Diğer Kadınlar ve Evdeki Kadınlar!

melek_yt

€vLi MutLu ÇocuKLu
Kayıtlı Üye
5 Şubat 2007
1.021
1
Aslında hepimizin içinde bu iki kadın bir savaş halinde… Biz hangisini beslersek, savaşı o kazanacaktır.

Birazdan bahsedeceğim konu ile ilgili eminim pek çok yazılar yazılmış ve enine boyuna tartışılmıştır. Niyetim kimseye kafa tutmak, kadınları iki sınıfa ayırmak hiç değil. Aslında bu güncel konu içinde sizlere farkındalık yolculuğunu anlatmak istiyorum.

Bugünkü konumuz ‘O kadınlar’.

‘O kadınlar’ derken kastettiklerim, hani evli olduklarını bilerek kocalarınıza asılan kadınlar. Onları hiç durmadan arayanlar, cep telefonlarına mesaj atanlar, işi bahane edip görüşme talep edenler, evdeki kadınların giymediği açık elbiseleri, yüksek topuklu ayakkabıları giyip salına salına yürüyenler…

Biraz daha detaylandıracak olursak; hani kocaların iş seyahatlerinde birden bire yanlarında bitenler, 3-4 günlük kafa dinlemelerinde onlara eşlik edenlerden, “Acil toplantım çıktı” deyip eve gelinmeyip yanlarına gidilenlerden bahsetmek istiyorum.

Nedir evdeki kadınların onlardan farkı? Evde oturup çocuk bakmak mı? Kocalarını çok sevip kendilerini onlara adamaları mı? Onları memnun etmek için çok sevdikleri mini elbiselerini giymemek mi? Yoksa daha tutumlu olup, hesaplı para harcamaları mı?

Her iki tarafı da daha yoğun anlatabilirim. Bunun yerine size çok güncel bir örnek vereceğim. Biraz dünya magazinini takip edenler bir iki hatırlatma ile hikayeyi anımsayacaklardır. Hepimiz gazetelerde okuduğumuzda çok şaşırmamış mıydık; Bratt Pitt 5 çocuğunun annesini, yani ‘Evdeki Kadın’ Angelina Jolie’yi çocuk bakıcısı ‘O Kadın’ ile aldatmıştı. Gerçi bundan çok değil, birkaç sene önce evdeki kadın Jennifer Aniston’ın elinden Brat Pitt’i kapan, ‘O’ kadın da Angelina Jolie değil miydi?

Nedir şimdi olanlar? Her gün bir gazeteler tarafından en güzel, en seksi kadın; hatta en fazla kazanan ilan edilen Angelina Jolie, nasıl oluyor da ‘Evdeki’ Kadın oluyor.

Bu iki kadının farklı yaptığı ne var?

Görünen o ki, zaman zaman yaşadığımız olayların etkileriyle kendi değerimizi unutuyoruz. İlişkinin ilk başlarında kendimize sahip çıkmalarımız daha sonra uyumlu olmak adına kendini unutmaya, kaybetmeye dönüşüyor.

Önceleri çok sevdiğimiz mini etekleri, yüksek topuklu ayakkabıları, dekolte bluzları kaldırıyoruz. Sonra onunla, sevdiğimiz adamla daha çok zaman geçirebilmek adına arkadaşlarımızı daha az aramaya, daha az kitap okumaya başlıyoruz. Eğer onun ilgi alanında yoksa hobilerimizle bile ilgilenmiyoruz. Onun söylediklerini sorgusuzca kabul edip içimize alıyoruz.

Sadece onunla olmak yetiyor da artıyor. O kadar çok O oluyoruz ki, bize yer kalmıyor. Yok oluyoruz. Pasifleştikçe, ‘evdeki kadın’ olmaya başlıyoruz. İçimizdeki ‘O Kadın’ın isteklerini dikkate almıyoruz. Ve sonra da ‘Evdeki Kadınlar’ olarak dışardaki ‘O Kadın’lardan korkuyoruz.

Öyleyse yapmamız gereken nedir?

Hayat yolculuğunda her alanda yaptığımız gibi ilişkilerde de kendimize sahip çıkmalıyız. Evdeki kadının sürekli kendini sınırladığını, geçmiş ve gelecek odaklı olduğunu, bunun yanında ‘O Kadın’ın anı yaşayarak sevinci, çoşkuyu , kahkahayı deneyimlediğini unutmamalıyız.

