- 26 Ocak 2010
- 161
- 7
- Konu Sahibi freetalking2010
- #1
Aslında uzun yazmayacaktım ama dayanamadım. Paylaşmak istediğim için yazıyorum.
Benim burun macarem ergenliğe geldiğimde yüz hatlarımın değişmesi ile başladı. Sokakta kız arkadaşlarımdan biri" içimizde en büyük senin burnun" demişti bana. Fındık kadar bir burunum vardı çocukluğumda sonra birden büyümeye başlayınca bu durumu kabullenemedim. Aklımda sadece kareler var. Mesela ışıkta duvara yansıyan gölgemde burnumun büyüdüğünü fark etmiştim, annem o an bana "dayına benziyorsun" demişti. Bunu duymak çok iğrençti, söylerkende gülmüştü. Anneminde cahilliğine gelmiş besbelli. Çok üzülmüştüm. Etraftan yavaş yavaş burnun büyüdü demeleri psikolojimi bozmuştu. Burnumun büyümesine dur demek için elimle burnumu yukarıya doğru iterek saatlerce oturduğumu hatırlıyorum. Ne kadar büyük bir aptallık ve çocuklukmuş. Annemin neden bana engel olmadığına şaşıyorum. Burnumun ucunu yukarı iterek büyümesine engel olmaya çalışmak. Böyle aradan 1-2 sene geçti. Kardeşimle evde bisikletle oynarken, ona vurdum ve kaçtım geriye dönüp beni takip edip etmediğini kontrol etmek istedim. Kafamı geri çevirdim ve o an kardeşimin elinden gelen, bana fırlattığı küreği ve suratımın tam ortasına darbe anını hatırlıyorum. Herşey sadece bir kaç saniyede oldu. TAm suratımın ortasına gelen kürek, canmın çok yakmıştı yere kapaklandım acı ile. Ellerimi yüzümden çektim, elim kan yer kandı. Hemen lavaboya koştum yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırdım aynaya baktım ve şoka girdim burnumun sol kanadı ikiye ayrılmıştı. O an alalade bir yarabandı koydu annem burnuma kanamayı durduyup. Korkunç bir görüntüydü. Babam doktora götürmedi. Ailem epey sorumsuz davranmış. Bantı bir şekilde epey gezdim. Neyseki burnum kaynadı ama hala ince bir şerit şeklinde iz durur. İki kanadın birleştiği yerde de açıklık kalmış tam kaynamamış. Neyse bantlı gezerken epey okulda dalga konusu oldum. Karga, gargamel vs. Bant çıktı burun iyleşti. Aradan bir kaç ay geçtiğinde burnumun sağa eğrildiğini fark ettik ama olan olmuştu. Bütün bunlar odluğunda 13 yaşındaydım. Burnum aldığı darbeden ve benim elimde yaptığım müdahaleden kötü gelişti. Eğri ve kemerli oldu. Bu burunla 13 yıl geçirdim. Hayatımın en tatlı günlerini. Hep psikolojimi bozdu. Sevgilimle yan yana oturamadım, yandan koca kemeri görmesin diye, saçımı topuz yapamadım, kameraya gülümseyemedim. Hep şeklime pozisyonuma dikkat etmmek zorunda kaldım. Haaaa hayatımı etkilemedi yine istediğim şeyleri yaptım, yine sevgililerim oldu. Ama biliyorum ki hep bende birşeyler eksikti.Bunu yaşamayan bilemez. Bugün burnunda ne varki, ameliyat oluyorsun diyorlar. Ancak yaşayan anlar.
Ameliyat olmayı hep çok istedim ama cesaret edemedim, babam izin vermedi. Sevgilimle nişan yapacaktık, param vardı, nişan ertelendi ona bir kızdım paramı kendim için birşeye harcamaya karar verdim. Ailemden gizledim, sevgilimden gizledim. Aileme söylemeye karar verdim. "tamam" dediler, aslında hayır demelerinin kararımı durduramayacağını çok iyi biliyorlardı. Sevgilime söyledim "sen bilirsin dedi". Hepsi çok iyi biliyor ki, aslında ben buna karar verdim ve sadece onlara söylüyordum, kimseden izin almıyordum. Cevap hayırda olsa yapacaktım.
Bu aslında bir estetik operasyon değil. Kendini aşmak, aileni aşmak, korkularını aşmak, birşeylerin peşine kendin için düşmek, kalıptan çıkmak, özgürlüğünü ilan etmek, kendi verdiğin kararla kendin için birşey yapmak. Eğitim alabilirsin, ailen destek verir, kıyafet alabilirsin, saçını boyatabilirsin geri dönüşü var. Ancak, keyfi bir şekilde bıçak altına yatınca kimse destek vermez. Başına geleceklerden kötüde olsa iyide olsa tamamen sen sorumlusun. Kötü olursa"bendemiştim" , iyi olursa "olmasada olurdu, ne gerek vardı". denilecek.
Cuma günü kendimi aşıyorum, korkularımı, uhdelerimi, özgüvenimi geri alıyorum. İyi olmasını umud ediyorum. Dualarınızı bekliyorum. Bu bir estetik değil, geçmişe inat geleceğe umud benim için. Daha mutlu olmak istiyorum, dualarınızı bekliyorum.
