• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Defol git, geri zekâlı!

Bu olay Türkiye de olsaydı mı ?

Bu pankarttan çok daha fazlaları o kadar çok açıldı ki bu ülkede .
Katil , hırsız , faşişt , öl , defol ...

Daha ömür boyu müebbet alan duymadım.:KK51:

Bu cümleler nedir ki, Hareket çeken kadına ifadesi alındı diye Başbakanı yerden yere vuran bu zihniyete birileri çıkıp bu hareketi yapsın emin olun, Ölüm fermanını imzalamış olur ve Kan akar
erdo%C4%9Fan-%C5%9Fok.jpg
 
Katile katil demek niteleyici sıfattır evet , katilin kelime anlamına dönmemize gerek yok sanırım .

Evet evimize giren hırsıza da '' evimden eşya almaya kalkışan beyefendi '' demeyiz , hırsız deriz .

Ama bunlar suçtur değil mi , yani birine yakışıklı , akıllı demekten bahsetmiyoruz .Birini adam öldürmekle , çalmakla suçluyoruz . O vakit ''sıfat'' diyerek geçiştirmek ne derece komik kalıyor bir düşün istersen .

Yani bu belirtici sıfat dersine gerek yok değil mi sevgili misscherry .

Bakınız , mesela Erdoğan ölse bu insanlar başka bir diktatör seçer diyerek , bu seferde Erdoğanı diktatör sıfatı ile anıyorsunuz .

Ama bunlar münferit görüşler . Siz onun katil , hırsız ve diktatör olduğunu düşünüyorsunuz . Ama o eline silah alıp adam öldürmedi , hırsızlık yaptığı ispatlanarak hüküm giymedi .

İnsan haklarından 7 gün 24 saat dem vururken , bir insanı böyle yerden yere mesnetsiz eleştirmek ''sıfat'' diyerek geçiştirilebilir mi sizce ?

Erdoğanın cinayetleri , hırsızlıkları mahkemece onayladı da hüküm mü giydi ? Ha şimdi bana görmek istemeyene ne anlatsak boş muhabbetine girmeyin rica edeceğim . Ben de görmek istediğinden başkasını görmeyene ne anlatsam boş diyerek bu kadar uzun uzun yazmazdım şahsınız için .

Ve zaten konumuzda bu değildi ... Ülkemizde ''defol git gerizekalı'' dense müebbet yatılacağını iddia eden arkadaşa ; çok daha fazlası söylendi ...hani kim müebbette ???

Nefretleriniz kılıcınız olmuş , anlamaya çalışıyorum sizi de . Ama benim insanlık terbiyeme üç-beş gömlek fazla bu ''sıfatlar '' (!)

Ve böyle kin güderek hiç bir yere varılmaz .

Merak etmeyin o gün de gelecek.

Yabancılara satılan peşkeş çekilen telekom ve nice şirketin, ayakkabı kutusunda kaçan paraların, taşerona, Bilal oğlana kurdurulup ihale verilen şirketlerin, halkın parasıyla yapılan Aksaray'ın hesabı çıkacak o zaman kimler kimler hüküm giyecek görün.

Gözaltında işkenceyle ölenlerin, polis kurşunuyla ölenlerin, PKK 2 yıldır silah toplayıp diyip buna göz yumanların yüzünden dağlarda telef olan Mehmetçiklerin, patlamadan sonra istifa edecek misinize gülerek cevap verilen o günde ölenlerin,başbakanken içsavaş çıksın diye durmadan karıştırdığı Suriye'nin evlatlarının kanları yerde kalacak mı sanıyorsunuz?

Hak yerini bulduğunda sadece cumhurbaşkanı mı hüküm giyecek? Sizce artık çok geç olduğunda bizim halkımız ne halde olacak? Biz de batan ekonomimizden, sınırdaki savaşlardan nasibimizi almayacak mıyız? Halkımız bunca günaha sebep birini seçmiş olmanın vebalini taşımayacak mı sanıyorsunuz?
 
Birine hakaret edip , onun aracına yumurta atmanın özgürlüğümüz olmadığını , bunu yaparsak mutlak bir yaptırımında olacağını anladığımız günler yakındır umarım ....

