görünüyor demek" deyip gülüp geçmiştim, pek anlatmadığımdan kimseye herhalde çok rahatım sanıyorlar (Oysa görüyorlar da). Buralara gelip dökülüyorum işte ancak. Öyle ya, canım sıkıldı biraz. Yine de yüzümü düşürmedim, çok durmadan "Çocukla zor oluyor bu kalabalığın içinde, daha sakin kalınca yine gelirim, bi faydam da yok zaten, daha kalabalık etmeyeyim" dedim müsaade istedim kaçtım.

Dünden beri kafama takıldı durduk yere... Öylesine... Amann...
Dağınık, kopuk yazdım biraz, daha açmadım uzun kaçtı diye, artık kusura bakmayın.
bosveeeeer iman herkes herseyi soyluyo sirf konusmak kulp takmak icin en iyi cevap susmaktir ben oyle yapiyorum butun annelere soyleniyo genelde bu cocuk ac sunu ver bunu ver bildigini yap :KK47:
 
Üşenmedim okudum hepsini.Anlatımınız çok hoş

İnsanlar hayatım hakkında kendilerince yorumda bulunduklarında önce istemsiz bi kahkaha atarım sonra tatlı bi sinsilikle cevabını da veririm o ona yeter taktiği deneyin derim. ama çok ta fazla şey yapmayın sonuçta insanlar hep konuşur..

Sevgiler :)
 
Bunlar herkese söylenen şeyler gülüp geçmeyi öğrenmelisiniz siz kendinizi bildikten sonra başkalarının ne dediğinin ne önemi var öyle anlatmışsınız ki sanki herkes orada sana laf sokmak için toplanmış. Olabilir konuşabilirler diyebilirler bekarken olan durumunla kıyaslayabilirler her çocuk gittiği yerde farklı davranır tok bile olsa ister yani buraya destan yazacak bir dert değil ki o insanları nerede göreceksiniz öyle bir daha. Kafaya takmak için bahane ne insanları takıyorsunuz ki bu kadar önemsiyorsunuz.
 
ay çok tatlısınız. okurken gözümde canlandınız resmen. bence kimseyi takmayın. ağzı olan konuşuyor işte. sizede çocuğunuz ve eşinizle ömür boyu mutluluklar :)
 
Üst üste oldu mu genelde bu tür şeylere bnde takılıyorum hepimiz değişiyoruz hele anne olunca hiçbirimiz aynı insan olmuyoruz insanlarımız unutuyor yada kendilerindeki değişimi irdelemiyorlar bi insan 16sında neyse 25inde aynı olmuyor sonuçta o yüzden seni veya başkasını eski tanıdığı insanla karşılaştıran insanların senin hakkında hiç birşey bilmeyen insanlar olduğunu bil ve takma sen şu an kendinden memnunsan veya elinden geleni yapıyorsan sorun yok bnce ama kendinide suçlama niye bn bu insanlara prim veriyorum diye bazen olur her anımız aynı değil
 
Evin küçüğü müsünüz?
Evin küçüğü hep karşılaşır bunlarla.
Ama gerçekten dozaşımı olmuş ve o uykusuz hallerle küçük bir çocukla kalabalığa girmek gerçekten zor.
Kafayı toplayıp cevap verebilmenizi taktir ettim :)

Bir de sevdiğin biri söyleyince onunla gülüyorsun da gıcık olduğun biri söyleyince dünyayı iki dakika durdurup pataklama isteği geliyor insana.
 
Banada hep erkek fatma bu evlenemez diyorlardi evlendim. Evini bok goturur yemek filan yapamaz derlerdi yapiyorum. Cocuk filan yapma gecimsizsin sen bosanirsiniz cocuk ortada kalir diyorlardı gul gibi geçinip gidiyoruz 2 si evli 6. Senemiz. Ustune hamileyim.

Demem o ki herkesin bir standarti var o standartin disindaysan sen marjinalsin senden bi halt olmaz saniyorlar. Ha kendileri nolmus dersen halt olmuslar..

Dip not : evi bok goturuyor..

Arada benim de götürüyor, şu an da biraz götürür gibi :))
İnsanlık hali napalım. Anneannem bile "Aç kalırlar" demiş birisi evleneceğimde. Yemek yapmayı bilmiyorum diye ki 2 sene tek başıma yaşadım. Aç da kalmadım. Her şey iş başa düşünce yapılıyor, öğreniliyor illa da işte, standartlar dediğiniz gibi sanırım, tam uymayınca olmaz sanıyorlar, doğru.

