Çok oyuncak alma kuzum, mümkün mertebe aynı oyuncaklardan farklı oyunlar kur.
Boya kalemlerinden yerde üçgen, kare, altıgen şekiller yapmaya başladı, boya kalemlerini alır dizer girintili çıkıntılı üstü açık otopark yapar. Fotoğraflamadım video atabileceğim bir gün atayım. Her yeni oyuncak, tek görev ve "Bunu çözmeme yardım et" demek. Bırak az oyuncağı olsun, yeni şeyler yapmak zorunda kalsın, hem hayal dünyası gelişir.
Bizim durum bu, oyuncak artık almaz olduk.
Ama kimi çocukta da huydur, sen cevap verdikçe güzel güzel, hep ilgilendikçe anlattıkça güzelce ister, verdikçe ister. Kendini biraz geri çekebilirsen çek. Ben "Kendin bulursun düşün bakalım" der çekilirim hep. Kovalarım arada içim kıyılır ama kovalarım "Bu onun iyiliğine" derim kendime, alanıma her zaman sokmam.
Bir de babaya yaktım, "Aslan baba ay ne güzel yaptı, benden daha güzel oldu" diye diye, babaya tezahürat. Geçmiş olsun babanın başına.
3 buçuk yaşında şimdi oynar 20 dk belki, yarım saati buluyor mu bilmiyorum, kendi kurar, dalar, arabalar ağaçlar. Kalemlerden parklar, çizer defterine bir şeyler kaka çizer genelde, arabalar üzerine basar yanlışlıkla onları yıkamaya götürür filan oyuna bak.
Artı bi de gün içinde anneannede oluyor, dedenin çok etkisi var, dede ile mükemmel oynuyor yaşıtı gibi. Onun da etkisi var, çocuk enerjiyi de atıyor geliyor eve genellikle.
Bizde durum bu. Tabi huydan da gider, bana pek çekmemiş. Bana çekse, ben kadar olsa, çocuğu bu yaşında vitrin tepesinden toplamamız gerekirdi. Verilmiş sadakamız varmış.