Düşünce ve ifade özgürlüğü ders olarak işlenmeli bence , bu konuda eksik bilgi çok . Ha evet düşünceni söylemekte serbestsin ama dozu tutturamazsan elbet bir cezai müeyyidesi olmalı bunun .Aksi halde , işte o zaman o çok konuşulan muz cumhuriyetine döneriz .

Görevden alınma kısmı , devlet memuru olma sebebi iledir . Devlet memurlarıyla ilgili yasa hakkında bilgim yok .

Şu kadarını söyleyeyim tacizden yargılansan dahi meslekten men almıyorsun.Varın kıyası siz yapın.Yumurta örneği bir devlet başkanına yapılmıştı.Bush'a ayakkabı fırlatılmıştı...vs vs..
 
Zaten sıkıntı burda, çoğunluğun ne düşündüğü gerçeği yansıtacak ya da halk için en iyisi olacak diye bir şey yok.

Hitler de çoğunlukla seçime geldi, çoğunluk da onun aklı başında bir insan olduğuna inanıyordu. Eğitimli, okuryazarlık oranı yüksek Alman toplumunun bile seçtikleri adamın karakteri hakkında bir fikri yoktu. Bunca insanın düzgün olduğuna inanması, Hitler'in psikopat olduğu gerçeğini değiştirmedi.

Lakin Türk toplumu daha kötü bir durumda. Halkımız çukura bir kere düştü, başına gelenlerden akıllanmadan aynı çukura defalarca kez daha düştü. Ayakkabı kutusunda para yürüten, akrabaları, oğlunu devletin parasıyla zengin eden birinin hırsız olduğuna halkımız nedense hala inanamıyor?!? Alman toplumu aynı çukura 2. kez düşmezdi, eğitimin farkı burda.

Plato, demokrasi her bireyin eşit eğitimli , akıllı, bilinçli olduğu toplumda en iyi yöntem biçimidir. Aksi takdirde aklı başında topluluk, ısrarla çukura düşmek isteyenler tarafından çukura çekiliyor.

Bu yazdıkların aklıma şu sözü getirdi: ''Aptalca bir fikri milyarlarca insan savunsa bile; o fikir yine aptalcadır''
 
Zaten sıkıntı burda, çoğunluğun ne düşündüğü gerçeği yansıtacak ya da halk için en iyisi olacak diye bir şey yok.

Hitler de çoğunlukla seçime geldi, çoğunluk da onun aklı başında bir insan olduğuna inanıyordu. Eğitimli, okuryazarlık oranı yüksek Alman toplumunun bile seçtikleri adamın karakteri hakkında bir fikri yoktu. Bunca insanın düzgün olduğuna inanması, Hitler'in psikopat olduğu gerçeğini değiştirmedi.

Lakin Türk toplumu daha kötü bir durumda. Halkımız çukura bir kere düştü, başına gelenlerden akıllanmadan aynı çukura defalarca kez daha düştü. Ayakkabı kutusunda para yürüten, akrabaları, oğlunu devletin parasıyla zengin eden birinin hırsız olduğuna halkımız nedense hala inanamıyor?!? Alman toplumu aynı çukura 2. kez düşmezdi, eğitimin farkı burda.

Plato, demokrasi her bireyin eşit eğitimli , akıllı, bilinçli olduğu toplumda en iyi yöntem biçimidir. Aksi takdirde aklı başında topluluk, ısrarla çukura düşmek isteyenler tarafından çukura çekiliyor.
Size göre o bir hırsız, katil vs vs.... ama toplumun diğer bir kesimine göre o bir efsane, başımıza gelen en iyi şey... peki hangisinin mutlak doğru olduğuna kim karar verecek? Ben bu durumda, cahil bilmemne diye aşağılanan halkın, sagduyusu ile her zaman mutlak doğruyu bulacağını düşünüyorum. Demokrasi her zaman en doğru şekilde yonetilmeyi teyit etmez ki zaten; çatışma olmamasını teyit eder. Çünkü en kötü karar kararsizliktan iyidir. İç savaş olan bi ülkede yaşamaktansa kötü yönetilen bir ülkede yaşamak daha iyidir. ( kötü yonetildigimizi falan düşünmüyorum, sadece olaya muhalifler açısından bakmaya çalışıyorum) iktidara kim gelirse gelsin, %100 alamayacagina göre, illaki muhalifleri, sevmeyenleri hatta nefret edenleri olacaktır. Ancak, nefret de etsek sandıktan çıkan iktidar, iktidardir. Aksi halde yönetilme diye birseyden bahsedilemez, ortada ülke diye bişey de kalmaz. O yüzden muhalifler, Tayyip Erdoğan'dan nefret edenler, onunla aynı gemide olduklarını unutmamali. Halk onu seçimle is başına getirmeye devam ettiği sürece ona herkes saygı duymali...
 