Gerçekten taktınız mi bunları? Yani cidden dert oldu mu size?

Kısmen.
Yani oturup karalar bağlamadım tabi ama dünden beri (Bi de dün çıkıp evime döndüm tek başıma oturdum oğlanla) düşüncelere salındım. Normalde çok sallamam, üzerinde durmam ama kalabalığın içinde 10-15 kişiden farklı farklı öyle laflar duyunca doz aşımı oldu sanırım. Yine geçer, anlık bir birikim gibi oldu.
 
Vay müdürüm konu açmış ,yettiimm :KK53:
Ben de sülalenin en kötü kızı idim.Şimdi de çevrenin öyleyim sanırım.
Küçücük yaşlarımdan beri kötü erkeğe hizmet etme çabasındaki kadınları yargıladığım ,
Ergenlikte ''Evlilik mii Allah korusun ,olacaksa da şöyle şöyle bir adamla olsun,yoksa cehennemin dibi'' dediğim
Az daha büyüyünce rahatça sigara,içki içebildiğim ve kimseyi de takmadan içtiğim,
Uzunca bir süre tek başıma yaşayabildiğim için,ki iç yüzünü kimse bilmez,
Evlenirken kimseyi işime karıştırmadığım ve hala da karıştırmıyor olduğum,
Evliliğimin hızlı olmasından mütevellit 'hamiledir kesin' yargısına ''hoştunuz oradan'' dediğim,
Enn fazzzla 6 ay sürer,ahanda buraya yazıyorum diyenleri o tükürüklerinde boğduğum için,4 yıl oldu hala daha e hadi bir yıl daha diyorlar :KK70: Geçimsizim çünkü,boyun eğmiyorum çünkü,onlara göre geçimli olmak her denene he demek,yok yeaaaaa,başka emrin :KK70:
Şimdi de çocuk olursa hayatta bakmaz diyorlar,evet çöp poşetiyle sokağa atarım nolacaamış yani :)
Kimilerinin görüntümle de derdi var,yaşımı göstermiyor olmam da dert onlara göre,ama bunların sebebi kendileri gibi olmamak,kıskançlıktır ya da değildir bilemem,
Karşıdakinde gördüklerini kötü olarak beyan eden herkes aslında kötü gördüğü için değil,fazla iyi gördüğü için de kötü olarak aktarıyor gibi sanki,umarım anlatabildim.
Hülasa; amaann zort.
:KK53:
Finali de böyle bitirmesem çatlardım ayol :)


Oy marjinalin kralı gelmiş hoş gelmiş :KK70:
Aslında az bilirsin, konuşmuşluğumuz var bu konuları; ters çıktığım, itiraz ettiğim, bazı anlarda "Ama bak böyle de düşünülebilir" dediğim çok oldu aile içinde ama geneline bakarsan, ben yine de uyumlu kalmak için çaba da sarf ettim Kendinehas, biliyorsun. Tam bir kalıp istendi çoğu kez, eh ona da giremedim ne yapayım? Benim saçım dertti bir ara, morundan turuncusuna, sallamadım kimseyi annem de bir noktadan sonra "Varsın yapsın, normal renkleri de kullanacağı zaman olur" dedi. Oldu. Bunu da bir örnek diye söylüyorum. Uçarı kaçarı da olundu ama yaşları vardı, yaşandı.
Çok tören hazzeden bi insan değilim, ama düğündü, yemekli aşlı vb. itiraz etmedim, uydum. Yav salt annemlerin "Topuz yaptır lütfeennn" demesiyle gittim örgü saçtan caydım topuz yaptırdım gelin başımı :KK70: Ha ama fotoğraf çekimlerinde örgü saç yaptırdım, o bana kalacak olan diye. Ne yardan ne serden gibi.

Bu kadarı haksızlık gibi geliyor bazen. Aslında herkes şahsına münhasır, kalıpların hiçbiri herkese cuk oturmuyor ama kimisi alışıyor ses etmiyor, kimisi sen gibi işte kalıbı kırıyor, kimisi de ben gibi az oturur gibi yapıp kalkıyor yani :KK53: Çok irdelemesek ne var... Neyse, neticede el ağzı büzülmüyor, haklısın, aman zort tabi.
 