En güzel ilişkinin iki tarafın da kendini ifade edebildikleri, kendilerini ilişki içinde geliştirebildikleri ve ilişkinin sorumluğunu eşit olarak aldıkları ilişki olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

Unutmayın; hepimizin içinde her iki kadın da var. Kaynakwh webhatti.com: ‘O Kadınlar’ ve ‘Evdeki Kadınlar’
Bu iki kadın sürekli bir savaş içindeler.
Bu savaşı kim mi kazanıyor?
Sizce?
Biz hangisini daha çok beslersek.

Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu

NOT:Arkadşlar bu yazıyı paylaşmak istedim..facebooktan bir yazıydı daha önce okumuştum..çok ilgimi çekti..sizde böylemi düşünüyorsunuz?gerçkten eşlerimize göre biz basit mi görülüyoruz..dışarıdaki kadınlar daha mı çekici geliyor onlar için bazen yaptığımız fedakarlık kedndi kişiliğimizi mi kaybetmemize neden oluyor..Bu savaşı biz mi onlar mı kazanıyor???
 
O kadın bu kadın diye bir şey yok. Kadın erkek farketmez insan bazen yanlış zamanlarda yanlış duygulara kapılabilir. Böyle durumlarda insanın ahlak duygusu vicdanı devreye girer girmeli de.

Bu yazıdaki o kadın bu kadın tabiri eğlenilecek kız evlenilecek kız tabirine benziyor. Bir kadının bunu ayrım yapması da saçma geldi, çünkü bunu bu şekilde ayrıştıran, oluşturan erkek zihniyetidir. Yaptıklarına kılıf bulmak adına, "baştan çıkarıldım" "yanlış yola sürükledi beni" gibi bahanelerle yaptığı bir ayrım. Duyguları çok yoğunsa aşık olmuşlarsa "o kadın" lar uğruna 20 senelik eşlerini bile boşayan adamlarla dolu ortalık.

Ben kancayı evli erkeklere takan yuva yıkmaya çalışan kadın tabirine pek inanmıyorum. Gözü dışarıda adamlar olmasa "o kadın" diye bir şey de olmaz zaten.
 
şunu yapalım bunu yapalım da kocalarımızı elde tutalım mantığına karşıyım.onlar kendilerini, geliştirip değiştirsinler de bizi ellerinde tutsunlar.nedir biz kadınlardaki bu eziklik kompleks.erkek kıtlığımı var memlekette 10 kadına 1 adam mı düşüyor.yooo.o zaman.
çevremdeki boşananlara bakıyorum kadınlar kısa sürede tekrar evlendi hem de eski kocalarından çok daha iyilerle.erkekler açıkta kaldı ve perişan oldu.
yazı da güzel noktolar var kendimizi feda etmeyelim.kendimize ve eşimizin dışındaki hayata da vakit ayıralım şeklinde.bunları uygularım.ama kendim için.kocam beni bırakmasın diye değil.
 
angelina jolie bile aldatılmıssa eger aldatılmayı guzellik veya bakımla iliskilendirmek yanlıs olur kisiligi saglam bir erkek ne zaman sevgisi biter ozaman ayrılır aldatmayı kendine yakıstırmaz bu kadar basittir bu...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
kadınlar niye bunu bu kadar incelerler ve illa kendilerinde suç ararlar anlamam.güzellik mi hülya avşar aldatıldı.bakım mı angelina jolie aldatıldı.ee daha ne ararsınız bilmem.adam doyumsuzsa,ahlaksızsa,elindekinin değerini bilmiyorsa aldatır,bu da normaldir.adam şerefliyse en iğrenç kadın ol,aldatmaz önce değiştirmeye çalışır olmadı boşar.bu kadar.
 
Erkekler her ne hikmetse karısına yasaklar koyar

bikini giydirmez,askılı giydirmez,etek giydirmez,saçını sarıya boyattırmaz

makyaj yaptırmaz vs...

Diğer yandanda karısına koyduğu yasakları bir başkasında gördüğü zaman hoşuna gider

Pat sen bakımsız kadın,o bakımlı alımlı kadın olur ve adam onun peşinden gider.

ee madem hoşunuza gidiyor,gözünüzün önündeki karılarınızın neden bunları yapmasına engel oluyorsunuz...

Hem gözünüze hemde gönlünüze hitap edecek birini kim istemez ki...