''Plato, demokrasi her bireyin eşit eğitimli , akıllı, bilinçli olduğu toplumda en iyi yöntem biçimidir. Aksi takdirde aklı başında topluluk, ısrarla çukura düşmek isteyenler tarafından çukura çekiliyor.''

Bakın , aymazda olunan nokta tam da bu . Siz insanların eğitimsiz , akılsız , bilinçsiz oldukları için hala hükümete oy verdiğini ve bundan dolayı siz eğitimli , akıllı , bilinçli insanların da ; bu kötü şartlarda (!) yöneltilmek zorunda olduğunu savunuyorsunuz .

Biraz daha geniş alsanız açınızı , perspektifinizi büyütseniz daha da elzemi azıcık samimiyetle yaklaşsanız , birbirimizi aptallıkla suçlayacak hiç bir nokta olmadığını , yapılanın sadece siyasi bir tercihten ibaret olduğunu görebilirsiniz .

Bu siyasi tercihin içinde ekonomi, dış ilişkiler , ülke şartlarındaki değişim olabileceği gibi tamamen ideolojikte olabilir .

Ama olayı aklı evveller levelına indirirseniz , konuşacak pek bir şeyimiz kalmaz .
 
''Plato, demokrasi her bireyin eşit eğitimli , akıllı, bilinçli olduğu toplumda en iyi yöntem biçimidir. Aksi takdirde aklı başında topluluk, ısrarla çukura düşmek isteyenler tarafından çukura çekiliyor.''

Bakın , aymazda olunan nokta tam da bu . Siz insanların eğitimsiz , akılsız , bilinçsiz oldukları için hala hükümete oy verdiğini ve bundan dolayı siz eğitimli , akıllı , bilinçli insanların da ; bu kötü şartlarda (!) yöneltilmek zorunda olduğunu savunuyorsunuz .

Biraz daha geniş alsanız açınızı , perspektifinizi büyütseniz daha da elzemi azıcık samimiyetle yaklaşsanız , birbirimizi aptallıkla suçlayacak hiç bir nokta olmadığını , yapılanın sadece siyasi bir tercihten ibaret olduğunu görebilirsiniz .

Bu siyasi tercihin içinde ekonomi, dış ilişkiler , ülke şartlarındaki değişim olabileceği gibi tamamen ideolojikte olabilir .

Ama olayı aklı evveller levelına indirirseniz , konuşacak pek bir şeyimiz kalmaz .
Zaten, halk akilsizdir, egitimsizdir bilmemne boyutundan; oturup ciddi ciddi halk bunlarda ne buldu da 13 senedir bilmem kaç seçimdir hala destekliyor diye düşünebilseler, belki muhalefet de azcık başarılı olur...
 
Merak etmeyin o gün de gelecek.

Yabancılara satılan peşkeş çekilen telekom ve nice şirketin, ayakkabı kutusunda kaçan paraların, taşerona, Bilal oğlana kurdurulup ihale verilen şirketlerin, halkın parasıyla yapılan Aksaray'ın hesabı çıkacak o zaman kimler kimler hüküm giyecek görün.

Gözaltında işkenceyle ölenlerin, polis kurşunuyla ölenlerin, PKK 2 yıldır silah toplayıp diyip buna göz yumanların yüzünden dağlarda telef olan Mehmetçiklerin, patlamadan sonra istifa edecek misinize gülerek cevap verilen o günde ölenlerin,başbakanken içsavaş çıksın diye durmadan karıştırdığı Suriye'nin evlatlarının kanları yerde kalacak mı sanıyorsunuz?

Hak yerini bulduğunda sadece cumhurbaşkanı mı hüküm giyecek? Sizce artık çok geç olduğunda bizim halkımız ne halde olacak? Biz de batan ekonomimizden, sınırdaki savaşlardan nasibimizi almayacak mıyız? Halkımız bunca günaha sebep birini seçmiş olmanın vebalini taşımayacak mı sanıyorsunuz?