Vay müdürüm konu açmış ,yettiimm :KK53:
Ben de sülalenin en kötü kızı idim.Şimdi de çevrenin öyleyim sanırım.
Küçücük yaşlarımdan beri kötü erkeğe hizmet etme çabasındaki kadınları yargıladığım ,
Ergenlikte ''Evlilik mii Allah korusun ,olacaksa da şöyle şöyle bir adamla olsun,yoksa cehennemin dibi'' dediğim
Az daha büyüyünce rahatça sigara,içki içebildiğim ve kimseyi de takmadan içtiğim,
Uzunca bir süre tek başıma yaşayabildiğim için,ki iç yüzünü kimse bilmez,
Evlenirken kimseyi işime karıştırmadığım ve hala da karıştırmıyor olduğum,
Evliliğimin hızlı olmasından mütevellit 'hamiledir kesin' yargısına ''hoştunuz oradan'' dediğim,
Enn fazzzla 6 ay sürer,ahanda buraya yazıyorum diyenleri o tükürüklerinde boğduğum için,4 yıl oldu hala daha e hadi bir yıl daha diyorlar :KK70: Geçimsizim çünkü,boyun eğmiyorum çünkü,onlara göre geçimli olmak her denene he demek,yok yeaaaaa,başka emrin :KK70:
Şimdi de çocuk olursa hayatta bakmaz diyorlar,evet çöp poşetiyle sokağa atarım nolacaamış yani :)
Kimilerinin görüntümle de derdi var,yaşımı göstermiyor olmam da dert onlara göre,ama bunların sebebi kendileri gibi olmamak,kıskançlıktır ya da değildir bilemem,
Karşıdakinde gördüklerini kötü olarak beyan eden herkes aslında kötü gördüğü için değil,fazla iyi gördüğü için de kötü olarak aktarıyor gibi sanki,umarım anlatabildim.
Hülasa; amaann zort.
:KK53:
Finali de böyle bitirmesem çatlardım ayol :)
Ayyyyy çok tatlısınız sizzz :))
 
ya aslında gansta belki bana da kızacan da senin gibi bir kadının ne işi var cümbür cemaat düğün evinde

bence onların şaşırdıkları şeylerden biri de bu

yani seni o kendi ortamlarına da uygun bulmuyorlar

o saatte senin işte okulda yahut dışarıda olman lazım o nedenle şaşkın ve hadsizler

geçen bir cenazeye gittim

tabii ortamdaki kadınları tanımıyorum ve ben çoğuna göre gencim

ben çok eğlendim esasen muhabbetleri dinlerken ama oraya gitme sebebim olan kişi gel sıkılmışsındır modunda idi

zira o hep o ortama girdiği ve sıkıldığı için benim de sıkılacağımı düşünüyor oysa ben uzun zamandır öyle bir ortam görmemiştim

örneğin hocanın duada herkesin ticaretini kazançlı eyle yarabbi dileği ve tüm kadınların en yüksek "amin"i buna demesi bile sosyolojik araştırma konusu olabilirdi.

Pek girmem akraba buluşmalarına-ziyaretlere ama düğünlere vb. elimden geldiğince katılırım. Hani orada bulunmasam teyzem can sıkardı, beklerdi. Ha ama diğerleri belki "Aa Gangsta burada" demiş olabilir cidden bilmiyorum. Hamilelik ile işten de ayrıldım aslında 2 yıl olacak neredeyse. Bu bile mevzuydu bir ara :olamaz: Anlatmayayım da hani tahmin edilir zaten neler söylenebileceği, neyin nasıl tiye alındığı.Çocukla da en azından çocuk akraba vb. bilsin diye annemin günlere kadar girdiğim oldu ve aynı şekilde kaçtığım. :/ Bakarsan hayatım da değişti yani o marjinallikten (öyle algılanandan) eser de kalmadı ama işte yapışmış üzerime. Çok anlatılır daha daha da... Sonucu hep -boşver-e çıkacak.

Cevrenizdeki insanlardan farklı oldugunuzdan bahsetmissiniz. E şimdiye kadar bu elestirilerin benzerlerini coktaannn duyup sindirmis olmaniz gerekiyordu. Ben bile sıradan bir insan (kendini kocişine adamis,tek amaci üremek olanlardan bahsetmiyorum elbette) olmadigim halde neler duyuyorum neler. Istisnasiz ilk tanıştığım herkesten ''çok soguk'' lafını duymusumdur. Ne yapıyorum ? Bi dahaki görüşmeye daha soğuk gidiyorum. İster kabullenir ister kabullenmez. Umrumda mi ? Asla.

