Harf Devrimi, Kazım Karabekir'in ''felaket'' dediği boyutlardaydı. 2 Kasım sabahı âlimler, bir gece önce okudukları kaynaklara ulaşmanın yasak olduğunu öğrendiler. Kürsüye çıkan hocalar bir anda sağır-dilsiz oldular.
Harf devrimi ile ilgili Kazım Karabekir?e teklif sunulunca o şöyle dedi:?Bu kabul edildiği gün memleket herc ü merce girer. Her şey bir yana kütüphanelerimizi dolduran mukaddes kitaplarımız, tarihlerimiz, yazılarımız ve binlerce cilt eserlerimiz bu lisanla yazılmış iken büsbütün başka bir şekilde olan hurûfu kabul ettiğimiz gün en büyük bir felakete maruz kalacağız.?
Harf Devrimi, Kazım Karabekir?in ?felaket? dediği boyutlardaydı. 2 Kasım sabahı âlimler, bir gece önce okudukları kaynaklara ulaşmanın yasak olduğunu öğrendiler. Kürsüye çıkan hocalar bir anda sağır-dilsiz oldular. ?Bir gecede cahil olduk? diyerek ağladılar. Baskıya hazırlanan dergiler, ne yapacaklarını şaşırdılar, bazı gazeteler derhal yayınlarına son verdiler.
Olay nasıl algılandı?
Batı hayranları olayı Laiklik konusunda atılmış en büyük adım, Türkleri Arap fikriyatından koparıp kendi milli benliğine kavuşturan büyük devrim diyerek övdüler ve kanunun uygulamasının takipçisi oldular, bir bakıma gönüllü hafiyelik rolünü üstlendiler.
İstanbul?daki edebiyat çevreleri ve gazeteciler, bu değişikliği kendilerinin Mustafa Kemal?i desteklememelerinin ve Saltanat, Hilafet gibi konularda sessiz kalmalarının cezası olarak gördüler. Olayı kendilerinin işten atılmaları olarak değerlendirip basite indirgediler.
Âlimler, bunu Kur?an?a karşı bir saldırı ve Hıristiyan âlemine bir yakınlaşma olarak gördüler. Latin alfabesi için ?La dini alfabe? dediler.
Olayın neticeleri?
1. Okuma-yazma oranı Müslümanlar arasında sıfıra düştü. Birkaç Fransız hayranı dışında okuryazar kimse kalmadı. Bu durum, basında zaten etkin olan Ermeni, Yahudi ve Rumların sayısını artırdı. Onlardan bazıları resmi olarak basın kuruluşlarında görev alırken birçoğu ?gizli çalışan? olarak iş yaptı.
Böylece basındaki Batı etkinliği arttı. Gazetecilik ?Osmanlı? kimliğini tamamen yitirdi, birkaç Fransız hayranıyla birkaç gayrimüslimin işi oldu. Basının halkı İslam?dan uzaklaştırma çabası hızlandı.
2. Edebiyat dergileri okuyucusuzluktan bir bir kapandı. Yayınını sürdürenler de önce artık ?eski alfabe? denen alfabeyle kaleme alındı, ardından genellikle bir Rum usta bulunarak ona baştan sona yazdırılırdı.
3. Tezhip sanatı sona erdi.
4. Arşivler, ?Arap alfabesiyle yazılmış? denerek başta Bulgar tüccarlar olmak üzere yabancılara kâğıt diye satıldı. Osmanlının paha biçilmez belgeleri Avrupalıların eline geçti.
5. Yüzlerce yıl önce yazılmış, paha biçilmez el yazması yüz binlerce eser yakıldı veya Jandarma korkusuyla saklandığı yerde unutuldu.
Asıl amaç çok geçmeden ortaya çıktı:
?Harf Devrimi? Kur?an-ı Kerim yasağına dönüştürüldü
Alfabe değişikliğinin asıl amacı çok geçmeden ortaya çıktı. Jandarma, devletin üst kademesinden aldığı emirle alfabe değişikliğini Kur?an-ı Kerim yasağına dönüştürdü. Köy köy gezip elinde, evinde, iş yerinde, bağ veya bahçesinde Kur?an-ı Kerim bulduğu herkesi tutukladı, dövdü, bir daha ?eski? harfleri kullanmayacağına dair yemin ettirdi.
Yasağa direnenler idam edildi, kurşuna dizildi. Karakollarda ve cezaevlerinde çok sayıda kişi kötü koşullardan dolayı hayatını kaybetti.
İslami eğitim, gizli yapılabileni dışında sona erdi. Anadolu halkı İslami ilimlerden yoksun kaldı. Anadolu?da cehalet arttı. Böylece Komünizm, ateizm, faşizm gibi düşünce ve akımların önü açıldı.
Bunun için ?Harf Devrimi?, Batı yanlılarınca laiklik konusunda atılmış en büyük adım kabul edilmiştir.
Olayın ilginç yanları
1. Mustafa Kemal, ünlü Nutku?nu 1927?de ?Arap? alfabesiyle yazmıştı. Nutuk, 1928?den sonra okunmaz oldu. Ancak 1930?lu yıllarda ve birçok imla hatasıyla Latin alfabesine çevrildi. Bugün bile Kemalistler, asıl nüshayla Latin alfabesi arasında farklar bulunduğunu söyler ve bu konuda birbirlerine yönelik ağır ithamlarda bulunurlar.
2. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü ölünceye kadar ?eski? yazıdan kopamamışlar, kendi yazılarını önce ?eski? alfabeyle yazmışlar, sonra kâtiplerine emir vererek Latin alfabesine çevirmişler.
3. 12 Eylül?ün darbecisi Kenan Evren hâlâ özel notlarını ?eski? yazıyla yazmaktadır. Gerekçesi bu harflere alışan kişinin bir daha onlardan kopmasının mümkün olmadığıdır.
4. Yakın dönemin ateist yazarlarından Aziz Nesin hikâyelerini ?eski? yazıyla yazdıktan sonra Latin alfabesine çeviriyordu. Gerekçesi, Latin alfabesinin insanın düşünce akışını koparmasıydı. Ona göre Latin yazısı kesik kesik olduğu için düşünce akışını koparıyor ve kolu yoruyordu.
5. Bugün İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Tezhip kursları Atatürkçü sosyete arasında geniş ilgi görüyor. Kur?an alfabesine düşmanlık yapanlar, Latin alfabesinden bir güzel yazı oluşturamadılar. Güzelliği ister istemez Kur?an alfabesinde arıyorlar.
6. Harf Devrimi?nin üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ Türkiye?de okuma oranı yüzde yetmiş civarındadır. Dünyanın en zor alfabesini kullanan Japonya ve Çin?de ise bu oran yüzde yüzdür.
***********alıntı**********