Ha şöyle ...

O zaman o günler gelmeden önce ;
Erdoğana yapılan her türlü , katil , faşişt , hırsız ... gibi söylemler (neydi , ha sıfatlar ) kişi şikayeti gerek görürse ceza almaya mahkumdur .

Ispatlanmamış suçlar yükleyip , bir insanı bu derece karalamak , insan haklarına aykırıdır .


Şu kadarını söyleyeyim tacizden yargılansan dahi meslekten men almıyorsun.Varın kıyası siz yapın.Yumurta örneği bir devlet başkanına yapılmıştı.Bush'a ayakkabı fırlatılmıştı...vs vs..

Dediğim gibi devlet memurlarının meslekten men maddelerini bilmiyorum . Haber linkindeki öğretmende yumurta fırlatıp , hakaret etmiş ... Ceza alması kaçınılmazdır .

Devlet memurunun devlet erkine hakareti meslekten men gerektirmediği halde , görevden alınmışsa bu da işgüzarlıktır elbette .
 
Ha şöyle ...

O zaman o günler gelmeden önce ;
Erdoğana yapılan her türlü , katil , faşişt , hırsız ... gibi söylemler (neydi , ha sıfatlar ) kişi şikayeti gerek görürse ceza almaya mahkumdur .

Ispatlanmamış suçlar yükleyip , bir insanı bu derece karalamak , insan haklarına aykırıdır .




Dediğim gibi devlet memurlarının meslekten men maddelerini bilmiyorum . Haber linkindeki öğretmende yumurta fırlatıp , hakaret etmiş ... Ceza alması kaçınılmazdır .

Devlet memurunun devlet erkine hakareti meslekten men gerektirmediği halde , görevden alınmışsa bu da işgüzarlıktır elbette .

Yumurta fırlatmak her ülkede tepkiyi dile getirme şeklidir. Klişeleşmiştir. Eğer Türkiye'de buna ceza veriliyorsa adalete büyük adaletsizlik yapılıyor demektir.
 
Yumurta fırlatmak her ülkede tepkiyi dile getirme şeklidir. Klişeleşmiştir. Eğer Türkiye'de buna ceza veriliyorsa adalete büyük adaletsizlik yapılıyor demektir.

Siz tepkinizi yumurta atarak verin o zaman hanımefendi .

Ben klişeleşmiş ama medenileşmemiş hiç bir eylemi tasvip etmiyorum .
 

Ispatlanmamış suçlar yükleyip , bir insanı bu derece karalamak , insan haklarına aykırıdır .
ispatlanmamış değil yalnız, ispatlanmasına izin verilmemiş olacak doğrusu. ithamların odağındakiler yargıdan kaçtıkları için bilemiyoruz masumlar mı değiller mi.
 
Size göre o bir hırsız, katil vs vs.... ama toplumun diğer bir kesimine göre o bir efsane, başımıza gelen en iyi şey... peki hangisinin mutlak doğru olduğuna kim karar verecek? Ben bu durumda, cahil bilmemne diye aşağılanan halkın, sagduyusu ile her zaman mutlak doğruyu bulacağını düşünüyorum. Demokrasi her zaman en doğru şekilde yonetilmeyi teyit etmez ki zaten; çatışma olmamasını teyit eder. Çünkü en kötü karar kararsizliktan iyidir. İç savaş olan bi ülkede yaşamaktansa kötü yönetilen bir ülkede yaşamak daha iyidir. ( kötü yonetildigimizi falan düşünmüyorum, sadece olaya muhalifler açısından bakmaya çalışıyorum) iktidara kim gelirse gelsin, %100 alamayacagina göre, illaki muhalifleri, sevmeyenleri hatta nefret edenleri olacaktır. Ancak, nefret de etsek sandıktan çıkan iktidar, iktidardir. Aksi halde yönetilme diye birseyden bahsedilemez, ortada ülke diye bişey de kalmaz. O yüzden muhalifler, Tayyip Erdoğan'dan nefret edenler, onunla aynı gemide olduklarını unutmamali. Halk onu seçimle is başına getirmeye devam ettiği sürece ona herkes saygı duymali...