Erkeklerin geneli böyle,karılarına yaptırmazlar

yapan kadınlarında peşlerinden ayrılmaz.
 
Erkekler her ne hikmetse karısına yasaklar koyar

bikini giydirmez,askılı giydirmez,etek giydirmez,saçını sarıya boyattırmaz

makyaj yaptırmaz vs...

Diğer yandanda karısına koyduğu yasakları bir başkasında gördüğü zaman hoşuna gider

Pat sen bakımsız kadın,o bakımlı alımlı kadın olur ve adam onun peşinden gider.

ee madem hoşunuza gidiyor,gözünüzün önündeki karılarınızın neden bunları yapmasına engel oluyorsunuz...

Hem gözünüze hemde gönlünüze hitap edecek birini kim istemez ki...

Erkeklerin geneli böyle,karılarına yaptırmazlar

yapan kadınlarında peşlerinden ayrılmaz.


gerçekten çok güzel anlatmışsınız benim:KK8: demek istediklerim:KK8: içinde buda vardı erkek yaptırmıyor giydirmiyor ama dışardaki cazip veya güzel gelince bakıyor.. eee pekiyi eşine neden izin vermiyorsun işte kocaman bir muamma işin içinden çık çıkabilirsen:KK52::KK52:
 
kadınlar niye bunu bu kadar incelerler ve illa kendilerinde suç ararlar anlamam.güzellik mi hülya avşar aldatıldı.bakım mı angelina jolie aldatıldı.ee daha ne ararsınız bilmem.adam doyumsuzsa,ahlaksızsa,elindekinin değerini bilmiyorsa aldatır,bu da normaldir.adam şerefliyse en iğrenç kadın ol,aldatmaz önce değiştirmeye çalışır olmadı boşar.bu kadar.


Son cümle hariç katılıyorum. Şerefsizlikle ilgisi yok. Doğaları gereği böyle. Ama her erkek aldatır diye bir şey söyleyemem. Süper egosu gelişmiş, dürtülerine hakim olabilen erkekler yok mu? Elbette var. Onların da aklından geçiyor benzer şeyler. Kimi gerçekten dini kurallara saygılı inançlı ( dinin hangisi olduğunun da önemi yok. Hiç bir din fuhuşu hoş görmez), kimi yüksek ahlaki değerlere, kimi eşinin kaybetmeyi göze alamıyor, kimi konumu vs. vs. Bu gerçeği göz ardı etmeden derim ki hazırlıklı olmalı kadın. Sadece eş ya da sevgili için de değil. Kimisinin babası aldatıyor annesini, kimisinin oğlu gelinini..
Ve hepsi bir şekilde eşi de, evladı da, anneyi de yıkıyor.

Bunları yaşamış biri olarak derim ki hazırlıklı olun. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun. Hayatta başkasına dayanılarak yaşamak mümkün değil.
Ne güzel ya da olmanız, ne entellektüel kapasiteniz ne giydiğiniz mini etek, ne gençliğiniz vs. vs. hiç bir şey durdurmuyor erkekleri.

Kendine yetmek ve hayatla mücadeleye hazır olmak bir kadın için ana düstur olmalı..Evlendim diye kendine birini adamak, kendini fiziksel ve zihinsel, sosyal açıdan ihmal etmek, sadece çocuklarının değil eşin de annesi olmak.. Hüsranı kabullenmek demek..
 
bence erkekleri ikiye ayırmak lazım. ahlaklı, sevgi dolu, eşinin kıymetini bilen ve ahlaksız, doyumsuz, gözü hep dışarda, tatminsiz olanlar diye. kadın yeri geldiğinde süslenir. 7 gün 24 saat barbi bebek gibi olamaz. eşim birileri evdeyken bol giyinmemi ister. bu yüzden bi kaç defa kavga bile ettik. görümcelerim bu ne kıyafet yeni evlisin biraz üstüne başına dikkat et dediler. eşim yok böyle iyi dedi. ama odamızda yalnızken süslenip püslenmmemi istiyor. kadına da biraz iş düşüyor ama çoğunlukla iş erkekte bitiyır.
 
kadin agziyla kus ta tutsa erkek aldatacaksa aldatir ve cogu bunu aldatma olarak gormez cunku onlarin mantigina gore ailesini ihmal etmedigi,isteklerini yerine getirdigi surece sorun yok
 
X