Bu korkunç kalıptan 19.02.2010 da çıkıyorum
Benim burun macarem ergenliğe geldiğimde yüz hatlarımın değişmesi ile başladı. Sokakta kız arkadaşlarımdan biri" içimizde en büyük senin burnun" demişti bana. Fındık kadar bir burunum vardı çocukluğumda sonra birden büyümeye başlayınca bu durumu kabullenemedim. Aklımda sadece kareler var. Mesela ışıkta duvara yansıyan gölgemde burnumun büyüdüğünü fark etmiştim, annem o an bana "dayına benziyorsun" demişti. Bunu duymak çok iğrençti, söylerkende gülmüştü. Anneminde cahilliğine gelmiş besbelli. Çok üzülmüştüm. Etraftan yavaş yavaş burnun büyüdü demeleri psikolojimi bozmuştu. Burnumun büyümesine dur demek için elimle burnumu yukarıya doğru iterek saatlerce oturduğumu hatırlıyorum. Ne kadar büyük bir aptallık ve çocuklukmuş. Annemin neden bana engel olmadığına şaşıyorum. Burnumun ucunu yukarı iterek büyümesine engel olmaya çalışmak. Böyle aradan 1-2 sene geçti. Kardeşimle evde bisikletle oynarken, ona vurdum ve kaçtım geriye dönüp beni takip edip etmediğini kontrol etmek istedim. Kafamı geri çevirdim ve o an kardeşimin elinden gelen, bana fırlattığı küreği ve suratımın tam ortasına darbe anını hatırlıyorum. Herşey sadece bir kaç saniyede oldu. TAm suratımın ortasına gelen kürek, canmın çok yakmıştı yere kapaklandım acı ile. Ellerimi yüzümden çektim, elim kan yer kandı. Hemen lavaboya koştum yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırdım aynaya baktım ve şoka girdim burnumun sol kanadı ikiye ayrılmıştı. O an alalade bir yarabandı koydu annem burnuma kanamayı durduyup. Korkunç bir görüntüydü. Babam doktora götürmedi. Ailem epey sorumsuz davranmış. Bantı bir şekilde epey gezdim. Neyseki burnum kaynadı ama hala ince bir şerit şeklinde iz durur. İki kanadın birleştiği yerde de açıklık kalmış tam kaynamamış. Neyse bantlı gezerken epey okulda dalga konusu oldum. Karga, gargamel vs. Bant çıktı burun iyleşti. Aradan bir kaç ay geçtiğinde burnumun sağa eğrildiğini fark ettik ama olan olmuştu. Bütün bunlar odluğunda 13 yaşındaydım. Burnum aldığı darbeden ve benim elimde yaptığım müdahaleden kötü gelişti. Eğri ve kemerli oldu. Bu burunla 13 yıl geçirdim. Hayatımın en tatlı günlerini. Hep psikolojimi bozdu. Sevgilimle yan yana oturamadım, yandan koca kemeri görmesin diye, saçımı topuz yapamadım, kameraya gülümseyemedim. Hep şeklime pozisyonuma dikkat etmmek zorunda kaldım. Haaaa hayatımı etkilemedi yine istediğim şeyleri yaptım, yine sevgililerim oldu. Ama biliyorum ki hep bende birşeyler eksikti.Bunu yaşamayan bilemez. Bugün burnunda ne varki, ameliyat oluyorsun diyorlar. Ancak yaşayan anlar.
Ameliyat olmayı hep çok istedim ama cesaret edemedim, babam izin vermedi. Sevgilimle nişan yapacaktık, param vardı, nişan ertelendi ona bir kızdım paramı kendim için birşeye harcamaya karar verdim. Ailemden gizledim, sevgilimden gizledim. Aileme söylemeye karar verdim. "tamam" dediler, aslında hayır demelerinin kararımı durduramayacağını çok iyi biliyorlardı. Sevgilime söyledim "sen bilirsin dedi". Hepsi çok iyi biliyor ki, aslında ben buna karar verdim ve sadece onlara söylüyordum, kimseden izin almıyordum. Cevap hayırda olsa yapacaktım.
Bu aslında bir estetik operasyon değil. Kendini aşmak, aileni aşmak, korkularını aşmak, birşeylerin peşine kendin için düşmek, kalıptan çıkmak, özgürlüğünü ilan etmek, kendi verdiğin kararla kendin için birşey yapmak. Eğitim alabilirsin, ailen destek verir, kıyafet alabilirsin, saçını boyatabilirsin geri dönüşü var. Ancak, keyfi bir şekilde bıçak altına yatınca kimse destek vermez. Başına geleceklerden kötüde olsa iyide olsa tamamen sen sorumlusun. Kötü olursa"bendemiştim" , iyi olursa "olmasada olurdu, ne gerek vardı". denilecek.
Cuma günü kendimi aşıyorum, korkularımı, uhdelerimi, özgüvenimi geri alıyorum. İyi olmasını umud ediyorum. Dualarınızı bekliyorum. Bu bir estetik değil, geçmişe inat geleceğe umud benim için. Daha mutlu olmak istiyorum, dualarınızı bekliyorum.
Bu korkunç kalıptan 19.02.2010 da çıkıyorum