Tabi ki kötü yönetilmiyoruz. Bugün şehit düşen 2 polis memuru da, dün şehit düşenler de, ondan önceki gün ölen askerler de..... insanlarımız değil, tavşandı zaten. Çooook iyi!!! yönetenlerden biri de şehitlerimize kelle dememiş miydi zaten? Boşverin, artan şey kelle sayısı sadece.
 
ispatlanmamış değil yalnız, ispatlanmasına izin verilmemiş olacak doğrusu. ithamların odağındakiler yargıdan kaçtıkları için bilemiyoruz masumlar mı değiller mi.

Bilemediğin zaman ''zan'' ile hakaret edip , yapmıştır diye yaftalamak ne kadar akıl işi ise ; bilmiyorum o zaman yapmamıştır demekte o kadar akıl işidir . Ki bence en aklı selim haraket ila yorum yapmaktan kaçınıp , beklemektir .

Ayrıca bahsi geçen olayda herkesin pür-ü pak olduğunu bende ''zannetmiyorum'' ama zanlarımı ülke siyesetini ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet erkanını konuşurken malzeme yapmayı , teşbihte hata olmaz ama ''kahve muhabbetinden '' öte görmüyorum .
 
Bilemediğin zaman ''zan'' ile hakaret edip , yapmıştır diye yaftalamak ne kadar akıl işi ise ; bilmiyorum o zaman yapmamıştır demekte o kadar akıl işidir . Ki bence en aklı selim haraket ila yorum yapmaktan kaçınıp , beklemektir .

Ayrıca bahsi geçen olayda herkesin pür-ü pak olduğunu bende ''zannetmiyorum'' ama zanlarımı ülke siyesetini ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet erkanını konuşurken malzeme yapmayı , teşbihte hata olmaz ama ''kahve muhabbetinden '' öte görmüyorum .
benim şahsi fikrim sayılan sıfatların ifade edilmemesi gerektiğidir. ben suç ispatlanana kadar kişinin suçsuz sayılması gerektiğine inanırım. benim için esas olan budur.
fakat bir de zurnanın son deliği var.
eğer siyasetçiler bu tarz "kahvehane muhabbetinden" muaf olmak istiyorlarsa her durum ve halde şeffaf olmak zorundadırlar. kendilerine yapıştırılan sıfatlar yapıştıranın "kahvehane kültüründen" değil kendilerinin hukuka olan "saygısı"ndan gelmektedir.
her eylemin bir sonucu vardır.
eğer hukukun önüne çıkmamayı göze aldılarsa arkalarından ya da önlerinden söylenen ithamları da "göğüslemek" zorundadırlar.
 
benim şahsi fikrim sayılan sıfatların ifade edilmemesi gerektiğidir. ben suç ispatlanana kadar kişinin suçsuz sayılması gerektiğine inanırım. benim için esas olan budur.
fakat bir de zurnanın son deliği var.
eğer siyasetçiler bu tarz "kahvehane muhabbetinden" muaf olmak istiyorlarsa her durum ve halde şeffaf olmak zorundadırlar. kendilerine yapıştırılan sıfatlar yapıştıranın "kahvehane kültüründen" değil kendilerinin hukuka olan "saygısı"ndan gelmektedir.
her eylemin bir sonucu vardır.
eğer hukukun önüne çıkmamayı göze aldılarsa arkalarından ya da önlerinden söylenen ithamları da "göğüslemek" zorundadırlar.

Şahsi fikrin bu ise , Erdoğana bu hakareti içeren mesajları beğenme . Haddim olmayarak yazıyorum bunu biliyorum ama nacizane bir tavsiye olarak görürsen sevinirim .

Suçu ispatlanmamış bir kişiye bunca hakaret etmekten imtina edip , bu hakaretleri sosyal platformlarda beğenmek bence : ''Hay ağzına sağlık , benim diyemediklerimi demişsin '' demek . Hak vermek , onay vermek .

Senin bu yazdıklarımı , şuna bak ya gelmiş beğenilerimin çetelesinin hesabını soruyor diye algılamayacağını hissettiğimden dolayı yazdım . Yanılıyorsam da hadsizliğimi mazur gör .