Zaten giyim, saç rengi, yok yemek bilmezdin, yok oralarda gezerdin vb. çok eleştiri aldım tabi, bunlara kulak da tıkadım. Ama işte nerede denk gelinse bir bitmek bilmeyen çocuk üzerinden "Sen bile anne oldun" tavrı var; bu da fazla geldi dün, ondan öyle can sıktım az.

Çok içlerinde değilim ama işte düğün evi, dediğim gibi kuzenimi de severim, mecbur gidiliyor.
Umursamamak lazım, evet.
 
Bebem dokuz aylık doğduğu günden beri susmadılar susmayacaklar. Ben bittim çocuğuma geldi eleştiri sırası. Aç bu çocuk şunu yedir bunu yap diyenleri tiiye alıyorum :KK70: hahaha evet aç açlığa ne kadar dayanabilecek onu test ediyorum yemek vermiyorum diyorum :deli:

Daha da hadsizleşirlerse ben biliyorum merak etme diyip surat sallıyorum. Hak ediyorlar canını sıkma ver cevabı geç :halay:
 
Bosverin desem de veremeyeceksjniz kendimden biliyorum ust uste gelince biraz sklmissiniz bu konusmalardan
Benim iki cocuk var hickimseyle gorusmuyorum bunlari duymamak icin :)
 
Ay çok bunaltıcı hakikaten.

Ama durumun marjinal görünmeyle alakası yok bence. Senin yumuşak yüzünle alakası var. Sen de gülüp hoş karşılamışsın zamanında, onlar da hadleri aşacak seviyeye getirmişler işi.

Ben direk herkes kendi çocuğuna baksın, dert etmesin başkasını diyorum. Hatta bir ara annemle kapıştık, ona aynısını dedim. Senin çocuğun benim, çok annelik yapasın geldiyse gel beni doyur sev, benim çocuğu kafana takma, iyi kötü onun anası danası benim.

Yok her şeyi hoş karşılayan biri olmadım Goha, bazı yerlerde ters yaptığım da oldu da işte, hani büyükler diyorum, bi de ortam kalabalık, düğün evi, kaşımı çatasım gelmedi hani durduk yere gerilmeye gerek yok babında. Hoş o an sinirli bir laf etsem birbirlerine arka çıkacak teyze-abla dolu ortam "Sen de amma alıngansın"a dönerdi muhtemelen.
Bu kadınlar senede 2 kez belki karşılaştığım kadınlar, ondan, yumuşak yüz değil de, illa bi tebessümlü duruluyor. Daha sık görüşülenler de yapıyor, tadını kaçırıyorsun dediğim de olmuştur.

Başka türlü hayat çekilmiyor ne yazık ki. Düşünme üstüne geçip gitsin..
Bu çocuk aç muhabbeti gerçekten cok can sıkıcı ama.
Benim kız evde ekmeğe dokunmaz kv lerde kuru ekmek yer.. vay aç çocuk ekmek kemiriyora gelir mevzu..
Her gören bu çocuklar bembeyaz hasta mı, kireç gibi geçmişler bunların kanları yok herhalde et yedir et diye sokakta muhabbet bile dönüyor tanımadığım kisilerle.

Anlatıyorum ten renkleri öyle bak tiyze bende bembeyazım çekim oyle cocuklarda falan ama he he der gibi bakıyor.
Baktim siyircak gibi oluyorum artik duymuyorum ustune düşünmüyorum aklıma gelince farkli işler yapıyorum :/

Sen de konularımı az biliyorsun Denasım, boşveriyorum zaten full mod boşver... İşte bazı bazı birikiyor, bazen aniden taarruz gibi oluyor, o an bile, eve geldiğimde düşündüğüm kadar sallamadım. Ama evde işte bi başıma oturunca "Ya neden benden olmayacağını umdular ki, bu kadar mı tek başımayım, bu kadar mı uzağım?" düşünceleri, işte öyle ya nasıl anlatılır, anladın sen biliyorum. İşe vurmak lazım o an kendimizi sanırım.

Yav bi şeye uyuz olunca kendini temizliğe veren insanlara hayranım ya vallahi hayranım.
Ben oturup kalıyorum, bi şeyleri temizlesem atmıştım kafamdan şimdiye :/
Geçer nasılsa, iyi geldi üzerine konuşmak da.
 
Merhaba hanımlar nasılsınız, ne alemdesiniz? İyisiniz umarım.