Konuya gelince ; Hukukun önüne çıkan ve serbest bırakılan isimler aklandı mı gözünüzde ? Yolsuzluk davasında göz altı süreci geçiren , tutuklanan isimler 28 Şubatta serbest bırakıldığında ; yani suçları ispatlanmadığında , tamam o zaman zurnanın son deliğine geçmeye de zurnada peşrev okumaya da gerek yok , suçsuzlarmış mı dediniz ?
 
Şahsi fikrin bu ise , Erdoğana bu hakareti içeren mesajları beğenme . Haddim olmayarak yazıyorum bunu biliyorum ama nacizane bir tavsiye olarak görürsen sevinirim .

Suçu ispatlanmamış bir kişiye bunca hakaret etmekten imtina edip , bu hakaretleri sosyal platformlarda beğenmek bence : ''Hay ağzına sağlık , benim diyemediklerimi demişsin '' demek . Hak vermek , onay vermek .

Senin bu yazdıklarımı , şuna bak ya gelmiş beğenilerimin çetelesinin hesabını soruyor diye algılamayacağını hissettiğimden dolayı yazdım . Yanılıyorsam da hadsizliğimi mazur gör .

Konuya gelince ; Hukukun önüne çıkan ve serbest bırakılan isimler aklandı mı gözünüzde ? Yolsuzluk davasında göz altı süreci geçiren , tutuklanan isimler 28 Şubatta serbest bırakıldığında ; yani suçları ispatlanmadığında , tamam o zaman zurnanın son deliğine geçmeye de zurnada peşrev okumaya da gerek yok , suçsuzlarmış mı dediniz ?
doğrudan hakaret içeriyorsa Erdoğan'a ya da başka birine, o mesajı beğenmem. bu başlıkta beğendiğim mesajlara döndüm baktım, yanlış mı okumuşım diye, bence hakaret yok.
eğer Türkiye'de hukukun bağımsız olup olmadığı hakkındaki fikrimi soruyorsanız,
hayır düşünmüyorum. şimdi de değil 28 Şubat'ta da değildi 1923'te de değildi 1856'da da değildi. benim neye inandığım belli, sanırım buraya yazmama gerek yok. suçlu da bulunsalardı, beraat da etselerdi, tam da takındıkları tavır yüzünden fikrim değişmezdi.
suçsuz insan kaçıp gitmez mesela Zekeriya Öz, çıkar yargının karşısına, kendisini savunur, hukuk siyasetin fah..si ise de o hukukun ayıbı olarak kalır. uluslararası mahkemelerde hakkını arar.
o yüzden evet, yargıdan kaçan herkes hakkındaki fikrim bellidir. ne tarafta olduğu, hangi siyasi düşünceyi taşıdığı beni pek bağlamıyor.
 
doğrudan hakaret içeriyorsa Erdoğan'a ya da başka birine, o mesajı beğenmem. bu başlıkta beğendiğim mesajlara döndüm baktım, yanlış mı okumuşım diye, bence hakaret yok.
eğer Türkiye'de hukukun bağımsız olup olmadığı hakkındaki fikrimi soruyorsanız,
hayır düşünmüyorum. şimdi de değil 28 Şubat'ta da değildi 1923'te de değildi 1856'da da değildi. benim neye inandığım belli, sanırım buraya yazmama gerek yok. suçlu da bulunsalardı, beraat da etselerdi, tam da takındıkları tavır yüzünden fikrim değişmezdi.
suçsuz insan kaçıp gitmez mesela Zekeriya Öz, çıkar yargının karşısına, kendisini savunur, hukuk siyasetin fah..si ise de o hukukun ayıbı olarak kalır. uluslararası mahkemelerde hakkını arar.
o yüzden evet, yargıdan kaçan herkes hakkındaki fikrim bellidir. ne tarafta olduğu, hangi siyasi düşünceyi taşıdığı beni pek bağlamıyor.



Evet , hukukun bağımsızlığına olan inancını merak ettim sorumda , sende benim gibi inanmıyormuşsun hiç bir dönemde tam bağımsız bir yargı süreci olduğuna . Cevabımı aldım , teşekkürler.



Ve evet , yargıdan kaçan herkes hakkında benimde fikrim bellidir . Hatta yargıdan kaçmasına yardım ve yataklık edenlere de .
 
Back