Ben de fena sayılmam ama bir tutam da baygınlıklar içindeyim sanırım.
İnsanların kalıp fikirlerinden, laflarından gına geldiği bir başka günü yaşıyorum. Bugün de hala düşünür halde olduğumu fark edince, anlatıp kafamı boşaltayım geçeyim dedim.
Vakti zamanında hayatı çok sorgulayan biriydim "Niçin böyleyiz, neden böyle davranıyoruz? Bunu söylemenin ne gereği var?" vb. ancak yaş aldıkça, yaşadıkça-gördükçe "O kadar da düşünme yav, salla, değen insan var değmeyen insan var"a bağladım pek çoğunuz gibi.

Kendimi biraz açayım ki daha iyi anlaşılsın; dışarıdan bakan biri için sülale genelinde aykırı bir tip gibi görünürüm. Hani vardır ya bir haylazlık, adrenalinli bir şey olsa, muhalefet bir fikir ortaya atılsa "Ya kesin x'in işidir - x söylemiştir onu" dediğiniz insanlar ailede, gençken bir iki uçarılığı üzerine yapışır, aileden az kopuk gibi durup yalnız takılan kuzenler, az marjinal gibi olanlar, hah, onlardan biriydim vaktinde. Çoğu konuda, bol bol günahımı almışlığı olmuştur bizimkilerin. Yani genel imajım buydu çoğunluk. (Tam da anlatamadım sanki, anladınız ama)

Neyse, şu ara düğün dernek zamanı; hazırlıklar, ziyaretler vs gün sayılıyor, bi kuzen daha dünya evine girecek.
Ben kolumda bebe, yarı uykulu hallerde (ki gece uykusu da fena şu ara dişten sanırım) kaç gündür "Nasıl gideceğim?" planı yapıyorum düğüne, cidden ya mevsimden ya adam akıllı dinlenememekten kronik bir yorgunluk halindeyim, ayaklarımı sürüyorum yürürken.

Dün, düğün evi ziyaretine gittim, gitmesem ayıp olacak biliyorum, severim de kuzeni, zorladım kendimi. Evden çıkmadan oğlana yine bir şeyler yedirme çabası vs, yarım bıraktı tabağını. Eh yemesin doymuştur, orada da yer bir şeyler dedim hazırlandım çıktım. Vardım ziyarete, zaten ev kapıdan taşacak öyle bir kalabalık. Sıkıntı da basar beni böylesi ortamlarda ama mecbur yani, girdim içeri. Oturdum oturamadım hoş beş derken zaten benim oğlan ilk 10 dk inceledi bi kalabalığı, sonra da kudurdu, keşfe çıkacak. Evin içinde basacak yer yok, kıç kıça, omuz omuza bi hallerdeyiz antrede filan gelen-giden sebebiyle. Annem de oradaydı "Hadi sen geç, bi çay iç dinlen, ben bakarım" dedi oğlandan için; suratımdan aldı sanırım, gözlerim filan morumsuydu... O kadar göz altı kapatıcısı vs sürdüm, kar etmedi.

O sıra benim kuzu "Mamaaa" diye bağırdı insanların tabağındakileri görüp. Annem de "Oy kuzum gel yedireyim ben sana mama, aç mısın sen?" dedi. Bir şey demedim yani yedirsin çocuk bu acıkmıştır, yiyesi gelmiştir vs. Ancak odadaki kadınlar sıradan bi "Aç mıydı çocuk?" sorusuna bağladılar otomatik olarak, birine cevap veriyorum, diğeri soruyor yemesi içmesi nasıl ne yediriyorsun vs vs... Çocuk bir buçuk yaşına varmak üzere, hala şu "Çocuk aç mı? İştahı nasıl?" sorularından kurtulamadım... Neyse, çok da umursamadım o an, cevapladım güzelce, bir iki espri de yaptılar kendi çaplarında, hatta biri bana göre de iyiydi güldüm :) Ancak son bir laf daha geldi ki hemen hemen şöyle bir şeydi: Sen yemek yapmayı biliyor musun? Hiç öyle bir kız gibi değildin, hadi kocan idare eder de, çocuk için vitaminli şeyler yapman lazım. Böyle anlatıyorsun da aç bu çocuk ayol mama mama diye nasıl koşuyor anneannesinin peşinde, hiç mi bir şey vermiyorsun evde?" ... Ben de gülümseyerek "Evet, hiçbir şey vermiyoruz evde, Allah'ın bir mucizesi olarak şu yaşa kadar açlıktan ölmedi ilginçtir ki, biz de şaşkınız" dedim, kadına bi kal geldi. Müsaade istedim, iyi günler diledim cümleten, geçtim diğer taraflara. Ne yapayım ama? Öyle küçümseyerek, bilip bilmeden ne biçim konuşmaktır o. :/

Sonra öbür odada bir başka uzaktan akraba-tanıdık... "Aaa Gangsta, tanıyamadım seni? Bir daha baktım öyle tanıdım" dedi. "Değişmişim baya değil mi?" dedim gülümsedim filan vs. "Ay bilmiyorum, yani" dedi bi tuhaf yüz ifadesiyle ama o negatifi alırsınız, tarif etmem cidden zor. Anlamadım da neye binaen öyle ağız eğer gibi oldu. Gülümsedim geçtim. Yav beni en son 4 sene önce görmüşsün ablacım; 60 kiloda, kahverengi küt saçlarımla belki, şimdi olmuşum 70 kilo, saçlar sarı... E say bari bunlardan birini geç "Tanıyamadım" diyorsan. 2 gram enerjimi orada emikledi yav.

Arada takılanlar zaten, hani "Ayy Gangsta senin oğlan mı bu maşallah, kız sen de evlendin çocuk yaptın ya, hiç evlenecek gibi değildin" filanlar ve niceleri "Nasılmış çocuklu hayat ahaha" "Sen çocuk bakabiliyorsan, herkes bakar" filan... Ne var olm bende, niye? Biriktirip biriktirip ne bu dökülen? Laf için laf yani hani dediğim gibi çok sallamam insanları, kolay kolay yanlış da anlamam muhabbetine söylenenleri, ama dün overdoz oldum galiba.

Bi de bi şey desem bari, kimsenin hayatına da karışmam. Birini de küçümsesem, hor görsem, ağız eğsem ya, hiçbirini yapmamışımdır öyle bir insan değilim, kim nasıl mutluysa öyle yaşar kafasındayımdır. Ama bana neden yapıldı dün, neyin vurgusuydu cidden algılayamadım. Bu kadar mı farklı, aykırı geliyordum bu insanlara diyorum, cidden anlamlandıramıyorum. Hani bana yakışmıyor mu çocuk, evli olmak? Ben beceremiyorum da rol mü yapıyorum onlara göre? İnsanlar açık mı arıyor? Ummadıkları taş baş mı yardı? Ne bu?

Daha 2 gün önce saçları rastalı, kaşı piercingli, köpeklerini gezdirirken yağmura yakalanıp bizimle birlikte aynı kafede oturunca tanıştığımız biriyle "Benim torunum da oğlunla yaşıt" deyip muhabbet ettik. Mesela ilk bakışta yadırgadım hani "Ayy dede misiniz sizz?" diye (Buraya yazınca adama da ne biçim bi soru sormuşum böyle diye kendimi sorguladım şu an :KK70: ), tamam hani kalıp bir dede görünümünde olmadığından, genç de durduğundan. Ama yani ben bu kadar marjinal de kalmıyorum kendi sülalem içinde, niye ben yadırganıyorum bu kadar ve hatta yadırganmanın ötesinde sorgulanıyorum, anlamıyorum. Gücüme gitti yav kızlar :/

Birkaç akraba bilindik takılır "Anneanneye atmışsın hemen oğlanı, ooh. Kız sen çocuk büyütüyorum deme" filan. Daha önce de böyle bi şey demişlerdi "Dışarıdan bakınca öyle görünüyor demek" deyip gülüp geçmiştim, pek anlatmadığımdan kimseye herhalde çok rahatım sanıyorlar (Oysa görüyorlar da). Buralara gelip dökülüyorum işte ancak. Öyle ya, canım sıkıldı biraz. Yine de yüzümü düşürmedim, çok durmadan "Çocukla zor oluyor bu kalabalığın içinde, daha sakin kalınca yine gelirim, bi faydam da yok zaten, daha kalabalık etmeyeyim" dedim müsaade istedim kaçtım.

Dünden beri kafama takıldı durduk yere... Öylesine... Amann...
Dağınık, kopuk yazdım biraz, daha açmadım uzun kaçtı diye, artık kusura bakmayın.
Bence sizin akrabalarda hiç az değil:))
 
Ayyyyyy.....Çok tatlısınız.Yazınızı keyifle ve gülümseyerek okudum.
İnsanlar,kendilerinin yapamadıkları şeyleri bir başkasında görünce bozuluyorlar.
Ve kendi yaşayamadıklarının,yapamadıklarının acısını o insandan çıkarıyorlar.
Boşverin,hayat sizin hayatınız.Başkalarının beklentilerini karşılayacak kadar uzun değil.
Keyfini çıkarın :)
 
X